Suların doğduğu topraklardaki yolculuğumun 4 ncü günün sabahındayım.
İlk 3 gün Büyük Menderes Nehrinin doğduğu topraklar,
Kumalar Dağı ve Kocatepe’ de inanılmaz anlar geçirdim.
Geceyi Büyükkalecik’ te şehitliğin yanında ki parkta kamp yaparak geçirdim. Sabah huzur içinde uyandım.Kahvaltımı yapıp eşyalarımı havalandırdım. Bu bölümde;güzel yerlere,sulara,medeniyetlere yol alacağım.Yazılıkaya,Frig Yolu,Midas Şehri,Sakarya Nehrinin Doğduğu Topraklar ve Porsuk Çayı rotam dahilinde olacak.
Ama önce yapmam gereken bir şey var. Yzb. Agah Efendi Şehitliğini ziyaret edip görevimi yerine getirmem gerek.
4 ncü Gün 3 Haziran 2017 Büyükkalecik-Afyonkarahisar-Gökbahçe-Frig Yolu-Yazılıkaya-Midas Şehri:
Yzb Agah Efendi Şehitliği.
Yola çıkmadan önce Şehitlik içine girip, Şehitlerimiz için dua edip, saygı ve minnetimi sundum.Bizler,vatanımız, ülkemiz,bu topraklar varsa onlar sayesinde var.
Şehitlik: Afyonkarahisar ili merkez ilçesine bağlı Büyük Kalecik kasabası içerisindedir. Afyonkarahisar şehir merkezine 12 km. uzaklıktadır. Büyük Taarruz’un 2. günü olan 27 Ağustos 1922 günü, kendilerinden çok güçlü olan 2.500 kişilik düşman tümeni ile Başkomutanlık karargahının bulunduğu Kocatepe’ ye tek geçit yeri olan Kalecik ve Kurtkaya bölgesini almakla görevlendirilen 24 yaşındaki 12. Tümen 36. Piyade Alayı 6. Bölük Komutanı Bayburtlu Ziver Bey oğlu Yüzbaşı Agah Efendi, komutasındaki 150 Mehmetçik ve Sinoplu Üsteğmen Feyzullah ile birlikte düşman kuvvetlerinin içerisine kadar dalmış ve düşmana ağır kayıplar verdirdikten sonra, Feyzullah Efendi ve 101 Mehmetçik ile birlikte kendisi de şehit düşmüştür. Bu kahramanlar adına yapılan şehitlik, ilk olarak 26 Ağustos 1972 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından inşa edilmiştir. Daha sonra, 1993 yılında Kültür Bakanlığı tarafından şehit kabirleri, bir anıt, tören alanı, geçiş yolları yapılmış, Agah ve Feyzullah Efendilerin mezarlarının üzeri Selçuklu mimarisi tarzında kemerli bir kubbe ile kapatılarak, şehitliğe sahip olduğu manevi değere yaraşır bir görünüm kazandırılmıştır. Ayrıca yola bakan duvarının önüne çeşme yapılarak yoldan geçenlerin istifadelerine sunulmuştur.
Büyükkalecik-Afyonkarahisar Yolu.
Şehitlik ziyareti sonrasında Afyonkarahisar’ a doğru yol almaya başladım.
Kısa süre sonra şehirdeydim.Gideceğim Eskişehir yolunu bulup o yöne devam ettim.
Afyonkarahisar-Eskişehir Yolunda Mola…
Ana yollar oldum olası sıkıcı gelmiştir.O yollardan biri de bu olmasın istedim.Zevksiz ana yolları da zevkli kılmanın bir yolunu bulmaya çalıştım.Yol güzergahım da bir kaç tane su kenarı vardı,onların içinde en iyisini bulup,uzun bir mola verdim. Su,rüzgar ve güneş….. ortamda müsait olunca güzel bir duş alıp, kıyafetlerimin temizliğini yapıverdim.
Her fırsatı değerlendirmek gerek….
