Bombardıman sona erdi. İngiliz birlikleri batı ve orta kesime, Fransızlar doğu kesime taaruza kalktılar.Askerler, savaşmak için taşın ve toprağın altından, ölüler canlanır, ruhlar ete kemiğe bürünür gibi doğruldular.Ürpertici bir andı.Bu küçük kuvvet, uzun süngüleriyle İngiliz taburunu karşıladı, kendinden üstün birliği dağıttı, sağ kalanları Sığındere ağzına kadar kovaladı.Bu büyük gerçek her gün bir kez daha kanıtlanıyordu. Bunu yaşamak herkese yıkılmaz bir özgüven veriyordu. Bundan sonra bir dış kudretten, ancak Çanakkale’yi yaşayamayanlar, milli tarihi okuyup kavrayamayanlar ile onursuzlar ve satılıklar korkacaktı.
Çanakkale Savaşı, hiçbir devletin, hiçbir ordunun, hiçbir silahın, yurt sevgisinden ve milli onurdan daha güçlü olmadığını, olmayacağını öğretmekteydi.
Kaynak:Diriliş Çanakkale 1915 Turgut Özakman
Gelibolu 1915 projemizin bugün 4 ncü günü yazıma Turgut Özakman’ın Diriliş Çanakkale 1915 kitabından alıntı ile başladım.
Dün çok uzun bir gün oldu,Bigalı’dan başlayan günümüz Seddülbahir’de son buldu.Gelibolu Savaşının izlerini taşıyan bir çok yeri dolaştık,bir çok Şehitlik ziyareti yaptık,hüzünlü anlar yaşadık,onur duyduğumuz anlar çok oldu,Anıtları gezdik,savaşın gerçek yüzünü anladık.
Bugün 08 Haziran 2021 ve projemizin 4 ncü günündeyiz.Bugün yine çok önemli yerleri gezecek,bir çok Şehitliği ziyaret edeceğiz.Seddülbahir,Şehitler Anıtı,Şehitlikler bölgesi ve sonrasında Anafartalar’a uzanan uzun bir günümüz var,gün sonunda Anafartalar bölgesinde kamp yapmayı planlıyoruz.O yüzden güne erken başlayıp,projeyi arzuladığımız şekilde yapmak istiyoruz.
4 ncü Gün 08 Haziran 2021 Seddülbahir-Çanakkale Şehitler Anıtı-Şahindere Şehitliği-Kilitbahir-Eceabat-Kabatepe-Büyükanafarta-Küçükanafarta:
Yahya Çavuş Şehitliği: Ertuğrul Tabyası’nın karşısında, bu noktada gerçekleşen Ertuğrul Koyu çıkarmasında kaybettiğimiz askerlerimizi anmak için yapılmıştır. 25 Nisan 1915 çıkarmasında Ertuğrul Koyu’nu savunan 9’uncu Tümen’in 26’ncı Alay’ının 3’üncü Taburuna bağlı Türk askerlerinin anısına Kültür Bakanlığı tarafından 1992’de yaptırılmıştır. Şehitliğin büyük kitabesi üzerinde (148 şehidimiz) ve kitabe önündeki Türkiye motifi üzerinde yer alan 67 sembolik mezar taşı ile de diğer şehitlerimiz anılmaktadır. Karşılarındaki kuvvete göre oldukça az sayıda tertiplenen Türk birlikleri, 5 km’lik sahil boyunca İngiliz 29. Tümen’in taarruzuna karşı müthiş bir savunma yaratmışlardır. İngilizlerin hedefledikleri Alçıtepe’ye ulaşmasını engelleyerek muharebelerin seyrini zafer yönüne çevirmeyi başarmışlardır.Bu bölgedeki çok az kuvvetle sağlanan dirençli Türk savunması, ileri dönemde Türk birliklerine zaman kazandıracak olup müttefiklerin ilerlemesini zorlaştıracaktır. Ertuğrul Koyu’ndan taarruza geçen İngilizlerin 29. Tümen’i, Türk savunmasını aşarak bölgenin en yüksek noktası olan Alçıtepe’yi diğer kollardan gelecek desteklerle birlikte tutmayı hedeflemiştir. Fakat taburun 10’uncu bölüğünden Ezineli Yahya Çavuş, Bölük Komutanı Yüzbaşı Hüseyin Hüsnü Bey’in şehit düşmesinin ardından komutayı ele almış ve arkadaşlarıyla birlikte güçlü bir direnişin sembol kahramanı olmuştur. Şehitlikteki anıtın kuzey yüzünde; Vatan ve Bayrağı için Şehit olan bu Kahraman Askerleri Minnet ve Şükranla Anıyorum. Seve seve canlarınızı verdiğiniz kutsal vatan topraklarında rahat uyuyunuz. Aziz ruhunuz şad olsun…Kaynak:canakkaleicinde.com
