
Köroğlu Dağlarından Murat Dağına…… Evet,turumun adı böyle,yazı dizimi,yolculuğumu,turumu, rotamı gördükçe tura yakışan bir ad olduğunu sizlerde anlayacaksınız.Aslında bu rotayı ben Haziran ayında İstiklal Yolu projemizin akabinde yapacaktım ama,ama olmadı işte,Ankara’da İstiklal Yolunu bitirip Bolu tarafına devam etmedim.Her neyse geciken bir şey yok,o zaman olmadı şimdi yaparım,hem de alasını…..Rotaları,programları yaparken hazırlık devrem vardır ve bunlar elimin altında hep hazırdır,yani her bir turum yada projemin önceden hazırlığı tarafımca yapılmıştır.Tura yada projeye başlamadan önce ufak dokunuşlar ve düzeltmeler ile güncellemeler yaptıktan sonra çıkarım yola.Köroğlu Dağlarından Murat Dağına turumda böyle oldu,bir tek gününü ayarlamak vardı,o da bayram sonrası için uygun olandı.Evet 19 Temmuz 2022 akşam üzeri yola çıkabilir ve turuma başlayabilirim.
1 nci Gün 20 Temmuz 2022 Bolu-Gölcük Tabiat Parkı-Kızık Yaylası-Seben Gölü-Solaklar Yaylası:
Bu yıl aynı firmayı ikinci kullanışım, daha öncesi de var tabii ki,bu güne kadar sıfır sorun ile yolculuk yaptım.Başlangıç yerim Bolu’ya Dikili’den 16:50 hareket saatli otobüse günler öncesinden bilet aldım.Tam saatinde gelen otobüse bisikleti yükleyip,yolculuğa başladık.Yaklaşık 12 saat sürecek yolculuğumuz başlıyor.12 saatte git,14 günde gel hesabı…..
Bolu.
11 saatlik bir yolculuktan sonra saat 03:30’da Bolu otogarına vardık.Çok erken ve otobüste doğru düzgün uyuyamadım.Her neyse bisikleti kur, hazır hale getir, otogarda kahvaltı yap, yine de saat geçmiyor.06:00 gibi Bolu merkeze inip Anıtpark’taki yerimi aldım.Başlangıç yerim burası olsun,bu arada kahvemi de yapıp içmeyi ihmal etmedim.Kısa bir kültür turu da yaptım ve sonunda marketler açılınca alacağımı alıp Bolu iline veda ettim ama vedadan önce Bolu’dan az biraz bahsedeyim.
Bolu:Bolu ili, 8.323 km² yüz ölçümü ile Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde yer alır. İl arazisinin yaklaşık %18’ini tarım alanları oluşturmaktadır. Orman alanları ise %64’lük bir oran ile Türkiye ormanları içinde %2,55’lik paya sahiptir.Ortalama rakım 1000 m, merkez ilçe rakımı ise 725 m civarındadır.
Karacasu ve Bolu.
Yönümü Bolu merkezden Karacasu tarafına çevirdim,dümdüz bir yolda yol aldıktan sonra artık tırmanış başladı.Karacasu’da kaplıcalar bulunmakta,bilmiyordum, buradan geçerken onu da öğrenmiş oldum.
Seben-Kıbrıscık Yolu.
Karacasu içinden hemen Bolu dağlarına tırmanış başladı,eğimi zorlayıcı değil ama Gölcük Tabiat Parkına yaklaştıkça saat ilerlemeye, trafikte yoğunlaşmaya başlayınca eğim zorlayıcı olmaya başladı.Buna benim uykusuz otobüs yolculuğu ve yolculuktan 1 gün önce korona aşısının hatırlatma tozu vurulmamda etkili oldu sanırım.Üzerim de yorgunluk var,ama bu yorgunluğu doğanın güzelliği kapatıyor.
Gölcük Tabiat Parkı.
Karacasu’dan itibaren 8 km’lik bir tırmanış sonucu Gölcük Tabiat Parkı’na vardım.Giriş ücretli ama yetkililer ”ağabey senden de alacak değiliz ya” yaklaşımı ile ücret almadan beni içeri soktular.Gölcük hakikaten anlatıldığı kadar güzelmiş,hoşuma gitti,bol bol fotoğraf çektim,etrafı seyrettim.Doyuma ulaşınca da kahvaltıyı erken yaptığım ve karnımın aç olduğunun farkına varınca yemeğimi de yedim.Bu güzel atmosferde üzerine bir de kahve içilir deyip kahvemi de yudumladım.Eh şimdi Gölcük Tabiat Parkından bahsedebilirim.
