Her defasında farklı rotalardan dağlarda gezmek bana hep cazip gelmiştir,bu da onlardan bir tanesi,hem Yamanlar’ ı,hem de Spil’i gezeceğim.Görülmeye değer yerler var güzergahım da.Yamanlar 1076 metre ile İzmir,Spil dağı da 1517 metre ile Manisa il sınırları içerinde eşsiz doğa güzelliğine sahip birer dağ kütlesi,arada Gürle Kanyonunu unutmayalım o ayrı bir güzelliğe sahip.Bana bu tur da Baattin Şimşek ve Mehmet Tuğrul Ersazak eşlik edecek. Baattin İzmir’den,sıkıdır kendisi,hızla ilerliyor bu yollarda,kamplı bisiklet turlarında da yol kat edeceğe benziyor.Mehmet;genç,üniversite öğrencisi ve Aliağa’dan bize katılacak,ilk kamp ve dağ tecrübesini bizimle tadacak,dağ turu tecrübe ister,dayanıklık ister, Mehmet için bende tereddüt oluştu ama gencin istekliliği ve Türkiye turu planları beni ikna etti,tecrübe kazanacaksa benim yanım da kazansın.Hep beraber gezeceğiz,bakalım nasıl bir şey olacak.
1 nci Gün 08 Mayıs 2014 Karşıyaka-Yamanlar Dağı-Gürle Kanyonu:

Karşıyaka İzban durağından Mehmet’i alıp Örnekköy tarafından Yamanlar Dağına tırmanmaya başlıyoruz,Yamanlar dağını komple turlayarak,Karagöl üzeri Gürle’ye ulaşıp, kamp atacağız, planım bu…..
Tırmanışımızın ilk kilometreleri,Yamanlar yolunda bir arkadaş.
Yollar bizim mi? Dostlarımızda var yollarda,bize arkadaşlık eden dostlar,onlarda yükünü yanında taşıyor bizim gibi……..

Arılar,kovanlar,ballar ve arıcı hepsi bu karede,balı afiyetle yiyiyoruz ama soframıza nasıl geliyor biliyormuyuz,Yamanlar köyü yakınında arılar ve arıcı arkadaşım,selam olsun sana,beni duymadı ama olsun.
Yolda kısa bir nefeslenme anında üçümüz bir arada….

Yamanlar Dağına tırmanışımız neşeli bir şekilde devam ediyor. Baattin bana uyumlu hareket ediyor,Mehmet’i de arada kendimize alıştırmaya çalışıyoruz.Karagöl-Yamanlar köy sapağına ulaştık,Mehmet’in objektifinden.

Hep beraber poz veriyoruz,solda genç arkadaş,ortada ben ve hemen yanımda Baattin.Baattin;geçen yıl başladı bisiklet sporuna çok yol kat etti ama hala eksikleri var,çırak ile kalfa arası diyelim.
Mehmet;Aliağa’dan katıldı bize kendisini bu turda tanıyacağım,genç,saygılı ve azimli birine benziyor.

Yamanlar dağında Karagöl istikametine doğru yol alıyoruz,hava çok güzel,rüzgar yok,yağmur yok,her şey bizden yana,neşe için de gidiyoruz.

Yamanlar Dağında senatoryum evlerinin önünden geçiş yapıyoruz. Senatoryum evleri verem hastalarının tedavisi amacıyla yapılmış,buranın havasının verem hastalarına iyi geldiği söylenir,hakikaten hava enfes,ama evler atıl durumda.

Karagöl’e az kaldı,şu anda Yamanlar Dağının tam bağrındayız.

Yamanlar dağı zirve ve TRT antenleri, altından geçip,Karagöl istikametine gideceğiz.

Yamanlar’dan İzmir yönüne, yani geldiğimiz yönüne bakıp bu güzelliğin fotoğrafını da çekip albüme koydum.

Yamanlar Dağında yeşillikler arasında peri kızı!!! Dağlar da gezersen olacağı buydu zaten….. bazen hayal görmeye başlarsın!!!

Karagöl istikametine giderken rampa aşağı tatlı tatlı salınmıştım,şöyle sağıma bir bakayım dedim,bakmamla beraber frenlere asıldım,oda ne peri kızı!!!! Peri kızı değil ama gelin kızımız, gelinliğin içinde düğün öncesi hatıra fotoğrafı çektiriyor,yeşilliğin içerisin de hakikaten güzel duruyor.Bu bizim için de güzel bir sürpriz oldu.


