2 yıl öncesinden hazırlığını yapıp detaylandırdığım Zafere Giden Yol projemize başlama günü geldi.Adına yakışır bir proje olmasını temenni ediyorum.
Zafere Giden Yol projem ile ilgili ön yazımı bir önceki yazımda kaleme aldım,aynı detayları tekrarlamayacağım, arzu eden ön yazımı okuyabilir.
Her yıl yakın tarihimiz ile ilgili proje yada tur yapıyorum,sağlığım yerinde olduğu sürece de yapacağım.Beni anlayacak, aynı duyguları yaşayacak,beraber yol alabileceğim nadir kişilerden biri olan Ferdi Kızıl kardeşim ile beraber bu projeyi gerçekleştireceğiz.Onun bana her zaman katkısı büyük olmuştur.
Ferdi Kızıl kardeşim 2018 yılında İstiklal Yolundan Zafer Yoluna projemin bir bölümüne katılmış,2019 yılında ise Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizi beraber gerçekleştirmiştik.Samsun’dan başlayan ve Atamızın izinden yol aldığımız onurlu yolu Ankara’da tamamlamıştık.Şimdi ise Zafere Giden Yol için yine Ankara’da olacak ve İzmir’e kadar yine Atamızın izinde yol alacağız.Sakarya Meydan Muharebesi,Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri ile Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi projemizin özünü oluşturuyor.Bu yıl yaşanan salgın hastalık nedeni ile tarihinde kararsızlıklar yaşamamıza rağmen en sonunda 20 Haziran 2020’de projeye başlamaya karar verdik.
Ferdi Çorlu’dan önce Kuşadası’na ağabeyinin yanına gidip malzemelerini ve bisikletini alıp benden bir gün önce Ankara’ya hareket etti,orada arkadaş ziyareti yapacak.Ben de 19 Haziran akşamı Çandarlı’ dan otobüse binip 20 Haziran 2020 sabahı Ankara’da olmak üzere yola çıktım.Zafere Giden Yol projemiz başlıyor,1500 kilometre olan yolumuzu tahmini 20 günde tamamlamayı planlıyoruz,gücümüz ve enerjimiz bol olsun.
Not:Ferdi Kızıl kardeşimin fotoğrafları da yazılarımda her zaman yerini bulmuştur.
1 nci Gün 20 Haziran 2020 Ankara-Malıköy-Alagöz:
Çandarlı’dan Ankara’ya.
Akşam 21:30 arabası sabah 07:00 sıralarında Ankara’ya vardı.Malzemelerimi indirdikten sonra Ferdi kardeşimi aradım,ağabey ben seni ODTÜ kavşağında bekliyor olacağım deyince bende hemen bisikletimi hazırlayıp AŞTİ’den ayrıldım.
Buluşma Anı.
Ferdi ile yüz yüze görüşmeyeli 1 ay kadar olmuş,ODTÜ kavşağında buluşunca kısa bir sohbet ettik ve hemen yola çıktık, çünkü bu gün LGS sınavı olduğundan ve korona covid-19 salgını nedeniyle 09:30’da başlayan sokağa çıkma yasağı var.Biz yasağa yakalanmadan hemen şehir dışına kaçmayı planlıyoruz.
Ferdi KIZIL.
Namı değer Ferdimen,yol arkadaşım,kardeşim,dostum,projelerim de her zaman bulunan ve bana büyük destek olan kardeşim.
Kendisi ile buluştuk ve Polatlı yönüne yol almaktayız.Projemizin birinci bölümü Sakarya Meydan Muharebesi’ ni içerdiğinden o yöne yol almaktayız.
Ve bu gün iki önemli yer planımız dahilinde.
Malıköy Tren İstasyonu Müzesi.
Malıköy Ankara’ya 44 km uzaklıkta,Malıköy’ e varmadan önce ana yol üzerinde bulunan marketten eksik kumanyalarımızı tamamlayıp,öğle vakti Malıköy’ e vardık,ilk hedefimiz Malıköy Tren İstasyonu Müzesi.
Gezmek istedik ama korona salgınının ilk darbesini burada aldık,maalesef içeri girmemize müsaade etmediler,salgın nedeniyle geçici süre kapalıymış.Bizde çareyi dışarıdan seyretmek ve incelemekte bulduk.
Malıköy Tren İstasyonu ve Sakarya Meydan Muharebesi.
Malıköy istasyonuna girmemiz ve burayı neden ziyaret etmemiz bu kadar önemli ve biz buraya neden geldik.İşte bu soruların yanıtı Malıköy Tren İstasyonu Müzesi’ nin açıklamalarında mevcut.
