Geldik 2017 yılının son ayı olan Aralık ayına ve geçen yıl yaptığım gibi her aya bir tur misali bu yılın son ayında rotam Karaburun Yarımadası olacak. Yarımada’ya bu beşinci yolculuğum olacak, değişik ayları denedim (onlarda güzeldi) ama bana göre en büyük zevki Kasım ve Aralık aylarında aldım diyebilirim. Kış ayında ne zevk alırsın ki diye soran çok olur bana,boşuna sormayın herkesin zevk alma yolu farklıdır.
Ben yine de bana göre kısa cevap vereyim; Kasım, Aralık ayları mandalina ve zeytin hasatının olduğu,yazlıkçıların, haliyle arabalarında yollardan çekildiği,doğanın güzelliğini değişik şekillerde sunduğu,işletmelerin kapandığı, meydanın sana kaldığı,kamp yapma sorunun olmadığı,huzurun ve sessizliğin yanında havayı en iyi kokladığın aylardır.Dahası da var ama çok uzun olur,yaşamak gerek.
Karaburun Yarımadasına beşinci yolculuğum demiştim,her defasında farklı yerlerde kamp atmayı da ihmal etmedim.Rotayı ona göre ayarladım. Seneye mi? tabii ki yine
bu aylarda Karaburun Yarımadası…….
Şimdi, 2017 yılının son ayı Aralık ayında yaptığım Yarımada Turuna biraz Karaburun Yarımadasından bahsederek geçebiliriz.
Karaburun Yarımadası;İzmir’in batısında kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 550 kilometre kare yüz ölçüme sahip bir yarımadadır.
Yarımada genelde oldukça engebeli bir yeryüzü yapısına sahiptir. Orta bölümünde kuzey-güney istikametinde uzanan Bozdağ kütlesi, yarımadanın en yüksek kesimini oluşturur. En yüksek tepesi 1218 metre yüksekliğindeki Akdağ’ dır ve kuzeyde yer alır.Dağlar denize dik inerler ve bu durum Karaburun Yarımadası’ nın yerleşimini oldukça etkilemiştir.
Sarpıncık Feneri İzmir Körfezi’ne giriş noktasında bulunmaktadır.
Kısaca bahsettim Karaburun Yarımadasından, şimdi sıra Yarımadayı gezmeye geldi…..
1 nci Gün 12 Aralık 2017 İzmir-Gülbahçe-Balıklıova-Mordoğan-Karaburun:
İskender Köprüsü.
Evden 09:00 gibi yola çıktım. Güzelbahçe’ye kadar gelip kısa bir çay molası verdikten sonra şimdi İçmeler mevkiinde denize çok yakın olan İskender Köprüsü’ ndeyim. İlk fotoğrafımı burada tarihi İskender Köprüsü önünde albüme koyuyorum.
Köprü güzelde!!!! üzerinde boya ile yazılan yazılar hiç hoş değil.Bunları yapanları nefret ile kınayarak yoluma devam ediyorum.
Gümüşkoy Sahili.
Evden pedal basmaya başlıyalı 54 km olmuş ve vakit öğlen olunca, Gümüşkoy Sahilinde oturulup dinlenilecek yer de bulunca, bende burada yemek molası verdim.Hem yemeğimi yedim hem de iskele kenarında tekneleri ile uğraşan karı-kocayı seyre daldım.
Balıklıova Göründü.
Öğlen yemeğinden sonra kısa bir dinlenme ve istikamet Balıklıova.
Adından da anlaşılacağı üzere Urla’ya bağlı bir köy olan Balıklıova geçimini denizden balıkçılıkla yapan küçük bir köy.Balıklıova’ ya gelmeden önceki küçük bir tepeye
Balıklıova’ yı anlatan ufak bir tekne maketi koymayı unutmamışlar.Bana da yanında durup Balıklıova manzaralı bir fotoğraf çekmek kaldı.
