KAZDAĞLARININ YAMAÇLARINDA 19-24 TEMMUZ 2014
Tertemiz havası ve güzelim doğası ile Kazdağları yollarındayım.
Bu sefer Kazdağları’ nın etrafını şöyle güzelce turlayacağım, yamaçlarını keşfedeceğim.Yazları Çandarlı’ da geçirdiğimden çıkış noktam Çandarlı olacak. Çandarlı’ da günlük turlar yaparken Fatih BÖKE’ye güzergahı söyledim,düşünmeden gelmek istediğini söyledi,kendisi Şakran’da kalıyor, Çandarlı yol çatısında tur sabahı buluşacağız.Bir de Baattin ŞİMŞEK var,bir gün öncesine kadar kendisinden ses seda yok bakalım gelecek mi? derken sabah tam pedal basacağım, telefon çaldı, Baattin arıyor hocam saat kaçta gidiyoruz….. hoppalaaaa….. hadi Baattin yetiş bana deyip basıyorum pedala ,Baattin de seri vaziyette hazırlanıp bana yetişiyor.
Arkadaşlarla ilk defa uzun tura çıkacağım bakalım nasıl olacak.Ben biraz huysuzum!!!! bana ayak uydurabilecekler mi?Göreceğiz……
Bizlere hayırlı yolculuklar……..
1 NCİ GÜN 19 TEMMUZ 2014 ÇANDARLI-BERGAMA-KORUCU-BÜYÜKILICA:
Çandarlı Kalesi.
Tur sabahı erken kalktım,tüm hazırlıklarımı yaptıktan sonra, Çandarlı içinde bir tur attım.Kalenin fotoğrafını çekmeden yola çıkmak istemedim
Turun başlangıç fotoğrafı olsun istedim.
Çandarlı sabahı,en sevdiğim yerlerden biri,Çandarlı’ nın doğu sahili.
Bergama’ya Giriyoruz.
Baattin ŞİMŞEK sabah telaşla bana yetişti ve beraber Çandarlı çatağına kadar pedal çevirdik,orada Şakran’dan gelen Fatih Böke ile buluşup,rüzgara karşı Bergama’ya kadar
son sürat pedal bastık.İlk mola ve tedarik yerimiz Bergama.
Bergama-İvrindi Yolu.
Bergama’da alışverişimizi yapıp yola çıkıyoruz.
Malum ramazan ayındayız,yollarda pek bir şey bulmak mümkün değil.Korucu Köyüne kadar zaten köylerde kahvehane ve bakkal olmayacak.Yönümüzü İvrindi istikametine çevirip yolumuza devam ediyoruz.
Çaltıkoru Barajına doğru gidiyoruz.
Bu baraj göletinin Yortanlı Barajı ile birlikte koskoca bir antik kenti yuttuğu malumunuz.Aylarca gündemi meşgul etmişti.
Hangi antik kent mi? Allionai Antik Kenti.
Yortanlı Molası.
Yortanlı deresi kenarında öğlen molası veriyoruz.Burası o kadar serin ki bir türlü kalkamadık.Ama yolcu yoluna gerek değil mi? Yola çıkmalı bir an önce….
Çaltıkoru Baraj Göleti.
Allionai Antik Kentini sular altında bırakan baraj göleti.
Antik kent tekrar uyumaya mahkum.Geçmiş medeniyetlerinin izlerini meydana çıkarmak için yıllarca kazı yapıyorsun,ortaya çıkarıyorsun ama bir gün onu sular altında bırakıp tekrar gömüyorsun.Ne yaman çelişki!!!!
Eğiller Köyünün Uzaktan Görünüşü.
Yortanlı molasından sonra yolumuza devam ediyoruz.Temmuz sıcağı kendini iyice göstermeye başladı.Tırmanışımızda devam ederken Eğiller Köyü mıntıkasına geliyoruz.
Sıkı bir inişten sonra Dereköy köprüsü üzerindeyiz.Mevsim yaz ve Temmuz ayında olduğumuzdan derenin suyu bayağı azalmış.
Dereköy’ den sonra rampalar başlıyor derken,çeşme imdadımıza yetişti.Hemen serinleme molası veriyoruz,Fatih ile ben el yüz, kafa yıkama derken, Baattin boydan serinliyor.
Burada Baattin sansürlü…..Serinledikten sonra yine tırmanışa geçiyoruz.
Sol tarafımız Madra Dağları.
Geçen yıl çıkmıştım,bu yılda kısmetse çıkmayı planlıyorum.
Sağımızda Sarıcaoğlu köyü.Dağların arasında ilgi çekici geliyor,duruyor seyrediyoruz.Bulunduğumuz yerden köyü seyre dalıyorum,güzel gözüküyor,öyle dalmışım ki,mıcırı fark etmiyor küçük bir kaza geçiyorum.Aynam hasar görüyor,bende de az biraz hasar oluştu.Olsun manzaraya değer.
İneşir Rampası.
İneşir köyü ile beraber yol yapımı da başlıyor,tabii tırmanışta, buralarda yol sertleşiyor.Zaten tırmanıyorduk,şimdi paralanıyoruz!!!!!!Zirveye doğru emin adımlarla gidiyoruz.
İneşir-Duğla yolu.
İneşir-Duğla yolunda yılkı atları.
Telefon numarasına dikkat!!!! Manisa topraklarındayız.
Farkında olmadan Manisa sınırlarına girmişiz.Bu arada zirve noktasına çok yakınız,burada rüzgar şiddetli.Şifalı su 7 km den az olsa girerdik, o 7 km de inişili çıkışlı olunca vazgeçiyoruz.Yolumuza devam edelim.
Duğla’ dayız.
Kısa bir çıkış ile zirve noktasına gelip aşağıya sarkılıyoruz.
