Akşam hava karardıktan sonra Refahiye’de Kültür Merkezinin bahçesine kamp kurmuştuk.Rüzgar ne kadar devam etti hatırlamıyorum ama güzel bir uyku uyuduk.Gün ağarırken uyandık. Akşam ilçe merkezinde bol ikramlı akşam yemeği yemiş,çorbası da hoşumuza gitmişti.O yüzden sabah kahvaltısını yine aynı yerde çorba içerek yapma kararı vererek fazla oyalanmadan toparlanmaya başladık.Aldığımız istihbarata göre,sabah namazında çorba hazır oluyormuş. Bu bölümde Ata Yolu- Kurtuluş Yolu projemizin 17 nci ve 18 nci günlerini kaleme alacağım. Neler görmüş neler yaşamışız hep beraber göreceğiz.
Fazla uzatmadan Ferdi Kızıl kardeşim ile beraber yaptığımız bu onurlu projenin 17 nci ve 18 nci gününe Refahiye’den başlamak istiyorum.
(Projede nasıl beraber yol aldıysak fotoğraflarda da Ferdi Kızıl kardeşim ile beraber yol aldık)
17 nci Gün 28 Haziran 2019 Refahiye-Kızıldağ-Kızılırmak-İmranlı:
Refahiye Kamp Yerine Veda.
İyi bir dinlenmenin sonunda Refahiye Kültür Merkezi bahçesindeki kamp yerine veda etme zamanı geldi.Yine klasiğimizi yaparak kamp yerine veda ediyoruz.İlçeden daha ayrılmayacağız,tadı damağımız da kalan ve çorbası iyi olan lokantaya gidip kendimize çorba ziyafeti çekeceğiz.İyice karnımızı doyurduk,şimdi biraz Refahiye’ yi tanımak ve kırılan jant tellerini yapma zamanı.
Refahiye.
Ferdi kırılan iki jant telini onarırken bende biraz Refahiye kültür gezisi yaptım.
Refahiye; Erzincan ilçelerinden biridir. Köy sayısı 119’dur. İlçeye, Erzincan Mutasarrıfı Şefik Paşa tarafından bolluk anlamına gelen Refahiye adı verilmiştir.
Atatürk’ün Refahiye’ye Gelişi;Cumhuriyetin, ilanından sonra, eşi Latife Hanımla birlikte çıktığı uzun sonbahar gezisi sırasında 29 Eylül 1924 günü Erzincan’a üçüncü defa geldi.29 Eylül 1924 sabahı Erzincan’a hareket eden Atatürk’ü, yolda Refahiye’den gelen kalabalık bir heyet karşılamış ve Refahiye’de bir kahve içmelerini istemiş, onları kırmayarak bir süre Refahiye’de dinlenmiş, öğle yemeğini eski milletvekillerinden Şebinkarahisarlı Tevfik Bey’in evinde yemiş, daha sonra Erzincan’a hareket etmiştir.
Merkez Cami.
Kahvaltı yaptığımız yer Merkez Caminin karşısı olunca Ferdi jant tellerini caminin bahçesinde yaptı,bende caminin tarihi hakkında bilgi edinme yolunu seçtim.
Merkez Cami;Erzincan Refahiye ilçesinde bulunan Merkez Camisi 19.yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır.Kitabesi günümüze gelmediğinden kesin tarihi belli değildir.Yöreye özgü kesme taştan yapılan cami tamamen batı etkisinde bir yapıdır.Geniş bir avlu ortasında bulunan caminin haziresinde Bahattin Paşa Şehitliği de bulunmaktadır.
Refahiye’den Ayrılış.
Bu gün Kızıldağ tırmanışı ve Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak ile tanışma olacak.
Refahiye kültür gezimiz ve jant teli sorunumuzu hallettikten sonra yola çıktık.Refahiye’den Suşehri istikametine kadar vadi içinden rampa aşağıya 15 kilometre yolu soluksuz aldık diyebilirim.Suşehri-İmranlı kavşağına ne çabuk geldik anlamadık.
Yol Ayrımı.
15 kilometre sonra geldiğimiz yol ayrımından İmranlı-Sivas-Ankara yönüne dümen kırıyoruz.
Onurlu yolda yol almanın rotası içindeyiz.
Refahiye-İmranlı Yolu.
