Eskilerin bir sözü vardır,derler ki;” Mart kapıdan baktırır,kazma kürek yaktırır”.Bu, mart ayının her ne kadar baharın başlangıcı olmasına rağmen yine de kıştan kalan tarafları var anlamı taşımakta.Tabii bu hava durumundaki değişkenlik beni fazla etkilemiyor, yeter ki yağmur ile soğuk bir arada olmasın.
Baharın ilk ayında tur neresi yapılır düşüncesi ağırlıklı olarak güneyi gösterir,ben de öyle planlama yaptım zaten. Bu planlamam da daha önce tur yapmadığım yerler ile yaptığım yerlerin harmanlamasını yaparak kendime bir rota çıkardım.Bahar ayının başlangıcı olan Mart ayında olmamızdan dolayı da turumun adını Bahara Merhaba koydum.Bakalım hakikaten bahara merhaba denecek özellikte bir tur mu oldu,yaşayıp göreceğim.
Rotam Muğla il sınırlarında olacağından başlangıç noktama otobüs ile ulaşmam gerek,biletimi 15 Mart 2020 sabahına aldım ve yola çıkmaya hazırım.
1 nci Gün 15 Mart 2020 Ortaca-Dalaman-Kocagöl-Sarsala Koyu:
Basmane Garı.
Otobüsüm saat 10:00 ‘da olduğundan 09:00 gibi evden ayrılıp İkiçeşmelik-Basmane yolundan Otogara ulaştım. Basmane’ den geçerken günün pazar olmasından dolayı yol boş ve Basmane Garı net olarak resmedilecek boyuttaydı.
Basmane Garı; İzmir’in Konak ilçesinin Basmane semtinde yer alan TCDD’ye ait ana tren istasyonudur.Ve 25 Ekim 1866 yılında yapılmıştır. İstasyon, TCDD Taşımacılık trenleri ve İzmir metrosu trenleri tarafından ortak kullanılmaktadır.
Ortaca.
Otobüsümüz saat 14:30 civarı Ortaca’ya vardı.Ortaca, Bahara Merhaba turumun başlangıç noktası ve bu başlangıcı Atatürk Anıtı önünden yapıyorum.Ortaca,güzel, sevimli bir ilçe ve benim çok hoşuma giden yerlerden bir tanesi.
Dalaman Çayı ve Dalaman.
Ortaca’dan ayrıldıktan sonra Dalaman istikametine yol aldım.Yaklaşık 4 km sonra Dalaman Çayı üzerindeydim.Daha sonra Dalaman ilçe merkezine giriş yaptım.Dalaman benim bu gün için ikmal noktam.Akşam ve sabah ihtiyaçlarımı Dalaman ilçe merkezinden tedarik edip gece kamp yapmayı planladığım Sarsala Koyu yolunu tuttum.
Dalaman Çayı; Gölhisar ilçesinin güneyindeki Yeşilgöl dağlarından doğar, Ortaca ve Dalaman ilçe sınırlarını çizerek, Akdeniz’e dökülür.Toplam uzunluğu 229 km’dir.
Kocagöl.
Dalaman’da ihtiyaçlarımı gördükten sonra güneye,Sarsala Koyu istikametine Dalaman Ovasında yol almaya başladım.İlk önce Baldırmaz Gölüne ulaştım,ardından kısa bir tırmanış sonunda ise Kocagöl sağ yanımda belirdi.Bir süre Kocagöl ile beraber yolculuk yaptım, tepe noktasına az bir mesafede çeşme başında serinledim, suyumu tamamladım ve yoluma devam ettim.
Kocagöl;Dalaman’a yaklaşık 6 km mesafede bulunan Kocagöl, Kapukargın Köyü sınırları içinde olup, köyün güneydoğusuna uzanmaktadır.
Sarsala Koyu.