Tabya 3 bonet ve aralarında bulunan 2 adet top platformundan oluşmuştur. 2 adet uzun namlulu Krupp marka top ile donatılmıştır. Toplardan sadece birisine ait parçalar, bugün tabyadaki yerinde bulunmaktır. Karargah binasının bugünkü Yahya Çavuş Şehitliği’ nin bulunduğu bölgede olduğu düşünülmektedir.
Tabya, 19-25 Şubat 1915 tarihlerinde yoğun bombardımana tutularak 18 Mart 1915 Deniz Muharebesi öncesi etkisiz hale getirilmiştir.Kaynak:T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı
Çanakkale Şehitler Abidesi:Gelibolu Yarımadası’nın en çok ziyaret edilen ana ziyaret noktası olan Abide, Eski hisarlık Burnu üzerinde yer almaktadır. Açılan bir proje yarışması sonucunda 37 proje arasından Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Feridun Kip tarafından hazırlanan proje seçilmiş olup Abidenin temeli 17 Nisan 1954 tarihinde atılmıştır. İkinci Anafartalar Zaferi’nin 45. Yıldönümü olan 21 Ağustos 1960 tarihi ziyarete açılan Çanakkale Şehitler Abidesi, Çanakkale Muharebeleri’nde şehit düşen tüm askerlerimizi simgelemekte ve onların anısını yaşatmaktadır. Mimarı Doğan Erginbaş’ın kendi ifadesiyle abide ”Tüm coğrafyalardan gelen şehitlerimizin toplu bir şekilde göğe yükselişini” temsil etmektedir. Ayaklarının üzerinde muharebe anlarını yansıtan kabartma rölyefler bulunmaktadır. Her yıl 18 Mart tarihinde, ülkenin dört bir yanından gelen vatandaşlar ve devlet erkânı tarafından Abide tören alanında anma merasimleri düzenlenmektedir.Abidenin arka bölümünde yer alan sembolik mezarlıklar 2007 yılında ziyarete açılmıştır. Şehitlikte Çanakkale Muharebeleri sırasında şehit düşen ve bugüne kadar isimleri tespit edilebilmiş 59.408 şehidimizin isimleri bulunmaktadır. Yine sembolik şehitliğin önünde muharebe dönemini yansıtan 45 m uzunluğunda bir rölyef bulunmaktadır. Rölyefi geçtikten sonra, sembolik şehitliğin başlangıç bölümünde meçhul asker mezarı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te müttefik askerleri için söylediği sözlerin yer aldığı mermer bir kitabe bulunmaktadır. Arıburnu muharebelerinden sonra bir Anzak askerinin yanında Avustralya’ya götürdüğü ifade edilen ve bir Türk askerine ait olan kafatası, yıllar sonra 10 Mart 2003 tarihinde Türkiye’ye teslim edilmiş olup 18 Mart 2003’te resmi törenle bugünkü noktaya defnedilmiştir.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Binbaşı Hüseyin Hilmi Bey Şehitliği:Fransızlar ve sömürgeleri olan Senegalli (uzun palaları ile meşhur siyahi askerler) ve Tunuslu askerlerle çarpıştığımız bu bölge süngü süngüye, boğaz boğaza çok kanlı muharebelere tanık olmuştur. Bu muharebelerin birinde 11 Temmuz 1915’te Binbaşı Hüseyin Hilmi Bey şehit olmuştur.
