Büyük Taarruz Bisiklet Turu;Yakın tarihimize ışık tutan yerleri ziyaret etmek,bu konu da projeler yapmayı düşünürken Büyük Taarruz Bisiklet Turu olduğunu öğrendim. 2014 yılını kaçırdım, 2015 yılında muhakkak katılmalıyım düşüncesi ile organizasyona 2 gün gecikmeli de olsa, bu yıl katıldım. Tamamına katılmayı çok arzuluyordum ama özel işlerim dolayısıyla arkadaşlara Sinanpaşa’da 27 Ağustos akşamı dahil olabildim. Olsun bu duyguyu yaşayacağım ya, önemli olan bu.
Büyük Taarruz Bisiklet Turunu bir bütün olarak gördüğümden 26 Ağustos’ tan itibaren kaleme almayı uygun gördüm. Burada arkadaşlarımın desteği devreye giriyor. Fotoğrafların çoğunluğu benim olduğu kadar Osman GÖKER ve Enes Çalışkan destekli olacak. Osman KUTLU’ nun anlatımlarına da zaman zaman yer vereceğim. Bu organizasyon Osman KUTLU’nun katkıları, çabaları emeği sayesinde olmuştur.Başta kendisi olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkürler.
26 Ağustos-09 Eylül 2015 tarihleri arasında 15 gün süren 880 kilometrelik Büyük Taarruz Bisiklet Turu, gönüllük esasına göre olup, tam bir dayanışma içinde yapılmıştır. Taarruz esnasında, askerlerimiz nereden geçtiyse, nerede konakladı ise, hangi yer işgalden ne zaman kurtulduysa biz oradaydık.
Kocatepe’ den başlayıp, İzmir’ de son bulan organizasyon boyunca, bilinen bilinmeyen tüm Şehitlikler ziyaret edilmiş, günümüz Şehitleri de unutulmamıştır.Bayraklar tazelenmiş, saygı duruşu yapılmış, İstiklal Marşımız söylenmiştir, ruhlarına Fatiha okunmuştur. Şehit Aileleri de ziyaret edilip, ellerinden öpülmüştür.
Bu anlamlı, milli duygularla yüklü organizasyonda yer almanın mutluluğu içindeyim. Diğer arkadaşlarında aynı duygular içinde olduğunu tahmin ediyorum.
Çok şeyler gördük, çok şeyler yaşadık hepsini buraya dökmek mümkün değil, yaşadıklarımızın gördüklerimizin bir kısmını ancak yazabileceğim. Daha fazla bilgiye ulaşmak isteyen olursa, www. buyuktaarruz. org sitesi Büyük Taarruz Bisiklet Turu sayfasında aradıklarını bulabilirler.
Tarihi detaylara fazla girmeden , 3′ er günlük 5 bölüm halinde, olduğu gibi, yaşadığımız şekliyle, benim anlatım tarzımla, biraz da mizansen olarak turumuza ve yazımıza başlayalım artık.
Büyük Taarruz başlıyor.
1 nci gün 26 Ağustos 2015 Kocatepe Etabı
( Kocatepe- Kışlacık- Afyon- Tınaztepe )
Kocatepe’ de ben yokum ama gönlüm orada, çok isterdim orada olmayı ama olmadı, seneye olur inşallah.
Kocatepe’ yi arkadaşlar böyle görmüşler, ben de bu bütünlüğü devam ettireyim.
Kocatepe
Afyon’ da bulunan, Büyük Taarruzun Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatıldığı, sevk idare edildiği tepedir.Rakımı 1874 metredir.
Özgürlük, bağımsızlık ateşi bu tepeden başlamıştır.
Kocatepe’ de Gece
Ayaz kemiklere kadar işliyor, Ağustos ayı olmasına rağmen gece çok soğuk. Ama içleri ısıtan sıcak bir çorba, askerimizin içtiği çorbadan var.
Aynı duygular ve aynı çorba…..
Kocatepe Uyumuyor.
Nefesler tutulmuş, günün ışıması, ilk top atışı sabırsızlıkla bekleniyor.
