Dünkü yağmurlu hava gitmiş güneşli bir gün gelmiş.Gerçi daha güneş doğmadan uyandım ama salının geleceği pazartesi den belli olur hesabı hava yumuşak ve nemli.Sabah 05:30 gibi uyandım, erken kalkıp kapalı yerde olduğum için nemlenmeyen çadırımı toparladım.Malzemelerimin bir kısmını bisiklete yerleştirdim.Şimdi kahvaltı zamanı, onu da keyifle yaparken hayvanları olan köylülerde tek tek evlerinden çıkıp hayvanlarını sulamaya götürmeye başladı.
Kahvaltı bitip ayrılış seremonisi yapma faslı da bittiğinde 06:45 gibi yola çıkmak için hazırdım. Bugün ve yarın Eğirdir,Isparta,Burdur, Salda Gölü rotasını yapmak niyetindeyim,bir aksilik olmazsa burada yol alacağım. Salda Gölü hakkında kış dönemi bir çok yazı yazıldı bakalım neler ile karşılaşacağım.
11 nci Gün 16 Mayıs 2022 Ağılköy-Eğirdir-Isparta-Askeriye-Burdur:
Kamp yaptığım, geceyi geçirdiğim,beni yağmurdan koruyan kamp yerine veda zamanı.Ayrılış seremonisi yapıp Ağılköy’den ayrılıyorum.Eğirdir’e kadar iniş zamanı.
Eğirdir’e inerken resmen buz kestim,hava nemli demiştim,işte bu nemi iniş anında iyice hissettim.
Eğirdir:Akdeniz Bölgesinin göller yöresinde Isparta’nın doğusunda, Eğirdir Gölü’nün kuzeyinde küçük bir yarımada üzerinde bulunmaktadır. Isparta’ya 34 kilometre mesafede olup 1840 kilometrekarelik bir araziye sahiptir. Deniz seviyesinden yüksekliği 918 metredir.
Sabah sabah o keskin iniş beni bayağı üşüttü,tabeladan sonra düz bir yolla Eğirdir göl kenarına kadar geldim. Şimdi göle paralel yol alarak Eğirdir ilçe merkezine giriyorum.
Eğirdir Gölü:Dik kayalara, düz ve sığ bir tabana sahip olan gölün kıyı uzunluğu 150 km dir.Eğirdir Gölü’nde Kemer Boğazın Kuzeyinde yer alan bölümü Hoyran, Güneyinde yer alan bölümü Eğirdir bölümü olarak bilinmektedir.Eğirdir Gölü’nün en önemli özeliklerinden bir diğeri denizle olan bağlantısıdır. Kovada kanalı ile Kovada Gölü’ne gelen sular Kovada Vadisi’nden, Aksu Çayı’na oradan da karstik yollarla Akdeniz’e boşalmakta idi. Son yirmi yıldır gölün suları Çandır Ovası’nda yaptırılan Karacaören I ve II Barajlarına gelmektedir. Eğirdir Gölü ile Kovada Gölü arasında doğal bağlantıyı oluşturan 22 km’lik Kovada Kanalı yer almaktadır. Kemer Boğazı; Doğu-Batı doğrultusunda daralma göstererek yaklaşık (göldeki su sevisine bağlı olarak farklılık arz etmekte) 1,8 km’lik mesafe ile gölün iki bölümlü görünüm almasına neden olmaktadır. Türkiye’nin en büyük 2. tatlı su gölüdür. Eğirdir Gölü’nün maksimum su kotu ile çevrelenen su alanı “I. Derece Doğal Sit Alanı” olarak belirlenmiştir. Maksimum su kotundan itibaren 300 metrelik bir bant ise “III. Derece Doğal Sit Alanı” olarak kabul edilmiştir.Gölde, Eğirdir’e bir karayoluyla bağlanmış bulunan iki küçük adacık bulunmaktadır. Birincisi Can Ada, ikincisi ise Yeşilada’dır.Kaynak:Eğirdir Kaymakamlığı
Eğirdir’den bir anı olsun istedim,kale imdadıma yetişti. Sabahın çok erken saati olduğundan her yer kapalı,daha sabahın ilk hareketliliği bile başlamamış.Böyle atmosferde biraz kaleden bahsedeyim.
