Küre Dağlarından Sakarya Vadisine uzanan turumun Sakarya bölümüne dün itibari ile ulaştım.Son güne kadar Sakarya Vadisinde yol almaya devam edeceğim.Güzel yerler gördüm,güzel anılar biriktirdim,çok güzel fotoğraflar var elimde,vatanımın nadide yerlerini gezmenin mutluluğu var içimde.Akşam Çayırhan’da Sakarya Nehri üzerine yapılan Sarıyar Barajının oluşturduğu göl dibinde kamp yaptım.Güzel bir dinlenme ve gece geçirdim.Bugünkü programımda Kuş Cenneti gezim,Nallıhan ve Nallıhan’dan Sakarya Vadisine, Mihalgazi yönüne gücüm yettiği kadar yol almak var.
Sarıyar Baraj Gölü Sabahı.
Sabah 05:00 gibi uyandım,hiç tereddüt etmeden hemen çadırımdan çıktım.Gece ilerleyen saatlerde yerini tesadüfen öğrendiğim çeşmeye gidip sabahın serinliği içinde güzelce duşumu aldım.İlaç gibi geldi desem yalan olmaz.Sonra da kahvaltı işine giriştim,çadır mı? o göl kenarı olduğu için ıslak idi, en son onu topladım.
Yola çıkmadan önce kamp yaptığım yer hakkında yani Sakarya Nehri ve Sarıyar Barajı hakkında tekrar bilgi vereyim.
Sakarya Nehri:Kızılırmak ve Fırat nehirlerinden sonra Türkiye’nin üçüncü en uzun, Kuzeybatı Anadolu’nun ise en büyük akarsuyudur. Nehir, ismini Yunan Mitolojisi’ndeki nehir tanrısı Sangarius’dan almaktadır. Uzunluğu 824 kilometredir.
Sarıyar Barajı: Nallıhan’nın Sarıyar mahallesinde olup, Sakarya Nehri üzerinde 1951-1956 yılları arasında inşa edilmiş hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 568.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 90 m’dir.
Sarıyar Baraj Gölü ve Sakarya Nehri’ne Veda.
Toparlandım ve gitmeye hazırım,geceyi geçirdiğim Sakarya Nehri ve Sarıyar Baraj Gölü kenarındaki kamp yerinden ayrılmadan önce rutinim olan kamp yeri ayrılık fotoğrafımı alıp,Çayırhan içine hareket ettim.
Çayırhan ve Nallıhan Kuş Cenneti.
Kamp yerimden ayrılıp Çayırhan merkeze geldim,Nallıhan, kamp yerime 40 kilometre olduğundan yolda ihtiyacım olabilecekleri bakkaldan aldım. Ve Çayırhan’a 4 km uzaklıktaki Kuş Cenneti’ne geçtim.Cennete varır varmaz kuşların sesi ve ortam beni mest etmeye yetti.Yoldan araba geçip te ortamın sükunetini bozmaması için dua ettim.O kadar güzel bir atmosfer var ki anlatmaya kelimeler yetmez.Burada fotoğraf çekimleri,video çekimleri yaptım.Yanımdan hiç eksik etmediğim 1000 metre mevzilli dürbünüm ile kuşları bol bol seyrettim.Bu cennetten bahsetme zamanı geldi sanırım.