Alçıtepe Şehitliği:Müttefiklerin 24 saat içerisinde almayı hedefledikleri Alçıtepe köyüne girmeden hemen önceki yol ayrımından sola dönüldükten yaklaşık 400 m sonra, Bakı Terası ve Mareşal Fevzi Çakmak Anıtı istikametindeki yolun sağ tarafında, yoldan yaklaşık 10-15 m kadar içeride bulunmaktadır. Şehitliğin kitabesinde ”Çanakkale Savaşı’nda Alçıtepe bölgesinde Türk savunma hattını oluşturan birliklerde şehit düşen askerler bu şehitlikte gömülüdür. Bu vatan aziz şehitlerine minnettardır. Ruhunuz şad olsun” ifadeleri yazılıdır. Ne zaman yapıldığı bilinmeyen şehitlikte, Kirte Muharebeleri’nde şehit düşen askerlerimiz yatmaktadır. Savaş sonrası araziden toplanan şehit kemiklerinin defnedilmesiyle oluşturulan şehitlikte yatanların kimlikleri belli değildir. 2013 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından restore edilmiştir.Kaynak:T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı
Bu kaybolduğumun resmidir!!!!! Şaka şaka,insan çok bildiği,aşina olduğu,hatta ezberlediği bir yerde de yanlış yola sapabilir.Alçıtepe Şehitliği’nden ben önce ayrıldım,Ferdi çekim yaptığından geçikmeli yola çıktı.Yolu ezbere bildiğimden!!! Sol yerine sağ yoldan devam ettim.Arkadaş gittikçe farklı bir yerde olduğum kanısı uyanmaya başladı,baktım arkadan Ferdi’de gelmiyor,hatta bir ara gıyabında sitem bile ettim,niye gelmiyor diye.Sonra birden bire kafama dank etti, oğlum Şafak yanlış yola girdin,dön geri… Hemen Ferdi’yi aradım oda benim doğru yolda olduğumu sanıp basmışta basmış.Şahindere Şehitlik ziyaretini bile bensiz yapmış,oda Şafak ağabeyini meğerse arıyormuş.Her işte bir keramet vardır,sonunda beni bekledi ve buluştuk.Anısı olsun diye bu fotoğrafı buraya koydum,çünkü şimdiye kadar hiç böyle durum yaşamadık.
Şahindere Şehitliği’ne Ferdi benden önce gelip ziyaret etmiş,ardından ben geldim.2000 Şehidimizin olduğu ve ziyaretçi sayısının da bir hayli çok olduğu gerçek şehitliği ziyaret edip,saygımızı sunduk,duamızı okuduk.Tüm Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Şahindere Şehitliği: Tespit edilebilen gerçek şüheda kabristanlarından biri olan Şahindere Şehitliği, Soğanlıdere mevkisini geçtikten sonra yolun sol tarafında Çınarlıdere’nin hemen üst tarafında yer almaktadır. Mimari yapı tarzı açısından Soğanlıdere Şehitliği ile benzeşmektedir. Ay ve ortasında yıldız üzerinde yükselen üçgen konik anıt ile şehitlerimizin göğe yükselişi temsil edilmektedir. Şehitlikte yere konumlandırılmış 132 kabalak taşı ile şehitlerimiz anılmaktadır. Mezar taşları bölümünün hemen üst kısmında ise gerçek şehitlik alanının çevrilerek işaretlendiğini görmekteyiz. Şahindere Şüheda Kabristanı, Seddülbahir Cephesi’nde yani güney cephesinde kalmaktadır. Bölgede suyun ve gölgelik ağaçların bulunması, sakin ve korunaklı bir alan olması nedeniyle savaş döneminde cephe gerisindeki büyük sargı yerlerinden birisi bu mevkide kurulmuştur.5 Temmuz 1915 sonrasındaki muharebelerde, sol kanat birliklerinin yaralanarak şehit düşenlerin bir bölümü bu şehitlikte yatmaktadır. Nisan-Haziran-Temmuz aylarında şiddeti artan Seddülbahir, Kerevizdere ve Kirte Muharebeleri’nde kullanılan bölgede şehit düşenlerin bir kısmı da Şahindere Şehitliği’ne gömülmüştür.