Eğirdir Kalesi: Eğirdir Gölü’ne uzanan yarımada üzerinde bulunur. Kuzey-güney doğrultusunda yarımada boyunca uzanan sur duvarları üzerinde konutlar vardır. İç ve dış kaleden oluşan Eğirdir Kalesi’nin inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bugünkü kalıntıları Bizans döneminden kalmadır. Çeşitli zamanlarda onarılan kale surları bir sıra tuğla ve taş olarak inşa edilmiştir. Dış kaplama, iç moloz dolgudur. Timur’un Eğirdir’i istilası sırasında hasar görmüş, Hamidoğulları ve Osmanlı dönemlerinde tamir görmüştür.Kaynak:Türkiye Kültür Portalı
Göle paralel yol alıp sonra Isparta istikametine yöneldiğimde tırmanışta başladı.Tırmanışın sonuna doğru Eğirdir ve Eğirdir Gölü’ne son bir bakışla veda ediyorum.
Eğirdir-Isparta Arası.
Tepeyi çıktıktan sonra adeta dümdüz bir yolda yol almaya başladım.Eğirdir-Isparta arası 36 km,30 km’si bu şekilde.Eğirdir-Isparta yolunun 20 nci kilometresinde vites problemi yaşamaya başladım.Arka vites 9 da takılı kaldı,inmiyor,bir yerde durup kontrol ettim, halatı elden geçirdim,yok düzelmiyor.Her halde vites kolu arızalandı diye düşündüm,Selim ZIRAMAN ustayı aradım,durumu söyledim” ağabey halata bir daha bak,gözden kaçan bir şey olmasın” deyince, bir tarla boşluğunda soluğu aldım.Halatı tüm yuvalarından çıkarıp tekrar kontrol ettim,ne olsa beğenirsiniz!!! arka aktarıcının oradaki yere tel kopup dolanmış, görmek mümkün değil.Hemen orada halatı keserek çıkardım ve yenisi ile değiştirdim.Şimdi Isparta’ya giriş yapabilirim değil mi?
Isparta.
Ben halatı değiştirirken meraklı bir vatandaş yanıma geldi,ben çalıştım o konuştu,allen dikkatini çekmiş, özelliğini anlattım.Isparta girişinde vites ayarı hoşuma gitmedi, tekrar yapayım dedim allen anahtar yok.Her neyse giden gitti, yenisini aldım, tam yemeğe gidiyorum bizim vatandaş, hele dur dedim,alleni istedim, vatandaşın cebinden çıktı.Yanlışlıkla cebine koymuş, öyle dedi, bende yedim.Okkalı bir küfür savurdum,yarabbi şükür dedi.Ben yemek yerken sizde Isparta’yı tanıyın.
Isparta:Şehir, yöreye özgü el dokuması halılarıyla ve gül yetiştiriciliğiyle tanınmaktadır.Isparta şehir merkezi;Akdeniz Bölgesinin kuzeyinde Antalya Bölümü,Göller Bölgesi’nde yer alır. Doğusunda Eğirdir, kuzeyinde Atabey ve Gönen ilçeleri, batısında Burdur İli bulunmaktadır. Merkez ilçeye en yakın ilçe, 22 kilometre ile Atabey‘dir. Merkez ilçe Isparta; ilin dokuz ilçesi ile komşu değildir. Merkez ilçeye en uzak olan ilçe ise Yenişarbademli’ dir.Dünya’nın en kaliteli güllerinin yetiştiği Isparta toprakları, Dünya Gül Yağı Üretimi’nin yaklaşık % 65’lik kısmını karşılayarak sektöründe dünyada birinci sırada yer almaktadır.