Duğla’ dayız, bu günlük çıkış yeter,birazda inelim.İniş başlayınca Baattin ile Fatih’i tutamıyorum son hız aşağı iniş yapıyorlar,ben bir şey kaçırmamak için yavaş ve dikkatli iniyorum,manzaranın keyfini çıkarmak var.
Korucu’ya Vardık.
Bir süre iniş ve düz yol derken artık Korucu köyündeyiz.Gün sonu da yaklaşıyor,kamp yeri arayarak ilerleyeceğiz. Aklımda Koca Çay (Korucu-Büyükılıca arası) kenarı var ama daha uygun yer olursa kamp atabiliriz.
Ve korucu köyü içerisindeyiz.
Gıda takviyesi yapıyoruz.Korucu köyünde iftar yemeğine davet ediliyoruz ama iftara çok var önce kamp yerini ayarlamalı.Korucu köyünden çıkıp tırmanmaya başlıyoruz.Orman içi tırmanışın tepe noktasında güzel bir su kenarı buluyorum,geriden arkadaşları beklemeye başlıyorum.O arada Fatih’i bir araba ile konuşurken görüyorum,arabadakiler bizi iftara davet etmişler,hangi köy diye soruyorum,öğrenmemiş,ama buraya en yakın köymüş…….
Durmayın Büyükılıca köyüne gidiyoruz, diyorum.Çünkü en yakın köy orası.
Büyükılıca’ da Kamp.
Yanılmamışım, Büyükılıca köyünde iftar yemeği var.
Ama önce Koca Çay’a kadar inip,tekrar 2 km köye kadar sıkı bir tırmanış yapıyoruz,bu arada kamp yapacağımız ılıcanın yerini öğreniyorum.İftar yemeğini afiyetle yiyip, çayımızı da içtikten sonra,teşekkür edip, kamp yerine, Koca Çay kenarındaki Ilıca’ya iniyoruz.
Kamp yeri bizi memnun ediyor.Nasıl memnun olmayalım ki kaplıca suyu bizi bekliyor,bir güzel suya dalıp sonra işin keyfini çıkarıyoruz.
1 NCİ GÜN ÇANDARLI-BERGAMA-KORUCU-BÜYÜKILICA: 99 KM
Powered by Wikiloc
|
2 NCİ GÜN 20 TEMMUZ 2014 BÜYÜKILICA-YÜREKLİ-KOCA SEYİT-KAZDAĞLARI-BÜYÜKHANLAR:
Ilıcada Sabah.
Biraz ilkel gibi duruyor ama sıcak suyu bir harika, üç göz odası var, bizde üç kişiyiz, parselliyoruz odaları,ücret 2 TL.Güzel bir sıcak banyo iyi geliyor,ondan sonra güzel bir uyku ve sabah muhteşem bir uyanış.Baattin sabah tekrar ılıcanın tadına bakıyor,akşam az gelmiş kendisine.(İçecek,alabalık,tost tesis de mevcut)
Koca Çay kenarında kamp hayal ediyordum,hayalim gerçek olduğu gibi,
ılıcada ekstradan çıktı daha da güzel oldu.
Ilıcada kamp alanımız,ben keşifte ve fotoğraflamadayım,
Fatih çadırda uyuyor,Baattin sıcak su ile boğuşuyor
Büyükılıca’ dan Çıkış.
Sabah kahvaltısını afiyetle yapıp,toparlanıp,yola çıkıyoruz.
Yürekli köyü istikametine doğru eşsiz bir manzara eşliğinde yol alıyoruz.
Tırmanma Başlıyor.
Hafiften Yürekli köyüne doğru tırmanıyoruz.
Tırmanma var ama manzara güzel olunca farkında olmuyoruz.
Arkadaşları önden saldım benim önümde gitmeleri cesaretlerini arttırıyor,arkada kaldılar mı telaşlanıyorlar,farkında olmadan yoruluyorlar.
Yürekli Köyü.
Yürekli köyünde rutin muhabbetler,soru cevap trafiği devam ediyor.Yürekli köyünden sonra tırmanışı söylemeye çalışıyorlar.
Burada arkadaşların gözü korkar gibi oldu,Şafak başka yoldan gitseymiydik demeye başladılar.Bana inanan benimle gelsin deyince baktım ikisi de peşimden geliyor.
Yürekli köyünde asfalt bitiyor,toprak dağ yolundan tırmanmaya başlıyoruz.
Köylüler bu tür yollara karayol !!!!! diyorlar.
Tepelerden Yürekli köyü ve geldiğimiz istikamete bir bakış atmayı da ihmal etmiyorum.Yürekli köyü ve vadi gerilerde kaldı.
Öğüren Yaylası.
İsmi bir tuhaf ama kendisi güzel,çam ağaçları ve meşe ağaçları geçit vermez boyutta.
Burada kısa bir mola verip sularımızı tazeliyoruz.
Öğüren Yaylasından sonra da çıkışımız devam ediyor bayağı çıkış yaptık,
yeter her halde bu boğaz son gibi görünüyor.
Hüseyinbeşeler Köyündeyiz.
Tırmanışın son noktası, bundan sonra iniş var.Ama şimdilik,daha gün bitmedi.Aşağısı Edremit-Balıkesir yolu.Keskin bir iniş ile aşağı iniyoruz.Yol kenarında bir sürü sebze-meyve satıcısı mevcut.Biz Edremit istikametine 3 km gidip sağa köylere döneceğiz.Yani yine tepelere……Karşıdaki tepelere…….
Edremit yolundan, Dedeören köy yoluna giriyoruz.
Yol üzerinde ekibin armut hasatı. İkisininde boyu kısa olduğu için alttan hasat yapıyorlar.