Bu şehitlikte yatanların bağlı oldukları birlikler;
– 1’inci Tümenin 70, 71 ve 124’üncü Piyade Alayları
– 2’nci Tümenin 31, 32 ve 39’uncu Piyade Alayları
– 5’inci Tümenin 13 ve 15’inci Piyade Alayları
– 6’ncı Tümenin 16’ncı Piyade Alayı
– 7’nci Tümenin 19, 20 ve 21’inci Piyade Alayları
– 10’uncu Tümenin 29 ve 30’uncu Piyade Alayları
– 11’inci Tümenin 126 ve 127’nci Piyade Alayları’dır.
Bu şehitlikte isimleri tespit edilen yaklaşık 2.000 şehidimiz yatmaktadır. Şehitlik Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2005 yılında yeniden düzenlenmiştir.Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Soğanlıdere Hava Şehitliği: Soğanlıdere Şehitliği’ne gelmeden 7’nci Tümen Sıhhiye Bölüğü mevkisinde, yolun sağ tarafında kalmaktadır. Savaşta, düşmanın hava saldırısı sonucu şehit düşen askerlerimizin anısına yapılmış olan Şehitlik kitabesi üzerinde “1915 Çanakkale Muharebeleri sırasında Soğanlıdere cephesi ileri hatlarına karşı girişilen hava saldırısı sonucu şehit düşen 1 Onbaşı ile 9 Er’e aittir.Kaynak:www.canakkaleicinde.com
Melek Hanımın Çiftliği: Soğanlıdere Şehitliği’ne varmadan evvel yolun sağ tarafında yıkık bir harabe gözükür. Burası Melek Hanım Reviri’dir. Seddülbahir Cephesi’nin ilk reviri olan bu mevzii sonrasında kapsamlı bir Sahra Hastanesine dönüştürülmüştür. 1916 Şevki Paşa Haritası’nda da 29 no.lu paftada işaretlenmiş ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmıştır. Aynı şekilde set bataryalarında görev yapan askerlerimizin tedavi edildiği yerlerden biri olma özelliğine de sahiptir.Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Havuzlar Şehitliği ve Anıtı:21 Haziran 1915 Kerevizdere Muharebelerinde şehit düşen 2 subay ve 8 erimizin adına yaptırılmıştır. Anıt, 1961 yılında Çanakkale Şehitleri Yardım Derneği tarafından inşa edilmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından da 2013 yılında restore edilmiştir. Şehitliğin ortasında yer alan ve bir kaide üzerinde yükselen Anıt, 6 metre yüksekliğinde olup, dört yüzünün her birinde birer kitabe bulunmaktadır. Anıtın kuzey yönüne bakan kitabede; burada yatan şehitlerimizin isimleri listelenmiştir. Kaynak:canakkaleharbi.com
Halil Paşa Çeşmesi -Havuzlar Çeşmesi (1627):Muharebeler döneminde çeşitli malzeme ve mühimmat depoları, bazı sahra hastaneleri, cepheye gönderilecek veya cepheden geriye alınan birliklerin dinlenme mahalleri, tedavi süreci tamamlanan askerlerin nekahat dönemini geçirdikleri alanların bir bölümü Kilitbahir Platosu’nun boğaz sahillerine uzanan doğu yamaçlarında yer alan iki vadiden biri olan Havuzlar Deresinin oluşturduğu vadi içinde yer alır.
