Dün 90 kilometrenin üzerinde yol yapmış,Işık Dağını tırmanmış ve Abacı Peri Bacaları gibi bir güzel diyarda kamp yapmıştım.İşte böyle güzel bir diyarda sabah gün doğmadan uyandım,güneşin doğuşunu seyrederken kahvaltımı yaptım.Keyifli bir sabah benim için,bakalım bugünkü rotamdan da sabah aldığım keyfi alacakmıyım.Bugünkü planlamamda Yeşilöz,Güdül,Beypazarı,Çayırhan dolayısıyla Sakarya Nehri üzerine kurulu olan Sarıyar Baraj Gölü var.Aslında bugün itibari ile turuma adını veren ikinci bölgeye Sakarya Vadisi’ne de ulaşmış olacağım.
11 Temmuz 2021 7 nci Gün Abacı Peribacaları-Yeşilöz-Güdül-Beypazarı-Çayırhan-Sakarya Nehri-Sarıyar Baraj Gölü:
Sabah gün doğmadan uyandığımı söylemiştim,ben kahvaltımı yaptıktan ve hazırlığımı tamamladıktan sonra Peri Bacaları üzerinden de güneş kendini göstermeye başladı.Bu iki fotoğrafla Abacı Peri Bacaları’nı tekrar anlatıp artık yola çıkma hazırlığına girişebilirim.
Abacı Peri Bacaları:Çeltikçi Başören köyü Abacı mahallesi; Mahkeme Ağacin köyünün 3 km güneydoğusunda Çeltikçi Başören yolu üzerindedir. Mahallenin hemen doğusunda bulunan tüf ve aglomeralar üzerinde mükemmel yer şekilleri (peribacaları) gelişmiştir. Bu peribacaları yağış (esas olarak yağmur) aşındırmasının ürünleri olup, adeta taş ormanı şeklinde bir görüntü sunarlar. İlginç olan yerşeklinin göreceli dar bir alanda bulunmasıdır. Birbirine yakın alanlarda yer şekli guruplamasının sebepleri araştırılması gereken bir durumdur.Yerel halkın ‘Gelin Kayaları’ olarak isimlendirdiği bu jeolojik güzellik Kızılcahamam & Çamlıdere jeoparkı kapsamında önemli bir duraktır ve gezi guruplarınca hayli ilginç bulunmaktadır.Uzmanlar tarafından, Ürgüp’ dekinden sonra Anadolu’ nun en görkemli peribacaları olarak bilinen bu jeosit, tahminen 5.000 metre2 alan üzerindedir. Ancak yeteri kadar büyük olmadıkları için, Ürgüp ve civarındakiler gibi içleri mesken olacak şekilde işlenmemiştir.Yol ile arasında kuru bir dere yatağı mevcut olup, ulaşımı çok kolaydır. Dikkatle seyredildiği zaman bu doğa harikası yerde türlü şekillere benzetilebilecek çok farklı yapılar vardır.Kaynak:T.C.Kızılcahamam Kaymakamlığı
07:00 itibari ile artık hazırım ve yola çıkma zamanı geldi.Ama yola çıkmadan önce bir kamp yeri ayrılış fotoğrafı almalıyım.
Ankara-İstanbul otobanı üzerinde geçtikten sonra tekrar gürültüsüz ortamda Yeşilöz-Güdül istikametine yol almaya başladım.Kirmir Çayının oluşturduğu Kirmir Vadisi içinde yeşil bir coğrafyada yol alıyorum,yeşillik insanın ruhunu açıyor be kardeşim.
Kirmir Çayı ve Vadisi: İç Anadolu’da, Ankara’nın Kuzeybatı’sındaki, Sakarya Nehri’nin sağ kolu. Bulak Çayı ile Bayındır Çayı’nın birleşmesiyle başlar. Kuzeydoğu-Güneybatı yönlü tektonik bir çöküntünün içinde yer alır. İlhan Çayı ve Süveri Çayı diğer kollarıdır. Ilıman iklimi, gölü ve doğasıyla kış aylarında ziyaretçilere keyifli anlar yaşatan Kirmir Çayı, yaz aylarında da piknikçilerin vazgeçilmez uğrak yerlerinden biridir.
Güdül, Kızılcahamam, Beypazarı ve Çayırhan hattında akan Kirmir Çayının oluşturduğu deltada, angut, sakarca kazı, küçük kuğu, sessiz kuğu, elmabaş, patka, tepeli, dikkuyruk, ak balıkçıl, gribalıkçıl ve gece balıkçıl gibi kuş çeşitlerini görebilirsiniz.
Kahve Molası.
Coğrafi olarak kısıtlı bulunan çeşmelerden birini denk getirince keyfim daha da kendine geldi.Hiç fırsatı kaçırırmıyım, günün ilk molasını çeşme başında verdim ve kahvemi yudumladım.
