Dün çok yorulmuş olacağız ki erkenden uyumuştuk. Sabah ta daha güneş kendini göstermeden uyandık.Çadırlar biraz nemlenmiş,toparlamadık,önceliği kahvaltıya verdik o arada çadırlar da güneş ışığından kurudu.Sonra haliyle toparlanma ve yola çıkma hazırlığı…..
Küçükanafarta Top Bataryaları: Büyük Anafarta köy yolundan devam ettiğimiz zaman Küçükanafarta köy girişinde 100 m içeride 15 m ara ile duran iki adet 21cm lik top göze çarpacaktır. Halen orijinal yerlerinde bulunan krupp marka bu toplar yarımada üzerinde hurdaya gitmeyen birkaç toptan biridir. Bu toplar anafartalar ovasına ve Anzak bölgesine uzanan menzilleri ile müttefik askerlerine çok sıkıntı çektirmişlerdir. Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Küçükanafarta köyü girişindeki doğal olarak akan (salma çeşme) ve sep serin bir atmosfer sunan çeşmede elimizi yüzümüzü güzelce yıkadık (sabah pet şişeden yapmıştık),kendimize geldik.Günün ikinci ziyaret yeri olan Yusufçuk Tepe Yazıtlarına gitmek için köyün hemen altındaki toprak yola girdik ve Yusufçuk Tepe’ye yol almaya başladık.Yusufçuk Tepe yolundan hem tepe hem de Ege denizinin mavilikleri net olarak görülmekte.
Yusufçuk Tepe Yazıtı: Küçük Anafarta köyünün güney batısında ovaya hakim olan bu tepede üç adet kitabe bulunmaktadır. 12. Tümenin merkez cephesi olan Yusufçuk Tepe Anafartalar ovasının kontrolü için önemli bir tepe olmasından dolayı Anafartalar muharebeleri boyunca müttefik askerlerinin hedef noktalarından biri olmuştur. Yapılan saldırılar neticesinde kısa süreliğine de Yusufçuk Tepe İngilizlerin eline geçmişse bile Mustafa Kemal’in taarruzları neticesinde tekrardan ele geçirilmiştir. 21 Ağustos 1915 günü yeni bir saldırıya hazırlanan İngiliz askerinin saldırı planı şu şekilde olacaktı. Taarruz öğleden sonra yani güneş arkaya alındıktan sonra olacaktı. Bu şekilde Türk askerinin görüş mesafesi en aza indirgenecekti. 10 ve 11 inci Tümenler İsmailoğlutepe’ye 29. Tümen Yusufçuk Tepe’ye saldıracaktı. 21 Ağustos günü saat 14:30 u bulduğunda 85 namlu ile korkunç bir top atışı başlar, bu bombardıman sonucu tepelerde bulunan fundalıklar tutuşur ve Anafartalar ovasını kesif bir duman tabakası kaplar. Bu sırada mevsim normallerinin dışında bir bulut tabakası güneşin önüne geçer böylece İngiliz askerlerinin doğadan yararlanma şansı ortadan kalkar. Bu saldırı sonucunda müttefiklerin kaybı 6558 Türk tarafının ise 2600 kişi civarında olmuştur. Tepede yer alan üç adet kitabede yaşanan olaylara ait bilgiler yer almaktadır.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Suvla Koyu:Ege Denizi’nin Gelibolu Yarımadası dolaylarında ve Saroz Körfezi’nin güneyinde bulunan bir koydur ve hemen yanında bir tuz gölü vardır.Çanakkale Kara Harekatları açısından tarihsel olarak önemli bir yerdir. Çanakkale Savaşı‘nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerce yapılan çıkarma harekatıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.
Büyük Kemikli Burnu’na giderken yolun sol tarafında, yoldan 100 metre içerisinde bir geyik heykeli gördük,merak ettik,bakmak için içeri girdik.Newfoundland Alayı’nın simgesiymiş,hangi ülkemi? Kanada imiş.Tüm dünya ülkeleri Gelibolu’ya Türk’ü sınamaya,yurduna musallat olmaya gelmiş,gelmiş ama boylarının ölçüsünü alıp,gitmişler.