Oynaş Yolu.
Afyonkarahisar-Eskişehir yolunda Eskişehir il sınırlarına girip rampa aşağıya inerken şiddetli bir yağmura tutuldum.O yağmur ile birlikte kendimi Gökbahçe’ ye zor attım.Yani bu gün iki duş almış oldum!!!!!Gökbahçe’ de yağmurun dinmesini bekledikten sonra Oynaş köyü üzeri Yazılıkaya istikametine yol almaya başladım,Frig Yoluna adımımı atmış oldum.
Frig Yolu.
Frig Yolundaki yolculuğum devam ediyor. Adım adım Yazılıkaya’ ya Midas Şehrine yaklaşmaktayım.Farklı bir coğrafyada yol aldığımın farkındayım.Günlerden Cumartesi olmasına rağmen yolun sakinliği dikkatimi çekti.
Frig Yolu;Afyonkarahisar,Ankara,Eskişehir ve Kütahya illeri arasında kalan coğrafyada (Frigya) yaklaşık 3000 yıl önce parlak bir medeniyet kurmuş ve efsaneleri ile ünlenmiş Friglerin izlerini sürmektedir. Üç ana rotadan oluşan yolun toplam uzunluğu 506 km dir. Yol üzerinde yol levhaları, gezginleri yönlendirmektedir.Bende bu yolda bisikletim ile yol almanın tadını çıkarıyorum.
Midas Şehri.
Frig Yolu,Frig Vadisi,Midas Şehri ve Yazılıkaya’ ya böyle ulaştım.
Büyüleyici bir kaya yapıları ve işlemeleri var. Buraları hakikaten görülmeye değer.
Kırkgöz Kayalıkları.
Eskişehir Frig Vadisinde yer alan Kırkgöz Kayalıkları; Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılmıştır. Doğu yönde Hellenistik Dönem’ e ait anıtsal bir kaya mezarı bulunur. Alınlığı iki sütun tarafından taşınana iki odalı mezar günümüzde çok tahrip olmuştur. Bizans Dönemi’ nde kaya merdivenleri ile mekanlar arası geçişlerin sağlandığı çok katlı kaya yerleşmesi olarak kullanılmıştır.
Midas Anıtı.
Yazılıkaya köyü içerisinden Midas Şehrinin içerisine giriş yapıyorum.
Midas Şehrinin tam kalbindeyim ve Midas Anıtının yanındayım.
Bu büyüleyici yeri gezip kendime göre keşifte bulunuyorum.
Buradaki gezim sona erince sıra kamp yerine geliyor. Midas Anıtının tam altında Kültür Merkezi var,buranın görevlisi Ahmet Arif AÇIK, Kültür Merkezinin bahçesinde kalmama müsaade etti.Bu benim açımdan çok iyi oldu. Geceyi tam da Midas Anıtının dibinde kamp atarak geçirmiş gibi olacağım.Eyvallah Ahmet kardeşim bana büyük iyilik yaptın.
Büyükkalecik’ ten Yazılıkaya’ya 79 kilometrelik güzel bir yol kat ederek geldim.Burada kamp atmaktan son derece mutluyum.