Ben biraz daha uzun olduğumdan acele etmiyorum,üsteki olmuşları bir güzel toplayıp,afiyetle yeyiyoruz.
Dedeören-Sarnıçköy yolundayız,yine toprak ve silkeleyici bir yol.
Sarnıçköy girişinde çeşmede arkadaşları beklerken serinliyorum,onlarda gelsin biraz serinlesin.İkisinde de yorgunluk başladı.
Sarnıçköy.
Sarnıçköy’ e bakkal önünde durup mola verdik.Kendimize soğuk bir şeyler söyledik.Aynı zamanda manzarayı da seyrettik.Aşağımızda Havran Baraj Göleti var. Geçen yıl eylül ayında oradaydım.
Kocaseyit Yol Ayrımı.
Veeeee Kocaseyit yol ayrımındayız.Bu tabelanın karşısında bir çeşme,mescit ve oturulacak gölgelik bir alan var,burada molamızı verip öğlen yemeğimizi yiyoruz.
3 km tırmanış ve Kocaseyit köyü girişindeyim.Arkadaşları bekleyip köy içine hareket ediyoruz.Köyde durmayıp Kocaseyit Anıt Mezarı’ nın yolunu tutuyoruz.
Kocaseyit Anıt Mezarı
Kocaseyit’ in Anıt Mezarındayız. Atam,Kocaseyit ve ben bir aradayız.
Kocaseyit anıtındaki gezimiz devam ediyor.
Kocaseyit Müzesi.
Kocaseyit Anıt Mezarı ve müze ziyareti 1 saatten fazla sürdü.
Ziyareti tamamladıktan sonra tekrar köye dönüp,biraz soluklanma ihtiyacı duyuyoruz.
Yolu Kim Biliyor!!!
Kocaseyit köyünden gideceğimiz yöne doğru iki köy gözüküyor,köylülere soruyorum Tarlabaşı köyüne giden yolu soruyorum….. hep bizi Havran üzeri oraya gönderdiler. Ben de bunun kestirmesi yok mu? olması gerek,dereye iniş yolunu gösterin ben bulurum deyince bu dağ yolunu gösterdiler. Tabii siz oraya gidemezsiniz lafını da yapıştırdılar.Bu arada Fatih BÖKE burada beni çok kızdırdı,Şafak kaybolmayalım Havran üzeri gidelim demez mi? gel kızma, bana yolu uzattıracağı gibi 10 km iniş, 10 km fazladan çıkış yaptıracak.Her neyse sinirlenme Şafak.Kocaseyit’ ten aşağı dereye sarkılıyoruz.
Derede tahta köprü bizi bekliyor,Kocaseyit’ ten buraya iniş çok çetin.
Bu köprü Kocaseyit ile Tarlabaşı köyünü birleştiriyor. Bakalım çıkış nasıl olacak!!!!!!
Dereyi geride bırakarak Tarlabaşı’ na tırmanmaya başlıyoruz. Tarlabaşı ve Fazlıca köyünde durmuyoruz,Fazlıca köyünden yukarılara tırmanmaya devam.
Kocaseyit köyü çok gerilerde kaldı.
Yukarıdan Kocaseyit Köyü ve geldiğimiz yollara bir bakış atıyorum.Şu anda zirve noktasına yaklaşmaktayım ve Kocaseyit tarafını bir daha görmeyeceğiz.
Başım Belada!!!!!!!!!
Arkadaşlar 500 metre geride ve aşağıdalar.Yani tek başımayım burada.
Düdük öttürüyorum,sesleniyorum,hiç bir kıpırtı yok,çevreden cevap ta yok, köpekler de bu arada ağır ağır üzerime geliyorlar.Yol bizim sen de kimsin diyorlar.Bir kaç dakika sonra çoban görünüyor,kulağında kulaklık meğerse yakınlardaymış,beni duymamış.Köpekleri benden uzaklaştırıyor.(Fotoğraf uysal anlarında çekilmiştir) Üstelik demez mi? sabah, domuzu boğdular!!!! domuza bunu yapan bize ne yapmaz?
Havran-Kalkım Yolundan.
Kazdağları’ nda olduğumuzun resmi belgesidir.O kadar zirveden sonra şu anda inişteyiz.
Edremit-Kalkım Yolu.
Edremit-Kalkım yoluna ve asfaltta kavuşuyoruz.Bundan sonraki hedefimiz Hanlar Mevkii bu gece orada kamp yapmayı planlıyoruz.Önce Aşağı Hanlara geliyoruz,burası kalabalık pazar olması nedeniyle piknikçiler var.Aslında iyiydi ama,derede vardı!!!
Her neyse yukarı devam edelim,nasılsa ben buraya bir daha gelirim.
Yukarı Hanlarda konaklamaya karar veriyoruz.
Yukarı Hanlar Mevkii.
Ama ne kalabalık, Ramazan ayı olmasına rağmen ortalık piknikçiden geçilmiyor.Her çeşme başı kalabalık, iftar için gelmişler.
Kalabalık olunca,ben de genç birinden en uzaktaki çeşmenin yerini öğreniyorum.500 metre orman içinde olduğunu söylüyor biz de doğru oraya gidiyoruz…Malum çok terledik duşa ihtiyaç var!!!!Ben duş için hazırlık yaparken bir ses ve Baattin yalağın içine atmış kendini bile.Her neyse Baattin işini bitirdikten sonra onun gibi olmasa da, biz de duşlarımızı alıp,kamp yapacağımız yere doğru yollanıyoruz.
Hanlar Mevkii-Kazdağları.
Duştan sonra,Hanlar Mevkii yaylasında çadırlarımızı orman kenarına kuruyoruz, hazırlıkları yapıp yemeğimizi de yiyiyoruz.Yer güzel ve büyük herkese yetecek kadar yer var.