İmranlı yönüne kıvrıldıktan sonra hafif rampa çıkmaya başladık,akabinde biraz iniş ve sonrasında tekrar tırmanış.Yani yolumuz bol inişli,çıkışlı olacağa benziyor.
Mola Zamanı.
Akarsu köyü mıntıkasına geldiğimizde yol kenarında bir mescit ve çeşme görünce durduk.Bu tarz yerler mola için uygun yerler,bizde kahvelerimizi bu uygun yerde yapıp hem biraz dinlendik,hem de kahvelerimizi yudumladık.
İmranlı istikametine emin adımlarla yol alırken bir bir köyleri de geride bırakıyoruz.
Ama önümüzde aşılması gereken asıl hedef olduğu gibi duruyor. Hedeflerimize emin adımlarla yaklaşabilmek için önce Kızıldağ’ ı geçmemiz gerek.
Ferdi’de zaten ilk hedefi gördü ve eliyle işaret etmeye başladı, ağabey Kızıldağ göründü……
İkinci Molamız.
İkinci molamızı Salur köyünü geçtikten sonra hacının yerinde verdik. Odun ateşinde çaylarımızı içerken hacının bol atmasyonlu sözlerini ve maceralarını dinledik,kızmadığı kişi yoktu hacının,bir tek kendine kızmıyordu.Olsun atmak bazen iyidir kişinin cesaretini ateşler.
Ama çayı güzeldi hacının.
Kızıldağ Tırmanışı Ve Gemecik.
Refahiye’den ayrılalı 38 kilometre oldu,Suşehri kavşağından beri vadi içinde yolculuğumuz sonrasında 1850 rakıma sahip Gemecik köyüne vardık. Gemecik, Kızıldağ yamaçlarında bir köy,vardığımızda öğle vakti olması ve suyunda olması nedeniyle mola verme ihtiyacı duyduk.Köy girişindeki Kültür Evinin bahçesi öğle molasını verdiğimiz,yemeğimizi yediğimiz yer oldu.Burada iyice dinlendik,daha çıkılacak çok zirve,kat edilecek çok yol var.
(Yoldaki asfalt erimesine dikkat.)
Kızıldağ Tırmanışı.
Gemecik-Kızıldağ Geçidi arası 6 kilometre ve bu 6 kilometreyi 3 fotoğrafla süslemeye çalıştım.Tırmanış ise eriyen asfaltın bize sağladığı olumsuzlukla dayanılmaz boyuttaydı.
Ucunda mükafatı olmasa,bir amaç uğruna yola çıkılmasa asfalt eriğindeki mücadele yersiz olurdu.Her çevirdiğimiz pedal, lastiğin asfalta yapışması, iki kat efor olarak geri döndü.
Kızıldağ.
Erzincan-Sivas arasında yer alan ve bizi zorlayan Kızıldağ nasıl bir yermiş,nasıl bir öneme sahipmiş biraz bahsetmeliyim.
Kızıldağ;Sivas ile Erzincan illeri arasında Kuzeybatı-Güneydoğu uzanışlı 3015 m yüksekliğindeki dağdır. Kızılırmak adını güneybatı yamaçlarından doğduğu Kızıldağ’ dan alır. Yıldız Dağı, Asmalı Dağı, Tekeli Dağı, Köse Dağı ile birlikte Köse Dağları sistemi içinde yer alır.
Kızıldağ Geçidi.
Ve sonunda Kızıldağ Geçidi’ ndeyiz.
Zorlandık,sıkıldık,tekerlerimiz asfalta yapıştı,çok güç kaybettik ama yılmadan zafere ulaştık,Kızıldağ Geçidi’ ndeyiz. Şimdi mükafatımızı alma zamanı,bu anı ölümsüzleştirme zamanı.
Kızıldağ Geçidi;Erzincan’ı Sivas’a bağlayan, Kızıldağ üzerinde bulunan
2190 m yüksekliğindeki geçittir. Geçit İç Anadolu Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi’ ni birbirine bağlayan karayolu üzerindedir. Geçit Sivas’a 140 km, Erzincan’ a 106 km mesafededir.Kızıldağ Geçidi ile beraber projemizin 9 ncu ili olan Erzincan il sınırlarını terk edip,projemizde kuzeyinden 4 ncü il olarak girdiğimiz Sivas’a ikinci defa doğusundan 10 ncu il olarak giriyoruz.