Balıklıova.
Geçen yıl iki defa kamp yaptığım Balıklıova’ nın 2 kilometre dışındaki yerde bir süre durup hatıralarımı tazeledim.Bu yerde geçirdiğim iki gece, gün batımı manzarası ve ortam hala hafızamdaki yerini koruyor.İnşallah başka zaman yine burada kamp atarım,bu turumda ise daha farklı yerlere ulaşmaya çalışıyorum.
Balıklıova-Mordoğan Yolundan.
Her kilometresi ayrı güzellikte eski yolda yol almaya devam ediyorum.
Bazen o kadar güzel manzaralar gözümün önünde akıyor ki adeta anlatılmaz, yaşanır boyutta.Çıplak göz ile görülen bazı anlar fotoğrafa tam yansımıyor,işte o anlarda
biri de bu manzara.
Yol Manzarası.
Yolumun üzerinde yola sıfır küçük bir koydan daha geçiyorum. Burası ODTÜ Sitesinin bulunduğu yer, ayrıca küçük balıkçı barınakları da burada yerini almış.
Koy küçük ama çok şirin.
Mordoğan Civarı.
Doğanın bütün güzellikleri Karaburun Yarımadası ve İzmir Körfezinin üzerine çökmüş gibi.Mordoğan civarlarındayım, arkaya döndüğümde bu eşsiz manzara ile karşılaşıyorum.Biraz seyrettikten sonra yola devam ediyorum çünkü bu gün yolum uzun olacak.Mordoğan’da kısa bir mola enerjimi geri getirmeye yetti,ne de olsa daha 20 kilometrelik Karaburun yolu önümde duruyor.
Mordoğan demişken kendinden biraz bahsetsem fena olmaz.
Mordoğan; İzmir’in Karaburun ilçesine bağlı bir mahalle. Uzunada’ nın tam karşısında yer alır. Mordoğan, özellikle Çatalkaya, Ayıbalığı kayalıkları ve plajı, Ardıç Plajı, amatör balıkçılığı ve 70 çeşit mor çiçeği ile ünlüdür.
Mordoğan-Karaburun Yolu.
Gülbahçe’den Mordoğan’a kadar eski ve yeni yol kavramı bana seçenek sunuyordu.Bu olmadı işte yeni yol yapımına Mordoğan-Karaburun arasında hız vermişler.Durum böyle olunca Mordoğan’dan Karaburun’a kadar yol yapımı içinde devam etmek zorunda kalıyorum.
Buda lazım ama bana göre eski yolun manzarası yeni yolda yok.
Karaburun’a Az Kaldı.
Mordoğan-Karaburun arası 20 kilometre ve ben Karaburun’a yaklaştım.
Yorgunluk belirtisi de başladı artık.Yorgunluğumu bir nebze olsun hafifleten
ise çevremde (yol yapımı hariç) gördüğüm güzel manzaralar.
Bodrum Koyu Karaburun.
Evden kamp yapacağım Karaburun’daki Bodrum Koyuna kadar 97 kilometre yol aldım.İlk işim Karaburun girişinde bulunan iki büyük marketten ihtiyaçlarımı görüp, kamp yapmayı planladığım Bodrum Koyuna geçmek oluyor.Bu koya daha önce de gelmiş deniz keyfi yapmıştım,şimdi ise geceyi burada geçireceğim.
Geceyi Geçirmek İçin Fena Yer Değil.
Koy küçük,kamp atacak yer kısıtlı ama mevsim itibari ile bana her yer kamp!!!!Kısa bir keşif 2-3 kamp yeri gözüme kestirdikten sonra Karaburun Dalış Merkezinin bahçesini yemek yemek için uygun gördüm.Oturacak ve rahat edilecek bir ortam burası.
