Yağmur,yağmur,yağmur……
Ocak ayı yağmur ile geçti,hala da devam ediyor.Havanın yağışlı ve fırtınalı durumuna göre elimde seçenek çok ama Şubat ayının da Ocak’tan geri kalan yanı yok.Ama sıkıntı değil, yağmur berekettir.
Sıkıntı olan acaba ne tarafa gitsem ve ne kada süreliğine……
Yağmur ve fırtınayı son güne, tura çıkacağım zamana kadar takip ettim, elimde 2 seçenek kaldı.Ya Karaburun Yarımadası tarafına yada Gebekirse Gölüne gideceğim.4 günlüğüne yağmur yok ama kuvvetli kuzey rüzgarları var. İşte tam tur sabahı bu durumdayım ve kararımı verdim Gebekirse Gölü tarafına gideceğim.
Rüzgar hep arkamdan ittirecek seri yol alacağım.Ben de zaman problemi yaşamadan işin keyfini çıkaracağım. Bu yağmursuz 4 günü çok iyi değerlendirmeliyim ve değerlendireceğim de, buna adım gibi eminim.
Gezdiğim, buraları bildiğim yerler ve tadı nasıl çıkar gayet iyi biliyorum.
O zaman Şafak çıkar yola……
1 nci Gün 08 Şubat 2019 İzmir-Bademler-Turgut-Düzce-Sığacık-Akarca Koyu:
Yağmurlu Başlangıç…..
Tüm hava durumu raporları yok diyordu ama sabaha yağmur ile uyandım. Allah’ın işine karışılmaz.Yağmurda olsa yola çıkma zamanı,raporlar yağmurun 1-2 saate dineceğini ve Seferihisar tarafında güneşin olduğunu söylüyor.Durmak yok yola devam.
Bademler Köyü Ve Fidanlık.
İlk molayı yağmurun hızlandığı Güzelbahçe’de verdim.Bademler Köyüne kadar yağmur aralıksız devam etti.Köy girişinde yağmur artık yoktu.
Fotoğraftaki koruyu ve fotoğrafları ilk defa gördüm,fotoğrafladım,anlam çıkarmayı denedim ama olmadı. Köye gidince sorarım dedim, sordum,öğrendim.
02 Temmuz 1993 Madımak olayını hepimiz biliyoruz.33 kişi Madımak otelinde yakılarak öldürüldü.İşte bu vahim olayın anısına 3 yıl önce Üniversite öğrencileri Bademler girişindeki mezarlığın karşısına bu zeytin fidanlarını dikmiş ve Madımak’ta ölenlerin fotoğraflarını ağaçların altına, anılarına binaen koymuşlar.Her ağacın bir adı var.
Bademler Köyü.
Urla‘ya bağlı Bademler Köyü, İzmir’in en tanınmış, farklı köylerinden.İsmini ülkemizde bir köyde ilk kez kurulan tiyatro ile duyuran, halk kütüphanesi ve Çocuk Oyuncakları Müzesi ile farklı bir köy Bademler.Alışıla gelmiş köy formatından çok uzakta duran Bademler’in geçmişi günümüzden 300 yıl kadar uzanıyor. Geçimini tahtacılık ile sağlayan Yörüklerin yerleşik yaşama geçerek kurduğu köy, ismini çevresinde bulunan badem ağaçlarından almış. Camisi ve cemevi olmayan köyde yaşayanların büyük bölümü Alevi inancına sahip. Bademler’in tanınmasında en büyük pay 1963 yılında köyde çekilen
Susuz Yaz filmi.Bademler Köyü Pazarı;pazar günleri kurulmakta ve İzmir’ lilerin ilgi odağıdır.Pazar günü köyün meydanına açılan ara sokakta kurulan üretici pazarı, yerel halkın el emeğiyle ürettiği meyve-sebzelerin yanı sıra evde pişirilen zeytinyağlılar, gözleme ve ekmek çeşitlerinin tadına bakmak için de en doğru yer.
Yola Devam,Bademler’de çok kısa kaldım ve yoluma devam ettim,
bu gün görülecek çok yer var.
Turgut Köyü Ve Lavanta.
Bir başka güzel,şirin,küçük bir köydeyim.