Bu gün 55 kilometrelik yorucu bir yolculuk yaptık. Kazdağları’ nın temiz havasında çok güzel bir uyku bekliyor bizi.
2 NCİ GÜN 20 TEMMUZ 2014 BÜYÜKILICA-YÜREKLİ-KOCA SEYİT-KAZDAĞLARI-BÜYÜKHANLAR: 55 KM
Powered by Wikiloc
|
3 NCÜ GÜN 21 TEMMUZ 2014 BÜYÜKHANLAR-KALKIM-YENİCE-KALKIM:
Kazdağları’ nda Sabah.
Akşamki piknikçilerden eser yok.Yaylada biz bizeyiz,enfes bir sabaha uyanıyoruz.Aheste aheste kahvaltılarımızı yapıyoruz.Kavuniçi çadır Baattin’ in çadırı, gece o taraftan homurtu sesleri geliyordu,ben uyku sersemliği Baattin horluyor zannettim ama dikkat kesilince domuzların ziyaretimize geldiğini anladım.Nasılsa Baattin onları kovalar diye tekrar uykuya daldım.Gelmeleri normaldir piknikçilerden kalan çok şey vardı.
Hanlar Mevkiine Veda.
.Her şey hazır olunca yola çıkmaya hazır hale geliyoruz.Hareket etmeden herkes Hanlar Mevkii hatıra pozu çekiliyor.
Kalkım’ a kadar iniş olacak o yüzden acele etmiyoruz.Ortamın ve havanın tadını çıkarmakla meşgulüz.Akşam kalabalık olduğu için pek bir şey görememiştik,sabah keşfide yapıyoruz.
Bu Günkü Hedefimiz Yenice.
Önce Kalkım’ a gideceğiz, oradan Yenice’ye ve tekrar başka rotadan Kalkım’ a döneceğiz.
Hanlar Mevkiinden beri iniş halindeyiz.Sabahın serinliğinde hepimiz üşüyoruz,o yüzden inişi yavaş yapıyoruz.
Gizli Şelale.
Şelale görülür de durulmaz mı? havası koklanmaz mı? Baattin ve Fatih bana nazaran daha hızlı iniş yaptılar.Bir ara Baattin’ in beni beklediğini gördüm,yanına varınca baktım ki, şelale levhasının önünde duruyor.Ne yapalım usta demeye fırsat vermeden hemen şelale tarafına girdim. Baattin’ de benim arkamdan.Fatih merak etmediğinden gelmedi.Daha 100-150 metre gitmeden karşımızda bu muhteşem manzara,fazla söze gerek var mı?
Kalkım’a Varış.
Kalkım girişinde şaha kalkmış Agon bizi karşılıyor.
Kalkım;Truva dönemin de Agonya,yani ata binen sporcuların bulunduğu yer.Kalkım içine girip kısa bir mola veriyoruz.Eksiklerimizi tamamlıyoruz ve dinlendikten sonra Yenice tarafına gitmek için hazırız.
Hamdibey Göleti.
Kalkım molasından sonra Yenice’ye devam kararı veriyoruz. Fatih,nasılsa akşam tekrar Kalkım’ a geleceğimiz için burada kalıyor yani bizim ile Yenice’ye gelmiyor.Bu benim hoşuma gitmedi,madem tura çıktın ve rota hakkında bilgi sahibisin anca beraber kanca beraber olmalı.Fatih’in yaptığı hoş olmadı.Baattin ile yola devam ediyoruz, bu arada Fatih’e göletin orada kampa yeri bakmasını tembihliyorum,madem ki Kalkım’da kaldı kamp yerini de ayarlaması ve biz gelince her şeyin tam olması gerekir.
Hamdibey-Yenice Yolu. Namazgah’ a doğru çıkıyoruz, Kalkım ve Hamdibey gerilerde kaldı.Daha da arkalarda Kaz Dağları.Hem kısa bir soluklanma hemde bir hatıra fotoğrafı.
Baattin’ in Namazgah rampası hatırası.
Namazgah Köyü Altında Üçlü Çeşme.
Her taraf çeşme ve bu çeşme bence en güzeli.Tam da susamıştım ilaç gibi geldi. Kısa bir mola hakkımdır deyip durdum.
Baattin önden bastırdı,gitti,nasılsa rampa da onu yakalarım.
Artık Namazgah köyündeyiz.Rampalar bitti bundan sonra iniş başlıyor,
Baattin arkadan geliyor, dediğim gibi onu yakaladım ve geçtim.
Yenice Girişi.
Sert bir inişten sonra Yenice girişindeyiz.Burası personel çeşmesi mevkii,serinlemek hakkımız deyip suyun tadına bakıyoruz.İlçeye serinlemiş olarak girmeli.Yolu bu tarafa düşenler için muazzam bir kamp yeri.
Yenice.
Yenice ilçe merkezinde mola verdik,bu gün mükafaat olarak lokantada karnımızı doyurduk,Ramazan ayı olduğu için biraz sıkıntı oluyor ama açık lokanta bulduk.Marketten de küçük bir alışverişten sonra Yenice’ yi terk ediyoruz,tekrar Kalkım’ a döneceğiz ama başka yoldan.
Yenice, Çanakkale ilinin küçük ve şirin bir ilçesi.
Yeşilliği,sebze ve meyvesi bol bir ilçe..
Yenice çıkışı;Burası Çanakkale-Balıkesir yolu,güzel değil mi? benim de çok hoşuma gitti zaten…… buraya ikinci gelişim ve yine bayıldım.
Yenice’ yi 5 km kadar çıktıktan sonra,kısa bir mola verip, çayımızı demliyoruz, aynı zaman da kısa bir şekerleme de iyi geliyor,o güzellikten sonra tekrar yola çıkma zamanı,neşeyle…..