Ekip mola dememi bekliyor,birazdan yemek duası!!!!
Sağlam ekip,ikisi de bir şeyler öğrenmeye çalışıyor, gözleri sürekli benim üzerim de bunu hissediyorum.Ben de onları izliyorum karşılıklı bu işler. Yeşillik,hava,doğa,çeşme ve su,bizim küheylan yayıldı hemen,böyle mola yeri kaçmaz,fırsat değerlendirilir.
Burada öğlen molası verip yemeklerimizi yiyiyoruz.

Yemek molasından sonra yolumuza devam ediyoruz,ilk hedefimiz Karagöl sonra devamı var.Ağaçlar arasından Karagöl gözüktü.

Karagöl;Yamanlar dağında İzmir’e 28 km mesafede bir krater gölüdür,rakımı 810 metredir,doğası ile büyüleyici bir yerdir.Hafta sonları piknikçilerin ve doğa sporcularının uğrak yeridir.

Bu sefer de su perisi çıktı karşımıza!!!
Aynı gelin burada da poz vermeye devam ediyor.Bizde onu fotoğraflayıp albüme koyuyoruz.

Karagöl mesire yeri,Yamanlar dağı.

Giriş ücretli olunca girmiyoruz içeri,bizim gibi bir çok doğa sporcusu da zaten girmiyor,dağın başında para da neyin nesi ki,kişi başı 5,5 tl miş.
Dışarıdan fotoğraf çekip gideriz.

İşte doğa…..
Sayım yaptım,hal hatırlarını sordum.Durumları iyimiş,şikayetci değilllermiş. Mehmet’ te beni pozladı.


Zirve noktası;Karagöl-Sarnıçköy arası.
Ekip nefeslenme anında, şu ana kadar problem yok,Mehmet ilk defa böyle bir tura katılmasına rağmen hiç sıkıntı vermedi,zevk almasını bildi.


Baattin’ in nescafe servisi,işi öğreniyor….
Daha iyisi de olacak inşallah.
Suyun başını buldun mu dinleneceksin,kahve zamanı , Kurudere’ nin hemen üstündeyiz rakım 970 metre en yüksek yer ve çeşme var,yaz kış akan bir çeşme…burası her zaman kuytudur.

Kurudere köyüne doğru inişteyiz.

Sarnıçköy’ ün hemen üstünden Sabuncubeli’ ne bir bakış,şu an tahminen 650 metredeyiz, Sabuncubeli geçidi, Manisa ilini İzmir’e bağlayan karayolunun en üst noktası.

Gürle kanyonuna inişe anındayız.
Sarnıçköy’ ü geçer geçmez sola dönüp aşağı Gürle kanyonuna gidiyoruz.

Kanyon dibi,heyelan ve küheylan.Yol bundan sonra çok çetin olacak. Ben Gürle Kanyonunun özelliğini çok iyi biliyorum o yüzden iki arkadaşa da uyarılarda bulup beni takip etmelerini ve çok dikkatli olmalarını tembihliyorum.

Ekip yukarı da kaldı el sallıyor,burayı görünce zevkten dört köşe oldular.İlk defa kanyona inmenin zevkini tadıyorlar.


Manzara güzel,keyiflerde…..eeeee o kadar yol kat ettik,o kadar fotoğraf çektik.Bu da benim pozum,Gürle Kanyonu,ben ve arka planda küheylanım.

Yağmur kanyon dibindeki yolda çok tahribat yapmış,her yer de heyelanla karşılaştık,bu kadar heyelana rağmen derede hala su yok.Buraya gideceklere tavsiye, yol tuzaklarla dolu……..ben de pes artık dedim sık sık bisikletten inmek zorunda kaldık.

Geriden gelenleri beklerken.

Gürle kanyonunda Mehmet ile muhabbetteyiz. Genç arkadaşımıza bildiklerimi anlatıyorum o da can kulağıyla dinliyor.Genç,hevesli,bir şeyler öğrenme hevesinde ama gençliğin verdiği deneyimsizlikle bazen hatalar yapıyor,sanki biz o yaşlarda daha mı iyidik ki!öğrenecek dağ bisikletini ve kampçılığı,doğru yere geldi çünkü.