Gölcük Gölü Tabiat Parkı: Bolu şehir merkezinin 13 kilometre güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. Yükseltisi 1217 metre olan gölün yüzeyi 4.5 hektar, çevresi de yaklaşık 1300 metredir. Etrafı çam, göknar, kayın, gürgen ve karışık türde ağaç türleri ile kaplı gölün her mevsim görüntüsü muhteşemdir. Göl ve etrafı “Tabiat Parkı” olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır. Çok şirin ve küçük olan bu göl çevresine araçla girilmemektedir. Yıl boyunca gezmek, görmek, dinlenmek, fotoğraf çekmek, yılın belirli zamanlarında sportif olta balıkçılığı, bisiklet turu ve piknik yapmak amacıyla yoğun ziyaretçi akınına uğrayan Gölcük Tabiat Parkı, Bolu’nun en önemli turistik merkezlerinden biridir. Kaynak:Türkiye Kültür Portalı.
Gölcük’ten ayrıldıktan sonra tekrar tırmanmaya devam ettim,tahmin ettiğiniz gibi Köroğlu Dağlarının uzantılarında yol almaktayım.Madem Köroğlu Dağlarında yol alıyor ve turumun adının ilham kaynağı o zaman Köroğlu Dağları nedir, nereden başlar nerede biter,bahsedebilirim.Bu benim Köroğlu Dağlarına ikinci gelişim,inşallah üçüncüsü de olur.
Köroğlu Dağları: Köroğlu Dağları, İç Batı Karadeniz’deki sıradağlara verilen isimdir. İç Anadolu bölgesini Karadenize bağlayan dağlardır. Doğuda Osmancık civarlarındaki Kızılırmak’tan, batıda Bilecik dolaylarındaki Sakarya Vadisine kadar uzandığı görülmektedir.Kuzeyinde Bolu-Ilgaz Dağları vardır. Devrez ve Ulusu-Gerede Çayı yatakları ile bu şekilde ayrılmaktadır. Güney sınırını ise Sakarya Nehri, Kirmir çayı ve Kızılırmak belirlemektedir.Dağların doğu batı istikametinde uzunluğu, yaklaşık 400 km civarında olarak ölçülmüştür. En yüksek noktası Aladağ kütlesi üzerinde bulunan Köroğlu Tepesi’dir. Bu tepe 2499 m olarak ölçülmüştür. Bu tepenin kuzeyinde Kıbrıscık köylerinin yaylası bulunurken, güneyinde ise Kıbrıscık köyleri sırayla dizilmiştir.Diğer yüksek noktalar ise Özbek Dağı, Yıldırım Dağı, Işık Dağı ve Semen Dağlarıdır. Köroğlu Dağları, çok sık çam ve gürgen ağaçları ile kaplı bir şekildedir. Bölgede yaşayan halkın büyük bir kesimi geçimini orman ürünlerinden sağlamaktadır.
Köroğlu Dağları bölgesinin genel iklimi, Karadeniz iklimi diye adlandırdığımız yaz ve kış bol yağış alan iklim türündendir. Ancak bölgenin güney kesimlerinin iklimi, kara iklimine daha yakın olmakla birlikte, bitki örtüsü bakımından da diğer bölgelerine nazaran daha fakirdir.Çankırı, Kastamonu, Ankara, Zonguldak demiryolları ile Ankara, İstanbul, Geyve, Beypazarı karayolları bu dağların arasındaki geçitlerden geçmektedir.
Gölcük Tabiat Parkından sonra 6 kilometre daha tırmandım,1650 rakımı gördüm,bu, günün en yüksek rakımı.1650 rakımdan sonra yaylalara iniş başladı, güzel bir iniş olarak anılarımda kaldı.
Kızık Yaylası.
1350 rakımdaki Kızık Yaylasına kadar inişim devam etti.Bu iniş biraz olsun dinlenmemi sağladı,bu arada kuzeyden kuvvetli rüzgarda başladı ve üşütür durumda.Bölgeye gelince parkamı giyip yola öyle devam ettim.Kızık Yaylasına gelmişken biraz bahsedeyim.