Gazi Çeşmesi.
Moladan sonra iyi sayılacak bir rampanın ortalarında Gazi Çeşmesine varıyoruz.Burası Yenice-Balya arasında Yenice’ye 8 kilometre mesafede.
Geçen yılda buradan geçtiğimde suyundan kana kana içmiştim,yine aynısını yapıyorum.
Yapandan,yaptırandan,vesile olandan Allah razı olsun.
Gazi Çeşmesi.
Gazi Çeşmesinden ayrılıp tekrar yollara düşüyoruz,az biraz daha tırmanacağız bu güzel coğrafyada….
Arkadaş daha yorulmamış,baksanıza gülüyor.
Zirve Noktasındayız.
Yenice ovasındaki köylere son bir bakış,bu köyleri yazdım bir tarafa,bir gün bu kısımda da pedallayacağım inşallah.
Gönen barajı etrafında ve Yenice’nin kuzey doğusunu da gezmek istiyorum.
Sametli’ye iniş yaparken sağımızda uzanan dağları fotoğraflıyorum,biliyorum ki o dağların ardı Namazgah… sabah o bölgeden geçerek Yenice’ye ulaşmıştık.
Gündoğdu’ dayız ve mola zamanı.
Burada etrafı perde ile kapalı kahvede durup çaylarımızı yudumladık,dinledik ve tekrar yola devam ederek Hamdibey tarafına yol almaya devam ettik.(Ramazan aylarında oruç tutmayanlar gözükmesin diye kahvehanelerin etrafı çarşafla örtülür)
Hamdibey.
Hamdibey beldesine tekrar geliyoruz,istikametimiz Kalkım olacak.
Hamdibey;Kurtuluş savaşı zamanı Edremit Kaymakamı ve buraların savunulmasında önemli rol almış,kahramanlıkları yüzünden beldeye onun adı verilmiş.
Kalkım Deresi.
Kalkım deresi, ilçeye girişte serinlik veriyor ve yeşillikleri besliyor,tabii derede yüzenleri görüyoruz ama ayıp olmasın diye resmetmiyoruz.
Kalkım.
Kalkım’ ın içerisinde fazla durmuyoruz biraz takviye yapıp kamp yapacağımız gölet alanına hareket ediyoruz,Fatih burada keşif yapacaktı ama yapmamış,hiç bir kamp yeri ayarlamamış….. iş yine bana düştü. Takılın peşime gölete gidiyoruz, kader de ne varsa onu yapacağız dedim ve Kalkım Göletinin yolunu tuttum.(Yola çıktığın kişi verilen görevi iyi anlamalı, tur ve kampçılık güvene bağlı,Fatih BÖKE bir gün içinde ikinci defa sınıfta kaldı.Artık benim için güvensiz biri.)
Gölet alanı sapağında,
Kalkım tanıtıcı levhası ve tarihi ile ilgili yazı bizi karşılıyor.
Demir tavında dövülür.
Gümüş ve demir cevheri bu bölgede zamanında bolmuş.Cevher, ustaların ellerinde şekil bulurmuş.
Kalkım Baraj Göleti Ve Kamp Alanımız.
Kamp yeri tamam,çeşmeye yakın bir yere çadır yeri ayarlayıp duş işine giriştik.Serinlemek Baattin ile bana iyi geldi,neşemiz de yerine geldi.Sonra da yemek faslına başladık ama işin kötü tarafı su kenarındayız ve rüzgar aniden kesildi.Sivrisinek saldırıları da baş gösterdi.Olsun,kapanır,sinek kovumuzu sıkar, uykumuz gelince de yatarız.Sabah güzel şeyler ve yerler bizi bekliyor.
3 NCÜ GÜN 21 TEMMUZ 2014 BÜYÜKHANLAR-KALKIM-YENİCE-KALKIM:81 KM
Powered by Wikiloc
|
4 NCÜ 22 TEMMUZ 2014 KALKIM-KAZDAĞLARI-ZEYBEKÇAYIRI-KIZILELMA-EVCİLER-AYAZMA:
Kalkım Sabahı.
Öfffffff manzaraya bak…..
Böyle yerde uyanmakta öyle güzel oluyor ki… sormayın.
Büyüleniyoruz adeta,doğa bütün güzelliklerini sunuyor bize.
Kahvaltımızı yaparken, rutubetten ıslanan malzemelerimiz de kuruyor ve yola çıkıyoruz,Kızılelma yönüne gideceğiz,bugün.
Akçakoyun.
Kalkım’da takviye yapıp hemen yola çıkıyoruz. Akçakoyun’ dayız,yön levhaları bize ne tarafa gideceğimiz hakkında fikir veriyor.Oğlanalanı yönümüz olacak.
Akçakoyun’ a varınca Baattin ile Fatih mola moduna girdi,belde sakinleri ile muhabbete tutuşuyorlar.
Sıhhatler olsun abiler…..
Akçakoyun beldesinde asırlık çınar ağacı ve ağaç içerisinde berber dükkanı.Şu anda çalışmıyormuş ama zamanında çoookkk kişiler tıraş olmuş burada.Çalışsaydı bir sinek kaydı olurduk ama sağlık olsun,bu kadarını da gördük ya….
Akçakoyun’ da ilginç bir iş yeri,bravo yapana,yeşili seviyormuş demek ki..
Akçakoyun-Örencik yolunda yön levhaları,gideceğimiz yolları gösteriyor ve tabii ki bir hatıra fotoğrafı yakışır.
Kısa bir süre sonra Örencik Köyündeyiz.Örencik Köy’de in cin top oynuyor bizden başka kimse yok.Durmayıp yolumuza devam ediyoruz.
Aşağıçavuş köyündeyiz ve çok güzel bir manzara bizi bekliyor.Biz de bu güzellik içerisinde molamızı veriyoruz,çayımızı yudumluyoruz.