TCDD Malıköy Tarihi Tren Müzesi; Malıköy istasyonu Sakarya Meydan Savaşı’ nın geçtiği bu bölgede ulusun kaderini etkilemiş çok önemli bir istasyondur. Komuta merkezinden sonra en önemli üs olan istasyon, Sakarya Meydan Savaşı’ nın tüm ihtiyaçlarını karşılandığı ve yaralı askerlere ilk tedavinin uygulandığı yer olmuş ve savaş esnasında revir, askeri mühimmat ve lojistik merkezi ile askeri uçak pisti olarak kullanılmıştır. 5713 şehit adına dikilen Şehitlik Anıtı’ da bulunmaktadır.
TCDD Malıköy Tarihi Tren Müzesi; 5 bin 713 şehit adına dikilen şehitlik anıtı, Mustafa Kemal Atatürk’ün sivil giysili anıtı, TCDD tarafından onarılan ve Sakarya Meydan Savaşı sırasında kullanılan 1897 tarihli alman yapımı lokomotif ile 1909 tarihli alman yapımı vagon, o zamanki uçakların aslına uygun olarak yapılan 2 uçak ile istasyon binasından oluşur. Tren ve uçakların bulunduğu bölümler, uçak ve tren sesleri eşliğinde gezilebilmektedir. Kurtuluş Savaşı’ nın heykeller ve görsel materyalle temsil edildiği müzede, o dönemde kullanılan demiryolu malzemeleri de sergilenmektedir.Kaynak:www.kulturportali.gov.tr
Alagöz Karargah Müzesi.
Malıköy Tren İstasyonu Müzesi’ ni dışarıdan görmek ile yetinip yine Malıköy içinde kısa bir mola verip Alagöz köyüne geçtik.Buraya gelirken Malıköy’ de ki durum ile karşılaşmamak için dua ettik,ancak Alagöz Karargah Müzesi’ nin önüne gelip te kapıyı kilitli görünce burası da korona yüzünden kapalı diye düşündük ve haklı çıktık.
Ben Alagöz’ e 2018 yılında İstiklal Yolundan Zafer Yoluna projemizde geldiğimde de kapalı idi ama telefon edince açıldığından yine aynısını yaptım ama bu sefer cevap kesin ve net, maalesef korona covid-19 salgını nedeni ile kapalı ve gezmek yasak.
Ben Karargah Müzesini 2 yıl önce gezmiştim ama Ferdi için hiç iyi olmadı.Ferdi bu sefer benim anlatacaklarım ile yetinecek.
Alagöz’ e gelmişken Alagöz Karargah Müzesi’ nden bahsetmek isterim,dış mekan fotoğrafları bu turumuzdan,iç mekan fotoğrafları ise 2018 yılı turumdan.
Alagöz Karargah Müzesi.
Alagöz Köyü, Ankara Polatlı yoluna 4 km’lik tali bir yolla bağlıdır. Yol ayrımı Ankara’ya 36 km, Polatlı’ya 31 km uzaklıktadır. Mevki olarak Malıköy tren istasyonunun yaklaşık 9 km güney doğusunda bulunmaktadır. Bugün, 45 hane ve 285 nüfuslu olan Alagöz Köyü o tarihte birkaç binadan ibaret küçük bir çiftlik idi. Alagöz Köyü, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Türk Orduları Başkomutanlık Karargah binasına sahip olmakla övünür. Bu köyün halkından, Türkoğlu Ali Ağa’ya ait çiftlik evi karargah olarak kullanılmıştır.
Alagöz Köyü yakınında Türkoğlu Çiftliğinin sahiplerinden Şerafettin Türkoğlu ile Mahmut Türkoğlu tarafından hibe edilen bu ev, Türk İstiklal Savaşı’ nın şanlı sayfaları arasında yer alan Sakarya Meydan Muharebesi’ nde Türk Ordularına, onun kahraman Başkomutanına karargah vazifesi görmüş, Başkomutan Mustafa Kemal, Sakarya Muharebelerine ait buhranlı ve sevinçli bilgileri bu karargahta almıştır. Atatürk 23 Ağustos’tan 13 EYLÜL 1921 tarihine kadar 22 gün, 22 gece aralıksız devam eden savaşın büyük bir bölümünü bu binadan idare etmiş, bütün planlarını burada hazırlamış, tarihi kararlarını burada vermiştir.
Sakarya Savaşı’ nın bitiminde bina sahipleri olan Ali Türkoğlu ve oğullan tarafından 1965 yılına kadar ev olarak kullanılmış, 1965 yılında bina varisleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmiştir.