3,5 km kadar bir tırmanış yaptıktan sonra tırmanışın bel bölümünden itibaren hemen altımda Sarsala Koyu,ileride ise Domuz Adası,Tersane Adası ve Dalaman yönünden uzanan yarımada belirdi.Günlerden pazar olması nedeniyle Sarsala Koyu ziyaretçi akınına uğramış,benim yukarıdan gördüğüm manzara bu şekildeydi.
Sarsala Koyuna yavaş iniş yapıp, manzaranın da tadını çıkarmayı ihmal etmedim.
Sarsala Koyu:Çamlarla denizin kucaklaştığı, hiç bir yapılaşmanın olmadığı tertemiz deniz ve kumsala sahiptir. Havaalanı yolundan Kapukargın köyü üzerinden geçilerek gidilen orman yolu, Dalaman çayının kollarından Tersakan Çayının yanından ve denize bağlantılı kükürtlü bir çok gölün çevresinden geçiyor. Son derece keyifli görüntülerin eşlik ettiği yolculuk Sarsala Koyu’ nun zirvesine ulaştığında gerçekten de sarsıcı bir panoramaya dönüşüyor.
Bu koy, günümüzde tekne ve yatların mavi yolculuk güzergahlarının üzerinde en popüler noktalarından biri olarak yer almaktadır. Kaynak: T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sarsala Koyu Kampı.
Bu gün İzmir-Ortaca otobüs yolculuğu ve sonrasında 29 km kadar pedal çevirdikten sonra Sarsala Koyu’ ndayım ve geceyi burada geçirme niyetindeyim.Sezon dahilinde kamp yapmanın yasak olduğunu biliyorum,ben sezonsuz geldiğimden orada bulunan görevli arkadaşa söyledim,yasak ama piknikçiler gittikten sonra çadır kurarsan iyi olur sözü üzerine uygun yere millet elini ayağını çekerken çadırımı kurdum.
Bu gece Sarsala Koyu’ ndayım,buraya ilk defa gelip, ilk defa kamp yapıyorum.Yorgun olmadığımdan işin çadır bölümünü de yemek bölümünü de ağırdan alarak yaptım.Sonra da dalgaların hafif çırpıntısı içinde radyomu dinlemeye koyuldum.
Deniz kenarları serin olur,saat 09:30 civarı da üşümeye başlayınca sıcak uyku tulumumun içine kendimi atıverdim.
1 nci Gün 15 Mart 2020 Ortaca-Dalaman-Kocagöl-Sarsala Koyu:29 KM
Powered by Wikiloc
2 nci Gün 16 Mart 2020 Sarsala Koyu- Dalaman-Mengenli-Sülüngür Gölü-Dalyan-Köyceğiz Gölü-Sultaniye Kaplıcaları:
Sarsala Koyu Sabahı.
Dün bölgede iyi bir poyraz vardı,gece de devam etti.Sabaha karşı rüzgar durunca ortaya nemli hava çıktı.Erken yatmanın sonucu gün ağarmadan uyandım,hemen çadırı toplayıp güneşi görecek bölüme astım ve rüzgar çıkması içinde dua ettim.
Ben kahvaltımı ederken de güneş kendini Tersane ve Domuz Adası üzerinden göstermeye başlamıştı.Güneşin doğuşunu seyrederek kahvaltımı tamamladım.
Sarsala Koyuna Veda.
Çadırımı ve malzemelerimi toparlayıp fazla geçe kalmadan kamp yerinden ayrıldım.Kamp yerim olan Sarsala Koyu’na yukarıdan veda etmek istedim.Bir çok denemeden sonra ve bir çok çekimden sonra ancak bu fotoğrafı uygun bularak veda fotoğrafı olarak yazıma ilave ettim.Çekim iyi galiba!!!!
Kahve Zamanı.
Dönüş yolunda ölçtüm,Sarsala Koyu ile çeşme arası 4 km.
Çeşme başına varır varmaz gece eksilen tüm sularımı tamamladım ve sonra sabah kahvemin hazırlığına giriştim.Sabah kahvemi Kocagöl manzarasını kısmen gören çeşme başında yudumlayarak güne başladım.