Kirmir Vadisi içinde bulunan Yeşilöz’e girişte yeşillikler içinde kısa bir mola verdim,biraz dinlendim ve Güdül’e doğru hareket ettim ama önce Yeşilöz’den kısaca bahsedeyim.
Yeşilöz:Güdül’ün bir mahallesi olan Yeşilöz Mahallesi ve burada bulunan Kirmir Çayı Vadisi, Adalar Mevkii, Bük civarı ve Kızık Yaylaları görülmeye değer turistik yerlerdendir.Ankara ilinin 96 km. kuzeybatısında Güdül-Kızılcahamam karayolu üzerinde bulunmaktadır.Kaynak:T.C.Güdül Kaymakamlığı
Geneli iniş ağırlıklı bir yolda 36 kilometre sonra öğle vakti Güdül’e vardım.Vardığımda sıcakta kendini iyiden iyiye göstermiş vaziyetteydi.Öncelikle küçük bir ilçe olan Güdül’ün merkezine gittim ve marketten soğuk bir şeyler alıp serinledim.Sonra da yemek yiyebileceğim bir yere geçtim. Çok lezzetli, damak tadıma uygun yemek yedim,hem de çok ekononik fiyata.Karnım doyduysa ki doydu, şimdi Güdül’den bahsedebilir ve Beypazarı tarafına hareket edebilirim.
Güdül:Ankara’nın 89 km kuzeybatısında yer alan ilçe Beypazarı ve Ayaş ilçelerine komşudur. Tarihi MÖ 3.000-3.500 yıllarına kadar gider. İlçe’nin kuzeyinden akan Kirmir Çayı vadisindeki mağaralarda yapılan incelemeler bu bölgede Hitit uygarlığının var olduğunu göstermiştir.Kirmir Çayı vadisinin İnözü mevkiinde kayalara oyulmuş mağaralar, Samutbaba Türbesi ile Tekke mevkiindeki Kasım Baba Türbesi ilçenin turist çekim merkezlerini oluşturur.Güdül ‘de son yıllarda bağcılık önem kazanmış, özellikle Karacaören, Yeşilöz, Adalıkuzu köyleri yetiştirdikleri sofralık üzümleriyle ön plana çıkmıştır. Bunun yanı sıra kiraz, domates, havuç üretimi yapılmakta ve Kiraz Festivali düzenlenmektedir.Kaynak:T.C. Ankara Valiliği.
Güdül-Beypazarı Arası.
Güdül-Beypazarı arası 34 kilometre ve bu 34 kilometrede kayda değer bir şey yok.Aslında olumsuz olarak çok şey var.Aşırı sıcak,gölgelik bir yer yok,manzara kıraç ve sıkıntılı bir yol, kısaca kabusa yakın bir atmosfer.
Beypazarı girişindeyim,sıkıcı,sıcak geçen 34 km’lik bir yoldan sonra Beypazarı girişinde kendimi cami bahçesine attım ve yarım saat hem dinlendim,hem de serinleyerek kendime geldim.Beypazarı’ndan peşinen bahsedeyim,çünkü içine girince bahsedilecek bir şey ile karşılaşmadım!!!!
Beypazarı:Ankara’nın kuzeybatısında, Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alır. İlçe ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan eşya ve paralar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda ilçenin Hitit, Frig, Galat, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yaptığı anlaşılmaktadır.Tarihi Beypazarı evleri ile ünlü ilçe, tarihin yaşayan izlerini de barındırır. Bu eserler arasında 13. yüzyıldan kalma Selçuklu dönemi eseri olan Boğazkesen Kümbeti,1863 yılında yapılan Osmanlı dönemi klasik şehir içi hanlarından Suluhan Kervansarayı, Selçuklu mimari tarzında yapılan Akşemsettin Camii, Sultan Alaaddin Camii ve Kurşunlu Camii yer alır. Beypazarı Tarih ve Kültür Evi olarak düzenlenen konak, şehrin kültür aynası gibidir.İlçe şifalı suları ile de ünlüdür.Kaynak:T.C.Ankara Valiliği.
Beypazarı.
Bu fotoğraf çekebildiğim tek Beypazarı fotoğrafı.Günlerden pazar,pandemi kısıtlamaları son bulmuş,bunu fırsat bilen Ankara,pardon tüm Türkiye sanki Beypazarı’na akmış.Beypazarı içine araba zaten giremez,bisiklet ile girmek hayal,yaya ise birilerini ezerek girebilirsin,o vaziyet yani.Durum böyle olunca eksik kumanyalarımın bir kısmını Beypazarı dış caddelerinden birinde bulunan marketten alıp hemen ilçeden ayrıldım.
