2015 YILININ UNUTULMAZLARI…..
1-)Yorumsuz; Kozak Yayla Turundayız,yolda ağaçtan düşen bir serçe yavrusu karşımıza çıktı. Bisikletten inip hemen avucuma aldım, bu arada karşıdan kamyon geliyordu, kamyonu el işareti ile durdurduk(yol çok dardı).Kamyoncu yaptığımızı görünce saygı ile gülümsedi.
Bu güzel korumasız yavruyu ise yine doğaya çalıların arasına saldık.
Bizim yapacağımız bu kadardı,annesinin onu bulmasını ümit ederek yolumuza devam ettik.
2-)Ben Türk’üm Abi;Isparta’nın Aksu ilçesindeki kahvehanede önümü kesen bir amcaya Türk olduğumu ispatlamak için yarım saat dil dökmemi unutamam. Ne dedi biliyormusunuz? herife bak ya Türk olduğunu iddia ediyor, sen onu benim külahıma anlat.Ama helal olsun adama Türkçeyi bizden daha iyi konuşuyor demez mi? gel de gülme……
3-)Baattin ve Çocuklar;2015 yılında Büyük Taarruz Bisiklet Turundayız.
Kaplangı Dağından güney yönünde inip Banaz ilçesine doğru hareket halindeyiz.Ovada köyün içinden geçerken 3 tane çocuk gördüm yanımda taşıdığım ufak tefek şeylerden onlara verdim ve yola devam ettim. Ama köyün içinde çocuklar,2 şer 3 er kapılardan,duvarlardan atlayarak geliyorlar,aynı zaman da koşun koşun amcanın biri şeker dağıtıyor diye bağırıyorlar.Çantam gözümün önüne geldi onlara yetecek kadar malzemem yoktu ama bana gelmiyor köy meydanına doğru koşuyorlardı.Ben de köy meydanına geldiğimde bir de baktım ki Baattin ŞİMŞEK bisikletinden inmiş elinde koca bir şeker torbası ve etrafı 15 den fazla çocuk ile çevrili.
Yanlarından geçerken tatlı bir tebessüm ve selam verdim,içim bir tuhaf olarak.
4-)Hoş Geldin Boş Geldin!!!!!;Tek başıma kamplı uzun bir turdayım ve yoluma devam ediyorum.Bir yerleşim yerinin dışında bir kamp alanında bayraklar,çadırlar ve bisikletleri görünce selam vermek için yanlarına uğradım.Beni görünce birisi güler yüz ile hoş geldiniz,sefalar getirdiniz faslına girerek çok yakından ilgilendi.Aynı zamanda elinde bir liste vardı,isminiz ne, nereden geliyorsunuz sorusuna merhaba demek için geçerken uğradım demem ile beraber aaa bizden değilmiş lafı ve sonrasında tüm kafalarda başka yere çevrildi ve benim ile herkesin irtibatı kesildi,bana güler yüz gösteren kişi ise buraya bisikletini bırakamazsın demeler,daha ne diyeyim….
Birileri bisiklet festivali yapıyormuş, meğerse onlarmış.Ben onların müşterisi olsaydım ilgileneceklerdi demek ki,şansızmışım!!!!
5-)Zeytin Yağı ve İnsanlık; Burdur taraflarındayım bir meyve tezgahına uğrayıp 2 elma aldım ve parasını verdim.Orada zeytin yağı bidonunu görünce yağımın bittiği aklıma geldi ve köylü kadından şişeme zeytinyağı istedim tabii vereyim dedi ve aldım. Kaç lira olduğunu sorduğumda ise ne parası o benim kendimin kullandığı zeytinyağıydı, ona para almam dedi.
Ben ısrar edince her şey para değil,sen yolcusun, yemeğini yaparken Allah razı olsun desen yeterli dedi.
6-)Geçit Vermeyenler….Daha Eğirdir’den yeni çıkmış yola devam ederken Bağlar mevkiinde köpeklerin saldırısına uğramak.Talihsizlik, çoban sağırmış ve arkası dönüktü.5 dakikalık mücadele bana bir ömür gibi geldi.Yaşlı teyze olayı görüp, köpekleri kovmasa mücadele daha uzun sürerdi.
7-)Kimin Başına Geleceği Belli Olmaz. Yunt dağı,Koruköy-Siyekli civarındayım çok susadım mezarlığın duvarının dibinde gölgelik bir yerde mataramı çıkardım suyumu içerken,birden gördüğüm manzara karşısında içtiğim suyu fışkırttım. Mezarlık kenarı ve ben su içerken içeri baktığımda mezar taşına ölenin koskoca resmini koymuşlar.Arkadaş,dikmiş gözlerini bana bakar gibi…… Hazırlıklı olsam bir nebzede, birden bire görünce afallıyor insan.
😎Çadır En Hızlı Nasıl Toplanır?Akşam hava kararmak üzere ve ben kamp yeri arayışındayım.Sonunda buldum yoldan içeride küçük bir düzlük, çeşme ve arkasında ağaçlık bir alan.Çokta güzel,sote,korunaklı bir alana benziyor.Hemen çeşmenin yanında akşamın karanlığından faydalanarak soyunup, çeşmenin altına girip güzelce duş alıyorum.Sonra giyinip, çadır kuracağım alana geçiyorum.Küçük bir düz alan ve çadırı buraya kuruyorum.Tam eşyaları içine yerleştireceğim zaman etraftaki taşların görüntüsü ve ağaçların kokusu dikkatimi çekiyor.Bana ortam bir tuhaf geldi….bir şeyler çağrıştırıyor, huylanmaya başlayınca hemen tepe lambamı yakıp taşlara çevirdiğimde peş peşe” Ruhuna Fatiha” yazıları ile karşılaşınca mezarlığın içine kamp attığımı anladım.Nasıl çadırı topladım,nasıl dışarı çıktım hatırlamıyorum ama, en hızlı çadır topladığım an o andı her halde…..
9-) Yol Hali!!!! ; Eylül aylarının başları, uzun bir turdayız.Gruptan ayrı Baattin ŞİMŞEK ile Eşme istikametine yol alıyoruz.Bir ara çok sıkıştım,köyden geçiyorduk, Baattin’ e sen devam et, benim az işim var sana yetişirim dedim.Köy camiisinin yolunu tuttum,tuvalete girmemle çıkmam bir oldu!!!Kaskatı kesildim…..Bisiklete bindiğim gibi Baattin’ e yetiştim.Baattin beni görünce hayırdır usta çabuk geldin,işini hallettin mi dedi..Nasıl çabuk gelmeyeyim Baattin ustam, tuvaletin içine diklemesine 2 tane tabut koymuşlar,işimi görecek durumda değildim dedim.(Hangi akla hizmetse)Benim yerimde kim olsa,kaskatı kesilirdi herhalde,tabutlarla iç içe herhalde o iş olmazdı.Bir sonraki yere gidinceye kadar bayağı sıkıntı çektim ama ne yapacaksın yol hali!!!!!
Discussion about this post