Yemeğimi yapmış tam yerken dalış merkezinin sahibi teşrif etti,kısa bir sohbetten sonra ben sormadan burada kamp atabilirsin deyince iyice yayıldım buraya.Kendisine buradan teşekkürü borç bilirim.Bende yemek faslını bitirdikten sonra hava kararmasını beklemeden çadırımı kurup,masadaki keyfime kaldığım yerden devam ettim.
Tabii ki uyku vaktine kadar.
1 nci Gün İzmir-Gülbahçe-Balıklıova-Mordoğan-Karaburun:97 km
2 nci Gün 13 Aralık 2017 Karaburun-Yaylaköy-Küçükbahçe-Ildır-Germiyan koyu (Yalı):
Bodrum Koyu (Karaburun) Sabahı.
Erken yatar, erken kalkarım hesabı (kış ayı nede olsa) erkenden uyandım.Ben uyandığımda güneş daha teşrif etmemişti.Çadırın rutubetini bertaraf etmek için astıktan sonra kahvaltı faslını yaparken güneşte yüzünü İzmir körfezinde aheste aheste göstermeye başladı.Bu sabah güneşin doğuşunun bir sürü fotoğrafını arşive koydum.
O fotoğraflardan birini de burada paylaştım.
Karaburun,Bodrum Koyunda güneş bu şekilde doğuyor demek ki.!!!!!
Karaburun’da Gün doğumu.
Bodrum koyunda gün doğumu ile muhabbetim devam ederken bir yandan da kahvaltımı yapmaya çalışıyorum. Karaburun’a geldim, Bodrum Koyuna kamp attım,gün batımını da seyrettim,şimdi sıra biraz Karaburun’dan bahsetmekte.
Karaburun; İzmir iline bağlı en küçük ilçe. Karaburun Yarımadası’ nda bulunan ilçenin 1 beldesi ve 13 köyü vardır. Karaburun ilçe merkezi Kaza, İskele, Burgaz Arkası ve Bodrum olarak 4 ana kısıma ayrılmıştır.Türkiye’de mavi bayrak sahibi koy oranı en fazla olan yerdir. Mavi bayrak alamamış koyunun yok denebilecek kadar az olması, denizinin temizliği hakkında hiç gitmemiş olanlara bir fikir verebilir. Karaburun Yarımadası’ nın ucunda yer alır.Dünyanın en iyi enginarı Karaburun’da yetişir.
Karaburun’dan Ayrılış.
Kamp yaptığım Bodrum Koyunda Karaburun içine gelip buradan Bozdağ’ a tırmanmaya başladım. Yaylaköy üzeri Küçükbahçe Köyüne yani Karaburun Yarımadasının batı yönün varacağım.Tırmanış ile beraber hemen arkamda Karaburun’un Büyükada’sı görüş alanımda yerini alıyor.
Bozdağ’ da Sis.
Bozdağ’ a tırmanışım devam ederken arkamdan körfez üzerinden yetişen sis etrafımı ve Bozdağ’ ı sarmaya başladı.Sisin hızı benden çok hızlı olunca bende zaman zaman sis içinde gizemli bir yolculuk yapmaya başladım.
Karaburun-Yaylaköy-Küçükbahçe Yolu.
Bazende böyle günlük güneşlik!!!! ortamda tırmanmaya devam edip,
işin keyfini sürmeye de çalışıyorum.
Karaburun’a Veda.
Karaburun artık gerilerde kaldı.Bu noktaya gelinceye kadar körfez üzerinden gelen sis dalgası hem Karaburun’u hemde beni içine hapsetmişti.Sisin son hız Bozdağ’ ı aşıp batıya geçmesi ile beraber geride bıraktığım Karaburun’a veda etme fırsatını da buluyorum.
Bozdağ Sivrisi.
Buranın adını bilmiyorum,Karaburun’un tepesinde demokrasinin kılıcı gibi duran bu sivri kaya oluşumuna ben Bozdağ sivrisi adını verdim.Karaburun’dan bakınca başınızı yukarı kaldırıp ta gördüğünüz Bozdağ sivrisinin şu anda hizasındayım. Bu, şu anlama geliyor tırmanış azaldı artık tepede yol alma zamanı.