Midas Anıtı;Eskişehir çevresinde bulunan en önemli tarihi eserler arasında yer almaktadır. Anıt, Firigya tarihinin aydınlatılması açısından çok önemli bir yerde durmaktadır. Midas Anıtı tarih için önemli bir yerde de dursa, eser 19. yüzyıla kadar pek ilgi görmemiştir. Midas Anıtı’ nın üzerindeki yazıların incelenmesiyle M.Ö 550 yılına dayanan bir geçmişi olduğu anlaşılmıştır. Araştırmalar bölgedeki ilk yerleşimin M.Ö 3000’ li yıllara dayandığını gösteriyor. Bölge ilk yerleşim yapıldığı dönemden başlayarak çok uzun süre kutsal bir alan olarak kabul ediliyor. Bölgeye hakim olan Frigler en ünlü kralı Midas döneminde sanatlarının zirvesine ulaşmışmış ve kendilerine has bir sanat anlayışıyla eserler vermişlerdir.Midas Anıtı da Friglerin en önemli sanat eserleri verdiği bu dönemde, ana tanrıça olarak gördükleri Kibele için yapılmıştır. Bu yapıt 400 m2’lik bir alanda 17 metre yüksekliğindedir. Uygarlığın kendi sanat anlayışını yansıtan bu abide tüf üstüne oyulmuştur. Şu an üzerindeki bir çatlaktan başka kusuru bulunmayan yapıtın üzerinde hala çözümlenemeyen üç tane yazıt bulunmaktadır. Bu yazıtların birincisinde tanrıları olan ”Ateş” ve “Kral” Midas’ ın koruyucusu olarak bilinen “Midai” sözcükleri okunabilmektedir. Üçüncü yazıtta ise “baba” sözcüğü çözümlenebilmiştir. Bu bilgiler haricinde yazıtlar hala gizemini korumaktadır.
4 ncü Gün Büyükkalecik-Afyonkarahisar-Gökbahçe-Frig Yolu-Yazılıkaya-Midas Şehri Rotası:79 KM
04 Haziran 2017 5 nci Gün Yazılıkaya-Midas Şehri-Çifteler-Sakaryabaşı-Sakarya Nehri-Seyitgazi-Sarayören:
Yazılıkaya, Midas Anıtı Sabahı.
Güzel başlayan gece bir ara sağanak yağmura dönüştü,çadır biraz su aldı ama çabuk toprlandım.Sabah ise güneş tüm ışıltısını etrafa yayıyordu.Geceyi Midas Anıtının hemen altında kamp yaparak geçiren ben,sabah hemen anıtın yanına gidip bir hatıra
fotoğrafı aldım.
Kaya Mezarları.
Midas Anıtının hemen yanındaki bu oyukların kaya mezarları olduğunu sabah öğrendim. Aslında burada öğrenilecek çok şey var ama zaman her şeye kafi gelmiyor.
Kültür Merkezi.
Yazılıkaya’ da bulunan Kültür Merkezi daha yapım aşamasında, kısa zamanda faaliyete geçecekmiş.Dışarısı bitmiş durumda ama içeride eksikler var. Kültür Merkezi bana gece ev sahipliği yaptı,bahçesinde Ahmet kardeşimizin izin vermesi ile kamp yaptım.
Ayrılık Zamanı.
Artık yola çıkma zamanı deyip Yazılıkaya Köyünden ve dolayısıyla Midas Şehrinden ayrılıyorum.Bu gün rotamda farklı güzellikler olacak.
Yazılıkaya-Çifteler Yolu.
Yazılıkaya-Çifteler yolu 36 kilometre, yolun %80’i bu şekilde.
Dümdüz yol, bazılarına, özellikle bana sıkıcı gelir ama burası hiç de sıkıcı değildi.
Kolay bir akış ile Çifteler ilçesine kadar yol aldım.
Sakaryabaşı-Sakarya Nehri.
Sakaryabaşı.
Yazılıkaya’ dan Çifteler ilçesine çok rahat vardım.
İlçe de kısa bir alışverişten sonra çok önemli bir noktaya, ilçeden 2 kilometre uzaklıktaki Sakaryabaşı’ na geldim.Burası Sakarya Nehrinin doğduğu yer.Ben şu an itibariyle Sakarya Nehrinin Doğduğu topraklardayım.Sakarya Nehri 824 kilometrelik yolculuğuna buradan başlayıp,Karadeniz’ e ulaşıyor.Sakaryabaşı’ nda dinlenme tesisleri,işletmeler ve mesire alanı da mevcut.Ben de bu ortamı değerlendirerek burada uzun bir öğlen molası verdim.
Çifteler-Seyitgazi Yolu.