Seyit Onbaşı Heykeli:Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunmaktadır. Boğaz’ı geçip İstanbul’a ulaşmayı amaçlayan müttefik armadasına 18 Mart 1915 tarihinde kahramanca karşı koyan tüm Mehmetçiklerimizin ve bu noktada Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını sembolize etmek için yapılmıştır. Ayrıca Mecidiye Tabyası’nın deniz tarafında yol kenarında heykeltıraş Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılan bir heykeli daha bulunmaktadır.1889 Edremit Havran ilçesi Manastır köyünde (köy sırasıyla Çamlık sonrasında da Koca Seyit köyü adını almıştır) doğan Topçu Onbaşı Seyit’in babasının adı Abdurrahman, annesinin adı Emine’dir. Kayıtlara göre: Çanakkale Müstahkem Mevkiindeki askerliği “Ağır topçu neferi” olarak 1914 yılında başlamış, 1918 yılında sona ermiştir. 1934 Soyadı Kanunu ile “Çabuk” soyadını almıştır. Terhis olduktan sonra köyüne dönmüş, dağlarda odun kömürü yapıp satarak geçimini sağlamakta iken, yakalandığı zatürre hastalığından kurtulamayarak 1 Aralık 1939 tarihinde,50 yaşında vefat etmiştir. Günümüzde mezarı kendi köyünde yer almaktadır.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kilitbahir:Kilitbahir, Çanakkale ilinin Eceabat ilçesine bağlı köy. Kilitbahir denizin kilidi anlamını taşımaktadır. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan yonca biçiminde büyük bir kaleye sahiptir.
Kilitbahir molasından sonra Eceabat yönüne hareket ettik, hedefimizde Ağadere Hastane Şehitliği var ama yolumuzun üzerinde daha önce farkına varmadığımız ve bilmediğimiz bir şehitlik çıkıyor.Hemen ziyaret edip saygımızı sunuyoruz ve derhal araştırmaya başlıyoruz.Ancak bu kadar bilgiye ulaşabildik.
Buradan Türk Kızılay’ına teşekkür ederim güzel bir şey , burada ki personelde çok yardımcı oldular, iyice gezdik.Ağadere Hastane Müzesini gezdikten ve incelemelerde bulunduktan sonra Ağadere Şehitliği’ne geçtik ve Şehitlik ziyaretine başladık.Ağadere Şehitleri ve tüm Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Çamburnu Şehitliği ve Anıtı:Çamburnu şehitler anıtının Balkan ve Çanakkale savaşları şehitleri adına yapılmış olduğu bilinmektedir. 1962 yılında dikilmiş olan anıtın etrafında bulunan mermer levhalarda ise ‘’ Burada Balkan ve Çanakkale harplerinde yaralanarak şehit düşen binlerce kahraman yatar’’. Yazısı yer almaktadır. Fakat bilinen gerçek şudur ki şehitliğin civarında şehit askerin bulunma olasılığı çok düşüktür. Anıt büyük olasılıkla sembolik olarak hazırlanmıştır. Anıtın üzerinde bulunan levhalardan diğerinde de ‘’dur yolcu’’ şiirinden bir kıta bulunmaktadır.Kaynak:Çanakkale Müzesi
Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi:Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş kahramanlık hikayelerinin yaşandığı Çanakkale Savaşları’ nın sonsuza kadar hatırlanması ve yeni yetişen nesillere Çanakkale ruhunu aktarmak ve bu ruhun gelişmesine katkı sağlamak amacıyla projelendirilmiş olup 7 Haziran 2012 tarihinde ziyaretçilerin hizmetine açılmıştır.