Turgut Köyü benim mola yerim ve köy meydanında bulunan organik bahçe kahvehanesinde mola için duruyorum.Bir çay beni kendime getirir ve sonra Turgut Köyü’ nde kısa bir gezi yaparım, öyle de yapıyorum.
Turgut Köyü; Turgut Köyü, 295 nüfuslu bir köydür.Köy Seferihisar’a 9 km uzaklıktadır. Köy ekonomisinde narenciye ve büyükbaş hayvancılık ön plandadır. Bunun yanında tarımda enginar yetiştiriciliği de vardır. Turgut Köyü tipik bir Ege köyü özelliği göstermekte olup, oldukça mistik bir havası vardır. 2016 yılından beri Turgut köyünde ”Lavanta Hasat Şenliği” yapılmaya başlandı. Lavanta sabunu, lavanta yağı, lavanta çayı gibi ürünlerin üretildiği etkinlikte, açılan standlar büyük ilgi çekmiştir. Lavanta hasatında köylüler çalışmayıp, yapılan bu işi tamamıyla Seferihisar Belediyesi üstlenmiştir.
Turgut Köyünün meydanı, Lavanta şenliklerin de standların kurulduğu, hıdrellezin kutlandığı, düğünlerin yapıldığı diğer köylerden gelenlerde buluştuğu bu meydan bir toplanma mekanı olarak kullanılmıştır.
Turgut köyünde kamp yapmak isteyenlerin ana mekanı köyün kullanılmayan köy okulu ve bahçesidir. Okul, giriş holüyle planlama bir büyük ve iki küçük sınıftan yapılmıştır.
Tasarım Köyü olan Turgut Köyü her zaman ziyaret edilebilecek bir köydür.
Düzce.
Bademler,Turgut ve sonrasında Düzce köyündeyim.Bu köy sevdiğim ve her fırsatta uğradığım köylerden biri.
Düzce;İzmir ili, Seferihisar ilçesi, Düzce köyü içinde bulunan eserler OSMANLI DÖNEMİ eserleridir. Medrese ile birlikte ortak bir avluyu paylaşan cami, avlunun güneyinde yer almaktadır.Köyün Camisi çok şirindir.Evren oğullarından Kasım Çelebi tarafından inşa ettirilmiştir. Büyük bir avlusu vardır. Cami ve medrese yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik alan kapsar. Avlunun sınırlarını Selçuklu,erken Osmanlı döneminden kalma. Kasım Çelebi Medresesinin ayakta kalmayı becermiş odacıkları oluşturur.Düzce, tarihi geçmişi çok eskilere inen bir köydür. Antik Heraklia kenti üzerinde geliştiği sanılmakta Osmanlı döneminde önemli bir yerleşme olduğu bilinmektedir. Köyde, Osmanlı döneminden kalma; tek minareli kare planlı bir cami ( Kasım Çelebi Camii) ve avlusunda bir medrese (Kasım Çelebi Medresesi) , Erken Osmanlı Dönemi hamamı bulunmaktadır.
Sığacık.
Öğleden sonra saat 15:30 sıraları vardım Sığacık’ a….. Sığacık aynı Sığacık,aynı güzelliği ve şirinliği ile duruyor.Sığacık’tan bahsetmeye kalksam sayfalar almaz,kısaca bahsedip geçeceğim.Kalesi,denizi,limanı,plajları,kale içi evleri,pazar günleri kurulan köylü pazarı ile görülmeye değer bir yer burası.Ben Sığacık’ ı ikmal noktası olarak kullanıp eksiklerimi aldım ve kamp yapacağım Akarca Koyu’na hareket ettim.
Akarca Koyu Ve Çiçek Adası.
Sığacık’ taki alışverişim bitti,artık kamp yapacağım Akarca Koyu’ ndayım. Karşımda Çiçek Adası.
Akarca Koyu;Seferihisar’ın tatil beldesi olan Akarca Koyu,uçsuz,bucaksız sahili,muazzam denizi ile meşhur bir yer. Ve ben uzun zamandır kışları buraya gelip kamp atarım.
Çiçek Adası;Küçük bir ada,üzerinde çok sayıda tavşan yaşadığı söyleniyor.Karaya ince bir sırtla bağlanıyor,denizin alçaldığı zamanlarda yürüyerek gidilebildiği biliniyor.Bu gün deniz kabarık ve rüzgarlı o ince yol net gözükmüyor.