Kızıldağ İnişi.
Tırmanışlar ne kadar yavaş oluyorsa,inişler tam tersi çok hızlı oluyor ama aynı zaman da üşütüyor.5 kilometre Kızıldağ inişi anında da bir kaç fotoğrafı albüme koymayı unutmadık.
Kızılırmak İle Tanışmamız.
Kızıldağ inişini tamamlayıp ta düzlüğe çıktığımızda Türkiye’nin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak ile tanışıyoruz.Bu tanışmamız bir süre devam edecek,Kızılırmak’ın suladığı, bereket kattığı topraklarda yol alacağız.
Kızılırmak; Tümü sınırlarımız içinde kalan akarsularımız arasında
en uzunudur, 1355 km. İç Anadolu bölgesinin kuzeydoğusunda bulunan Kızıldağ’ dan doğarak, önce doğu-batı doğrultusunda akar. Zara ve Hafik ilçe merkezleri yakınından geçtikten sonra güneybatıya yönelir. Sivas kentinin 2 km kadar güneyinden geçer. Bu kesimde üstünde Eğriköprü ve Kesikköprü gibi sanatsal değeri olan köprüler bulunur. Soldan Tecer, sağdan Kaim sularını alan ırmak, güneybatıya doğru akışını sürdürerek, Kayseri kentinin 30 km kadar kuzeyinden geçer. Sol taraftan Karasu’ yu (Sarımsaklı suyu) alır. Bu kesimde de üstünde Çokgöz köprüsü ve Tekgöz köprüsü gibi tarihsel köprüler vardır. Kayseri-Ankara demiryolu da Tekgöz köprüsünün biraz yukarısında ırmağı aşar.
Bafra Burnu’ ndan Karadeniz’ e ulaşır.
Kızılırmak Ve İmranlı Barajı.
İmranlı Barajı, Sivas’ta, Kızılırmak üzerinde, sulama ve enerji üretmek amacıyla 1994-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.100.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 49,00 m, normal su kotunda göl hacmi 62,50 hm³, normal su kotunda göl alanı 6,50 km²’dir.
Üç Kızıl Bir Arada……
Yolların da anıları vardır…..
Şu an çok özel bir ana tanıklık ediyoruz,nedir bu özel an?
Ferdi KIZIL,Kızıldağ ve Kızılırmak üçü bir arada…. anlamlı değil mi?
Bence Ferdi için çok anlamlı,o da öyle diyor zaten.
Çek ağabey,bol fotoğraf çek bizim üçümüzü dedi,ben de çektim, hem de defalarca çektim.
Burada bir fotoğrafını yayınlıyorum ama arşivde çok var.
Bu onurlu projenin,önemli anlarını Ferdi tüm duygusallığı ile yaşadı.
İmranlı.
Akşam üstüne doğru rüzgarın hafiften sertleştiği anlarda İmranlı ilçesine vardık.
İmranlı: Sivas ilinin bir ilçesidir. İç Anadolu bölgesinin en doğusunda yer alır. İmranlı,il merkezine 106 km uzaklıktadır. İlçenin yüz ölçümü 1.229 km² ve denizden yüksekliği 1650 metredir.
Doğusu Refahiye, batısı Zara, kuzeyi Suşehri, güneyi İliç ve Divriği ilçeleri ile çevrilidir. Yazları kuru ve sıcak, kışları ise çok sert ve yağışlı geçen bir kara iklimine sahiptir.İlçe konum itibariyle Kızılırmak Nehri civarında yer almıştır. Türkiye’ nin en uzun nehri olan Kızılırmak, ilçe sınırları içinde Kızıldağ eteklerinden doğmaktadır.
TARİHÇE;İlçe 1877 Osmanlı-Rus Harbinde doğu İllerimizin Rus ve Ermeni çeteciler tarafından işgali ile Kars İlinin Sarıkamış İlçesi Bardız bucağı, Zakim köyü ve Horasan İlçesi, Hasan Kale Sanamer Köyü ve diğer yakın köylerden başladıkları göç neticesi bugünkü ilçe merkezine yerleşmeleri ile meydana gelmiştir. Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
İmranlı Ve Kızılırmak.
