Ben Özgür Adam Şafak; Hedeflerim, ilkelerim, amaçlarım doğrultusunda tek başıma hareket ederim.’’Gezmek ve Doğada Olmak Ayrıcalığımdır’’ sloganı ile yol alır, adıma yakışan bir gezi ve yazı adı kullanırım; Şafak Yollarda.
Grup ve benzeri oluşumlarla işim ve bağım yoktur, gruplardan uzak durmayı tercih ederim.Gruplarda bireyin söz hakkı olmadığı düşüncesindeyim.
Bisikleti; doğaya,huzura,sessizliğe, özgürlüğe,yollara açılma aracı olarak görürüm.
Ben Özgür Adam Şafak, yazı ve gezilerimde Şafak Yollarda adını kullanır, ‘’Gezmek ve Doğada Olmak Ayrıcalığımdır’’ sloganı ile güzel ülkemin her noktasına gider,dağlarında, yaylalarında,ovalarında,köylerinde gezerim, kamp yaparım,gidilmemiş yerlere gitmek ve girmek prensibimdir.
Tüm plan ve programlarımı tek başıma yaparım,her defasında da belli bir yaş olgunluğunda olsam dahi kendimi geliştirmeye çalışır ve bir adım ileriye gitmeye çalışırım.
Benim düşünceme,tarzıma cesaretime ve uygulama yeteneğime sahip çok az bisikletçi vardır,o yüzden biz pek bir araya gelemeyiz,geldik mi de bir birimizi herkesten çok daha iyi anlarız, dostluğumuz kalıcı olur. Aslında benim kim olduğumun pek önemi yok,
ben dünyadaki her hangi faniden biriyim.
Bir farkım, kendime has özelliklerimin olması….. O kadar.
Ben, kendim ve ailem için önemliyim.
1960′ lı yılların ortalarında boğazın serin kıyılarında Gelibolu’da hayata gözlerimi açmışım.İlk,orta,lise yıllarım çocukluğum ve gençliğe başladığım ilk dönemler hep Gelibolu’da geçti.
1980′ li yılların ortalarında hayata yeni bir adım atıp gönül verdiğim
Silahlı Kuvvetlere adımımı attım.Silahlı Kuvvetlerde 22 yıl görev yaptım ve 2006 yılında emekli oldum. Devlet beni 22 yıl zorunlu olarak gezdirdi.
Şimdi de ben gönül rızam ile Türkiye’min, cennet vatanımın güzel diyarlarını geziyorum.
Acemilik dönemi:2009 yılında çocuklarımın bisikleti ile alışveriş,ufak çaplı gezinti derken popom seleye iyice adapte olunca tur yapmaya da başladım,sonra da bisiklet değiştirdim.
İzmir’deki gruplara bir kaç ay takıldım,tat vermedi. Sonra kendime göre tur düzenleyip bir yerlere gitmeye başladım. Etkinliklerde yaptım, bana takılan arkadaşlarda olmaya başladı.
Salı akşamları ”Güzelbahçe’ye Çay İçmeye” etkinliği düzenleyip akşamları bir kaç arkadaş gitmeye başladık,çok ta güzeldi, bir süre devam ettik. Sonra bir grubun başkanı duymuş bunu, ” ağabey gel bizim grup adına etkinlik aç, çok gelmek isteyen var” ısrarlarına karşı koyamadım. Grup adına etkinlik açmaya başlayınca, iş amacından uzaklaşmaya, grubun oyuncağı olmaya başlayınca o işi kendilerine bıraktım. Şimdi yapıyorlar mı? bilmiyorum.
Salı-Perşembe-Cumartesi günleri etkinlik açıp dağ ve köylere gidiyordum, çok arkadaşta bana takılıp geliyordu, güzel İzmir’in güzel yerlerinde dolaşıp zevk alıyorduk.2-3 yıl kadar böyle devam etti, sonra bir arkadaş Salı ve Perşembe günleri emekliler turu düzenlemeye başlayınca, millet oraya akmaya başladı, bende aradan sıyrıldım, tek başıma tur yapmaya başladım. Festival,benim deyimim ile panayırlara da bir kaç defa katıldım.Festivalleri,200-250 kişinin haldur huldur gitmesi,bir şey görememe,amacı olmayan turlar olarak gördüm.Festivaller hafızamda,çadır kuracak zevksiz yerler,yemek kuyrukları,tuvalet kuyrukları ve ne olduğunu anlamayamadığım kalabalıklar olarak aklımda kaldı.
Böyle organizasyonlara katılacağıma ben bu işi butik yada tek başıma yaparım dedim ve yapmaya başladım.
Butik kamplı turlarımda oldu. Kendime yakın gördüğüm ve ilkelerimi benimseyebilecek arkadaşlarla butik turlarda yola çıktım,bir çok turum oldu ama ilkeler ile ilkesizliğin çatışması sonucu benim ilkelerim daha ağır bastı.