Afyon aşağılarda ışıkları vuruyor Kocatepe’ ye.
İlk Şehitlik Ziyaretleri.
Osman Kutlu hoca ilk şehitlik ziyaretlerinde arkadaşlara Şehit Mezarı hakkında detaylı bilgi aktarımı yapıyor.
Protokolden ziyade az bilinen Şehit Mezarları bu turun özünden olduğu ilk ziyaretlerde anlaşılmaya başlıyor.
Kocatepe’ de İlk Pedal Çevirmeler.
Süvari birlikleri gibi tozu dumana katarak arkadaşlar yol alıyor.
Askerimiz nereden geçtiyse oralardan geçilecek.
2 nci gün 27 Ağustos 2015 Çiğiltepe Etabı
( Kılıçarslan- Çiğiltepe- Kılıçarslan- Akören- Balmahmut- Sinanpaşa )
Kamp alanı.
Arkadaşlar ilk günün yorgunluğu ile sabaha merhaba derken, bende otobüse binme telaşındayım.Onlar günü sonlandırmadan yanlarında olacağım.
Çiğiltepe Yollarında.İkinci günün sabahı. Arkadaşların yol hali, yola inci gibi dizilmişler.
Çiğiltepe Şehitliği.
Albay Reşat, tepeyi zamanında alamaması sebebiyle Başkomutana karşı mahcup olduğunu düşünerek intihar etmiş, ölümünden 30-40 dk sonra tepe alınmıştır.
Çiğiltepe; düşman ordusunun en tahkimli sağlam mevzilerine sahiptir. İmkansızlıklardan dolayı ağır topçu desteği alamamış olan Reşat Albayın 57.Tümeni, çok zayiat vermesine rağmen Çiğiltepe’ yi almayı başarmıştır.
Şehitlerimizi Saygı İle Anıyoruz.
Onlar bu vatan için gözlerini kırpmadan canlarını verdiler.Onların karşısında saygı ile eğiliyoruz.
Savaş Alanları ve Şehitlikleri ziyaret devam ediyor.
Ordumuz nereden geçtiyse oradan geçildiğinden, ana yollar yerine, ordumuz takip edilerek gidiliyor.Bizleri hiç yalnız bırakmayan Jandarma ve Sağlık ekipleri de iş başında.
Sinanpaşa
Büyük Taarruz’ a katılan arkadaşlar Sinanpaşa’ dalar.
Sinanpaşa ziyaretlerini yapıyorlar. Sinanpaşa belediye başkanı ile poz vermişler.Ben de bu saatlerde Afyon’da otobüsten inmiş Sinanpaşa yönüne pedallamakla meşgulüm.Onlarla Sinanpaşa’ da buluşacağım.
Cumhuriyet Şehitliği.
Artık Afyon’dayım,27 Ağustos günü saat 16:00 gibi Afyon’a vardım.Otobüs bagajından bisikletimi indirip,montajını yaptım.İstikamet Sinanpaşa olacak.Önce Afyon çıkışındaki Cumhuriyet Şehitliğini ziyaret ediyorum.Saygı duruşumu yapıp,duamı okuyorum.Sonra yine yoluma devam ediyorum.
Uğruna Canımı Veririm.Allah o bayrağı oradan indirtmesin.
Büyük Taarruz Şehitliği
Ben bu topraklara bunun için geldim.
Madem biraz gecikmeli geldim, Sinanpaşa’ daki kamp alanına gidinceye kadar yol üzerindeki Şehitlikleri ziyaret ederek, ilerleyeceğim.
Sıradaki Şehitlik Büyük Taarruz Şehitliği, burayı da ziyaret ederek, saygımı sunuyorum.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Sinanpaşa’da Gece Zafer Kutlamaları.
Hava kararmadan Sinanpaşa’ ya varıyorum.
Çarşı içinde pedallarken güzel formaları ile bizim arkadaşlarla karşılaşıyorum, bakkal alışverişi yapıyorlardı.Onlarla beraber kamp alanına gidiyorum.Çadırımı kurup, hoş geldin, hoş bulduk muhabbeti yapıp, tekrar Sinanpaşa içine iniyoruz.Akşam belediyenin düzenlediği zafer kutlamalarına katılıyoruz.