Aşağıçavuş-Oğlanalanı Yolu.
Aşağıçavuş köyünden Oğlanalanı köyü istikametine muazzam manzara eşliğinde ilerliyoruz.Ortam o kadar güzel ki,vitesleri iyice küçültüp ortamın tadını çıkartıyoruz.
Ağaç bol olunca evler böyle oluyor demek ki!!!Oğlanalanı köyündeyiz.
Kazdağlarındayız.
Suyun tadı başka olur buralarda…..Akışı da başka olur…
Oğlanalanı’ ndan sonra yol karayola dönüşüyor,ormana giriyoruz,tam da benim istediğim gibi.Bir süre orman yolunda devam edeceğiz,Zeybekçayırı’ na kadar.
Orman yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Dere boyunu takiben dağa doğru tırmanıyoruz,çok zevkli bir yolculuk devam ediyor.Yükselti artıkça keyiflerde yerine geliyor.
Böyle güzel çeşme görülür de mola verilmez mi?Suyundan içilmez mi?
Kana kana içiyoruz suyundan….Güzelce de serinliyoruz.
Orman yolu ve kol çek pozum,güzelce serinledim,nasılsa keyfim de yerinde..
Dereyi takiben dağın tepesine yoldan tatlı tatlı çıkarken,solda ki yolda Baattin bir ok işareti gördü oradan gitmemiz gerektiğini söyledi,kafam karıştı,bir süre tereddüt yaşadık,ama yolumuzdan sapmadık kısa bir tereddütten sonra aynı istikamette yola devam ettik.
Hislerim beni yanıltmaz doğru yoldayım.
Zirveye varmak üzereyiz yol biraz düzleşiyor,düzleşince keyifler daha başka oluyor.Fatih’in halinden belli…….
Zirve Noktası.
Veeee zirvedeyiz, yani bugünkü çıkışımızın zirvesindeyiz,burada beş yol var.Beş yol demek hepsine göz at demek.Acaba hangisi,ama biz hangisine gideceğimizi biliyoruz,köylüler söylemişti çeşmenin solundan aşağı sarkılıyoruz,hedef Zeybekçayırı.
Çeşme Başı.
Baattin ve Fatih tırmanırken arkadan geliyordu,inişi görünce salıverdiler kendilerini aşağıya.Gitsinler bakalım nereye kadar gidecekler.Hızlı inişi tercih ettiler galiba…Benim acelem yok aheste aheste iniyorum ve her santimetre karenin tadını çıkarıyorum.
İnişte de fotoğrafa devam.Her adımda çeşme var,buralarda susuz kalmak söz konusu değil.Manzara ise bir harika.
Zeybekçayırı Köyü.
Zeybekçayırı köyü göründü,bu orman yolunun bittiğine,köy yollarının başladığına delalet.Asfaltta devam edeceğiz artık.
Zeybekçayırı tamam, sırada Kızılelma var.
Arkadaşlar ne mi yapıyor,aşağıda çocuklar derede yüzüyorlar onlara bakıyorlar.Fotoğrafları niye mi yok,olmaz, çünkü köy de derede nasıl yüzüyorsa öyle yüzüyorlar,yani doğal!!!!!!
Kızılelma’ yı 3 km kadar geçtikten sonra tepe noktasına yakın,su kenarında mola veriyoruz, afiyetle öğlen yemeğimizi yedik.Bu da yemek mola manzaramız….
Kızılelma-Karaköy yolu.
Solumuz Kazdağları…
Biraz uzaklaşmıştık,şimdi tam üzerine doğru gidiyoruz.
Evciler Göründü.
Sol önümüz muhteşem Kazdağları zirvesi.Aşağı köy ise Evciler.
Evciler istikametine gidiyoruz,ama her şeyin bir kestirmesi vardır,uzatmadan bahçeler arasından Evciler’e varıyoruz.
Ayazma Yolu.
Evciler’de kısa bir mola verip tedarik yaptıktan sonra yönümüzü Ayazma’ya çeviriyoruz.Bundan sonrası için kılavuzumuz Baattin, geçen yıl buraya gelmişti,işi ona devrediyorum, ben arkadan elma bahçeleri arasından keyfederek yol alacağım, hem de köylülerle muhabbet ederim.
Tatlı tatlı rampaları çıkarken muhteşem bir gürültüyle akan su değirmenin yanından geçiyoruz.Her zaman denk gelmeyecek bir manzara.
Ayazma yolundayız.
Ayazma’ya vardık içerideyiz artık.
Su Buz Gibiydi.
Bisikletlerimizi kamp atacağımız yere bırakıp, bu güzelim su ile buluşuyorum,çevredekilerin şaşkın bakışları hiç umurumda bile değil, zaten üstümdekilerin de yıkanmaya ihtiyacı var,benim de….. 30 saniye sonra üşümeye başlıyorum bu kadarmış benim su ile buluşmam!!!!!!!!!!
Ayazma’da Gün Batımı.
Baattin sınavı geçti 8 km boyunca kılavuzluk yaptı,Ayazma’ daki kamp yerini ayarladı,bana bir şey bırakmadı,artık ustalık belgesini vereyim de rahatlayayım!!!!!!Akşam oldu,soğuk su da iyice acıktırmış afiyetle yemeğimizi yedik, çadırlarımızı kuruyoruz.
Bu muhteşem doğa da gece ile buluşacağız.
4 NCÜ GÜN KALKIM-KAZDAĞLARI-ZEYBEKÇAYIRI-KIZILELME-EVCİLER-
AYAZMA:68 KM
Powered by Wikiloc
|
5 NCİ GÜN 23 TEMMUZ 2014 AYAZMA-BAYRAMİÇ-KÜÇÜKKUYU-ÖREN
Ayazma’da sabah ve İda efsanesi.