Kızılırmak üzerindeki köprüden geçerek Anadolu’nun bu küçük ilçesine giriş yaptık.İlçe küçük olduğundan kısa sürede nerede kamp yapabileceğimizi bulduk,tabii ki Kızılırmak kenarında.
Sonra 200 metre ilerideki ilçe merkezine gidip alışverişimizi yaptık.Şimdi kamp yapacağımız alana tekrar geçiş yapabiliriz.
İmranlı Kampı.
Çadırlarımızı kurmaya başladığında rüzgarda şiddetini arttırmaya başladı.Gece ne olur ne olmaz rüzgar daha da şiddetlenir düşüncesi ile çadır iplerini sağlamlaştırdık.
Hava kararmadan önce yemek işini halletmeye karar verdik ve öyle uyguladık.
Çadırları kurduğumuz yerin 100 metre ilerisinde çeşme olması beni hareketlendirdi,hava da kararmaya başlarken soluğu çeşme başında aldım,duş alma zamanı.
Burada ben kısa saçın avantajını kullandım,Ferdi uzun saçlı olduğundan rüzgar çarpmasına karşı bu işi sabaha bıraktı.
Güzel bir rotada 77 kilometre yol aldık. Kızıldağ’ ı tırmandık,Kızılırmak ile tanıştık,şimdi de İmranlı’da Kızılırmak kenarında kamp yapıyoruz.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin 17 nci gününü de huzur içinde bitirdik,yarın 18 nci güne merhaba diyeceğiz.
17 nci Gün Refahiye-Kızıldağ-Kızılırmak-İmranlı:77 KM
18 nci Gün 29 Haziran 2019 İmranlı-Kızılırmak-Zara-Tögürge Gölü-Hafik:
İmranlı Kamp Halleri.
İmranlı’da güneş kendini göstermeden uyandık.Zaten ilçe merkezinin yanı olduğundan bu tarz yerlerde erken kalkıp işinizi halletmeniz gerek.
Önceliği kahvaltıya verdik,ben kahvaltıyı hazırlarken Ferdi soğuk suyun tadına baktı!!!!,kahvaltımızı yaptık,sonra toparlanmaya başladık.
Tabii alan yeşil alan olunca biz toparlanırken yeşilliğin asıl sahipleri de ziyaretimize gelmeye başladı.Bu anlarda Ferdi güzel diyaloglar kurmayı da ihmal etmedi.
Veda Zamanı.
Yine klasiğimizi yaptık,İmranlı kamp yeri ayrılış fotoğrafımızı albüme koyduk.
İmranlı’dan Ayrılış.
Anadolu’nun bağrında,Kızılırmak kenarında bulunan bu küçük ilçenin meydanında bulunan ve yakın zamanda yenilendiği anlaşılan park içindeki Atatürk heykelini ziyaret ederek İmranlı’ya veda ediyoruz.
Kızılırmak.
Kızılırmak’ın doğduğu yerde olunca ve onun hemen yanında kamp yapıp geceyi geçirince Kızılırmak’ın fotoğraflarını buraya fazlasıyla koymak gerekir.Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizde Mustafa Kemal Atatürk’ün gittiği,kaldığı yerler,kongre merkezleri,Şehitlikler,müzeler ziyaretlerimiz olduğu gibi,yurdumuzun tüm güzelliklerini de gözler önüne sermeyi bir görev edindik.
Dün bu yönde hareket ettik,bu günde aynı yolda hareket ediyoruz ve Sivas istikametine yol alıyoruz.
İmranlı’dan Çıkış.
İmranlı ilçe merkezinden ana yola çıkış yaptık,bu günkü hedefimiz Zara ve sonrasında Hafik olacak.Planlamamıza göre Hafik’te kamp yapmayı düşünüyoruz.
İmranlı’dan çıkar çıkmaz kafadan rüzgarı almaya başladık,bu gün rüzgara karşı yol alacağız bu belli oldu.
Beğendik’ te Kahve Molası.
İmranlı’dan ayrılalı fazla olmadı ama suyun olduğu her yer güzel olur ve bizimde keyfimiz yerinde olunca cezveyi ocağa sürdük.
İmranlı-Zara Yolu.
İmranlı-Zara Arası 38 kilometre ve biz bu yolun yarısından çoğunu kısa zamanda rüzgara karşı da olsa aldık.Hafif çıkış sonra da inişler yakaladık.İkinci fotoğraftaki şanlı bayrağımızı ve geldiğimiz yolu ise Ferdi’nin kamerasından böyle gördük.