Kocagöl.
Dün güneş tepeden vururken resmettiğim Kocagöl’ ü bu sabah güneş ışınını net ve karşıdan alır vaziyette resmetmeyi ihmal etmedim ve sonrada Kapukargın köyüne inişe geçtim.
Dalaman Ovası.
Kapukargın köyü ile beraber Dalaman Ovasına iniş yaptım.Dalaman içine girmeden Fevziye köyü istikametine yol aldım.Fevziye köyü girişinde Dalaman Çayı üzerinden geçerek Güzelyurt,Mergenli köylerini geçerken hep Dalaman Ovasının bereketli topraklarında yol aldım.
Dalaman Ovası; Dalaman Çayı’ nın uzun yıllar boyunca biriktirdiği alüvyonların oluşturduğu çok geniş bir alana yayılan, Türkiye’nin en yüksek verim alınabilen tarım alanlarındandır.
Gökbel Yolu.
Kapalı hava ve ara sıra hafif yağmur eşliğinde bir süre yol aldıktan sonra %10 eğimli Gökbel rampası başına ulaştım.Rampa kısa ve tam ortalarında bir kaç çeşme bulunmakta.Suyu gördüm mü dayanamam, hemen kısa bir mola verip her ne kadar rüzgar ile beraber hava biraz soğumaya başlasa da elimi yüzümü yıkayarak biraz rahatladım ve Gökbel’ e doğru yol almaya devam ettim.
Sülüngür Gölü.
Gökbel köyünden hafif bir iniş ile Sülüngür Gölü kenarına ulaştım. Buraya geldiğimde rüzgar şiddetini arttırmaya başlamıştı. Sülüngür Gölü kenarında bir çok bank görünce hiç Dalyan’ a kadar işi uzatmadan bankların birine yanaşarak, çıkınımı açtım.Öğlen yemeğimi Sülüngür Gölü manzarası eşliğinde yedim.
Sülüngür Gölü; Dalyan’ a 5 km mesafededir.Uzunluğu 2 km,genişliği ise 1,5 km olup en derin yeri 10 metredir. İztuzu plajı yolu üzerinde bulunmaktadır.
Dalyan ve Dalyan Boğazı.
Sülüngür Gölü molasından sonra Dalyan’ a kadar ovada pedalladım ve
Dalyan’ a vardım.Bu güzel, şirin ilçe benim eksik kumanyalarımı tamamlayacağım ikmal noktam.İlçe de küçük bir gezi de yapmayı ihmal etmedim. Her şey tamam olunca da yola çıkmaya hazırım.Hedefim Sultaniye kaplıcaları olacağından Dalyan Boğazını geçmeliyim.Burada küçük tekneler olduğu gibi feribotta mevcut, ben feribotu yani rahatlığı seçip feribot ile Dalyan körfezini geçtim.
Feribot burada doldur boşalt yapıyor, araba geldi mi hemen kalkıyor ve 2 dakika sonra karşıdasınız.
Dalyan Boğazı (Dalyan Kanalı):Köyceğiz Gölü’nün sularını denize ulaştıran, gölün gideğini olan akarsu. Uzunluğu 10 km, Gölden çıkan sular menderesler çizerek denize ulaşır. Dalyanın yaklaşık son 5 km’si dalyan deltası içinde akar. Dalyan kanalını bazı yerleri 10 m derinliğe sahiptir. Kanalın denize vardığı yerde İztuzu Plajı yer alır. Caretta caretta’ların yumurtlama alanıdır.
Sultaniye Yolu.
Bu gün sessizlikten yana şanslıyım.Feribottan indikten sonra Sultaniye yönüne yol almaya başladım ve yine sessiz ve sakin bir yolda yol almaktayım, bu beni fazlası ile memnun etti.
Köyceğiz Gölü.