Büyük Kemikli Yazıtı:Suvla Körfezi’nin kuzeybatıya doğru kıvrılarak uzayan kıyıları kuzeyde küçük koylar ve girinti-çıkıntılar oluşturmakta ve dağlık, dar bir burun olan Büyük Kemikli Burnu ile son bulmaktadır. İngilizler bu buruna SuvlaPoint-Suvla Ucu ismini vermişlerdir. Kitabe, Aralık 1915’te son İngiliz kuvvetlerinin tahliye edildiği Suvla Koyu’na hakim küçük bir tepenin üzerine yerleştirilmiştir. Mimar Ahmet Gülgönen tarafından tasarlanan yazıt, taş kaplamadır. Kitabenin üzerinde şu yazı bulunmaktadır:“1915 yılının 25 Nisan sabahı Arıburnu’na 6/7 Ağustos gecesinde Anafartalar Limanı’na çıkan düşman kuvvetleri aylar süren muharebelerden sonra Gelibolu Yarımadası’ndaki Türk savunmasının geçilmeyeceğini anlayarak 20 Aralık’ta bu cepheleri boşalttı.’’Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Büyük Kemikli Burnu:Çanakkale’nin görülmeye değer güzelliklerinden biri olan eşsiz bir koya sahip Büyük Kemikli Burnu Eceabat ilçesinde bulunmaktadır. Eceabat’a yaklaşık 27 km uzaklıkta bulunan Büyük Kemikli Burnu aynı zamanda dalış tutkunlarının ve sualtı meraklılarının sıklıkla tercih ettiği bir bölgedir. Majestik ve Landi gemi batıklarının bulunduğu bölgede tüplü dalış yapabilmek için Kaymakamlık ve Su Ürünleri Müdürlüğü’nden izin alınması gerekmektedir.Büyük Kemikli Burnu’nda yer alan Lagün Gölü sunduğu doğal güzelliklerin yanı sıra balık çiftliği ile de meşhurdur. Zengin ve köklü bir tarihi olan bölgede yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda Antik çağ kentlerinden Alopekonnesos’un bu bölgede olduğuna dair izler bulunmuştur.Kaynak:canakkale.com
Büyük Kemikli Burnu gezimiz bittikten sonra burundan tekrar geri dönüp Suvla Koyu civarından Kireçtepe Jandarma Şehitliği,Ece Limanı tarafına yöneldik.Daha birkaç yüz metre gitmeden Kireçtepe rampalarının dibinde suyu soğuk,gürül gürül çeşme ile karşılaştık.Tam aradığımız atmosfer,hiç düşünmeden çeşme başı molasına geçtik.Kahvemizi yaptık,biraz da keyif yaptık.Şimdi günün önemli yerlerinden birine Kireçtepe Jandarma Şehitliğine gitme zamanı.
Çeşme başındaki kahve molamızdan sonra sol yanımız Saroz Körfezi olarak hafif hafif tırmanarak Kireçtepe Jandarma Şehitliği’ne yol almaya başladık. Bir kaç indi çıktıdan sonra küçük bir vadi ağzından Kireçtepe Jandarma Şehitliği’ni gördük,gördüğümüz de içimizi bir heyecan sardı,o heyecan ile gerçek Şehitlik olan Kireçtepe Jandarma Şehitliği’ne vardık.Önce dışarıdan inceledik,tanıtım tabelasını okuduk,anladık,sonra Şehitlik içerisine girip incelemelerde bulunduk,ziyaret ettik,saygımızı sunduk,duamızı yaptık.Kireçtepe Şehitlerimizin ve tüm Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Kireçtepe Jandarma Anıtı, Şehitliği ve Kitabesi:Gelibolu Yarımadası’ndaki gerçek şehitliklerden biri olan Kireçtepe Jandarma Şehitliği, Kapanca Tepe’nin zirvesinde bulunmakta olup muharebeler sırasında oluşturulmuştur. Mezarların yanında eski bir taşın üzerine oturtulmuş üst üste boş top mermisi kovanlarının yerleştirilmesiyle yapılmış Kireçtepe Jandarma Anıtı bulunmaktadır. Bu anıtın çevresi taştan yapılmış alçak bir duvarla çevrelenmektedir. Mezar taşlarının üzerindeki yazılar Osmanlıcadır. Bu anıt, yabancı kuvvetlerin çekilmesinden sonra başarılı Türk savunması anısına yarımada üzerine dikilmiş üç anıttan biridir. Anıt ve mezarlık, Eceabat Jandarma Kuvvetleri tarafından 1996 yılında onarılmıştır. Albay Mustafa Kemal savaş sırasında buraya gelerek şehitliği ziyaret etmiş ve Jandarma neferlerini gösterdikleri gayretlerinden dolayı tebrik etmiştir. Burada bulunan bir diğer anıt, Mimar Ahmet Gülgönen tarafından tasarlanan Kireçtepe Kitabesi’dir. Şehitliğin 50 m doğusunda bulunan taş kaplama bir yazıt olan, 1985 yılında dikilmiştir. Kitabede şu ibare okunmaktadır:6/8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma Taburları’nın kahramanca çarpışan üç bölüğü, iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup Anafartalar Grubu’nun kuzey yanını korumuştur. Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Bugünün ilk Şehitlik ziyareti olan Kapanca Tepe’nin zirvesinde bulunan Kireçtepe Jandarma Şehitliği ziyaretimiz uzun sürdü,Anıtı,kitabeleri,kaideleri hepsini inceledik,gerçek Şehitliğin bulunduğu bölümü ziyaret ettik,huzur bulduk, Şehitlerimizin huzurunda bulunmaktan onur duyduk.Şehitliğin verdiği huzur ile Şehitlik içerisinde bulunan dinlenme yerinde Saroz Körfezinden gelen Ege denizinin iyot kokulu rüzgarı altında bir süre dinlendik.Şehitlik ve projemiz hakkında Ferdi ile bolca konuştuk,projenin sonuna yaklaştığımızın farkında olarak tatlı ve buruk sevinç dalgası içimize yayılarak bir süre daha Şehitlikte vakit geçirdikten sonra yola koyulduk.
