Bu yıl benim için hiç bereketli geçmedi,bir kaç kış turu yapıp,baharı ise resmen kapanmalar sayesinde yatışta geçirdim.Kapanmalar,sokağa çıkma yasakları, pandemi derken Haziran ayına geldik.Bu yılki projemizi Ferdi Kızıl kardeşim ile Gelibolu Savaşı ve Gelibolu Şehitlikleri olarak kış döneminden belirledik. Haziran ayının ilk haftasını projemizi hayata geçirmek için uygun gördük ve hazırlığa başladık.Ben Çandarlı’da, Ferdi ise Ağabeyinin yanında Kuşadası’nda olduğundan Gelibolu Şehitliklerine hareket etmek için buluşma yerimizi Çandarlı olarak belirledik.
Çandarlı’da Ferdi ile buluşmamız 01 Haziran 2021 akşam üzeri oldu,o gelmeden ona güzel sayılacak bir kamp yeri ayarladım,bu gece rahat etsin yarın yola çıkarız. Gelir gelmez ağabey kıyıdan mı? gideceğiz diye sordu,sonrasın da daha ben cevap vermeden Kozak Yaylası üzerinden gidelim mi? deyince, zaten benim planlamamda bu yöndeydi,he dedim,canıma minnet.
Projemizin başlangıç yerine kadar geçecek 4 günlük bir süreyi ise İntikal olarak adlandırdık.Bu yazı dizimde işte bu İntikal’i kaleme alacağım,çıkalım mı? yola.
1 nci Gün 2 Haziran 2021 Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası:
Ferdi’nin Kamp Yeri.
Sabah Ferdi’nin yanına geldiğimde toparlanma aşamasındaydı,kısa sürede de toparlandı.Kamp yeri mi? Abhaz’ın yeri tabii ki!!!! Yerin sahibi Ferdi’yi bu gece misafir etti,beraber kahvaltı da ettiler,şimdi ayrılık vakti ve Yalçın’ını da yanımıza alıp bir kamp yeri ayrılık fotoğrafı ile İntikal’e başlıyoruz.
Çandarlı Kalesi.
İntikal’in başlangıç fotoğrafı olarak ta Çandarlı Kalesini kadrajımıza alıp, hatıra fotoğrafı da çekilip Bergama yönüne harekete başlıyoruz.
Çandarlı-Bergama arası 35 km,yol güzergahında yansıtılacak bir şey olmaması ve benim de aşina olduğumdan bu 35 km’yi çok seri aldık.Bergama’da akşam ve sabah tedariklerimizi aldık,kısa bir mola da verdik ve Kozak Yaylasına hareketimizden kısa bir süre sonra ise çeşme başında durup öğle yemeğimizi yiyip üstüne de kahvelerimizi yudumladık.
Ferdi Kozak Yayla Yolunda.
Türkiye turu yapan, girilmedik yer bırakmayan Ferdi ne hikmet ise bu güne kadar hiç Kozak Yaylası’na adım atmamış.Bu Ferdi için ilk olacak, bakalım nasıl bir duyguya kapılacak ama ona Kozak Yaylası’nın tamamını göstermek niyetinde değilim,bir bölümünü göstereceğim geri kalanını sonra kendisi keşfetsin.
Acelemiz olmadığından yolun, atmosferin,çeşmelerin keyfini çıkara çıkara Kozak Yaylası’na tırmandık.Zirve noktasına geldiğimizde suyun en lezzetli olduğu çeşmeden matara sularımızı da tazeledik,biraz da serinledik.Şimdi yaylaya iniş zamanı deyip aşağıya sarkıldık.
Yukarıbey Köyü.
Son eksiklerimizi almak için yaylanın en büyük köyü olan Yukarıbey köyüne giriş yaptık.Büyükşehir Belediyeler yasasından önce Bergama’ya bağlı belde olan Yukarıbey belediyelikti ve diğer 15 köy bu beldeye bağlı idi. Köyde eksiklerimizi tamamladık ve benim her zaman kamp yaptığım yere doğru harekete geçtik.
Kozak (Madra) Çayı.
Bazı bilgilerde suyu Madra Dağlarından geldiğinden Madra Çayı,bazı bilgilerde ise Kozak Yaylasının bağrından akan bu çaya Kozak Çayı denmekte.Ben Kozak Çayı demeyi daha uygun buluyorum, çay tüm Kozak Yaylasını sulayarak Ege denizine akmakta.İlginç olan ben yıllardır yaylaya gelirim ilk defa Kozak Çayını bu kadar bol su ile gördüm.Tahminime göre yukarılara fazla yağmur yağdı ve Çamavlu bölgesindeki baraj kapaklarını açmak zorunda kaldılar.Su geçtiği her yeri bolluğa, berekete boğuyor.
Kozak Yaylasında Kamp Yerimiz.