Isparta’da öğle yemeğinden sonra biraz dinlendim.Bir ara yönümü şaşırdım,geldiğim yöne gittiğimi anlayıp tekrar geri dönüp,Burdur yönüne döndüm. Bugünün son durağı olan Burdur’a doğru yol almaya başladım.
Önce biraz tırmanış, sonrada iniş ağırlıklı bir yol ile Burdur’a yol aldım.Burası iki il arası olmasına rağmen trafiği yoğun olan bir yer değil.O yüzden sıkılmadan yol aldım.
Burdur Gölü.
Yukarıdan Askeriye tarafına iniş yaparken Burdur Gölü’de görüş alanıma girdi.Gölün kuzey taraflarının kurumuş olması dikkatimden kaçmadı,inşallah tahmin ettiğim gibi değildir,suları çekilmiyordur.
Erken sayılabilecek bir zaman diliminde Burdur girişindeyim.Bugün Burdur benim konaklama yerim,Burdur öğretmenevinde yer ayırttım,bu gece öğretmen evinde kalacağım.Bugün dinlenme ve iyi bir duş alma günü, tabii ki çamaşır…..
Burdur:Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde, Göller Belgesinde yer almaktadır. Burdur adının nereden geldiği hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Birinci görüş, Burdur adının “Polydorion” kelimesinin daha sonra, “Polydor” şekline dönüştüğü, oradan da Burdur şekline dönüştüğüdür. İkinci görüş ise Burdur yöresinin eski adı Limobrama “Göl Kenti” anlamına gelen Limobria kelimesinden türemiştir. Sonradan da değişerek Burdur olmuştur.Burdur, Akdeniz Bölgesinin iç kısmında ve Göller Yöresi adı verilen bölgede yer almaktadır.İlimiz güneyden Batı Torosların uzantıları üzerindeki Boncuk Dağları, Elmalı Dağı ve Katrancık Dağı, doğudan yine Batı Torosların uzantısı olan Kuyucak ve Dedegöl Dağı, kuzeyden Burdur Gölü ve Karakuş Dağı Sırası, batıdan ise Acıgöl ve Eşeler Dağları gibi doğal sınırlarla çevrilmiştir.Güneyde Antalya, Batıda Denizli, Güneybatıda Muğla, Doğu ve Kuzeyde Isparta ve Afyon illeri ile çevrilidir. Burdur, Akdeniz Bölgesinde yer almasına rağmen kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir. İlin rakımı 950’dir.Kaynak:BAGEV
Burdur Kampı!!!
Burdur içinde boş boş dolaşmanın,ona buna sormanın anlamı yok.Rotayı telefondan takip ederek en seri şekilde öğretmenevine vardım,giriş işlemlerini tamamladım.Niğde öğretmenevi kadar güzel olmasa da fena sayılmayacak derecede öğretmenevinde hemen odama yerleştim.Böyle ara ara kendime verdiğim mükafatları hemen değerlendiririm.İlk işim her zaman temizliktir,duşumu aldım,yıkanması gereken tüm kıyafetleri yıkadım ve kurumaya bıraktım.Temizlik işi bittikten sonra sıra Burdur’u tanımada,merkez sayılabilecek konumda olan öğretmenevi yakınında kendimce kültür gezisi yaptım.Akşam oluncada kültür gezisi sırasında tespitini yaptığım lokantada yemeğimi yedim,bu güne kadar yediğim en lezzetli tas kebabını burada yedim.Gezi ve yemek işi hal olunca eksik kumanyalarımı da yakındaki bilinen marketlerden birinden tamamladım.Sıra geldi istirahat etmeye… Bugün fazla yorulmadığım için gece geç vakte kadar oyalandım,sonra da uyudum.Yarın Salda Gölü bölgesine geçiş yapacağım, bakalım Salda Gölü’nde ne gibi değişikler olmuş……
11 nci Gün 16 Mayıs 2022 Ağılköy-Eğirdir-Isparta-Askeriye-Burdur:77 km
12 nci Gün 17 Mayıs 2022 Burdur-Hacılar-Yarışlı-Yeşilova-Salda Gölü:
Burdur Öğretmenevine Veda.