Gün içinde olanlar: Çandarlı- Afyon yolculuğu ve Afyon’a varış.
Afyon ve Tınaztepe şehitliklerini ziyaret.
Akşam olanlar: Arkadaşlarla kaynaşma, iki günün muhabbeti Sinanpaşa’ da zafer kutlamaları.
3 ncü gün 28 Ağustos 2015 Yıldırım Kemal Etabı (Sinanpaşa- Tokuşlar- Çalışlar- Akçaşar- Yıldırım Kemal)
Kudret ALGÖNÜL,o bir Şehit babası.
Sinanpaşa’ da; çiftçilik, hayvancılık, hurdacılık yapıyor. Oğlu ile bu evi yapmaya başlamış, ama oğlu doğuda Şehit düşmüş.Şimdi evi tamamlayıp üst katını oğlu adına müzeye dönüştürmeye çalışıyor. O öyle biri ki geçen yıl olduğu gibi, bizi bahçesinde ağırladı gönülden, ikramlarda bulundu. Bize kucak açtı, bizde ona kucak açtık. Sevdik onu, o da bizi sevdi.Sen sağ ol Kudret dayı.
Şehidimizin ruhu şaad olsun.Dualarımız Şehidimize.
Sinanpaşa’ da Kamp Yeri.
Kudret beyin bahçesi burası, kapılarını bize sonuna kadar açtı. Onun bahçesinde çadırlarımızı kurduk. Çok sağ ol Kudret Bey, sen bulunmaz insansın.
Ayrılık Zamanı.
Şimdi Sinanpaşa’ dan ve aynı zaman da Şehit babası Kudret ALGÖNÜL’ ün bize kamp alanı olarak sunduğu yerden ayrılma zamanı. Kendisi ile tek tek vedalaşıp, bir de hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.Sağlıcakla kal Kudret Bey.
Tokuşlar Köyü.
Sinanpaşa’ dan çıktıktan 7 km sonra Tokuşlar Köyüne varıyoruz.
Tokuşlar köyünde kısa bir mola verip, Türk askerlerinin bu köye geldiğinde komutanlık karargahı olarak kullandığı evin önünde bir hatıra fotoğrafı çektirip, evin özelliği hakkında bilgi alıyoruz.Ev hala kullanılmaya devam ediyor.
Tokuşlar Köyü Kadınları ve Lokmalar.
Tokuşlar köyü, köy kahvesinde kısa mola verdiğimizde masaya bol miktarda lokma gelmişti. Kaynağını bilmiyorduk ama afiyetle yemiştik.Yola devam ederken hemen yan binanın önünde köy kadınlarımız bol miktarda lokma döküyorlardı, onlara teşekkür etmeden gidilmezdi.Onlarda bol miktarda arkadan gelen arabaya bu lokmalardan yüklemişler.
Çalışlar Savaş Alanı.
Çalışlar; 1.Kolordu Komutanı İzzettin Bey tarafından 28 Ağustos tarihinde sert çarpışmalar sonucu düşman ordusunu yardığı, ikiye böldüğü yerdir.Düşman burada cephesi yarılınca, bir kolu General Franko komutasında Büyük Oturak üzerinden Kaplangı Dağına doğru, diğer kol ise General Trikopis komutasında Kızılca üzerinden Zafertepeçalköy’ e doğru çekilmiştir.O yüzdendir ki burası çok önemli yerlerden biridir. Burada çok şiddetli çarpışmalar olmuştur.
Çalışlar Köyünden Ayrılışımız.
Çalışlar’da duygu seline kapıldıktan ve kısa da olsa köylülerden de bir şeyler dinledikten sonra Çalışlar köyünden ayrılıyoruz.
Akçaşar’ dayız.
Bayraklarla süslü bu evin önünde duruyoruz.Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.Diğer evlerde olmayan bayraklar burada fazlasıyla var.
Savaş zamanı Mustafa KEMAL köyün hemen altına karargahını kurdurmuş,savaşı bir süre bu köyden yönetmiş.