1967 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı Anıtkabir Müze Müdürlüğü’ne devredilerek binanın onarımı yapılmış ve müze haline getirilmesi sağlanmıştır. Müze haline getirilen bina 10 KASIM 1968’de Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay (1966-1973) tarafından törenle açılmıştır.
Aziz Atatürk’ün ebediyete intikalinin 30’uncu yılında müzenin açılışı dolayısıyla yapılan tören, Atatürk’ün Alagöz Köyünde karargahını kurduğu 1921 yılından beri İkinci müstesna olay olarak kabul edilmektedir.
Karargah Müzesi binası, 1 MART 1982’de Genelkurmay Genel Sekreterliği’ne bağlı Anıtkabir Komutanlığı’na devredilmiştir. Bina, 2 katlı ve 12 odalıdır. Kaynak:www.anitkabir.tsk.tr
Alagöz’ de Kamp.
Alagöz’ e öğleden sonra vardık,gönlümüzde Karargah Müzesini gezmek vardı ama olmadı.Bu günkü programımızda Alagöz’ de kamp yapmak var.Vakit erken olduğu için vaktimizin çokluğundan müzenin hemen karşısındaki caminin bahçesinde vakit geçirip dinlendik,akşam yemeğimizi de orada yedik ve temizlendik.
Sıra çadırlarımızı kurmaya gelince ben 2 yıl önce kurduğum yere çadırımı yine kurdum, Ferdi’ de hemen yanı başıma.Çadırımızdan her çıktığımızda ve kafamızı her çıkardığımızda Atamızın Karargah olarak kullandığı evi hep göreceğiz.Karargah Müzesi hep gözümüzün önünde olacak.
Bu gün 55 km yol aldık,Sakarya Meydan Muharebesi’ nde önemli yer tutan iki yeri ziyaret etmek istedik ama olmadı.Olsun biz hedefimizde yol almaya devam edeceğiz,bu yola çıkarken bazı engeller ile karşılaşacağımızı biliyorduk,biz her şeye hazırlıklıyız.
Yarın yine Sakarya cephesinde olacağız.
1 nci Gün 20 Haziran 2020 Ankara-Malıköy-Alagöz: 55 KM
2 nci Gün 21 Haziran 2020 Alagöz-Babayakup-Haymana-Gedik:
Alagöz Sabahı.
Sabah gün doğarken uyandık.Sabah serinliği ile beraber çadırlarımızı toplayıp,caminin bahçesinin yolunu tuttuk.Kahvaltımızı caminin bahçesindeki kameriye de yaptık.Sonra da kahvelerimizi yudumladık.
Hala bir umut var içimizde acaba Karargah Müzesi açılır mı? ama açılmayacağını biliyoruz.Hazırlığımız bitince de yola çıkma zamanı geldi deyip ayaklandık.
Alagöz Karargah Müzesi Ve Biz.
Alagöz’ den ayrılmadan önce Karargah Müzesi önünde ayrılış pozu alıp,
Alagöz’ e veda ediyoruz.
Alagöz’ den Ayrılış.
Sakarya Meydan Muharebesi 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında 22 gün,22 gece sürmüş ve Haymana-Polatlı bölgelerinde olmuştur.
Biz Alagöz’ den ayrılıp bu gün,Ücret,Babayakup rotasını takip ederek Haymana’ya doğru yol alacağız.Yani bu gün bir anlamda cephe gerisinde olup cephenin güneydoğusuna doğru yol alacağız.
Doğanın Gerçek Sahipleri.
Onlara Hisarlıkaya-Ücret arasında rastladık.Pek yol vermeye niyetli değillerdi,bizde onları hiç rahatsız etmedik,bekledik ve meraya yayılmaya başladıklarında da yanlarından sessizce geçip yolumuza devam ettik.
Çeşmeler.
Kafamızda kurak bir bölge ve su olmayacağı düşüncesi vardı ama yol boyu ve köylerde bol çeşme ile karşılaşınca yüzümüz gülmeye başladı.O çeşmelerden biri de bu idi ve kana kana buz gibi suyundan içip,yedekledik.
Mola Zamanı.
Köyleri bir bir geri de bırakırken sıcakta kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.Sıcağın zirve yaptığı anlarda karnımızda acıkınca ekin tarlasının ardında yeşil bir alan bulunca hemen yemek molası verdik.Yemeğimizi yedik,biraz da keyif yaptık,ben malzemelerimi toplarken Ferdi ekin tarlasının içinde bisikletlerin yanında bana bir şeyler anlatırken bu anı kaçırmadım ve bastım makinenin tuşuna.