Kozak Yaylası: Ege Bölgesi’nde İzmir sınırları içinde Bergama-Ayvalık ilçe merkezleri arasında yer alan, Bergama’ya yaklaşık 20 km mesafeden itibaren başlayan, deniz seviyesinden yüksekliği 500-1000 metre arasında değişen yayla. Çam fıstığı ve dokumaları ile ünlü olup, ayrıca önemli bir yayla turizmi merkezidir.
İşte böyle Kozak Yaylası….Rakım 500 civarı,yeşillikler içinde,fıstık çamları arasında ve 20 metre ileride gürül gürül akan çeşmemiz.
Benim her yıl kamp yaptığım ve tek geldiğim yere bu sefer Ferdi kardeşimi de getirdim,sırrıma ortak oldu.
Kamp yerimize varır varmaz hemen çadırlarımızı kurduk ve yayıldık, artık burası bizim.Sonra ikinci aşama olan günlük temizlik için çeşmenin yolunu sıra ile tuttuk.Veeeeee sonrasında tabii ki yemek faaaliyeti.Bu arada yakınlarda işletmesi olan Hakan beni görür görmez ağabey bu yıl erken geldin,hayırdır demeyi de ihmal etmedi,eee bu yıl faaliyet farklı haliyle.Daha hava kararmadan etraf sessizleşmeye, piknik için gelenler evin yolunu tutmaya başlayınca tam istediğimiz hava oluştu, huzur.Biraz muhabbet,yol ve proje hakkında konuşmak derken Ferdi’de ben de çaldığımız müziğe ayak uydurarak geceye merhaba dedik.Sonra herkes çadırına……
1 nci Gün 2 Haziran 2021 Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası:66 Km
2 nci Gün 3 Haziran 2021 Kozak Yaylası-Bağyüzü-Yabancılar-Buhraniye-Ören-Akçay-Altınoluk-Küçükkuyu-Limantaşı:
Kozak Yaylası’na Veda Zamanı.
Ferdi Kozak Yaylasında ilk gecesini böylelikle geçirmiş oldu.Ben kendi adıma güzel bir uyku çektim,Ferdi’de sabah gülücükler içinde uyandığına göre sanırım öyledir.Erken kalktık,yayla hali, buraları çabuk ayaklanır.Kahvaltı, toparlanma derken yola çıkmaya hazır hale geldik. Klasiğimiz olan ve Ferdi’nin bana da bulaştırdığı kamp yeri ayrılık fotoğrafı alma işini bu sefer ben üstlendim.
Yaylanın Gerçek Sahipleri.
Daha kamp yerinden ayrılır ayrılmaz yaylanın asıl sahipleri ile karşılaştık.Özgürce dolaşıp, sağlıklı sütleri ile insanı besleyen Kozak Yaylasının asıl sahipleri onlar.
Bu arada yönümüzü Aşağıcuma köyüne doğru çevirirken Ferdi nereden gitmeyi düşünüyorsun ağabey diye sorunca tabii ki Burhaniye’ye kadar ana yola inmek yok deyince Ferdi’nin yüzündeki tebessüm görülmeye değerdi.
Atatürk Anıtı.
Aşağıcuma köyünü geçtikten sonra Ferdi’nin de görmesini çok istediğim yere geldik, Atatürk Anıtı.Burada Ferdi’ye kısa bir bilgi verdim ve sonra onu bu güzel atmosfer ile baş başa bıraktım.
Atatürk Anıtı:Türkiye deki Atatürk anıtlarının en farklısı BERGAMA – KOZAK YAYLASI –BAĞYÜZÜ Köyündeki anıttır. Bu anıtta Atatürk, golf pantolonlu spor takım giysisi , başındaki kasketiyle bir kayanın üzerine oturmuş, elini üst üste dizilmiş beş kitaba dayanmış olarak dinlenirken görülüyor. Kitapların adları : (Milli Mücadele ) , (Cumhuriyet ), (Devrimler ), (Bilim ve Sanat), ve (Nutuk) olan bu kitapların adları uzaktan okunabilecek büyüklükte harflerle kitap sırtlarında yer alıyor. Yaşamını Almanya da sürdüren 30 yıllık eğitimci, doğa sever SÜHA ŞEN Kozak yaylasında fıstık çamları arasında yürüyüş yaparken bir heykel kaidesi görünümündeki iri bir kayayı görmüş ve köye giderek muhtara bu kayanın bulunduğu araziyi almak istediğini bildirmiş. Arazi sahibi Bağyüzü Köyünden YÜCEL KORAY , Süha Beye bu araziyi ne amaçla istediğini sormuş, Süha Şen ( Bu kayanın üzerine bir Atatürk Anıtı yaptırmak istiyorum ) yanıtını alınca ; Arazi sahibi (Bu amaçla almak istediğin araziyi parayla satmam ! Çamlığımdan sınırını sen çiz, istediğin kadar araziyi bu amaç için benim armağanım olarak kabul et! ) demiş. Daha sonra Süha Bey Türkiye de 18 ilde Atatürk ve Cumhuriyet konulu heykelleri ile 90 şehitlikte bu çeşit heykelleri bulunan Prof. Dr. TANKUT ÖKTEM beyi bulmuş. (Bu güzel girişime benim de katkım olsun ) diyen ve anıtı hiçbir ücret almadan yapan Prof. Dr. TANKUT ÖKTEM bey bu eseri tamamladıktan çok kısa bir zaman sonra trafik kazasında yaşamını yitirmiş.
