Gece Tire’de spor salonun üst katına herkes yayıldı,üst kat bizim için tam bir kamp alanı oldu.Deliksiz uyku çektik mi? bilinmez ama güzel bir sabaha uyandık. Birol Önal yine yaptı yapacağını Tire’nin eşsiz lezzetlerinden oluşan menüyü sabah kahvaltısı olarak önümüze sundu….. arkadaş böyle misafirperverlik olmaz!!!! bizi tembelliğe alıştıracak.
Birol ev sahipliğini gösterdi,bizi Tire’ye fena alıştırdı. Bu etkinliğin birinci günün sonu ve ikinci günün başı Tire’de güzel başladı,güzel devam ediyor.Güzel bir kahvaltı sonunda bakalım Birol daha neler yapacak!!!!
O zaman başlayalım ikinci güne…….
2 nci gün Tire-Gökçen-Ödemiş-Ovakent-Beydağ-Beyköy

Tire’de Sabah….
Evet Tire’de sabah……..Bu gün günlerden salı ve Tire’nin pazarı. Hiç bir yerde olmayan bir şey Tire’de oluyor, burada salı pazarı dua ile açılıyor. Sabah biz spor salonun bahçesindeyken belediye hoparlöründen okunan pazar duasına tanıklık ettik.Şimdi de Birol’un rehberliğinde Tire pazarı ve diğer görülecek yerlere yolculuk başlıyor.

Keçe İmalathanesindeyiz.
Bisikletlerimizi bir depoya bıraktıktan sonra ilk durağımız keçe imalathanesi.Burada çok güzel bir anlatım ve görsellikle bu yok olmaya yüz tutmuş sanata ilgi ile yaklaştık.
Keçe
Tabii bizim ilgimiz yerindeydi ama içimizdeki bayanların hat safhadaydı. En fazla keçe imalatı ve ürünlerine onlar ilgi duydular.
Tire Pazarında Çiçek Arabası.
Çünkü orayı görmeden ve tanıklık etmeden doyuma ulaşamazsınız. Bir gün yolunuz Tire’ye düşerse muhakkak salı pazarını ve diğer güzellikleri gezin derim.
Kent Müzesi
Salı pazarı,keçe imalatı ve diğer görseller derken,Birol arkadaşımız bizi Kent Müzesine götürdü. İyi ki, buraya geldik… muazzam güzellikler ve kaybolmaya yüz tutmuş sanatlar ve bilmediğimiz çok şeye tanıklık ettik. Ben sizi en iyisi bir kaç karele baş başa bırakıp,tura devam edeyim.Siz nasılsa sonra Tire’ye ayak basarsınız!!!!
 


Küçük Menderes Yolculuğumuz Devam Ediyor.
Tire gezimiz bitti ve tura tekrar döndük. Birol’a teşekkür etmeyi ihmal etmiyor ve vedalaşıp öyle ayrılıyoruz.
İlk mola yerimiz çok anlamlı bir yer bakalım burası neresi.

Gökçen Efenin memleketinde mola verdik.Köylülerden,köy kahvesinde hikayeyi dinledik. Onlara niçin buralarda olduğumuzu anlattık.
Gökçen Hüseyin Efe; (d. 1891, İzmir – ö. 12 Kasım 1919, Aydın), Milli Mücadele kahramanı. Tam adı Gökçen Hüseyin Efe’ dir.
Uzun süre Çakıcı Mehmet Efe’nin kızanlığını yapmıştır. Aynı zamanda Çakıcı Mehmet Efe’nin akrabasıdır.İzmir’in Tire ilçesine bağlı Gökçen kasabası adını bu efeden alır. Gökçen Efe uzun süre bu kasabada yaşamış ve Milli Mücadele döneminde bu bölgede Yunanlılara karşı girdiği mücadeleler sonucu bölge halkının büyük sevgisini kazanmıştır. Yine bu mücadeleler sırasında 12 Kasım 1919’da şehit olmuştur.

Yine Yoldayız,Gökçen molasından sonra yine yollardayız.
Küçük Menderes Nehrinin üzerinden geçerek İlkkurşun ve devamında Ödemiş’e yolculuğumuz devam ediyor.


Ödemiş girişindeki çiçek seraları bize merhaba diyor.

Ödemiş.
Ödemiş’e giriyoruz. Ödemiş’in orta yerinde parka bisikletleri park edip öğlen yemeği için serbest zaman veriyoruz. Herkes Ödemiş köftenin peşinde, bakalım kim en lezzetlisini keşfedecek!!!!
Bu arada bizi gören iki yerel gazete yanımıza gelip bizlerle röportaj yapıyor,muhakkak yayınlayacaklarını beyan ediyorlar!!!!!!
Ama hepsinin hikaye olduğunu sonradan öğreniyoruz. Nasıl yetkililer Küçük Menderes havzasının kirliliğine duyarsızsa basında duyarsız….
Gerisini sizlere bırakıyorum.

Küçük Menderes.
Biz en iyisi duyarsız insanlar arasından ayrılıp,asıl amacımızın peşinde koşalım.Küçük Menderesin nasıl kirletildiğini,doğanın nasıl linç edildiğini herkese haykıralım,belki birileri bizi duyar!!!!!

Beydağ
Ovakent’ ten itibaren yine güzel yolların içinde devam ederek Beydağ’a doğru yol alıyoruz. Zaten Beydağ ufukta göründü.
Orada yani Beydağ’da bisikletçi ve encümen üyesi bir arkadaş var bakalım söz verdiği gibi yardımcı olacak mı? yoksa biz yine doğaçlamaya mı devam edeceğiz!!!!

Beyköy Tırmanışı
Beydağ içine varınca söz verilenlerin,sözde kaldığını gördüm.Tabii kimseye bir şey diyemedim,Urim Babacan hariç.Vatandaşları aynı kefeye koymuyorum.Küçük bir alışveriş sonrası kamp yapacağımız Beyköy’ e 2 km lik tırmanış başladı. Tabii tırmanışı iyi bildiğimden ben önden bastırdım ve muhtarla buluşmaya gittim. Gökay’ ı saymıyorum onu muhtara gönderdim zaten… Gürel tırmanışı en güzel yapanlardan.

Beyköy ve Asırlık Çınar Ağacı
Burası muazzam güzellik te bir alan ve bu bölge bu akşam bizim kamp alanımız olacak.

Kamp Alanımız.
Dedim ya, bu asırlık kamp alanı kamp alanımız olacak diye oldu bile.
Sağ olsun muhtar traktörle bize bir miktarda odun gönderdi.Kamp ateşi içinde odunlar da hazır. Gece de kamp ateşi etrafında köylülerden bazıları ve çocuklar bizi yalnız bırakmadı. Hele İbrahim arkadaşımız çadırlarımıza çekilene kadar bize arkadaşlık etti.Bizim köylümüz işte böyle mükemmel yaratılışta…Her gecenin bir sonu var,bizde yorulduk,ateşte söndü, eeee herkes yatsın artık değil mi? bu gün bitti,yarın başka güzelliklere pedal basalım. Kirli deltadan aldığımız,toprağı temiz sulara katalım. Yarın yeni bir gün olsun.
2 nci gün Tire-Gökçen-Ödemiş-Ovakent-Beydağ-Beyköy:65 km
|
Discussion about this post