İlkelerim,hedeflerim,amaçlarım doğrultusunda yol alırım. İşimi ciddiye aldığımdan benimle yol almak zordur. Bu zorluğu bilen ve ilkeleri olana kapım açıktır.
Kalfalık dönemi projeleri;EUROVELO İzmir rota çalışmalarında yer aldım,ufak çaplıda olsa faydam dokunduysa ne mutlu bana.
Otistik öğrencilere bisiklet öğretmek için bir sezon boyunca onlarla beraber oldum,ikinci sezon ve sonrası maalesef kaza geçirmem nedeniyle bir daha onlara katılamadım.
Suyun Kaynağına Yolculuk adlı sosyal sorumluluk projesine 1 arkadaş ile beraber soyunduk.2016 ve 2017 yılında iki proje yaptık.Ben kendi adıma özverili bir çalışma yaptım. Projenin tamamı,ön çalışması,rota,kamp, basın vb.gibi hepsini üzerime almama ve ciddi bir çalışma yapmama rağmen arkadaş yada ağabey dediğim kişi, kendini kahve resitaline bağladığından ve hep kahvesi ile uğraştığından çoğu şeyin ne olduğunu bile anlamadı ve projeyi bilmeden baltaladı,sonuçta yürümedi, ben projeden ayrıldım.
2019 yılında ise aleyhimde sosyal ağ ve blogunda ki yazı ile de kendini sıfırladı ve benim gözümde tamamen yok oldu.
Galiba Ustalık Dönemimdeyim:2016 yılı Mayıs ayı kalfalık dönemimin sonu,ustalık dönemimin başı olarak tarihteki yerini aldı.
Artık ustalık dönemini sürüyorum.
2016 Mayıs ayının ortalarında kaza geçirdim,beyin kanaması,kaburga kemiklerinin çatlaması,akciğerin delinmesi ve ayak çatlağı oluştu.
Hastane,tedavi süreci bir süre devam etti.Kazadan 2 ay sonra sahalara geri döndüm ama kaburga çatlağı ve beyin kanamasının verdiği hasar ile.
Kaburgaların kaynaması 6 ay,profesyonel destek ise 1.5 yıl sürdü.
Bu süreçte doktorumun tavsiyeleri ile kişi ve ortamlardan uzak durarak,sağlığıma tam kavuştum. Ama bu arada ne olduğunu anlamayan,sorgulamayan,sormayan,beni daha hastane de gömenler benden tamamen uzaklaştı.Aslında iyi de oldu,her şey netleşti,ben yeniden doğdum.Bu arada yeni dostluklar ve arkadaşlıklarda doğdu.
2016 yılının ikinci yarısından beri yeni bir süreçteyim.Tek başıma yol alıyorum,dağlar,yaylalar,köyler benim.Zorlu rotalardayım,zirvelere tırmanıyorum,korku nedir bilmiyorum.Güzel ülkemin tüm güzelliklerini geziyorum.
Ustalık dönemimin tüm sürecini profesyonelce yaşıyorum.
İlkelerim,amaçlarım, hedeflerim hep var ve var olacak.
0’dan 3200 metreye kadar görmediğim yer kalmadı. Kimseyi takip etmiyorum ama beni çok kişinin takip ettiğini biliyorum.
Projelerim; Yakın tarihimize ışık tutan,bu günlerimizi görmemizi sağlayan,Savaş Alanları,Şehitlikler,Müzeler,Anıtlar benim özel projelerim arasında.Çok kapsamlı çalışmalar yaparak bu yerleri geziyor,ziyaret ediyorum. Bu projelerimde ise Ferdi Kızıl kardeşim benim en büyük yardımcım,destekçim, kendisi ile aynı duygulara sahibiz, onurla yol almaktayız ve 2019 yılından beri projeleri artık beraber yapıyoruz.
Yanımda yer alması bana hep güç vermiştir.
2015 yılında Büyük Taarruz Bisiklet Turuna katıldım.
2017 yılında Gelibolu Yarımadası Şehitlere Saygı Turu projesini yaptım.
2018 yılında İstiklal Yolundan Zafer Yoluna projesini yaptım.
2019 yılında Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projesini yaptım.
2020 yılında Zafere Giden Yol projesini yaptım.
2021 Yılında Gelibolu 1915 projesini yaptım.
2022 Yılında İstiklal Yolu projesini yaptım.
2023 Yılında Sarıkamış projesini yaptım.
2023 Yılında Ata Yolu projesini yaptım.
Ömrüm vefa ettiği sürece ve ayaklarım tuttuğu sürece de bu projeleri yapmaya devam etmek niyetindeyim.
Galiba ustalık dönemindeyim,çünkü çok iyi yol almakta olduğumun ve iz bıraktığımın farkındayım.
Discussion about this post