Yaylaköy Yolunda Ulu Çınar.
Çınar ağacı varsa su da vardır. Yolun bir yanında çeşme,diğer yanında Çınar ağacı.Önce suyumu tazeledikten sonra kısa bir nefeslenme için çınar ağacının gölgesine sığınıyorum.
Baraj Göleti.
Üç yıl önce yağmur altında geçtiğim bu yolda baraj göletini gözden kaçırmıştım.Şimdi tam üzerinde durup biraz seyretme ve nefeslenme yapıyorum.Karşı tepeler ve vadi içinde ki manzara görülmeye değer.
Yaylaköy.
Karaburun-Küçükbahçe yolunun 15 nci kilometresinde bulunan Yaylaköy’ de çeşme başındayım.Burası çok küçük bir dağ köyü,nüfusu da çok az.
Bu küçük köyde bu mevsimde gürül gürül akan (çift başlı) çeşmeden içimi bir güzel serinletip, mataralarımı da dolduruyorum.
Ege Denizi.
Güzel bir iniş ile 13 kilometre kadar Küçükbahçe üzerine kadar yol aldım.
Yol ayrımındayım, 2 km aşağıdaki Küçükbahçe’ ye inip inmemekte tereddüt ettikten sonra vazgeçip mola hakkımı yolda bir ağaç gölgesine vermeye karar veriyorum.Küçükbahçe’ye in-çık 4 km yorucu olacaktı.Ama hemen köyün üzerinde Karaburun yarımadasının batı tarafına geçmenin şerefine bir fotoğraf çekmeyi de ihmal etmiyorum.
Küçükbahçe-Ildır yolu.
İstikametim Ildır tarafı.Sanmayın hep böyle iniş!!!!
Denizden dağa,dağdan denize iniş yapıyorum.O inişten sonra bir sürü iniş çıkış beni bekliyor.Karaburun’un coğrafyası bu.(Burada önemli hatırlatma yapayım; ben suyumu Yaylaköy’de takviye yaptım,şayet yapmamış olsaydım Küçükbahçe’ den mecbur yapacaktım,çünkü Küçükbahçe-Ildır arası 37 km ve su hiç yok)
Manzara Zamanı.
Balık çiftliklerinin bol olduğu Karaburun’un bu bölgesinde eşsiz değerde güzelliklerde var.Onların tadını çıkarmak tam benim tarzım.
İsimsiz Koy.
Eşsiz güzellikte yerler dedim,doğru değil mi?
Sessiz,sakin,huzurlu Karaburun Yarımadasını gezen bilir.
Bozdağ (Mimas).
Homeros’ un ünlü eseri “Oddysea”’ da Rüzgarlı Mimas olarak geçen “Mimas Dağı”, bugün Bozdağ diye adlandırdığımız dağdır. Bu dağın eskiden Mimas olarak adlandırılması, “mitolojik tanrılarla savaşan gigantların (devler) başında yer alan ve tanrı Zeus’ u çok zorlayan Mimas isimli devin, üzerine erimiş demir, çelik ve bakır dökülerek öldürüldüğü ve bir daha uyanmamak üzere söz konusu dağların altına gömüldüğü” hikayesine dayanır. Karaburun Yarımadası’ nın ne denli rüzgar aldığı ve tarih boyunca bu rüzgarı kullanarak, sayısız değirmenler yapıldığı düşünülürse aradaki ilişki kolayca kurulabilir.
Bozdağ’ ın en yüksek zirvesi 1218 rakıma sahip Akdağ’ dır.
İşte ben de böyle bir dağın etrafında dönüp yoluma devam ediyorum.Dün doğu tarafını gördüm, bu gün ise kuzey ve batı yönünü,akşama da güneyinde kamp atacağım.