Sarı Bisiklet Yakışmış.
Her geldiğimde kamp yaptığım Albatros Cafe’ ye geldiğimde bir sürpriz ile karşılaştım.Bahçesine sarı bisiklet koymuşlar, iyi de duruyor.Yakında benim heykelimi de dikerler her halde!!!!!!! şaka, şaka…..
(Sezon itibari ile burası kapalı)
Çadır Yerim Hazır.
Bu yıl biraz iyileştirme yapmışlar,kapalı alanı yan tarafa çekip, burasını gölgelik yapmışlar.Ben yine yerimden vazgeçmedim,aynı yere çadırımı kurdum.Kapalı yerin rüzgar almayan yerini de akşam yemek,dinlenme ve istirahat yeri olarak kullanacağım.
Yerim güzel ve ben de hazırım.
Kahve Zamanı.
Bu gün biraz yağmur, biraz kültür gezisi,biraz da yolculuk derken kahvemi içmemiştim.İşte şimdi bir yorgunluk kahvesi içme zamanı…. hem de Akarca Sahilinde.
Akarca Koyu Ve Ben.
Bu gün 54 Kilometrelik bir yolculuk sonunda vakitlice
Akarca Koyu’ ndayım.Çadırımı kurdum, kahvemi içtim,gün batımı eşliğinde de yemeğimi yapıp, güzelce yedim.
Tabii,yemeğimi rüzgarsız yerde yedim,çünkü poyraz sert esiyor ve ben korunaklı yerdeyim.
Akarca Koyu’ nda gün batımı ve sonrasında da işin keyif bölümündeyim.
Hava karardıktan sonra 1-2 saat daha oyalandım, radyomu dinledim,geceyi seyrettim,üşümeye başladığımda da çadırıma çekildim.
Gebekirse Yolunda ilk günüm böyle geçti, darısı yarına……
1 nci Gün İzmir-Bademler-Turgut-Düzce-Sığacık-Akarca Koyu Rotası:54 Km
2 nci Gün 09 Şubat 2019 Akarca Koyu-Ürkmez-Gümüldür-Özdere-Ahmetbeyli:
Akarca Koyu Sabahı.
Akşam erken yatmıştım, sabah malum ancak 08:00 gibi hava aydınlanıyor.Ben sabah ayazına aldırmadan gün doğmadan uyandım.Aslında patlak mat ne kadar rahat ettirdiyse o kadar rahat uyudum.Bu turumda klasik mattan,şişme mata transfer olayım dedim ama maalesef yeni aldığım mat patlak çıktı.Sabah toparlanma safhasından ve kahvaltıdan sonra matın patlak yerini bulup yama yaptım.Bakalım sonuç verecek mi?.Yarın akşam göreceğiz!!!!
Şimdi hazırım ve Akarca Koyundan ayrılık vakti.
Yol Hali….
Hiç ana yola çıkmadan Akarca Koyundaki yazlıkların içindeki dolambaçlı yolları kullanarak Ürkmez tarafına yol almaya devam ettim. Bu mevsimde sessiz ve sakin olan buraları benim aheste aheste manzara seyrederek yol almamı sağladı.Böyle trafikten ve insanlardan uzak yerler en zevk aldığım yerler.
Seferihisar-Selçuk-Kuşadası Yolu.
2016 ve 2017’de iki defa bu yolu kullanmıştım, o zamanlar bazı bölümlerinde yol yapımı vardı, şimdi bu yol tamamlanmış ve güzelde olmuş.Bir kötülüğü araç trafiği fazla ve hızlı olmuş yada bana öyle geldi.Ben yine de yolun boş halini tatbikat alanında yakalayıp albüme koydum.Yolunda bir hatırası olsun değil mi?
Yolun Getirdikleri.
Bazen küçük bir su göleti bile yolunuza renk katar, biraz burada soluklanayım dersin.İşte o anlardan birini Doğanbey taraflarında yakaladım ve durdum,soluklandım.
Doğanbey,Ürkmez,Gümüldür buraları yazlıkların bol olduğu bölge yolda gördüklerimi seyrede seyrede yol alırken Gümüldür sahil kesiminde pideciyi görünce saate bakma ihtiyacı duydum,öğlen olmuş.Demek ki mola zamanı gelmiş.