AYAZMA.
Sabah kahvaltıdan sonra kimseler gelmeden Ayazma’ yı keşfe çıkıyoruz, bu arada bol bol fotoğraf çekmeyi de ihmal etmiyoruz.
Manzara ve doğa çok güzel biz de tadını çıkarıyoruz.
Ayazma ve Küheylanım.
Ayazma keşif turumuzu tamamladıktan sonra yollara düşüyoruz.
Ayazma yolunda ulu çınar.
Eyvah Eyvah filminden aşinayız.
Evciler köyünde durmadık,istikametimiz Bayramiç olacak.Levhalar nereden gelip nerelere gideceğimizin habercisi.
Bayramiç Baraj Göleti….
Gölete paralel olarak yol alıyoruz, güzel bir manzaraya sahip,insana dinginlik veriyor.
Bayramiç Ovası.
Ekip önden gitti, ben Gölet ile muhabbet ederken, lastiğimin azizliğine uğradım,kısa bir süre lastik tamiri ile uğraştım,zaman kaybı oldu,arkadaşlar nasılsa ilçeye girişte beni beklerler.
Bayramiç.
Ben ekibi bilirim,Bayramiç girişinde postu sermişler beni bekliyorlar,kısa sürede onlara yetişiyorum.Bayramiç’ e hep beraber giriyoruz,kendimize dinlenecek bir yer arıyoruz,bu gün Bayramiç’ in pazarı olduğundan çok kalabalık. Bayramiç molasından sonra tekrar yola çıkıyoruz.
Türkmenli Köyü Girişindeyiz.
Buraya kadar Ezine yolunu takip ettik,ana yoldaki serüven kısa sürdü tekrar köy yollarına dönüyoruz.Türkmenli sapağına gelmeden 7 km önce solda bir çeşme vardı oraya su tazelemeye girdim,beni uzaktan gören Baattin’ de girdi,biz Fatih’in de oraya gireceğini zannetmiştik…… o bizi es geçti,bir bildiği vardır diye yetişmeye çalıştık ama son sürat gidiyor.Türkmenli yol çatağını da kaçırınca bir şeyler olduğunu anladım,telefon ettim meğerse bizi önde zannediyormuş,basıyormuş pedala,o basıyor,biz basıyoruz,birbirimizden haberimiz yok…..Sonun da geri çevirdik Fatih’i, çevirmeseydik o hızla Ezine’de alırdı soluğu……
Türkmenli köyü girişindeyiz,köy yollarını ve orman yollarını takip ederek,Küçükkuyu’ ya kadar gitmeyi planlıyorum.
Sarıdüz Molası.
Sarıdüz köyünü geçer geçmez güzel bir çeşme ile karşılaşıyoruz,hemen molamızı veriyoruz.Arkadaşlar Bayramiç’ te acıkmadan 3 porsiyonu 4 TL den yemek yediğinden hemen işin şekerleme kısmına geçiyorlar,bende onlar uyurken yemeğimi yedim.
O kadar derin uyuyorlar ki! soysan ruhları duymayacak.
Ama antenleri iyi çalışıyor,benim yola devam komutumu hemen duyuyorlar.Yarım saat mola yeter,yola devam.
Koşuburnutürkmenleriköyü.
Köyün ismi bu yapacak bir şey yok!!! okuması ayrı,söylemesi ayrı zor.
Ama köy çok güzel.
Yeni nesil bilmez,oynanan oyunun adı domino….
Koşuburnutürkmenleri köyünün ihtiyar delikanlıları zamanını domino oynayarak geçiriyorlar.Temmuz sıcağı ve ramazan da başka ne yapılır ki!!!!
Dağahmetçe köyünden yine kendimizi dağ ve orman yollarına vuruyoruz,
Güzelköy’ e kadar böyle gideceğiz.Bu arada arkadaşlar arkamdan gelmiyor,ekibi bekleme pozisyonuna geçiyorum,uzun zamandır arkamda yoklar.
Sabırla arkadaşları bekliyorum.Fotoğrafta çekiyorum,bu arada.Nihayet ekiple irtibata geçebiliyorum,Baattin’ in bagajı fazla sarsıntıya dayanamamış,isyan etmiş.Yanıma gelince bagajı geçici olarak tamir ediyoruz.
Güzelköy.
Kısacık köyünde dağ yolundan çıkıp asfaltta kavuşuyoruz,istikamet Küçükkuyu yönü olacak. Güzelköy’ e sapıyoruz,şayet sapmazsak yön Ayvacık olacaktı.Güzelköy’ de karpuz molası veriyoruz.Bu köye ramazan uğramamış,bizde karpuzlarımızı rahat rahat yiyiyoruz. Güzelköy-Çaltı yolundan solumuzdaki dağlara selam olsun.
Keşke dağlardan gitseydik.Şu anda üzerinde bulunduğumuz yol çok kötü,….köy yolu ama aynı zaman da maden ocağı yolu olduğundan,yol çok tozlu…
Nusratlı Köyü.
Yeniçam üzeri Çanakkale-İzmir asfaltına kavuşuyoruz,asfaltta 3 km yol aldıktan sonra çeşme başında durum kritiği yaptık,ben Nusratlı Köyü üzeri sahil yolunu takip ederek Küçükkuyu’ ya ulaşacağım, arkadaşlar ise direk ana yolu takiben Küçükkuyu’ ya inecekler.Herkesin tercihi farklı ne yapalım.Ayrılalım en iyisi…….
Nusratlı Köyü.
Nusratlı Köyü altından yukarılara bir bakış.