Gece ara ara hızlanarak yağmur yağdı,kapalı yerde olmam nedeniyle yağmuru seyretmek ile yetindim,bir ara Dedegöl Dağı aklıma geldi güldüm,ne gündü ama!!!.Ara sıra yada 4-5 günde bir böyle dinlenme yapınca iyi oluyor,vücut kendini toparlıyor.Sabah 06:30 gibi kalktım,çadır derdi olmadığından çantaları toparlama işini yaptım.Gitmeye hazırım ama kahvaltı 07:30 da olduğundan daha vaktim var bende bu vakti kendime kahve yaparak geçirdim.07:30 gibi kahvaltımı yapıp,08:00 de yola çıkmaya hazırım, Burdur Öğretmenevine veda zamanı.
Burdur merkezden yönümü Fethiye yoluna çevirip Burdur dışına çıktım.Bir süre bu yolda yol alacağım.
Dün Askeriye’ye inerken yukarıdan gördüğüm Burdur Gölüne bugün bir süre paralel yol alarak devam etmekteyim.Buraya gelmişken Burdur Gölünden de bahsetmek olmaz.
Burdur Gölü: Söğüt Dağı ile Sulu dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur.Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay hattı nedeniyle bu kısımda kıyı çizgisi çok dardır. Bu dar bölgelerde göl birden derinleşir. Gölün güney ve kuzeyinde ise alüvyonların birikmesi ile sazlarla kaplı ve delta oluşumu başlamıştır.Kapalı bir havzada yer alan gölün akıntısı yoktur.Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden birisidir. Derinlik bazı bölgelerde 100 metreyi bulur. Göl su seviyesinin son yıllardaki aşırı düşüşüne gölü besleyen dere ve çaylar üzerinde yapılan barajlar ve son yıllardaki bölgede yaşanan aşırı kuraklığın neden olduğu sanılmaktadır.Göl üzerinde yapılan araştırmalara göre besin maddeleri yönünden çok zengin olmadığı belirtilmektedir. Buna karşılık gölün yüze yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşuna ve özellikle Dünyada nesli tükenmekte olan “dikkuyruk” ördeklerinin % 70’ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşar.Kaynak:BAGEV
Burdur Gölü: Söğüt Dağı ile Sulu dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur.Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay hattı nedeniyle bu kısımda kıyı çizgisi çok dardır. Bu dar bölgelerde göl birden derinleşir. Gölün güney ve kuzeyinde ise alüvyonların birikmesi ile sazlarla kaplı ve delta oluşumu başlamıştır.Kapalı bir havzada yer alan gölün akıntısı yoktur.Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden birisidir. Derinlik bazı bölgelerde 100 metreyi bulur. Göl su seviyesinin son yıllardaki aşırı düşüşüne gölü besleyen dere ve çaylar üzerinde yapılan barajlar ve son yıllardaki bölgede yaşanan aşırı kuraklığın neden olduğu sanılmaktadır.Göl üzerinde yapılan araştırmalara göre besin maddeleri yönünden çok zengin olmadığı belirtilmektedir. Buna karşılık gölün yüze yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşuna ve özellikle Dünyada nesli tükenmekte olan “dikkuyruk” ördeklerinin % 70’ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşar.Kaynak:BAGEV
Kuruçay bölgesine geldiğimde de pazar günleri köylerin kurduğu köylü pazarlarının bulunduğu bir yerde kahve molası verdim.
Hacılar köyüne kadar Fethiye yolunda yol aldıktan sonra Hacılar köyünü geçer geçmez Yeşilova-Denizli yoluna saptım.Bugün kü hedefim Salda Gölü.