Çok az su var,bu dereler böylemiydi?

Bu yıl üçüncü gelişim buraya en fazla suyun olduğu zaman şu an,geçen yıl böyle değildi,çok yoğun ve şiddetli akıyordu,son yağışlarda fayda etmemiş demek ki.Yaza az kaldı buraları kurur artık.

Ekip geçişe hazır.
Onlar için büyük değişiklik oldu,böyle tecrübe kazanılıyor.

Gürle dağı ya da tepesi,Gürle köyüne az kaldığının belirtileri.

Gürle pozum.

Gürle köyünün yukarıdan görünüşü,köy bu günkü turumuzun son noktası,burada kamp atacağız,kamp yeri kafamda hazır gibi ama alternatifte çok,su olsun yeter…sıcağı,soğuğu aramam…

Gürle balık çiftliğindeyiz,akşam yemeği ile uğraşmanın anlamı yok,balık çiftliğinde çok güzel kiremitte alabalık yapıyorlar,bizde afiyetle yemeğimizi yeyip kamp alanına gidiyoruz.Balık çiftliğine gelmeden önce kamp yerini teftişe gitmiştik,gayet uygun ve sessiz yer,sorumlusu yerimizi de gösterdi,işlem tamam.Gerçi 1 saat önce varsaydık iyi olurdu akşam yemeğine birilerine ortak olurduk,sağlık olsun,bir daha ki sefere,bizim millet çok can dostu,misafir ağırlamayı seviyor.

Bu suyun altına girmek var ama şimdi değil sonra.Yemekten sonra kamp yapacağımız yere geçtik.
Hava kararırken de çadırlarımızı kurduk. Akşam biraz muhabbetten sonra ilk uykusu gelen genç Mehmet oldu ve hemen çadırına çekildi.Biz Baattin’ le bir süre daha oyalandık,ne zaman ki üşümeye başladık,sabaha görüşürüz dedik ve çadırlarımızın yolunu tuttuk.
1 nci gün rotası:Karşıyaka-Yamanlar Dağı-Karagöl-Gürle Kanyonu-
Gürle:52 KM
2 nci gün 09 Mayıs 2014 Gürle-Manisa-Spil Dağı-Sütçüler-İzmir:

Kamp yerimiz.
Gürle kamp alanı,gayet rahat ve güzeldi,derenin kenarın da ama sessiz,sakin,kimsenin rahatsız edemeyeceği bir yerde.

Akşam derenin biraz serinledik,sabah devamını yaparız dedik ama sabah çok soğuk olunca ancak el yüz yıkama yaptık.
Ayılıyor insan bu sularda…

Kahvaltıdan sonra Gürle’den ayrılıyoruz,bu arada yağmurda başlıyor,her ne kadar tedbirli isek te ıslanacağız bugün.Arka planda dün geçtiğimiz,Yamanlar dağının uzantısı Gürle tepe bulutlar içerisinde kalmış,demek ki sıkı yağmur var yukarılarda.

Manisa’ya şehzadeler şehrine geliyoruz,Spil Dağına çıkmaya hazırlanıyoruz.Manzara buralarda iç açıcı,şehrin üst noktaları daha güzel ve tarih kokuyor.

Bu tarihi binaları ancak resmediyorum,çünkü yol uzun ve sıkıntılı,turistlik geziyi sonra yaparız.

Spil yolundayız,buraya ulaşıncaya kadar,ağlayan kaya ve Manisa kalesinin yanından geçtik maalesef fotoğraflayamadım, yağmur müsaade etmedi,yağmur çisilemesinin müsaade ettiği anlarda güzel gördüğüm yerleri resmediyorum.
Spil Dağı ve Karlık Tepe ve Oduncu Yarığı mevki sisler içinde görünüyor.Oralara çıkacağız bugün……..

Spil dağı Bülbül Tepesi mevkinden Manisa’ya bir bakış.

Spil Dağı milli parkına giriyoruz.Küheylanı sardık sarmaladık,hazır her koşula.Yağmur hafif hafif yağmaya devam ediyor.


Allah sonumuzu hayır etsin,bulutlar var,yağmur var,her halde rüzgar da vardır,bekle bizi Spil sana geliyoruz. Delimiyim ne !!!!! evet deliyim….



