Dün Karahayıt’a gelmiş ve otelde kalmıştım, dün benim dinlenme günümdü, hakikaten de iyi dinlendim.Sabah otelin nimetlerinden faydalanarak önce küveti kaplıca suyu ile doldurup vücudumun kendine gelmesini sağladım,sonra da kimsenin uyanmadığı saatte bir süre havuzda yüzdüm.Saatler 08:00’i gösterdiğinde de kahvaltıya indim.Açık büfe olan kahvaltı ile sevdiğim şeylerle karnımı doyurduktan sonra yola çıkmak için hazırlandım.Bugün havada yağmur sıcağı var ve öğleden sonrası için yağmur gösteriyor,bakalım nerede yakalanacağım.11 ve 12 nci günlerde neler olmuş bir bakalım.
20 Haziran 2021 11 nci Gün Karahayıt-Akköy-Yenicekent-Dindarlı:
Pamukkale ilçesinin bir mahallesi olan Karahayıt’tan 09:00 gibi ayrıldım.Pamukkale belediyesinin her tarafa örümcek ağı gibi yaptığı bisiklet yolundan Akköy’e inerek Menderes Ovasında yol almaya başladım.
Büyük Menderes Nehrinin adını verdiği Menderes Ovasında üzüm bağları ve köyleri bir bir geçerek Yenicekent’e doğru yol almaktayım.
Büyük Menderes Nehri.
Karahayıt’tan ayrıldıktan 20 km sonra tekrar bir aradayız.Büyük Menderes Nehri ile bu turumda ilk buluşmam Bekilli’yi 7 kilometre geçtikten sonra olmuş, vadisinde kamp yapmıştım.Oralarda 750-1000 rakım civarında akmakta, uzun ve derin vadiler oluşturmaktaydı.Şimdi 150 rakımda ovada akmakta,Aydın-Söke istikametine gitmekte,Ege Denizi ile buluşmayı sabırsızlıkla beklemekte.
Büyük Menderes Nehri:Batı Anadolu’nun en büyük nehridir ve Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır. Kufi Suyu ve Banaz Çayı kollarının birleşmesiyle oluşur ve Ege Denizi’ne dökülür. Uzunluğu 548 km’dir. Büyük Menderes ovası bataklıkları kurutulduktan sonra Türkiye’nin en verimli alanlarından birisi olmuştur.
Tripolis Antik Kenti.
Bu antik kenti gezmek bana nasip olmayacak galiba!!! Daha önce 2 defa bölgeye gelmiş benim zamanlama hatamdan ikisinde de gezememiştim.Bugün ise günlerden pazar ve pandemi dolayısıyla sokağa çıkma yasağı var ve kapısında da kocaman kilit.Sağlık olsun belki bir başka sefere.
Tripolis Antik Kenti:Büyük Menderes Nehri’nin kenarındaki Tripolis Antik Kenti verimli Lykos/ Çürüksu Ovası’nın kuzey doğusunda bugünkü Denizli İli, Buldan İlçesi, Yenicekent Mahallesi sınırları içerisinde yaklaşık 3km2 lik bir alana yayılmaktadır. Kentin konumu ile ilgili en erken bilgileri antik dönemin tarihçileri ve coğrafyacıları verir. Kentin konumlandığı bölgenin antik dönemde Lydia sınırları içerisinde yer aldığını işaret eden ilk bilgi Herodotos tarafından verilmiştir. Farklı bir görüş olarak Tripolis’in Karia sınırları içerisinde yer aldığını bildiren antik yazarlar da bulunur. Kent Sbyla metinlerinde Maiandros (Menderes) yanındaki Tripolis olarak geçer.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Mola Zamanı.
Yenicekent’te dondurma molası verdikten sonra Oğuz, akabinde Doğan köyüne vardım. Doğan köyü ovadaki son köyüm ve sonrasında ana yola çıkış var. Köyde çam ce zeytin ağaçları altında kaderine terk edilmiş ilkokul ve karşısındaki çeşme Şafak kahve zamanın geldi dercesine beni kendine çekti.Ben de isteğe uydum ve dinlendim,kahvemi yudumladım.
Güney Sapağı.
Doğan köyünden sonra Denizli-Alaşehir yoluna çıktım,Buldan kavşağını da geçtikten sonra ana yoldaki 10 kilometrelik tırmanışın sonunda Güney sapağına kadar geldim.Artık bir süre 600 rakımlarda Sarıgöl tarafına doğru yol alacağım.
Derbent köyünü geçtikten sonra öğle molası verdim.Kuzey tarafından esen rüzgarın serinliğinde ağaç altında yemeğimi yedim,biraz da dinlendim.Bu fotoğrafın yemek ile ne ilgisi mi? var.Yemek yerken laf olsun diye çektim ama pek te laf değil hani,sopa gerçeğini anlatayım isterseniz.Geçen yıl Zafere Giden Yol’da geçtiğimiz Haymana,Polatlı bölgesinin ürünü o,bölge hayvancılık bakımından zengin olduğundan çoban köpekleri de bayağı saldırgan,tek bir şey işe yarıyordu,itsavar.
Ben ona ”itsavar”diyorum,başka ne işe yarar bir bakalım:
Elindekinin değerini bilmek gerek!!!!! Adı;İtsavar, her işe yarar,tabii ki ehlinin elinde,benim en iyi dostumdur.5 çoban köpeğini amuda kaldırabilir (şimdiye kadar onlara hiç zarar vermedim),2 ayaklı itler için müthiş caydırıcı özelliği vardır,domuz kovuculuk görevini layıkıyla yapar,gündüz bagajın tepesinde seyahat eder, gece çadır içinde konaklar,bisikletinizin denge unsurudur (park ayağı görevi görür).Amacı dışında kullanıldığında kullanıcıya zarar verir.