Arıburnu Yarları Ve Yükseksırt: Sarp bir doğal oluşum olan Arıburnu Yarları, arazinin yapısı itibari ile Anzak askerleri bu bölgeye ‘Sfenks’ adını vermişlerdir. Bunun sebebi ise Gelibolu Yarımadası’na gelmeden evvel Anzak askerleri Mısır’da eğitim görmüş ve piramitlerin koruyucusu niteliğini taşıyan sfenkslerle ilk defa burada tanışmışlardır. Bu toprak yapı burada Gelibolu Yarımadası’nın koruyucusu gibi yükselmektedir. Bu sebepledir ki buraya bu adı vermişlerdir.Kaynak:T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Damakçılık Bayırı Yazıtı:Damakçıl veya (Damakçılık); Kabatepe-Büyük Anafarta sahil yolunun Küçükkemikli Burnu’ndan gelen yol ile kesiştiği yere yakın, Kayacık ve Ağıl Dereleri arasında olup taarruz eden kuvvetleri Kocaçimentepe’ye ulaştıracak ara bir hedef durumundadır. Bu nedenle 9 Ağustos I.Anafarta ve 27 Ağustos Bombatepe (Kayacık Ağılı) Muharebeleri, Kocaçimentepe’nin ele geçirilmesi veya elde tutulması için Damakçılık Bayırı’nda cereyan etmiş, bu muharebelerde 9. İngiliz Kolordusunun 4-5 bin kişiyi bulan ağır zayiatına karşılık 7. Tümen’e mensup birlikler 2.350 civarında şehit vermişlerdir.Mimar Ahmet Gülgönen’in tasarladığı, Damakçılık Bayırı’nın kuzeybatı ucunda yer alan anıtta bulunan taş kaplama yazıtta şu bilgiler verilmektedir:“Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal 7. Tümeni, 9 Ağustos 1915 tarihinde Damakçıl Bayırı’na taarruz ettirerek Anzak Kolordusu ile işbirliğini ve Kocaçimentepe yönünde belirecek tehlikeyi önledi.”Kaynak:www.canakkaleicinde.com
Büyükanafarta Şehitliği: 1915 yılında Anafartalar Cephesi’ndeki muharebelerde şehit düşen bazı askerlerimiz, Büyük Anafarta Köyü Mezarlığına gömülmüşlerdir.Böylece köy mezarlığı, aynı zamanda bir şehitlik halini de almıştır. Mezarlığın içinden geçen ve Arıburnu istikametine giden yolun kenarında 7’nci Tümenin 20’nci Alay Komutanı Yarbay Mehmet Halit Bey ile yine 7’nci Tümenin 21’inci Alay Komutanı Yarbay Yusuf Ziya Bey’in mezarları bulunmaktadır. 749 şehidin anıldığı şehitlik 2005 yılında yaptırılmıştır. Küçük Anafartalar Köyü istikametine ayrılan yolun hemen sol yanında ise Üsteğmen Halit ile Teğmen Ali Rıza Efendilerin birlikte yattıkları ve kendi adları ile anılan “Halit ve Rıza Şehitliği” yer almaktadır. Şehitliğin mezar taşı şeklindeki kitabesinde Osmanlı Türkçesi ile yazılı olan ifade şöyledir:“Arıburnu Muharebesi’nde Halit Rıza Tepesinin bilhücum istirdadında (geri alınışında) ihraz-ı rütbe-i şehadet eden 3. Kolordu Mürettep 4. Alayı Bölük 1’de Süvari mülazım-ı evveli (Üsteğmen) Amasyalı Halit ve 15. Alay 4. Bölük Süvari mülazım-ı sanisi (Teğmen) Ali Rıza Efendilerin ruhlarına Fatiha. 17 Mayıs 1331 (30 Mayıs 1915)”Üsteğmen Halit ile Teğmen Ali Rıza Efendilerin mezarları karşısında, yolun diğer yanında ise 7’nci Topçu Alayından Üsteğmen Hasan Tahsin ile Müftü Efendi’nin mezarları bulunmaktadır. Her iki şehit, 21 Ağustos 1915’te Anafartalar cephesinde hayatlarını kaybetmişlerdir.Kaynak:www.canakkaleicinde.com
Discussion about this post