Kestirme Yollar.
İmranlı-Zara yolunun 28 nci kilometresinde eski yolu gözümüze kestirdik ve hemen girdik.Şimdi yolumuz hem 2 kilometre kısalacak hem de trafiksiz sakince Zara’ya giriş yapacağız.Görselliklerin ise hepsi bizim.
Zara.
Kısa bir süre sonra öğle vakti Zara ilçesine tepeden iniş yaparak girdik.İlçe içine yine Kızılırmak üzerine yapılmış köprüden giriş yaptık.
Zara’ya giriş yaptığımızda öğle olduğundan önceliğimizi yemek işine verdik.Sorduk neresi iyi diye ve önerilen yerde ilk defa Sivas köftesi ile tanıştık.Güzeldi,fiyatı da yerindeydi ama tavsiyem, yanında neler var diye sormanız,biz sorduk ve yanındakiler ile beraber çok uygun fiyata karnımızı doyurduk.Sormazsanız kaybeden olursunuz!!!!
Yemeğimizi yedik, şimdi Zara’ yı tanıyalım.Sonra Şehitlik Ziyareti yapacağız.
Zara:Sivas İline bağlı ilçedir. İlçe doğuda Suşehri ve İmranlı, batıda Hafik, kuzeyde Koyulhisar, kuzeybatıda Doğanşar, güneyde Divriği güneybatıda Kangal İlçeleriyle komşudur. Arazi genellikle dağlık ve kırsal olmakla birlikte, Kızılırmak Havzasında verimli araziler mevcuttur, arazinin % 19.1’i tarıma elverişlidir. Kızılırmak Vadisi içerisinde kalan İlçe Merkezinde yükseklik olmakla birlikte havza içinde kalan bölgelerde ortalama yükseklik 2000 metre civarındadır.
İlçede yerleşim Kalkolitik Çağa kadar uzanmaktadır. Tödürge Gölü civarında ki Kültepe Höyüğü bu döneme ait buluntuların yer aldığı bir yerleşim alanıdır. Anadolu’nun Selçuklu egemenliğine geçmesinden sonra 13. Yüzyıl ortalarında bu imparatorluğun Vilayet-i Danışmendiye yönetim bölgesi içinde yer almıştır. Osmanlı Dönemi kayıtlarından da Kanuni Sultan Süleyman’ ın da çıkardığı bir fermanla Koçgiri Aşiretini bölgeye yerleştirdiği anlaşılmakta olup, 1856 yılında “Koçgiri” adıyla nahiye, 1870 yılında ise “ZARA” adıyla kaza merkezi olmuştur. 1888 ve 1892 yıllarında yapılan düzenlemelerde ise İlçenin statüsü İlçe olarak devam ettirilmiştir.
İlçede belli başlı tarihi ve kültürel özelliğe sahip yapılar; Kuşcu Köyü Camii, Şeyh Merzuben Türbesi, Pir Gökçe Türbesi, Tekke Köprüsü, Oyuklu Höyüğü, Lafçılar Ağılı Höyüğü ve Tepecik Höyüğüdür.Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Zara Şehitliği.
Şehitliğin Yapıldığı Tarih 1915,Şehit Sayısı 256.
Şehitlik,Birinci Dünya Savaşı’ nda Şark Cephesi’ne giden yolun üzerinde bulunan Zara’da teşkil edilen hastanede şehit olan askerlerimizin toplu halde defnedildiği Şehitlik’ tir.
Şehitlik Anıtı; 1917 yılında yapılmış, 1939 Erzincan Depremi’ nde bir kısmı yıkılmıştır. Restore edilen anıt, 1987 yılında eski haline uygun şekilde yeniden inşa edilmiştir. Şehitlikte 64 adet sembolik mezar bulunmaktadır. Kaynak:www.sehit.net.
Zara’ya Veda Ediyoruz.
Zara’ya yukarıdan dağ yolundan giriş yaptığımızdan tabelayı ancak ilçe çıkışında fotoğraflayabildik.Öğle yemeğimizi Zara’da yedik,Zara Kültürel turu yaptık,Zara Şehitliği’ ni de ziyaret ettik şimdi yola çıkmaya, bir sonraki hedefimiz olan Hafik’ e varmak için yola revan olmak lazım.Önümüzde 30 kilometrelik bir rüzgarlı yol var.