Nallıhan Kuş Cenneti: 1959 yılında hizmete giren Sarıyar Barajı’nın kuzeyinde Aladağ Çayı’nın Sarıyar Barajı ile birleştiği yerde oluşmuş yapay bir sulak alan ekosistemidir. Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Davutoğlan köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Nallıhan Kuş Cenneti ülkemizin önemli kuş alanlarından biridir. Barındırdığı kuş varlığı nedeniyle “Nallıhan Kuş Cenneti” olarak tanımlanmıştır. Aladağ Çayı’nın Sarıyar Barajı ile birleştiği yerde, kuşların daha yoğun olarak görüldüğü 425 ha’lık alan 1994 yılında Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak tefrik edilmiş ve avcılık yasaklanmıştır. Sahada avcılığın yasaklanması, insan faaliyetlerinin sınırlandırılması ve kamuoyunda farkındalık düzeyinin artmasıyla, kuşlar güvenle üreyebilecekleri ve barınabilecekleri bir alana kavuşmuştur.Bugüne kadar Nallıhan Kuş Cenneti’nde 191 kuş türü gözlenmiştir.Aladağ Çayı’nın baraja döküldüğü yerde oluşmuş söğütlük, balıkçı türleri için ülkemizdeki en önemli üreme habitatlarından biridir.Kuş Cenneti’nin arka sırtlarında yer alan ve doğu ve güney yönünde uzanan kayalık yarlar kara leylek ve yırtıcı kuş türleri için önemli üreme habitatları oluşturmaktadır.T.C.Nallıhan Kaymakamlığı.
Kuş Cenneti ziyaretim,daha doğrusu gözlemlemem uzun sürdü,galiba 1 saate yakın.Ama çok zevkli bir şeydi,mest oldum resmen.Cennet gibi yerden ayrılıp tekrar Çayırhan-Nallıhan yolunda hafiften tırmanışlı olarak yol almaya başladım.Yol boyu fazla kayda değer bir şey rast gelmedi,zaten fotoğraflarda bunu belgeliyor,tipik kıraç Anadolu toprağı,ama ilerideki dağlar ve ormanlarda gözümden kaçmıyor.
Dün Güdül’den başlayıp Nallıhan ilçe merkezi görünene kadar süren coğrafya tipik Anadolu kıraç topraklarından ibaretti ama Nallıhan’ın görünmesi ile beraber dağlar ve ormanlarda netleşmeye başladı.
Nallıhan: Toprakları çağlar boyu; Hititlerin, Friglerin, Bitinya Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kaldıktan sonra 1071 Malazgirt Zaferiyle başlayan süreçte Türklerin egemenliğine girmiştir.Nallıhan, Ankara ilinin bir ilçesidir. Ankara’ya 160 km uzaklıkta, tarihi İpek Yolu üzerinde bir ilçedir. Bor madeni çıkmaktadır.
Nallıhan Molası.
Nallıhan’a vardığımda öğle vakti idi ve bugün Nallıhan’ın pazarı.Ortalık çok kalabalık,kalabalıklara pek karışmamaya gayret ettim.Dikkat etmem gerek çünkü korona salgını kol geziyor.Nallıhan’a öğle vakti vardım demiştim,gözüme kestirdiğim,iyi bir yerde damak tadıma uygun yemek söyleyip,karnımı doyurdum.Sonra da akşam ve sabah için gerekli tüm ihtiyaçlarımı aldıktan sonra Nallıhan’a veda ettim.
Yönüm Sarıcakaya ve akabinde Mihalgazi ama oralara bugün varmak imkansız.Üstelik önümde tırmanışlı bir yol var,muhtemelen Osmanköy civarlarında kamp yaparım.Nasıl olsa kumanyamı düzdüm,dert değil,yorulduğum yerde bırakır, yatarım.
Mola Zamanı.
Nallıhan’dan tam çıkıp rampaya saracaktım ki solumda fıskiyeleri gürül gürül çalışan bir park,yemekten yeni kalkmışım, tırmanmanın anlamı yok deyip hemen parka girdim.Girmem ile beraber beni bu sevimli arkadaşlar karşıladı, biraz oynadım onlarla sevdim derken baktım işi uzatıyorlar, ben kahve molası vereceğim dedim,söz dinlediler.
Fırsatları hiç bir zaman geri çevirmem,önümde tahminime göre 40-50 kilometrelik tırmanışı bol yol var ve sıcakta bastırdı,hemen fıskiyerden birinin hortumunu çıkardım ve üzerimde elbiseler olduğu halde kafamdan aşağı suyu tuttum.