Kahve Molamız.
Kahve her yerde,her zaman içilmez…. zamanını ve yerini iyi tayin edeceksin.
Biz de uygun yeri bulduk,Atatürk Heykeli’nin hemen yanındaki çeşme başında kahvemizi ateşe sürdük ve höpürdeterek yudumladık.
Atatürk Heykeli’nden ayrıldıktan sonra Bağyüzü Köyüne giriş yapıp hafif hafif tırmanarak yol aldık.Yabancılar köyü üstüne kadar kah indik, kah çıktık ama yolumuz hep orman içinden di,ben bu rotayı bir kaç defa kullandım, biliyorum ve her defasında büyük zevk aldım Ferdi’ mi? bayıldı bu rotaya,haklı da.
Damlalı Köyü Manzarası.
Artık öyle bir noktaya gelmeye başladık ki çam ve zeytin ağaçları kucak kucağa gelmiş gibiler.Ve bu insana güzel duygular olarak geri dönüyor.O anlardan birinde Ferdi beni fotoğraf karesine sıkıştırmış.
Merhaba Ova.
Yabancılar Köyü üstüne geldiğimizde ise artık Edremit-Burhaniye ovası görüş alanımızda belirmeye başladı.Tabii Edremit Körfezi’de daha uzakta görünerek.Sert ve dikkatli bir inişle Yabancılar köyüne doğru inişe geçip Burhaniye ovasına akış yaptık.Yabancılar,Tahtalı,Şarköy rotasını izleyerek Burhaniye’ye öğle vakti vardık.
Burhaniye ve Ören.
Burhaniye’de ilk işimiz yemek durumunu halletmek oldu,benim daha önceden bildiğim yere Ferdi hayır demedi ve güzelce karnımızı doyurduk.Ova bölümüne geçince haliyle sıcakta kendini göstermeye başladı,yemeğin de verdiği rehavetle Ören sahiline geçiş yaptık.Burada ağaç altında dinlenirken ben duşun altında serinleme yolunu seçtim,Ferdi ise çimlere uzanmayı.Ferdi bu yerin püf noktasını öğrenmeyi kafaya takmış, bu bölgede benim gizli kamp yerim var ama wikilocta orayı hiç işaretlemiyorum, kamp yeri sırrımı ona gösterdim,artık yolu düşerse orada kamp yapar.
Akçay.
Ören molasından sonra Akçay’a kıyıdan devam ettik.Akçay’dan sonrada Çanakkale-İzmir ana yoluna çıkmamak için çok direnip ara yollara girdik ama sonunda ana yola çıkmak zorunda kaldık. Ferdi’de ben de ana yolları hiç sevmiyoruz,zorunlu kaldığımızda giriyor ama son sürat yol alarak durumu kurtarmaya çalışıyoruz.Burada da öyle oldu,Akçay-Küçükkuyu arasındaki 30 km’lik yolu adeta nefes almadan hızlıca alıp Küçükkuyu’ya kendimizi attık.Küçükkuyu girişinde sakin bir markette akşam ve sabah ihtiyaçlarımızı aldık ve Behramkale yoluna saptık.
Limantaşı kampı.
Behramkale yoluna saptıktan sonra artık vites küçültme zamanı geldi ve arayış içerisine girdik.Bu arayış tabii ki kamp yeri arayışı.Radarlarımızı açarak yol alıp zeytinlik içlerini tarıyoruz,sahile bakmıyoruz bile,çünkü oraları parsellenmiş durumda.Fazla gitmedik 3-5 km sonra çeşmeye yakın, yoldan içeri de,sütre gerisinde bir zeytinlik bize gelin buraya kamp kurun diyordu, dinledik kendisini.Mevkii olarak Limantaşı Plajına yakın olduğu için ben buraya Limantaşı kampı dedim.Çadırları kur,yayıl, temizlik işini çeşmeden hallet derken hava kararmadan önce yemek işini de hallettik.Küçükkuyu’dan aldığımız buz gibi ateş suyu ise radyo eşliğinde çok iyi gitti.Günün tüm yorgunluğu uçtu gitti.
Dün akşam fıstık
çamları altında kamp yapmıştık, bu gün ise zeytin ağaçları altında kamp yapıyoruz. Ne mutlu bize,hep ağaçlar arkadaşımız, koruyucumuz oluyor.
2 nci Gün 3 Haziran 2021 Kozak Yaylası-Bağyüzü-Yabancılar-Buhraniye-Ören-Akçay-Altınoluk-Küçükkuyu-Limantaşı:87 km
İNTİKAL 02-05 HAZİRAN 2021 (1 ve 2. Gün Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası-Burhaniye-Ören-Akçay-Küçükkuyu-Limantaşı)
Discussion about this post