Sapaktan 10 kilometre sonra Yarışlı Gölüne vardım.2015 yılında 7 yıl önce Göller Bölgesi turu yaparken buradan geçtiğimde Yarışlı Gölü’nün suları daha fazla idi.Sularının çekilmesine tanıklık ettim, bu çok üzücü.Yapılacak bir şey yok, en azından benim yapacağım bir şey yok,üzülmekten başka.
Yarışlı Gölü:Yeşilova sınırları içinde Yarışlı, Harmanlı, Sazak, Kocapınar ve Düğer Köyleri arasında 2000 dekarlık bir sahayı işgal eder. Ortasında bir de adacığı vardır. Suyu tuzludur ve bir çok kuşa ev sahipliği yapar.Ayrıca gölün doğu kıyısındaki yarımadada M.Ö. 6. yy.lın son çeyreğinde kurulan klasik çağa ait bilinen en eski yerleşim yeri Tymbrianassus Hacılar Höyüğünün 10 km. batısında Düğer Köyü’nün güney batısında bulunmaktadır.Kaynak:Bagev
Yarışlı-Harmanlı arası bir su kenarında öğle molası verdim.İçim bayılmış tabiri var ya onun gibi bir şeydi, az da olsa atıştırmalıklar ile bu öğünü geçiştirdim.Asıl yemeğimi akşam yerim düşüncesi ağır bastı.Bu arada oturduğum çeşme başından Karatay çok güzel ve alımlı gözüküyordu, bastım fotoğraf makinasının tuşuna bu görsel çıktı ortaya.
Yeşilova.
16:30 gibi Yeşilova’ya vardım, Yeşilova benim ikmal noktam.Buradan akşam ve sabah ihtiyacım olacak her şeyi aldım ve kutlama içinde ateş suyu.Kutlama ne için mi? Salda Gölü kenarında kamp yaparsam, akşam keyfi ve kutlaması yapacağım.
Yeşilova:Güneybatı Anadolu’da Göller Bölgesi’nde olup, Burdur ili merkezinin batısına düşmektedir. İlçe; doğudan Burdur merkez ilçesi, batıdan Denizli ili Acıpayam ilçesi, güneyden Karamanlı ilçesi, kuzeyden ise Denizli ili Çardak ilçesi ile Afyon ili Başmakçı ilçesi ile çevrilidir. Yüzölçümü 1351 km2’dir. Yeşilova ilçesi Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir alan olup, 37 – 38 kuzey enlemi, 29 – 30 doğu boylamları arasındadır. Rakımı 1200 metredir. İlçe Göller Bölgesi’nin karakteristik özelliklerini taşımaktadır.Kaynak:T.C.Kültür Turizm Bakanlığı
Salda Gölü.
Yeşilova’da ihtiyaçlarımı aldıktan sonra Salda Gölü’ne geçiş yaptım.Salda Gölü kenarına vardığımda yol boyu her yerde halk plajı tabelaları ve göl boyu daha önce gördüğümden farklı yapılaşma,düzenleme çalışmaları dikkatimi çekti.Halk Plajı yazan bir yerden giriş yapmak istedim, nede olsa halkın plajı!!!! Turnikeler çıktı karşıma,giriş ücretli,giriş yapsam ve geceyi burada geçirsem dedim,yasakmış.Bütün halk plajları bu şekilde,bu yerleri bakanlık yapmış,yani burası devletin,işletmesini de özel şirkete vermişler.Bir de belediyenin yeri var,diğerlerine göre daha salaş ve eski halini andırıyor, orayı da denedim acaba kamp yapabilirmiyim.Yok olmadı, onlarında gözü korkmuş, polis,jandarma sürekli baskı yapıp,kontrole geliyormuş.
Benim Salda Gölü kenarında kamp ve kutlama yapma hayali suya düştü,kısmet.