Ildır’a Az Kaldı.
Evet Ildır’a az kaldı,çünkü Balıklıova kavşağını geçtim. Ildır’ ıya gelmeden önce son tepedeyim ve geriye geçtiğim yollara ve güzelliklere bir daha bakma ihtiyacı duyuyorum.
Ildır’ a Veda.
16:00-16:30 aralığında Ildır’a vardım.
Bu akşama yakın bir zaman dilimi,hemen ufak tefek ihtiyaçlarımı alıp yola koyuldum.Hedefimde Germiyan Koyu var oraya kamp atmayı düşünüyorum.Yani önümde 10 kilometre kadar yol var.Ildır’dan çıktıktan sonra Ildır,adalar ve Bozdağ’ a (Mimas) son bir defa daha bakıyorum.Sis bulutu hala Mimas’ ın tepesinde,sanki orasını zapt etmiş gibi duruyor.
Germiyan Koyu (Yalı).
Bu gün inişi çıkışı bol bir yolda 71 kilometre yol alarak Germiyan Koyu (Yalı)’na ulaştım.Koyda ufak bir ön araştırma yaptım,bir kaç yer vardı ama sabah güneşi tam göremeyeceğimden ve rüzgar alamayacağımdan neme maruz kalacağımı düşünerek Germiyan koyunun bir bağlantısına geçerek kamp yapmaya karar verdim.Kamp yerim denize ortalama uzaklıkta,rüzgar alır yer ve ağaç altı olunca iş tamam dedim ve kampı attım.Güzel bir akşam oldu,dalgaların sesi ile benim radyomun sesi bir birine karışarak geceyi dinledim.
Sonrada yorgunluğun esiri olup uykuya vardım.
2 nci Gün Karaburun-Yaylaköy-Küçükbahçe-Ildır-Germiyan koyu (Yalı):71 km
3 ncü Gün 14 Aralık 2017 Germiyan koyu (Yalı)-Tatar Köprüsü-Kuşçular-Sığacık:
Germiyan Koyunda Sabah.
Adım Şafak….. Şafak vakti kalkmayı da adet haline getirdim.
Kafa lambası ışığında kahvaltımı yaptım.Ortalığı topladım sıra şimdi çadırı toplamada… ama toplamadan önce bu turun çadır fotoğrafı bu olsun istedim, olduğu kadar.Güneş doğudan doğmaya başladı ben batı tarafında olunca da deniz üzerindeki bulut kütleleri de ışık yansıması yaparak kızıla büründüler. Bir ara yönümü şaşırmadım değil.
Germiyan.
Hazır olunca yola çıktım, kısa bir zaman sonrada yakında bulunan Germiyan Köyü içindeyim.Burası Çeşme’nin ufak bir köyü.Yazlıklara da yakın olunca kendilerine göre bazı süsleme sanatları ve çalışmaları yapmışlar.Bir de dikkatimi çeken bütün evlerin beyaza boyalı olması.Benim hoşuma giden bir köy, gidenlerin de hoşuna gideceğini sanırım.
Çeşme -İzmir Yolu.
Bir süre sonra İzmir-Çeşme yolundayım.
Uzunkuyu’ ya kadar bu yolda yol alacağım.Bana göre bir yol değil ama bazen ana yollar kaçınılmaz oluyor, muhakkak girmek zorunda kalıyorsun.
İstikamet Orası!!!!!!
Benim de rota çalışmalarının bir bölümünde bulunduğum yollardayım.
Bundan sonraki istikametim Tatar Köprüsü olacak.Zaten levhada orayı göstermiyor mu?
Cennetteyim.
Bana göre doğada olmak cennet ile eş değer bir şey.
Uzunkuyu’ da mola verdim, sade kahvemi içtim,biraz dinlendim,benim de emek verdiğim bisiklet rotasında yol alıyorum ve Tatar Köprüsüne az kaldı.