Sivas 58.
İllerin Karayolları ekipleri değişik bir uygulama yapmaya başlamış,bunu tesadüfen öğrendik,her ilin karayolları ekibi ilin plakasını o an var olan kilometreye taşıyarak yola dikmişler.Bizim Sivas’a varmak için şu an 58 kilometremiz var.
Tödürge Gölü.
Zara-Hafik yolunun 12 nci kilometresinde Tödürge Gölü ile buluşuyoruz.Aşırı rüzgara rağmen Tödürge Gölü’nün görüntüsü bizi kendimize getiriyor.Bu fırtınaya,dalgalı haline,üzerinde rüzgarın oluşturduğu girdaplara rağmen çok hoş görünüyor
Tödürge Gölü; Sivas il sınırlarında olan, doğal yolla oluşmuş bir göldür. Göl, Hafik ile Zara ilçeleri arasındadır. Hafik’in 17 km doğusunda, Zara’nın 12 km batısında yer almaktadır. Sivas – Erzurum kara yolunun 50 nci kilometresindedir. Gölün yüzeyi 350 ha, en derin yeri 4 metredir.
Zara-Hafik Arası.
Tödürge Gölünden sonra 17 kilometre bu manzaraların güzelliği olmasa bitmezdi!!!!! sebebi aşırı rüzgar.Kafadan aldığımız rüzgara meydan okuyarak Hafik ilçesine doğru yol aldık ve bir süre sonra Hafik göründü.
Hafik.
Hafik, Sivas ilinin doğusunda, Kızılırmak havzasında, Sivas-Erzincan E 88 karayolu üzerinde kurulmuş bir ilçesidir. Bilinen en eski adı Hafik olup 13. yüz yılda İbni Bibi tarihinde kaydedilmiştir. 1873 yılında Koçhisar adıyla kaza olmuştur. 1926 yılında yeniden Hafik adı kullanılmaya başlanmıştır.
İşte bu özelliklere sahip 3000 nüfusa sahip ilçeye saat 18:00 civarı vardık.İlk işimiz kamp yapacağımız uygun bir kaç yer bulmak oldu.Biri ilçe içinde işletmesi olan bir çay bahçesi idi,onay aldık ama soru işaretli ama yine de biz burada kalacağız inadımız inat!!!!
Hafik Kampı.
Önce kısa bir alışveriş turu yaptık,eksiklerimizi tamamladık,ben berberin yolunu tuttum, şekil şemale girdim.İlçe merkezindeki çay bahçesine postu serdik,işletme sahibine en son olarak hava karardıktan sonra çadırları kuracağız haberin olsun,başka yere gitmeye pek niyetimiz yok dedim,içi rahat olsun diye kendimi de kısaca tanıttım,Ferdi içinde saçları sizi ürkütmesin,öz be öz Türk ve vatanına sonuna kadar bağlıdır dedim.Rahatladılar galiba!!!!
Seslerini çıkarmadılar,bizde o arada yemeğimizi yedik ve hava kararırken çadırları kurduk,artık burası bizim.Saat 22:00 civarı işletme sahibi çay bahçesinin kapılarını kapatıp gitti,yer tamamen bizim oldu.
Rahatmıydı? evet çok rahattı,fazla geçe kalmadık hemen deliksiz uykunun kollarına attık kendimizi….Rahatsız eden olmadı.
Bu bölümde 17 nci ve 18 nci günde Refahiye-Kızıldağ-İmranlı-Zara-Hafik bölümünde ne yaşadıysak kaleme aldım.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu bir sonra ki gün 19 ncu günde Sivas’ta neler yaşanmış,neler görülmüş,nelere tanıklık edilmiş onlarla dolu olacak.
Onurlu bir yolda yol almanın hazzını yaşıyoruz.
18 nci Gün 29 Haziran 2019 İmranlı-Kızılırmak-Zara-Tögürge Gölü-Hafik:73 km
ATA YOLU-KURTULUŞ YOLU 12 HAZİRAN-06 TEMMUZ 2019 (17. ve 18. gün Refahiye-Kızıldağ-Kızılırmak-İmranlı-Zara-Tödürge Gölü-Hafik)
Discussion about this post