Bu yolu ben yüklü iken kullandım,sizlere tavsiye etmem!!!!! 2 km kadar çok dik şekilde ve bozuk bir zeminden iniş yapıyorsun.Sonra zeytinliklere ulaşıyorsun, zeytinlik tarafı çok güzel,sahili anlatmaya zaten gerek yok o daha da güzel.
Altınoluk Civarındayız.
Fatih sık sık telefon görüşmesi yapıyor,Akçay’ da arkadaşı varmış,Akçay’ da onun yanın da kalacakmış. Baattin ve ben demek ki Akçay’ dan sonra baş başa kalacağız.Fatih bunu daha önce söylemeliydi,yolda o telefon konuşmaları yüzünden çok oyalandık.Biz önemli bir husus var sanıyorduk,meğerse planı farklıymış.
Çok ayıp etti bize, hele bu günkü çok uzun rotada bu tür oyalanma bizi geceye bıraktı.Fatih BÖKE sen artık benim için yoksun, ayrılabilirsin.Ve Fatih Böke’ yi gönderdik.
(Fatih BÖKE’ yi bir daha hiç bir turuma almadım,almamda, irtibat kurmamda….)
Baattin ile Akçay’ da caminin avlusunda çeşme başında akşam yemeğimizi yedik cami önünde hayır da vardı yemeğin üzerine bir pilav-ayran ikilemesini yaptık.
Sonra da hava kararmasına aldırmadan kamp atacağımız Ören’e doğru devam ettik.Gece vardığımız Ören sahil’de Baattin denize ben ise duşa girip serinledik.
Saat 22:00 gibi de benim keşfettiğim yere kampımızı kurduk.
5 NCİ GÜN AYAZMA-BAYRAMİÇ-KÜÇÜKKUYU-ÖREN:127 KM
Powered by Wikiloc
6 NCI GÜN 24 TEMMUZ 2014 ÖREN-AYVALIK-DİKİLİ-ÇANDARLI:
Ören’de Kamp Yerimiz.
Sabah kalkınca çok iyi bir karar verip buraya çadır kurduğumuzu anlıyoruz,güzel bir uyku ve sessizlik….Sabah erkenden kalkıp toplanmaya başlıyoruz.Kamp yerimiz yazlıkçıların yanı olduğu için onları huzursuz etmemeliyiz.Kahvaltıyı başka yerde yapacağız.
Sabah kahvaltımızı Ören merkezde benim daha önce keşfettiğim yerde yaptık,sonra da Gömeç’e doğru hareket ediyoruz.
Gömeç merkezden Atatürk Kayalıklarının görünüşü.
Çanakkale-İzmir yolundan rahatlıkla görülmekte.
Geçen yıl bu kayalıkların hem önünden hem de arkasından geçmiştik.
Belediye Çeşmesi.
Milli Mücadele yıllarının ilk resmi anlaşması bu çeşmenin bulunduğu yerde yapılmıştır.
Bu çeşme nerede mi? Çanakkale-İzmir yolu üzerinde Çanakkale yönünden Ayvalık’ a girmeden Ekbir tesisleri yakının da.
İzmir il sınırlarındayız artık,kesin dönüş başladı….
Salihleraltı’ nda Ayçiçek Tarlaları.
Ana yoldan ayrılıp,sahil yoluna sapıyoruz,Dikili’ye kadar böyle gideceğiz.
Salihleraltı’ nda fırından ekmek almak için duruyoruz,bakıyorum ağaç altında bir masa hemen izin istiyoruz,kuruyoruz soframızı,yiyoruz yemeğimizi.Uzun yolcu olduğumuzu bildiğinden isterseniz kamp bile atabilirsiniz diyor.
Teşekkür edip ayrılıyoruz,zaten tur bitti,kampı ev de atarız artık!!!!!
Dikili’de kısa bir moladan sonra Çandarlı’ ya hareket ediyoruz.
Demirtaş’ ta meşhur çeşmemiz de durup su molası veriyoruz.
Bu da dört ayaklı arkadaşların serinleme alanı.
Ve final…….Tur bitti…. evdeyiz artık
6 günlük Kazdağları Yamaçlarınada Turu neşe ve mutluluk içinde son buluyor. Güzel yerler gördük,güzel insanlar tanıdık,terledik,yorulduk,ama hepsine deydi. Zoru sevdiğimden,güzergahı özellikle zorlu seçtim.Daha kolay yolları da var elbet ama ben böylesini tercih ettim.Köy,dağ ve orman yollarının ağırlıkta olması turu daha da güzelleştirdi.Turun tadı damağım da kaldı,tekrar gidermisin deseniz,tabii giderim derim,ama bu sefer daha başka rotalar da katarak tabii…..
Kamp yerlerimiz çok güzeldi, sanki özenle seçilmiş gibi.
Tur da planladığım tüm yerleri gördüm ve gezdim,hiç bir eksiği kalmadı,ben gezerken bana ayak uyduran,Baattin ve Fatih’te gezdi,Baattin’ in çok memnun kaldığı,Fatih’in ise tam aksi olduğu tartışılmaz. Turu kazasız belasız atlattık,
Ben de; tatlı yorgunluktan başka bir şey olmadı,turu düzenleyen bendim.2 gün dinlenmek yetti..
Baattin;Çok hasar aldı arkadaşımız!!!!!!Turun tamamından kopmadı,poposu pişik oldu,bagaj kırıldı,matarası kayboldu ve telefonu arızalandı ama yılmadı,turun sonunu tamamladı.Fatih için bir şey diyemeyeceğim,pek katkısı olmadığı gibi,bizi çok oyaladı.
Tatlı anılar bunlar,hatırlandıkça tebessüm yaratır.
Diğer turlar da görüşmek üzere…….
KAZDAĞLARININ YAMAÇLARINDA 19-24 TEMMUZ 2014
Discussion about this post