Yanılmadım Nallıhan molasından sonra 980 metrelere tırmandım,az indim,sonra yine tırmandım bu böyle uzun süre testere ağzı misali devam etti.İyi ki Nallıhan çıkışında serinlemiş,yıkanmışım,yıkanmasam bu sıcakta herhalde buhar olurdum.Gerçi rüzgar var ama karşıdan güney rüzgarı alıyorum, oda sıcak esiyor.
Sündiken Dağları.
Ben Sarıcakaya-Mihalgazi yönüne yol alırken sol yanımda ileride vadinin öteki tarafında Sündiken Dağları tüm haşmeti ile gözüküyordu.Hemen altında Sakarya Nehri ve Sakarya Vadisi bulunmakta.
Sündiken Dağları:Eskişehir il sınırlarında bulunan sıra dağlardır. Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin sınırını oluşturur. Güneyinde Eskişehir Ovası, kuzeyinde Sakarya Nehri bulunur. Doğu-batı doğrultusunda uzanan dağların uzunluğu 70 km, kuzey-güney genişliği 30 km’dir.En Yükseklik yeri 1.818 m ile Kızıl Tepe’dir.
Jandarma Şehitler Çeşmesi Anıtı.
Kuruca köyü sapağına geldiğimde fark ettim ve hemen sapaktan içeri girip çeşmeye ulaştım.Çeşme,İç güvenlik harekatında Şehit olan Nallıhan’lı Şehitlerimiz için Kuruca Köyü yol sapağında 21 Haziran 2019’da yapılmış.Burada Şehitlerimizin resimleri,adı soyadları ve şehadet yerlerinin yazılı olduğu sütun bulunmakta. Tüm Şehitlerimiz için Fatiha okudum, saygımı sundum.Şehitler çeşmesinde bir süre dinlendim,suyundan serinledim.
Artık kafamda kamp yapmayı plandığım bölge içinde yol alıyor.Alternatifler içinde en uygunu Osmanköy gibi görünüyor.Ama yine de göz ucu ile sağa sola bakıyorum, kafama göre yer bulursam kamp yapabilirim.
Osmanköy Kampı.
Ben böyle yol alırken Osmanköy’e vardım,burası Nallıhan’ın büyük köylerinden ve Eskişehir sınırında en son köyü,burada bakkal olduğunu daha önceden biliyorum,üstelik Jandarma Karakolu’da var.Köy içerisine girince kamp yapacağım yeri hemen gözüme kestirdim ama direk gitmedim oraya,direk gidersem köylüler tedirgin olur,hık mık derler yada Jandarma bilir derler.O yüzden direk Jandarma’ya gittim, çaylarını içtim,muhabbet ettik, bu arada benim emekli meslektaşları olduğumu da öğrendiler.Eh artık muhtar emmiye gidip ben burada kalacağım diyebilirim artık.Yer güzel,yakında cami,tuvalet ve kahvehane dışında çeşmesi de var.Gerisi zaten fotoğrafta görülüyor.Hemen çadırımı kurdum,yerleştim ve çok acıktığımın farkına vardım,bakkaldan aldığım soğuk içecekler yanında yemeğimi yedim,rahatladım.Bugün birkaç günün uzun mesafeli sürüşlerinden az olmasına rağmen bayağı yorulmuşum,erken sayılabilecek saatte uykuya daldım.Yarın Sakarya Vadisi içinde ilerleyip bolca Sakarya Nehrini görüp,Mihalgazi’ye,şayet işler rast giderse oradan da Eskişehir’e kadar uzanabilmeyi hedefliyorum.
12 Temmuz 2021 8 nci Gün Sarıyar Barajı-Çayırhan-Kuş Cenneti-Nallıhan-Osmanköy:79 km
KÜRE DAĞLARINDAN SAKARYA VADİSİNE 05-14 TEMMUZ 2021 (8. Gün Sarıyar Baraj Gölü-Çayırhan-Nallıhan Kuş Cenneti-Nallıhan-Osmanköy)
Discussion about this post