NOT:Ekinlere kesinlikle zarar vermedik,bisikletlerin bulunduğu alan patika yol.
Haymana.
Ücrete kadar tırmanış,Babayakup’a kadar iniş ve Babayakup Haymana arası yine tırmanış hele Haymana içine sıkı bir tırmanış sonunda Haymana girişindeyiz.
Haymana bu gün bizim ikmal noktamız ve tüm ihtiyaçlarımızı Haymana’dan alıp yolumuza devam ettik.
Haymana:Rakımı 1239 m’dir. ilçe, Ankara’nın güneyinde yer alır. İlçe topraklarının 2/3’ünü Haymana Platosu oluşturur. Ormanlık alan yok denecek kadar azdır. İlçenin sınırlarında bulunan dağlardan Karacadağ’ ın yüksekliği 1724 m, Mangaldağı 1436 m ve Çaldağı 1351 m’dir. 297,6 hektar alanda tarım yapılmaktadır.
Haymana ilçesi kaplıcaları ile de ünlüdür. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kaplıcaların tarihi Hitit dönemine kadar uzanır. İlçede her yıl Haziran ayı içinde “Uluslararası Haymana Kaplıca Festivali ve Kültür Şenlikleri” düzenlenmektedir.
Haymana Ziyaretçi Tanıtım Merkezi.
Sakarya Meydan Muharebesi tanıtım merkezi Haymana ilçe merkezinde ama burası da maalesef kapalı,bilgi alacak her hangi bir merci de yok.
Tanıtım merkezi hakkında da her hangi bir bilgiye ulaşamadım.Belki bir daha geldiğimde gezer ve yeterli bilgiye ulaşırım.
Gedik Yolundan.
Haymana molası ve alışverişinden sonra yönümüzü Gedik istikametine çevirdik.Önce iyi bir iniş akabinde sert bir çıkış ile çeşme başına sırılsıklam ter içinde geldik.Bu ıslaklık aşırı rutubetten ve sıcaktan,yağmur geliyor.Daha da ıslanmak ve serinlemek için çeşme ideal deyip iyice temizlendim,Ferdi’de kısmi olarak serinledi ve yolumuza devam ettik.
Yağmur.
Gedik’ e gelirken sıkı bir yağmura yakalandık, yağmur ile beraber
Gedik’ e kadar yol aldık. Gedik’ te cami avlusuna sığınarak bir süre yağmurun dinmesi yada azalmasını bekledik.Galiba yarım saat kadar oyalandık.Yarım saat sonra gök kuşağı görüntüsü ile Gedik’ten ayrıldık.
Gedik Kampı Ve Yine Yağmur.
Gedik’ten ayrıldık ama bulutlar tepemizden ayrılmadı, rüzgarda poyrazdan eserek bulutları üzerimize getiriyor.En doğru kararı verip Gedik Köyünün 500 metre ilerisinde çeşme başında kamp yapmayı uygun gördük,daha fazla ilerlemenin anlamı yok.Rüzgarı hissederek çadırlarımızı kurduk,yemekte ne yeriz,neresi kuytu diye konuşarak çadır iç malzemeleri yerleştirirken ben biraz geçe kaldım ve ani bastıran yağmur ile beraber eşyaları ve kendimi çadırın içine zor attım.Ferdi benden daha seri çadıra dalmış ağabey ne yaptın çadıra girebildin mi? sorularını peş peşe sıralamaya başladı.
Çadırdan çadıra konuşarak kimde ne varsa yemek işini çadır içinde herkes kendince halletsin deyip herkes başının çaresine baktı.Zaten yapacak başka bir şey yok,yağmur tüm şiddeti ile tepemizde.Bu yaklaşık 2 saate yakın sürdü, sonra mı? rüzgar,yağmur el ele verip bizim diyardan uzaklaştı.Bizde çadırdan çadıra sohbete devam ettik,ta ki birimizin sesi çıkmaz,uykuya dalıncaya kadar.
Bu gün cephe gerisi denecek yerden Haymana’ya ulaştık,bol su,ardından sıcak ve yağmur hepsini yaşadık.Şimdi Gedik köyü kırsalında çeşme başında gecelemekteyiz.
Yarın çok önemli bir gün ve yerler bizi bekliyor.
2 nci Gün 21 Haziran 2020 Alagöz-Babayakup-Haymana-Gedik: 64 km
ZAFERE GİDEN YOL 20 HAZİRAN-11 TEMMUZ 2020 (1 ve 2. Gün Ankara-Malıköy-Alagöz-Babayakup-Haymana-Gedik)
Discussion about this post