Nasıl Yazılıkaya’ dan Çiftelere dümdüz yoldan geldim ise şimdi ters yönde yine dümdüz yolda, Seyitgazi’ye yol alıyorum.Yine aynı şeyi söyleyeceğim bu dümdüz yolda hiç sıkılmadım.İki yolun toplam uzunluğu 80 kilometreden fazla tutmasına rağmen,çevrede o kadar görülecek şey vardı ki,onları seyrede seyrede yol aldım.Hele çeşitli cinsteki kuşlar ve bitkiler çok dikkatimi çekti.
Seyyid Battal Gazi Külliyesi ve Türbesi
Söylenceye göre Seyyid Battal Gazi’ nin kabri bir rüya sonucunda bulunur. I. Alaeddin Keykubat’ ın annesi Ümmühan Hatun buraya önce bir türbe, ardından cami yaptırır. Günümüzdeki külliye türbe etrafında şekillenir. Osmanlılar, türbe ve camiye medrese, imarethane, tekke ve dergah eklemişlerdir. Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren II. Beyazıt ve Sultan I. Selim tarafından tamir edilen yapılar eklentilerle zenginleştirilir. Kanuni Sultan Süleyman, İran’ a yaptığı seferler sırasında Seyitgazi’ yi ziyaret eder, külliyeye bazı ilaveler yaptırır. Irak Seferi’ne giderken ordusu Seyitgazi’de konaklar ve Matrakçı Nasuh’ a Seyitgazi minyatürü yaptırır. IV. Murat ise Revan Seferi sırasında buraya bir kervansaray yaptırır. Seyitgazi, İstanbul-Bağdat-Hicaz yolunda yer alır ve hac yolculuğuna çıkanların da konaklama noktası olur. Bu durum dini anlamda Seyitgazi’ nin önemini artırır. Külliye, medresesi ile İslami ilimlerin öğretildiği merkez olur. Külliye, önce Kalenderi dervişlerinin, sonra Bektaşiliğin merkezi haline gelir. Rivayet odur ki Hacı Bektaş-ı Veli külliyeyi ziyaret eder ve Orhan Gazi’den burayı imar etmesini ister. Orhan Gazi, bin adet ev halkı oturtarak Seyitgazi’ yi büyütür. Bu vesile ile külliye Bektaşilerin önemli bir ziyaretgahı halini alır. Seyyid Battal Gazi veli, gazi ve seyit sıfatlarıyla her mezhep ve tarikattan bütün Müslümanların oldukça değer verdiği birleştirici bir isim olur.
Seyitgazi Ve Seyyid Battal Gazi Külliyesi Ve Türbesi.
3200 nüfusa sahip Seyitgazi ilçesindeyim. Kalmak isterdim Seyitgazi’ de ama biraz daha yol almalıyım deyip,Eskişehir yönüne devam ettim. Yaklaşık 10-12 kilometre sonra karşıdan aşırı rüzgar ve şimşek çakan bulutlar bana doğru gelmeye başlayınca Sarayören’ de kamp atmaya karar kıldım. Sarayören’ de cami inşaatının hemen dibinde kuytu bir yere çadırımı kurarak yağacak yağmuru beklemeye başladım ama yağmur teğet geçti. Her halde dün ve akşam beni iyice ıslattığına ikna olmuş!!!! Şiddetli rüzgar yerini hafif rüzgara bırakınca bende uyku alemine dalarak günün yorgunluğunu attım.
5 nci Gün Yazılıkaya-Midas Şehri-Çifteler-Sakaryabaşı-Sakarya nehri-Seyitgazi-Sarayören Rotası:102 KM
6 ncı Gün 05 Haziran 2017 Sarayören-Aydıncık-Gökçekısık-Porsuk Çayı-Frig Yolu-Sabuncupınar-Alayunt:
Sarayören Sabahı.
Günlük güneşlik ve rüzgarsız bir Sarayören sabahından günaydın.