Tatar Köprüsü.
Çok kısa süre sonra Tatar Köprüsündeyim. Bu muhteşem yapının yanında bir soluklanmak gerek derken biraz köprüden bahdeyim.
Tatar Köprüsü;İzmir ili, Urla ilçesinin, Zeytinler köyünden, Kokar Koy’ a gidiş yolundadır. Zeytinler köyünden yaklaşık 2 km. uzaklığında eski faal yol üzerinde iken otoyol açılması nedeniyle kullanılmaz olan köprüdür.Tatar çayının üzerinde olduğundan TATAR KÖPRÜSÜ diye adlandırılan köprünün, Zeytinler köyüne yakınlığı nedeniyle ZEYTİNLER KÖPRÜSÜ ayrıca Kokar Koy yolu üzerinde olduğundan da ayrıca KOKAR KOY KÖPRÜSÜ diye de anılmaktadır.Halen sağlam ve kullanılabilir durumdadır. Yapımı hakkında kesin bilgiye ulaşılamamıştır..Yaklaşık 30 m. Yüksekliğinde 5-6 m. Genişliğindedir. Büyük köprünün hemen ilerisinde yıkık küçük bir köprü daha vardır.
Tatar Köprüsü Hatırası,benim için final bölümü Tatar Köprüsü olduğundan,
turun hatırasını Tatar Köprüsünde yapıyorum.
Veda……
Köprünün fotoğraflarını çektim,köprünün üzerinde çayımı içtim, dinlendim ve şimdi Tatar köprüsüne veda zamanı.Allah’a Ismarladık Tatar Köprüsü.
Kuşçular Yolundan.
Tatar Köprüsünden ayrılıp Gülbahçe girişindeki İYTE kavşağından ana yola çıkıp,
tekrar ara yollara girerek Kuşçular’ a yol almaya başladım.
Bu yol enfes ,tadını çıkara çıkara Kuşçular’ a kadar yol aldım.
Kuşçular-Düzce Yolu.
Kuşçular’da kısa bir çay molası verdim,gazeteleri de gözden geçirdim.
Sonrada yine enfes güzellikteki yollarda yolculuğa devam ettim.
Düzce.
Azmak Koyunu da geçtikten sonra mandalina bahçeleri arasında Düzce Köyüne varıyorum. Burası yola uzak, küçük,enfes bir köy , tabii ki bana göre.Ne zaman Düzce’ye gelsem huzur buluyorum.
Düzce Ve Tarihi.
Seferihisar’ın 6 km kuzeyinde,10-15 yıl öncesine kadar Hereke adını taşıyan bir köydür.Heraklia Antik kentinin üzerinde yada çok yakınında kurulmuştur.Çevredeki eski binalara bakılırsa pek çok mermer sütunun bu yapılarda kullanıldığı görülmektedir.Köyün camii çok şirindir.Çok büyük bir avlusu vardır.Avlunun sınırlarını Selçuklu,Erken Osmanlı döneminden kalma Kasım Çelebi Medresesinin ayakta kalmayı becermiş odacıkları oluşturur.Camiinin solundaki sokak takip edildiğinde Düzce Hamamı karşımıza çıkıyor.Yıkılmasına,yağmalanmasına rağmen ayakta durmaya çalışmakta.Köyde yaşayan insanlar modern,kültürlü,görgülü ve misafirperverler.Köy meydanında ki kahvehanede bir çay içmek huzur verici.
Sığacık Koyu.
Düzce gezisinden sonra yola çıkıp bir süre sonra Sığacık’tayım.
Önce Sığacık Körfezi kenarında durup biraz ortamı kokluyorum.Erken varmanın keyfini çıkarıyorum doğrusunu söylemek gerekirse.
Sığacık Sokakları.
Tüm sokaklar hep bu güzellikte değil tabii ki.