Yönümü Beyaz Adalar bölümüne çevirdim,göl kenarında Salda Köyü tarafına uzanan toprak yolu kullanarak kestirme yoldan Beyaz Adalar bölümüne ulaştım.Burası için olumsuz bir şey söyleyemeyeceğim,belki de iyi yapmışlar,koruma altına almışlar,bir çok yasak getirmişler.Buradan göle girmek kesinlikle yasak, kumlara basmak yasak.Bana bu tarafta yapılan olumlu geldi,tabii zaman gösterecek.Bu bölgede bir sürü çekimler yaptım ve sonra çıkışa doğru yöneldim.Salda Köyü altına halk plajlarında olduğu gibi turnike ve bariyer koymuşlar,araç girişi yasak bariyeri açtırarak yola çıkıp,kendime kamp yeri bakacağım.Bu arada unutmadan Salda Gölü neden bu kadar önemli onu anlatayım.
Salda Gölü: Yeşilova İlçe Merkezine 6 km. uzaklıktadır. Göl Antalya-Denizli Pamukkale Ana-tur güzergâhı üzerinde ve ilimizde yaz ve kış aylarında turizm hareketliğinin yoğun olarak yaşandığı ve tur otobüslerinin göl kenarında bulunan tesislerden yeme-içme ve kısa süreli dinlenme ihtiyaçlarını giderdikleri çok önemli bir konumda bulunmaktadır. Doğanbaba, Salda, Eşeler Dağları ve Kaya dibi Taşı önünde teşekkül etmiştir. Yapı itibariyle menşei tektoniktir. Denizden yüksekliği 1193 metredir. Tehlikeli bir bataklık sahası yoktur. Oldukça yuvarlak bir görünümü vardır. Suyu tatlıdır, içinde balık yaşar. Çok derin göllerden biridir. Balık yakalaması zordur. 47 km² lik bir sahayı kaplar. Güney cephesinde bulunan Sultan Pınar suyu burayı bir mesire yeri haline getirmiştir. Göl çevresinde tabii kumsallar mevcuttur. Gölden sonra kumsalları takiben ormanlar başlar. Salda Gölü ve çevresi, 14.06.1989 tarihinde 1.derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmış iken, bu karar Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunun 28.07.1992 tarih ve 1501 sayılı yeni kararı ile tadil edilerek, Salda Gölü kıyısındaki bazı mahaller, 2.derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.Kaynak:T.C. Kültür ve Turizim Bakanlığı.
Salda Kampı.
Göl kenarında kamp yapamadım ama köyün 1.5 km dışında Serinhisar yolu üzerinde kendime uygun bir yer buldum.Üzüm bağının kenarı geceyi geçirmek için uygun. Yoldan 100 metre içeri görünmeyecek bir alana girip çadırımı kurdum.Artık turun ve Salda Gölünün kutlamasını burada yaparım.Alana girdiğimde saat 19:00’u gösteriyordu.Güneş tam kaçılmadan tüm hazırlıklarımı yaptım,yerleştim.Hemen yanımdaki üzüm bağı sınırında da tümsek alan masa sandalye vazifesi gördü,çöktüm oraya ve akşam yemeğimi yedim.Sonrada radyomun çaldığı müzik eşliğinde dışarıda iyice üşüyünceye kadar oyalandım.Sonrası elbette, sıcak uyku tulumunun içi.Bu gün üç göl gördüm,Salda Gölü nostaljisi istediğim gibi olmadı,sağlık olsun. Yarın ve yarından sonra Büyük Menderes Ovasına doğru yolculuğum var.
12 nci Gün 17 Mayıs 2022 Burdur-Hacılar-Yarışlı-Yeşilova-Salda Gölü:76 km
TOROSLARDAN EGEYE 06-19 MAYIS 2022 (11 ve 12. Gün Ağılköy-Eğirdir-Isparta-Askeriye-Burdur-Hacılar-Yarışlı-Yeşilova-Salda Gölü)
Discussion about this post