Kızık Yaylası: Bolu’nun 25 km güneyinde Seben yolu üzerinde bulunan Kızık Yaylasının evleri, değişik mimarisiyle dikkati çeker. Bu evler çivi kullanmadan, çam ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine geçme şeklinde yapılmıştır. Bu evlere merdiven yerine kullanılan kertilmiş tahtalarla çıkılır. Geniş ocakları ve kendine özgü eşyaları ile bu evler oldukça değişik özellikler taşırlar.Kaynak:Türkiye Kültür Portalı
Kızık Yaylasından sonra Aladağ Çayı üzerinden geçip,hafif tırmanışlı bir yolla 4 kilometre sonra Seben-Kıbrıscık yol ayrımına geldim.Rotam Kıbrıscık yönüne olduğundan bu tarafa devam ettim, Seben tarafı yarın,belki de orada kamp yaparım!!!!
Orman içi hafif tırmanışlı bir yolda yol alarak 5 kilometre sonra Seben Gölü’ne vardım.Seben Gölü’nün Kuzeybatı yönünde bulunan ve tanıtım ile görsellerde sıklıkla karşılaştığımız caminin yanına gittim,ben de bir görsel alıp seyir terasından gölü seyrettim.

Seben Gölündeyim.
Evet artık Seben Gölü’ndeyim ve bu gece göl kıyısında kamp yapmaya niyetliyim.Gölü seyrede seyrede ilerledim,önce Dedeler Yaylası,ardından Alpagut yaylasını geçtim.Tabii bunları yaparken hem gölü seyrettim hem de kamp yeri baktım ama kamp yapmak valilikçe yasaklandığından (orman yangını dolayısıyla) göl kıyısı yada orman kenarında kamp yapmak mümkün değil,köylüler hemen uyarıyor.Ben bunlardan bahsederken Seben Gölü’nü anlatmayı unuttum sanmayın.
Seben Gölü: Rakım 1440, Çevresinin uzunluğu 22 km, derinliği 14 metre, kapladığı alan 8,3 km kare ve su toplama kapasitesi 50 milyon metreküp olan Seben Gölü, doğal güzelliğinin yanı sıra Seben’e elektrik sağlayacak ve ovada yaklaşık 40 bin dekarlık alanın sulanmasına da imkan verecek durumda. Turizm Bölgesi ilan edilen ve şu anda yayla evleri ile çevrili olan göl, gittikçe daha çok ziyaretçi çekerken, Seben’in saklı hazinesinin turizm açısından kısa sürede daha da gözde hale geleceği düşünülüyor.Seben Gölü’nün etrafı, yaylalara yakın alanlar, Kızık Yaylası kenarı ile eski Seben Yolu’nun geçtiği Zincirlikuyu mevkisi piknik alanı olarak tercih edilmektedir.
Solaklar Yaylası Ve Kamp.
Göl etrafında daha fazla arayışa gerek yok,göl kıyısında son yayla olan Solaklar Yaylasında kamp yapmaya,geceyi geçirmeye karar verdim.Zaten de akşam olmak üzere ve fırtına şiddetini arttırdı.Hemen köylülerin depo olarak kullandığı yerin dibine çadırımı hızlıca kurup içini yerleştirdim.Yemek işini hallederken titreme nöbeti başladı,üşüyorum hem de çok…..Bunu uykusuz,yorgun olmama bağlayacağım ama ben daha kötülerini de gördüm.Ondan değil aklıma Korona aşısının yan etkileri geldi üçüncü dozda da sarsılmıştım,bu dördüncü doz yorgunluk ve uykusuzlukla birleşince demek ki böyle yapıyor.Sımsıkı giyinip, erkenden uyku tulumumun içine sığındım,biraz olsun ısındım ama o arada küçük ihtiyacım gelmesin duası yapmayı da ihmal etmiyorum.Dışarı çıkmak tekrar titremek demek.Böyle kaç saat geçti bilmiyorum,uyumuş kalmışım,sabaha karşı ise ezan sesi ile uykudan uyandım.Demek ki sıcak uyku tulumu içi iyi geldi.Dinlendim galiba!!!!!
1 nci Gün 20 Temmuz 2022 Bolu-Gölcük Tabiat Parkı-Kızık Yaylası-Seben Gölü-Solaklar Yaylası:58 KM
KÖROĞLU DAĞLARINDAN MURAT DAĞINA 20 TEMMUZ-02 AĞUSTOS 2022 (1. Gün Bolu-Gölcük Tabiat Parkı-Kızık Yaylası-Seben Gölü-Solaklar Yaylası)
Discussion about this post