Spil’ e çıkış yolundan üç güzel manzara.
Biraz evvel buralardan geçtik,arkamızdan hemen bulutlar kapladı,ara ara bulutların içinde yolculuk ediyoruz,buraya kadar yağmur bir sorun teşkil etmedi,yolculuk çok iyi seyrediyor.

Spil,lale ve Manisa.

Seyir tepeye varmadan önce hazır yağmur yokken bir mola verip yemeğimizi yedik,enerjimizi tazeledik,yarı yola gelinceye kadar karnımız açıkmış.Buraya çıkmadan iyi ki yemek yemişiz,buralarda rüzgar ve yağmur daha sert.Manisa-Spil Milli Parkı (Atalanı ) mesafesi 24 km.
Arka plana dikkat!!!!! yağmur başladı sise girdik.

Yol görünmez oldu,yağmur ve sis yoğunlaştı,birbirimiz ile göz temasını tamamen kaybediyoruz,herkes başının çaresine bakar durum da,lambaları yakıyoruz ama fayda etmiyor.Ses mesafesinden arkadaşların ayrılmamasını tembihliyorum.

Merdivencik mevkindeyiz,buraya gelinceye kadar Sultan Yaylası ve Turgutalp Köylerini yoğun yağmur altında geçtik,tek tük yanımızdan geçen arabalar delicesine bize bakıyor,bunlar ne yapıyor dercesine,tabii yavaşlamayı da ihmal etmiyorlar,acep onlar mı deli yoksa biz mi? Motorize çoban,keçilerini kaybetmiş onları arıyor,aynı zaman da bize laf yetiştiriyor,bu hava da yukarı çıkmak delilik geri dönün diyor, keçileri kaçıran o olduğuna göre deli de o olsa gerek.
Biz gayet iyiyiz,bir de üşümesek.

Karlık Tepesi mevkine geliyoruz,biraz evvel Çörçör Yangın Kule yol ayrımının da yanından geçtik,buralarda yağmurla beraber fırtına da başladı,iliklerimize kadar ıslandık,çok üşüyorum ama duramıyorum,devam etmek zorundayız,durursak üstümüzü değiştirmeye bile zaman olmaz,yeni kıyafetlerde sırılsıklam olur.Üç kişiyiz bir birimizi kesinlikle göremiyoruz sürekli arkaya bağırıyorum ses teması kuruyorum,sesime her gelen cevap sonrası seviniyorum.
Atalanı mevkine az kaldı,orada jandarma var,tek tesellim orası,başka sığınacak kıyafet değişecek yer yok.

Nihayet milli parkın bulunduğu Atalanı mevkine varıyoruz,bir yerlerin açık olması için dua ediyorum ama nafile her yer kapalı ve bu arada geriden gelen arkadaşlar yolu şaşırmasın diye onları bekliyorum,hep beraber jandarmanın bulunduğu yere gideceğiz.Burada hava müthiş soğuk yada bize öyle geliyor bayağı ıslandık,yağmurluklar her ne kadar su geçirmez olsa da rampa yukarı teri muhafaza ettiğinden,içerisi de ıslanıyor. Baattin ile Mehmet ‘te gelince Jandarma karakoluna gidiyoruz,nöbetçi bizi karşılıyor, çok üşüdüğümüzü üstümüzü değiştirecek bir yer göstermelerini rica ediyoruz,diğerleri ile beraber sağ olsunlar yardımcı oluyorlar ve sobayı da yakıyorlar.Nöbetçi er beni tanıyormuş,daha önce de gelmiştiniz diyor. Güzelcene ısınıyoruz burada ve üstümüzü tazeliyoruz.

Jandarma Karakolunda ısındıktan sonra Spil Dağından Kemalpaşa yönüne inişe başlıyoruz,yağmurda Beşpınar köyü mevkii çok güzel görünüyor.

Yağmur,turun ikinci günü boyunca bizi hiç yalnız bırakmadı,yağmurla başladık,yağmurla bitirdik.Sütçüler köyüne vardığımızda oraya yağmur yağmamıştı ama biz mi getirdik nedir,oraya varınca hafiften başladı.
Sütçüler’den itibaren hafif yağmur eşliğinde evimizin yolunu tuttuk ve bu maceramızda burada bitti.
Diğer dağları başka bir zaman diliminde yapmak üzere sağlıcakla kalın.
|
Discussion about this post