Akçaşar Köylüleri.
Arka plandaki evin sahibinin babası Mustafa KEMAL’ e ve İnönü’ ye savaş zamanı bir süre rehberlik etmiş onlara yardımcı olmuş. O yüzden bu ev her yıl 28 Ağustosta bayraklarla süslenirmiş. Eksilen bayrakların bir kısmı da bizler tarafında tazelendi.Köy kadınlarımızla da bir hatıra fotoğrafı çektirmek istedik.
Bizlere çok candan davrandılar.
Yıldırım Kemal Yolu.
Akçaşar’ da ziyaretimiz bittikten sonra Yıldırım Kemal’ e doğru yol alıyoruz.
Yıldırım Kemal’deyiz.
Bu gün biraz seri hareket ettik.
Öğlen olmadan Yıldırım Kemal’deyiz. Bu gün son durağımız burası olacak. Yıldırım Kemal tren istasyonu ve Şehitlik yan yana olduğuna göre biz de buradayız.
Yıldırım Kemal Şehitliği.
Biz geldiğimiz de resmi protokol törenleri tamamlamıştı.
Oradan ayrılmışlardı.Biz şehitlikte kendi törenimizi yaptık.Saygı duruşumuzu yapıp, İstiklal Marşımızı okuduk.Burada ki şehitlik köylülerin kendileri tarafından temizlenip bakımı yapıldığından çok çok iyi durumdaydı.
Şehitlik Kitabesi Ve Yıldırım Kemal.
Tarihimizdeki isimsiz kahramanlar kadar, ismi ve yeri bilinen ama unutulan kahramanlar da çok fazladır.
İşte onlardan biri de “Yıldırım” lakaplı Süvari Mülazımı (Teğmeni) Kemal’ dir. Yıldırım Kemal, 1919 tarihinde Harp Okulundan mezun olup daha ilk günlerden itibaren Milli Mücadeleye katılmıştır. Akhisar, Balıkesir, Bursa, Çivril, Afyon ve Sakarya cephelerinde savaşmış, bu savaşlarda gösterdiği başarılar sayesinde tüm kolorduda tanınır hale gelmiştir. “Yıldırım” lakabını da bu savaşlardaki atikliği ve çevikliğinden almıştır.
Büyük taarruz yapılmadan önce tedavi maksadıyla Konya’da bulunduğu hastaneden kaçarak İzmir’e ilk girecek birliğe gönüllü olarak katılmıştır.
Buradaki ana ikmal merkezine taarruzla görevlendirilmiş.Düşmanın çok tahkimli ve güçlü olmasına aldırış etmeden,adını hak eden bir şekilde yıldırım gibi saldırmıştır.İstasyonu ele geçirmeyi başarmış, bütün düşman askerlerini kılıçtan geçirmiş, yol müdafaasını da engellemiş ama 4 subay ve 30 erle birlikte şehit olmuştur.Köy hem adını Yıldırım Kemal olarak değiştirmiş ve hem de halen şehitlerine gözü gibi bakmaya devam etmektedir. Devlet Demir Yolları da bu istasyonun adını Yıldırım Kemal olarak değiştirmiştir.
İstasyonun hemen yanında ülkemizin en güzel şehitliklerinden birinde yatmaktadır kahramanlarımız.
Yıldırım Kemal’ de Öğle Yemeği.
Yıldırım Kemal’ e öğlene doğru gelmiştik.Saygı duyduğumuz köylülerimiz bizler için bir sürü şeyler yapmışlar.Öğlen yemeğinde hep beraber onları yedik.Cefakar Türk köylüsü, kendini her yerde gösteriyor. Taaa başından beri bize çok güzel kucak açtılar.
Kamp Alanı.
Şehitlik ve tren istasyonu arasında kalan yeşillik alana çadırlarımızı kurup dinlenmeye çekiliyoruz. Burada zamanımız bol, hem iyice dinlenecek, hemde birbirimizle kaynaşacağız. Çevreyi de gezeceğiz.
Tabii köylülerimiz unutmamak gerek.
Akşam yemeğimiz.