Dedim ya… adı itsavar adına yakışır özelliklere sahiptir.
Yemeği yedim,yola çıktım,Sarıgöl tarafına gidiyorum,her şey yolunda giderse planlamam da Alaşehir -Salihli arasında bildiğim bir yerde kamp yapmak vardı!!!!!! Evet vardı ama herhalde olmayacak.Kadıköy’e yaklaştığımda artık yağmur hafiften başladı, gökgürültüsü ile….
Yağmur Yağmur.
Kadıköy-Dindarlı arası yağmura müthiç bir şekilde yakalandım.10 kilometrelik bir yolda 3 defa yağmur molası verip bir yerlere sığınma ihtiyacı duydum.Yağmur o kadar şiddetli yağdı ki,sanki gök yarıldı, kafamı bile dışarı çıkaramadım.Artık planlar komple değişti,geceyi geçirecek ve ıslanmayacak bir yer bakmak önceliğim oldu.Ana yol hattında inşallah bulurum.
Dindarlı Kampı.
Zorda kalanın Allah yardımcısıdır.Yağmurun hafiflediği anda sığındığım yerden Sarıgöl’e kapağı atmak için çıktım yola,amacım öğretmenevinde kalmak idi ama Dindarlı’ya gelince yolun solundaki bu yer gözüme ilişti.Hiç tereddütsüz daldım oraya,bingo……Kapalı küçük bir işletme ve sundurma,Allah’tan başka ne isteyebilirim ki,üstelik tuvaleti ve iki tane de çeşmesi var,kullanma ve içmek için, masa sandalye fotoğrafta görüldüğü gibi.
Hemen ilk işim üstümdeki tüm ıslak kıyafetleri çıkarıp kurularını giyinmek oldu.Sonrada mekana yerleşmek,çadırı hemen kurdum, çünkü böyle yerlerin geçici müdavimleri olur,çadır bir anlamda artık burası benim oldu anlamı taşıyor.Zaten çadırı kurduktan 10 dakika sonra gelenler oldu ama yayılma pozisyonum onları 100 metre ileriye sevk etti,orada daha mutlu olurlar.Eh yerleştiğime göre gecenin rutin faaliyetlerine geçebilirim artık.Yarın için bir şey diyemiyorum,yağmurlar sıkıntı vermeye başladı,galiba bitireceğim turu.
20 Haziran 2021 11 nci Gün Karahayıt-Akköy-Yenicekent-Dindarlı:53 km
21 Haziran 2021 12 nci Gün Dindarlı-Sarıgöl-Bergama-Çandarlı:
Dindarlı Sabahı.
Geceyi fotoğraftaki mekanda geçirdim.Gece tır geçişi haricinde yüksek ses gelmedi,bir de sundurmanın üstü saç olduğundan yağmur sesi.Yola yakın olmasına rağmen abartılı bir ses olmadı.Gece düşündüm,sonuca vardım Sarıgöl’den otobüse binip Bergama’ya gidecek evin yolunu tutacağım.Yağmurlar sıkıntı vermeye başladı.
Sarıgöl.
Sabah erken kalkıp yola çıktım,kamp yaptığım yer ile Sarıgöl arası 12 kilometre kadar,iniş ağırlıklı olduğu için çabuk Sarıgöl’e geldim.Saat 10:00’da Çanakkale yönüne otobüs var ona bineceğim.
Murat Dağı Niyetine.
Sarıgöl’e dolayısıyla Sarıgöl terminale erken vardım.Sarıgöl içinde gezmektense terminalde serin yerde oyalanmayı tercih ettim.Bergama’ya Sarıkız firmasının otobüsü ile gideceğim,firma ile bu güne kadar hiç bir sorun yaşamadım.
Saat 10:00’da hareket eden otobüsümüz 14:30 gibi Bergama’ya vardı ve ben oradan Çandarlı’ya kadar tekrar pedalladım ve Murat Dağı Niyetine adını verdiğim turumu sonlandırmış oldum.
Murat Dağı Niyetine Turumun Analizi;Ferdi Kızıl (Ferdimen) kardeşim ile gerçekleştirdiğimiz Gelibolu 1915 projemizden sonra ben Murat Dağı Niyetine adını verdiğim tura Eceabat’tan başladım.Kaz Dağları,İvrindi dağları,Gediz,Ulubey Kanyonları,Bekilli,Çal bölgesi derken turu nihayete erdirdim.Bu turum sıcağın yanında bol yağmurlu oldu, yağmur sıkıntılı anlar yaşatmadı değil.Hatta niyetine girdiğim Murat Dağına dahi tırmanamadım.Ama hiç bir şeyden şikayetçi değilim, her zorluğu bilerek,yola öyle çıkarım. Her şeyin telafisi vardır ama sağlığın ve ölümün yoktur.O yüzden Allah sağlık ve kuvvet versin ileriki zamanlarda eksik bıraktıklarımı yaparım, zaten bir bölümünü daha önce yapmıştım.
Ben Murat Dağı Niyetine adını verdiğim turumdan çok memnun kaldım,zevkle yaptım,bu turumda anılarımın içindeki yerini almış oldu.
21 Haziran 2021 12 nci Gün Dindarlı-Sarıgöl:12 km
Discussion about this post