Beypazarı,Çayırhan arası 25 kilometre çok sıcak bir havada Çayırhan’a doğru yol alırken Allah’ım bu sıkıcı yol bir an önce bitsin diye dua ettim.Çayırhan girişinde koskocaman bir termik santral var.Termik santrali geçince ise cennet gibi bir yer olan Çayırhan’a vardım.
Çayırhan.
Ankara ilinin Nallıhan ilçesine bağlı rakımı 500,nüfusu ise 9039 olan bir belde.Olumsuz tarafı termik santrale komşu olması ama olumlu tarafı ise Sakarya Nehri üzerine yapılan Sarıyar Baraj Gölünün kenarında olması.
Çayırhan’a varınca ilk işim eksik kumanyalarımı tamamlayıp kamp yapmayı planladığım bölgeye geçmek oldu.Buraya gelince nasıl isabetli bir karar verdiğimi hemen anladım.Bu arada Çayırhan jandarmadaki kardeşlerime teşekkürler,sorunsuz nerede çadır kuracağımı onlar söyledi.Bu iyi oldu,daha güvenli ve emin şekilde kamp yapacağım yerin etrafını sahipleniverdim.Tabii bu arada günlerden pazar ve benim bulunduğum yer dışında her yerde dinlenen,piknik yapan ve yürüyüş yapan insanlar var.
Sakarya Nehri: Kızılırmak ve Fırat nehirlerinden sonra Türkiye’nin üçüncü en uzun, Kuzeybatı Anadolu’nun ise en büyük akarsuyudur. Nehir, ismini Yunan Mitolojisi’ndeki nehir tanrısı Sangarius’dan almaktadır.Uzunluğu 824 kilometredir.
Sarıyar Barajı: Nallıhan’nın Sarıyar mahallesinde olup, Sakarya Nehri üzerinde 1951-1956 yılları arasında inşa edilmiş hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 568.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 90 m’dir.
İşte Böyle Bir Yer.
Gün içerisinde Güdül-Beypazarı-Çayırhan arası hiç hoşuma gitmedi,kabusa yakın bir rotaydı ama şu anda işte böyle bir yerdeyim.Sakarya Nehri üzerine yapılan Sarıyar Baraj Gölü kenarında kamp yapmaktayım.Göl üzerinden vuran serin rüzgar içimi de serinletiyor.
Çayırhan-Sarıyar Baraj Gölü Kampı.
Yerim güzel,keyfim yerinde,etrafda bir kaç yürüyüş yapan aile dışında pek kimse yok.Önceliği çadır kurma işine verdim ve seri şekilde kurdum.Eşyalarımı yerleştirdikten sonra Çayırhan’dan fazladan olarak aldığım pet şişeleri kafamdan aşağı dökerek serinledim,yıkandım.4 pet şişe kafi geldi,3 tanesi gece ve sabah için gerekli.Serinleyip,yıkandıktan sonra keyfim bir başka güzel hale geldi.Üstümü değiştirip,diğerlerini ıslanan kıyafetler ile beraber kurutmaya çıkardım.Sonra elbette ki yemek hazırlığı.
Sakarya Nehri-Sarıyar Baraj Gölü Kamp Gecesi.
Gün artık yavaş yavaş kavuşurken rüzgar arttı,serinlikte çökmeye başladı,özlemişim böyle havayı.Yemeğim bitipte,gece yaşantıma geçerken el ayakta çekilmeye ortam tamamen bana kalmaya başladı.Tam arzu ettiğim gibi şeyler bunlar.Sakarya Nehri, Sarıyar Baraj Gölü kenarında böyle bir atmosferi yakalayacağımı tahmin ediyordum ama bu kadarı biraz fazla oldu.Bu beni fazlası ile memnun etti.Hazırlıklı olmam bu yüzdendir,masamı hemen kurdum,malzemelerimi çıkardım,radyomu da açınca katmerli bir keyif yayıldı içime.Yorucu ve sıcak bir günün sonunda Sakarya Nehri ve Sarıyar Baraj Gölü kenarındayım,daha ne isteyebilirim ki. Yarın Sakarya Vadisi bölümünde bölümünde Kuş Cenneti,Nallıhan ve ötesine yolculuğum var,ilk defa gireceğim coğrafyada bakalım neler olacak.
11 Temmuz 2021 7 nci Gün Abacı Peribacaları-Yeşilöz-Güdül-Beypazarı-Çayırhan-Sakarya Nehri-Sarıyar Baraj Gölü:95 km
KÜRE DAĞLARINDAN SAKARYA VADİSİNE 05-14 TEMMUZ 2021 (7. Gün Abacı Peri Bacaları-Yeşilöz-Güdül-Beypazarı-Çayırhan-Sakarya Nehri-Sarıyar Baraj Gölü)
Discussion about this post