Fazla kalmanın anlamı yok, yola çıkma zamanı.Her gün her saat farklı yerde,farklı güzelliklerde yol almaya devam…..Bu gün de onlardan biri olacak.
Gökçekısık Yolu.
10 kilometre kadar Eskişehir yönüne yol aldıktan sonra Akpınar’dan sola dönüp, Yukarıçağlan ve Aşağıçağlan köyleri üzeri Gökçekısık yönüne yol almaya başladım.Yönüm Frig Yolu,Frig Vadisi ve Porsuk Vadisi olacak.Yani bugün Frig Yolunun ve Porsuk Çayının misafiri olacağım.
Porsuk Çayı İle Tanışmam.
Ve bir süre sonra Uluçayır ve Gökçekısık bölgelerinde Porsuk Çayı ile ilk tanışmamı yapıyorum.Bu gün bir süre Porsuk Çayının doğduğu bölgeye doğru onunla beraber yol alacağım.
Porsuk Çayı.
PORSUK Çayı, Sakarya Irmağının en uzun koludur.
Uzunluğu 488 Kilometredir. Porsuk Çayının en uzak kaynağı Aksu Dağının kuzey yamaçlarından çıkan Bayatçık deresidir. Bu dere Murat Dağının Kuzey yamaçlarından inen Kızıltaş Suyu ile Altıntaş ovasında birleşir.Buradan itibaren Porsuk Çayı adını alır.Kuzeye doğru akan çay,Kütahya ovasının doğu kenarından geçip,Porsuk Barajında toplanır.Daha sonra Eskişehir ovasına geçerek Eskişehir içinden geçip,Yassıhöyük’ ün karşısında Sakarya Nehri ile birleşir.
Porsuk Baraj Gölü.
Porsuk Barajı ile buluştuğum noktada eski İncesu Köyü de var.Suyun içinde kalan minarenin bir kısmı eski İncesu Köyünün yerini net olarak belirtiyor.Suların Doğduğu Topraklarda susuz kalacak değilim ya……Her gün yağmurdan nasibi fazlasıyla alıyorum. Bu manzaraya dalmışken yağmurda tepeden bana daldı.
Frig Vadisi Ve Yolu.
Evet yolum yine Frig Yolu ile kesişti. Fındıkköy istikametindeyim ve bundan sonra yine Frig Yolundayım bu akşama kadar sürecek herhalde.İncik-Fındıkköy arasında Jandarma devriye arabası ile karşılaştım ve Sabuncupınar Karakol Komutanı ile çok tatlı sohbet ettik beni karakola çaya davet etti. Sabuncupınar’ a varınca muhakkak uğrayacağım.
Frig Vadisinden
Frig Yolu;Afyonkarahisar,Ankara,Eskişehir ve Kütahya illeri arasında kalan coğrafyada (Frigya) yaklaşık 3000 yıl önce parlak bir medeniyet kurmuş ve efsaneleri ile ünlenmiş Friglerin izlerini sürmektedir. Üç ana rotadan oluşan yolun toplam uzunluğu 506 km dir. Yol üzerinde yol levhaları, gezginleri yönlendirmektedir. Bende bu yolda bisikletim ile yol almanın tadını çıkarıyorum.
Fındıkköy’ de Bir Kaç Ev.
Sabuncupınar.