Akşama kadar birbirimizle ve köylülerle kaynaştık.Şehitlik ve kahramanlıklar üzerine konuşmalar dinledik.Çevreyi ve köyü iyice tanıdık,temizlik yaptık ve akşamı bu şekilde ettik.Şimdi yemek zamanı. Köylülerimizin bizim için hazırladıklarını iştahla mideye indirmekle meşgulüz.
Gün Batımı ve Tren Yolu.
Burada Enes arkadaşımızın şaheseri ortaya çıkıyor.
Gün batımı ve tren yolunu çok güzel resmeylemiş.
Teşekkürler Enes.
Akşam oldu,şimdi bir arada olma zamanı.
Kısa bir araştırma neticesinde varil ve odunlar bulundu.
Gençlerin yüzü gülüyor.
Akşamın getirdiği serinlikle beraber kamp ateşini yaktık.Şimdi ısınma ve muhabbeti koyulaştırma zamanı.Köylülerimizin de bizimle beraber olduğunu söylemeye gerek yok her halde, biz ayrılmaz bir bütünüz.
Muhabbet Koyulaşmış.
Grubumuzun en yaşlısı ve arabası ile bizi takip ederek tura iştirak eden Dilek ablamız ile tura Antalya’dan katılan Aynur Güney hanım,Yıldırım Kemal’ li köylü kadınları ile muhabbeti koyulaştırmış.
Allah muhabbetinizi arttırsın.
Bize yakınlık gösteren tüm köylülerimize sonsuz teşekkürler.
Ben Şafak Omaç.
Osman arkadaşımız da beni böyle yakalamış.Yine bir şeylerle uğraşır gibi bir halim var.Ateşi yakmakta çabam oldu ya sahiplenme duygusu herhalde.
Kamp Ateşi.
Tur bitiminde yanan kamp ateşi,nerede olursa olsun,arkadaşlığı ve dostluğu arttırır, birbirini tanımanın en güzel yollarından biridir.Böyle organizasyonlarda yanan bir kamp ateşi unutulmaz anılar bırakır.Hele anlamlı bir organizasyon içinde olursa daha da güzel şeyler çıkar ortaya,burada olduğu gibi.
Bu gece yanan ateş, biz tura katılan arkadaşları daha da birbirine yaklaştırdı, dostluğu, muhabbeti daha da arttırdı.
Hala ayakta olanlar var.
Gece ilerlemiş, saatler geç olmuş ama muhabbet hala devam ediyor.
Nazlı kardeşimiz, geç vakitte bize katıldı. Onu yalnız bırakmayan Osman Kutlu ve Osman Göker ‘de oradalar.
Geç oldu, ateşte sönmek üzere ama muhabbet ateş etrafında devam ediyor.
Sabaha görüşürüz arkadaşlar,yatın artık.
Gün içinde olanlar: Çalışlar köyünde İzzettin bey komutasındaki birliklerin çetin savaşlarını Osman Kutlu hocamızdan dinledik, Akçaşar’ da bayraklı evde mola verdik. Yıldırım Kemal’ de Şehitlikte anma töreni düzenledik. Yıldırım Kemal’de köylümüzle kaynaştık.
Akşam olanlar:Kamp ateşi yandı mı muhabbetler edildi.Hem kendi aramız da hem de köylülerimizle muhabbet ettik, hem de kaynaştık.
Ateş başında sabahlayan arkadaşlarımız da oldu.
Üç günün özeti:26-27-28 Ağustos 2015 tarihleri arasında ki birinci bölüm de,Kocatepe, Afyon, Tınaztepe, Çiğiltepe, Sinanpaşa, Çalışlar, Yıldırım Kemal rotalarında Şehitlikler gezilmiş, saygı duruşları yapılmış, marşımız söylenmiş, bayraklar tazelenmiş, duygulu anlar yaşanmış.
Yolumuz daha uzun, savaş günleri devam ediyor. Üç günlük yazı dizisi burada sonlanıyor ama yazı ve savaş devam ediyor.
Böyle olunca Büyük Taarruz Bisiklet Turu da devam ediyor.
İkinci bölümde görüşmek üzere.
Discussion about this post