Özdere.
Saat 15:00 civarı Özdere’ ye vardım.Şubat ayı olmasına rağmen Özdere çok kalabalıktı,cumartesini değerlendirmek isteyenler ve kışı burada geçirenler kalabalığı artırmış.Planımda Ahmetbeyli’ de kamp yapmak olduğundan eksiklerimi Özdere’ de tamamladım. Ahmetbeyli’ de marketler var ama sezon kış, ne olur ne olmaz.Özdere’ den ayrılırken de bu güzel Özdere fotoğrafını albüme koymayı unutmadım.Karşı yeşillik alan Kalemlik Mesire alanı.
Özdere-Ahmetbeyli Arası.
Özdere-Ahmetbey arası 13 kilometre ve dayanılmaz güzellikte.Bu güzelliklerden seyrede seyrede Ahmetbeyli’ ye yol aldım.Üçüncü fotoğraf Ahmetbeyli Koyunu ve Notion Antik Kentini göstermekte.Gece Ahmetbeyli Sahili’ nde Notion Antik Kenti’ nin hemen altında kamp yapacağımdan Notion’ dan biraz bahsetmeliyim.
Notion Antik Kenti;Ahmetbeyli Köyü sınırları içinde yer alan Notion İzmir’ e 50 kilometre mesafededir.Yöre halkı tarafından ”Kale” olarak adlandırılan Notion Antik Kenti’ nin Akropolisi,Kuşadası-Seferihisar karayolunun 40 ncı kilometresinde Ahmetbeyli kumsalının doğusundaki iki tepe de yer alır.
Ahmetbeyli’ deyim.
Saat 16:30 gibi Ahmetbeyli’ deydim, bu 53 kilometrenin sonu anlamına geliyor.Önce etrafı araştırdım malum bu gün cumartesi ve sahil biraz kalabalık.Bana en uygun yeri buldum,tabii ki sakin ve insanlardan uzak her zamanki yerim olan ağacın altı.
İlk işim kamp ateşi işini halletmek oldu,bana bu gece lazım olacak ve uzun soluklu olmalı.
Sonra ateşin közü ile sucuk ekmek ziyafeti ve sonrasında da işin keyif bölümü.Ateşim yanıyor, karnım tok,keyfim yerinde……
Turun başındaki sözüm her daim geçerli,turun keyfini çıkaracağım ve
çıkarmaktayım çünkü buralar benden sorulur,nerede keyif yapılır iyi biliyorum.
(Ahmetbeyli’ deki marketlerin ikisi kışında açıkmış,öğrenmiş oldum).
Ahmetbeyli’ de Gece.
Her ne kadar ateş ısıtmaya çalışsa da her işin bir sonu var.Ateşe odun dayanmayıp sönmeye yüz tutunca,keyfin sonuna da gelmeye başladım.
Etkili olan rüzgarın üşütmeye başlaması da çadırın yolunu bana gösterdi.
Saat 22:00 civarlarında kimsenin kalmadığı Ahmetbeyli sahiline bir tur atıp çadırın sıcak ortamına kendimi attım.Çadır güzel,uyku tulumum çok daha güzel ama mat yine falso verdi.
Şişme matım maalesef istenilen sonucu vermedi,başka bir delik daha var galiba yavaş yavaş sönüşe geçiyor.Kısmet, ne yapacağım olana razı geceyi geçirip tur sonunda iade/ değişim sürecini başlatırım.Şimdi uyuma zamanı,ben ne zorluklarla başa çıkmış adamım bu zorlukla mı? başa çıkamayacağım.Beni hiç bir şey uykumdan geri tutamaz.
Hadi bana iyi geceler, çünkü dışarısı ayaza çaldı.
2.Gün 09 Şubat 2019 Akarca Koyu-Ürkmez-Gümüldür-Özdere-Ahmetbeyli: 53 km
GEBEKİRSE YOLUNDA 08-11 Şubat 2019 (1 ve 2. Gün İzmir-Bademler-Turgut-Düzce-Sığacık-Akarca Koyu-Ürkmez-Gümüldür-Özdere-Ahmetbeyli)
Discussion about this post