Sessiz sakin köy yollarında Sabuncupınar istikametine gidiyorum.Karşıdan gelen Jandarma aracı yanımda durdu,tatlı bir selamlaşma ve araçta bulunan Astsubay ile ayak üstü sıcak,hoş bir sohbet ettik.Beni karakola çay içmeye davet etti,memnuniyetle kabul ettim.Adını sordum Ufuk Gündoğdu’ muş.Yaklaşık bir saat sonra Sabuncupınar’ a vardım ve doğru Karakola gittim,sıcak karşılama oldu ve Ufuk kardeşimiz ile muhabbete kaldığımız yerden devam ettik.Laf lafı açtı, ortak tanıdıklarımız varmış. Bana Osman Öztürk’ ü tanıyormusun dedi,tanımaz olurmuyum dedim,hemen telefona sarıldı,Osman kardeşimi aradı.Meğerse Osman bu köydenmiş ve emekli olunca buraya yerleşmiş.Aradan 2 dakika geçmeden Osman karakoldaydı.Sarmaş dolaş olduk,yıllar olmuştu görüşmeyeli. Evine davet etti,sohbete kaldığımız yerden devam ettik.Eşiyle tanıştırdı,tabii ki sarı delikanlı Hüseyin ile de….. Hüseyin,Osman’ın yakışıklı delikanlısı.
Yıllar geçse de arkadaşlıklar,kardeşlikler baki kalıyor.Vay be Osman kardeşim, ben senin mesleğe yeni başladığın zamanı bilirim.Ne zaman,kocaman adam oldun da bizim emekli kervanına katıldın.
Uluköy Yolu.
Sabuncupınar’ da sevgili kardeşim Ufuk ve Osman ile tatlı bir muhabbetten sonra yine bana yol göründü.Alayunt istikametine doğru bu güzel yollarda yol almaya devam ediyorum.
Bayramşah.
Yine yağmur ama bu seferki fazla değildi.Günlük nasibimi aldım o kadar.
Bayramşah köy girişindeyim.Tam köye girerken ani bir köpek saldırısı ve ne olduğunu anlayamadım. Birden fırladı üzerime, ani karşılık verdim ama o korku bana yetti. Bereket sahibi oradaydı da onu durdurdu.
Söğüt Köyü Ve Frig Kalıntıları.
Frig Yoluna bu gün bu levhanın bulunduğu bu levha ve Söğüt Köyü ile veda ediyorum.
Frig Yolu köyün güneydoğusuna yönelirken ben güney batıya yol almaya devam edeceğim.
Söğüt.
Buraya kadar gelmişken kalsaymıydım acaba!!!!!!
Bir ara kalmayı düşündüm sonra vazgeçtim.Daha erken ve bir takım eksiklerim vardı.Çünkü bu gün yol boyunca hiç bir bakkal yoktu.
O yüzden yönümü bakkal olan Alayunt’ a çevirdim.
Alayunt’ ta kamp…Söğüt’ten 7 kilometrelik bir iniş ile Alayunt’ a vardım,hemen bakkal alışverişinden sonra gözüme kestirdiğim okul karşısında bulunan parka kamp hazırlığına giriştim.Kamp attığım alanda oturacak yerde var,bana kafi.
Bu üç günlük bölümde yine güzel şeyler yaptığıma inanıyorum.
Şehitlikte görevimi icap ettim.Frig Yolunda yol alıp,Yazılıkaya,Midas Şehri ve Midas Anıtı’ na ulaştım.Sakaryabaşı’ nda Sakarya Nehrinin Doğuşuna tanıklık ettim.Porsuk Çayı ile tanışıp onun ile uzun bir yolculuğa çıktık.Tekrar Frig Vadisine girip,Frig Yolunda yol aldı.
Tabii daha Suların Doğduğu Topraklardaki yolculuğum bitmedi,devam ediyor.Yarın başka bir gün ve yolculuk beni bekliyor.
6 ncı Gün 05 Haziran 2017 Sarayören-Aydıncık-Gökçekısık-Porsuk Çayı-Frig Yolu-Sabuncupınar-Alayunt:86 km
SULARIN DOĞDUĞU TOPRAKLARDA 31 MAYIS-10 HAZİRAN 2017 (4,5 ve 6. Gün Büyükkalecik-Afyonkarahisar-Frig Yolu-Midas Anıtı-Yazılıkaya-Çifteler-Sakaryabaşı-Sakarya Nehri-Seyitgazi-Frig Vadisi-Porsuk Vadisi-Posuk Çayı-Sabuncupınar-Alayunt)
Discussion about this post