Uzun yıllar sonra Köyceğiz Gölü ile tekrar buluşma anındayım.Benim gibi her tarafı gezen, adım atmadığı yer kalmayan kişi niye bu kadar ara verdi Köyceğiz Gölünü görmeye ben de bilmiyorum.
Köyceğiz Gölü;Menteşe yöresinde, Muğla ilinin güneydoğusunda yer alan Köyceğiz Göl’ ü tektonik bir çukurluğun sularla dolması ve Dalaman Çayı’ nın getirdiği alüvyonların körfezin önünü tıkaması sonucu oluşmuş alüvyal set gölüdür.
Sultaniye Kaplıcaları.
Feribottan ineli ve Köyceğiz Gölü kenarında yol alalı 8 km kadar olmuş idi ki, Sultaniye Kaplıcalarına vardım.Sultaniye Kaplıcalarına vardığımda poyraz şiddetini iyice arttırmıştı.Poyraza,rüzgara aldırış etmeden havuza girenlerin keyiflerini görünce kıskanmadım değil yani.Hemen uygun rüzgarsız bir yer bulup soyundum ve dışarıda bulunan sıcak su havuzuna girdim.
Havuz küçük ama idare eder vaziyetteydi,benim ile beraber 3-5 kişinin havuzda olması havuzun keyfini tam çıkarmamı sağladı.
1 saate yakın sıcak suyun tadını çıkardım ve sonrasında kurulanıp, iyice giyindim,ıslananlar ise rüzgarın insafına bırakıldı.
Sultaniye Kaplıcaları; Sultaniye Türkiye’ nin en yüksek radyoaktivitesi olan kaplıcasıdır. 39 Derece sıcaklıktaki su kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon içermektedir.Romatizma, siyatik yanında cilt ve kadın hastalıklarına da iyi gelmektedir. Ama asıl önemlisi radyoaktivite yüksekliği yoluyla rehabilite edici özelliğinin varlığıdır.Kaplıcanın Kaunos’ lular tarafından bundan iki bin yıl önce açıldığı belirlenmektedir. Çevredeki hastane kalıntıları da bunu doğruluyor. Büyük banyonun yanından çıkan kaynak suyu da içildiğinde çeşitli iç hastalıklarını iyileştiriyor. Kaplıcada kalınabilecek kiralık odalar bulunuyor.Kaynak:Köyceğiz Belediyesi.
Sultaniye Kampı.
Tesis içinde çadır kurmanın 50 TL ücreti var,vermedim, vermem de.
Çadırımı kaplıcanın 100 metre ilerisinde uygun bir yere tam kurarken tesis müdürü geldi ağabey gel tesise kur, ben seni idare ederim deyince, kıramadım müdürü kurdum çadırımı rüzgarsız bir yere ve yerleştim.
Sultaniye Geceleri.
Rüzgarı az alan yere çadırımı kurdum,banklarda sade bir menü den oluşan yemeğimi yedim.Bu arada fırtına şiddetini iyiden iyiye arttırmış, Köyceğiz ve göl üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başlamıştı.Yemekten sonra bir karavanın rüzgarsız tarafına aldığım bankta radyomu dinleyerek kendimi geceye hazırlamaya başladığım anda işler değişti.Müdür geldi, ağabey başkanda burada tesisi boşaltıyoruz İçişleri Bakanlığından talimat geldi deyince yapacak bir şey olmadığını anladım. Korona virüsü tedbirleri alınmaya başladı demek ki, haliyle acele ile çadırı toparlayıp tesisin yine 100 metre ilerisindeki alana taşındım.
Demek bu gece burada kamp yapmak varmış.Ben çadırı buraya kurduktan yarım saat sonra fırtına şiddetini kat be kat arttırdı.Fırtınanın ve ağaçların uğultusu altında ve ara sıra uyanarak geceyi geçirdim.
BAHARA MERHABA 15-19 MART 2020 (1 ve 2. Gün Ortaca-Dalaman-Sarsala Koyu-Dalyan-Köyceğiz Gölü-Sultaniye Kaplıcaları)
Discussion about this post