Burası kale içi sokaklarından bir tanesi,kale içi tamamen restore edilip, sokaklar ve evler düzenlendikten sonra bu muhteşem güzelliğe kavuştu.
Sığacık; İzmir Seferihisar’ın deniz kokan mahallesi Sığacık, tarihi kalesi, el emeği ürünlerin satıldığı yerel üretici pazarı, kale içindeki şirin ev pansiyonları, leziz deniz ürünlerinin servis edildiği restoranları, masmavi denizi ve plajları ile Ege Bölgesi’ nin en güzel kaçış rotalarından.
Sığacık.
Daha önce bir kaç defa kamp yaptığım Sığacık’ta bu gece yine kamp atacağım.Erken vardığım Sığacık’ta kültür gezisi yapıp işin keyfini çıkardım.Sonrada marinanın karşısında güneşi bol alan yerde oturup sessiz şehrin sessizliğini dinledim.
Kamp yerim hazır olduğundan olduğum yerde fazla hava kararmadan yemek yapma işin giriştim.Ne mi yaptım? meşhur bulgur pilavımı,hem de tulum peynirli.Yemeğimi de yedikten, hava karadıktan sonra kamp yapacağım yere geçip çadırımı kurdum.
Sonrası mı? bana özel……
3 ncü Gün Germiyan koyu (Yalı)-Tatar Köprüsü-Kuşçular-Sığacık:61 km
4 ncü Gün 14 Aralık 2017 Sığacık-Seferihisar-Güzelbahçe-İzmir:
Kahvaltı Zamanı.
Gece bir ara yağan yağmur,durgun havanın getirdiği nem derken çadır sırılsıklam.Güneş doğmaya başlarken çadırı serdim ipe, nemini akıtırken rüzgar duası da yapmayı ihmal etmedim.Haaa bu arada çadır kururken bende sabah kahvaltımı yapmaya başladım.Ortadaki sehpa benim kendi yaptığım sehpa,çok faydasını gördüm hele bu mevsimlerde.Rüzgarın çıkması geçikince, çadırın kuruması da geçikti, böylece saat 10:00 gibi Sığacık’tan ayrıldım.
Sığacık-Seferihisar Yolundan.
Bu muazzam manzarayı göreceğimi tahmin ettiğimden eski yoldan Sığacık’ a
hareket ettim, haklıymışım.
Çamlı Köyü.
Seferihisar içine ufak giriş haricinde Seferihisar-İzmir yolunda son hız yol alıp Çamlı Köyüne vardım. Burası benim için çok özel bir yer,seviyorum işte burasını…..Çamlı Köyünde mola verip çayımı yudumluyorum.Bu arada cumartesi günleri köy kadınlarının ürünlerini sattığı pazarda kurulmaya başlamış, bu çok sevindirici, hoşuma gitti.Cumartesi gelmek üzere oradan ayrılıp yoluma devam etim.
Güzelbahçe Sahili.
Öğlen vakti Güzelbahçe’ye vardım.Karnım pek acıkmamıştı ama yine de Ferhat Büfenin yolunu tuttum.Kendime balık ekmek ısmarlayıp günün ve turun son noktasını koydum.Güzelbahçe-İzmir arası 17 kilometre, bundan sonra eve kadar yoğun trafikte eve varacağım.Dört gün evet dört gün Yarımadada bana göre muhteşem bir dört gün. Zevkle gezdim ve tur artık nihayete erdi.Darısı diğer turlara derken, Karaburun’u geleneksel mi? yapsam nedir.Galiba,2018 rota ve kamp yerleri hazır gibi…….
4 ncü Gün 14 Aralık 2017 Sığacık-Seferihisar-Güzelbahçe-İzmir:49 km
YARIMADA TURU 12-15 ARALIK 2017(Gülbahçe-Balıklıova-Mordoğan-Karaburun-Mimas-Küçükbahçe-Ildır-Germiyan-Tatar Köprüsü-Sığacık)
Discussion about this post