Ece Limanı:Büyük Kemikli Burnundan 10 kilometre kuzeydoğuda bulunan Ece Limanı, Saros Körfezinin en büyük limanı niteliğinde olup, ağız genişliği yaklaşık 1 km., karaya doğru girintisi 700 metre civarındadır. Balıkçı barakaları ve bir türbe dışında iskânı olmayan ve yazın günü birlik ziyaretçileri ağırlayan liman, Beşyol Köyü sakinlerinin geçim kaynağı kapısını oluşturmaktadır.
Ece Limanı’ndan sonra Beşyol Köyüne doğru hareket ettik.Vaktin öğle olması ve sıcağında bastırmaya başlamasından dolayı üzerimize biraz rehavet çöktü,bu biraz da projemizin sonuna yaklaşmış olmasından kaynaklandığı kansındayım.Eh bu arada karnımızın da acıktığını fark edince Ece Limanı-Beşyol Köyü arasında tepe bir bölgede, badem ağaçları altında, Saroz Körfezinden esen rüzgara karşı oturup elimizde ne varsa ortaya döküp güzelce öğle yemeğimizi yedik.Yemekten sonra artık günün son Şehitlik ziyaretini yapmak için Beşyol’a doğru intikale başladık.
Duyduğum ama yerini daha önce kesin bilemediğim,bu proje hazırlık aşamasında ise net bir bilgiye ulaşamadığım Beşyol Değirmendere Şehitliği’ninin yerini Ferdi Kızıl kardeşim ile iyice araştırırız diye düşünmüştüm.Ama kafamın bir tarafında da 2019 yılı içinde ihya edildiği bilgisi vardı,inşallah ihya edilip ziyarete açılmıştır diye düşünürken,gerçekten de Şehitlerimizin adına,namına uygun bir ihya (düzenleme) yapılmış.Biz de günün ve projenin son Şehitlik ziyaretini Beşyol Değirmendere Şehitliğine gerçekleştirerek huzura ve onura ermiş bulunmaktayız.Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun,vatan ve millet size minnettardır.
Her projede yanımda olan,destek sağlayan ve beni yalnız bırakmayan Ferdi kardeşime selam olsun,yolu açık olsun,her zaman turlarda yada projelerde yerin hazır.2022’de kısmet ise ‘’İstiklal Yolu’’ projemiz var,hazırlıkları tamam gibi,yıl içerisinden az bir üzerinden geçerek son şeklini verir ve İstiklal Yolu projemizi de yaparak projelerimize devam ederiz,yeter ki sağlığımız ve gücümüz yerinde olsun.
Yolağzı-Eceabat Arası ve Eceabat: Ferdi’den Yolağzı sapağından ayrıldım, istikametim Eceabat ve önümde 18 km’lik bir yol var.Bu 18 kilometreyi 1 saat gibi bir zaman diliminde aldım.Daha yoldayken Eceabat öğretmenevinde yer ayırttığımdan hemen giriş işlemlerini yapıp duşa girdim.Duş iyi geldi,akşam üzeri de Eceabat içine çıkıp bildiğim ve bazen uğradığım yerde akşam yemeğimi yedim.Sabah içinde bir şeyler alıp öğretmenevine döndüm,bu arada Ferdi çok hızlı yol alıp Koruköy’e ulaşmış,beni haberdar etmeden de yapamaz kardeşim benim.Gece Eceabat sahilinde boğazın rüzgarını ve dalgaların sesini dinleyerek vakit geçirdim ve sonrasında dinlenmek için öğretmenevinin yolunu tuttum.GELİBOLU 1915 projemizi Ferdi Kızıl kardeşim ile beraber yaptık,sabah itibari ile ben tek olarak Murat Dağı Niyetine tura çıkacağım,şimdi dinlenmeliyim.
09 Haziran 2021 5 nci Gün Küçükanafarta-Büyük Kemikli Burnu Yazıtı-Kireçtepe Jandarma Şehitliği-Ece Limanı-Beşyol-Yolağzı-Eceabat:54 km
Discussion about this post