Datça bölgesinde yol aldım, Marmaris bölgesine geçtim,Ula bölgesinde devam ettim ve şimdi Milas bölgesindeyim. İşin özü hala Muğla il sınırlarındayım.Dün Akyaka’dan Ören’e baştan normal hava koşullarında devam eden yolculuğum Kultak’tan itibaren fırtına ile devam etmiş ve fırtınalı Ören’de kapalı pazar yerinde kamp yapmıştım.Bu gün Milas bölgesinde yol almaya devam edeceğim, sonrasında Bafa Gölü kenarında kamp yapmayı planlıyorum,bakalım planım tutacak mı?,ben de merak ediyorum çünkü olumsuz hava koşullarında ne zaman ne olacağı belli olmuyor.Siz merak ta kalmadan ben yola çıkayım isterseniz.
6 ncı Gün 13 Mart 2024 Ören-Milas-Bafa Gölü:
Gece Neler Oldu, Neler!!!
Gece 22:00 sıralarında uyumaya başladım,yağmur ise 02:00 gibi normal seyrinde başladı.02:30 -03:30 sıralarında ise resmen tufandı.Kapalı pazar yerinde yağmurdan korunmak için kamp yapmıştım ama uyanık davranmasam resmen sel suyunun içinde kalacaktım.Oluklardan pazarın içine giren su yetmezmiş gibi yoldan ve kenarlardan yağmur suları sel olup pazar yerinin içini doldurmaya başladığında ben pılımı pırtımı toplayıp tezgah üzerine çıkardım,çadırı da söküp tezgah üzerine çıkardığımda artık bulunduğum yer sular içindeydi.Sonra da çantaları bisiklete yükleyip soluğu otobüs durağında aldım, sabahı otobüs durağında bank üzerinde yaptım.
Bank üzerinde de uyunmuyor be kardeşim sabahı zor ettim, hafif uyuklama ile sabaha erdim.Zaten 06:00’da seferler başlıyor, o arada bende kahvaltımı yaptım ve gün ışımasını bekledim.Bugün zorunlu olarak yola erken çıkmalıyım, saat 09:00 sıraları ve öğle vakti hava yine yağmur gösteriyor.Alabildiğim kadar yol almalıyım.Ören’den 07:15 gibi ayrılırken hava kapalı ve Marmaris tarafında şimşekler çakıyor.Ayrılık fotoğrafı olarak ta yanı başında defalarca kamp yaptığım, geceyi geçirdiğim Atatürk Heykeli fotoğrafını alıp Ören sahilden ayrıldım.
Ören: Gökova Körfezi sahilinde yer alan ve günümüzde Muğla’nın Milas ilçesine bağlı bir mahalledir.Yakın zamanlara kadar kullanılan eski ismi Gereme, antik çağdaki ismi Keramos’tur. Belde nüfusu yaklaşık 3.000 kişi olup, köyleriyle birlikte 9.000’dir. Yaz aylarında ise belde nüfusu gelen yerli ve yabancı turistlerin etkisiyle 30.000’i geçmektedir. Ören 30 Mart 2014 tarihinde Muğla’nın Büyükşehir olmasıyla Milas’a bağlanıp mahalle olmuştur.
Ören sahilden köy içine geldim,oradan da yönümü batı tarafına çevirip Çökertme tarafına yol aldıktan sonra Milas sapağına Kemerköy termik santrali bölgesinden döndüm.
Yerler ıslak hava rutubetli,kasvetli bir hava var ama ara sıra güneş kendini göstermiyor değil.Bu atmosfer de tırmanış ağırlıklı vadi içinde Milas tarafına yol alıyorum.
Önümde 10 kilometrelik bir tırmanış var ve tırmanmaya devam ediyorum.Saat 09:00 sıraları gelecek yağmura yakalanmadım yada beni teğet geçti,bu biraz sevindirici çünkü tırmanış anında yağmur altında kalmak istemiyorum.Genellikle tırmanış anında yağmura yakalandığımda yağmurluğu tercih etmiyorum, inişe başlarken hemen kuru bir şeyler giyip yağmurluğu üzerime geçirip öyle iniş yapıyorum.
Önümdeki kara bulutlar hayra alamet değil!,o bulutların hareketliliğinden Bodrum tarafından gelip Milas üzeri Yatağan tarafına gidişini görebiliyorum.Bölgem kapkara bulutlarla kaplı ama hala yağmura yakalanmadım.
Yağmura ikinci Termik santrali geçip Akbelen Ormanlarının olduğu bölgede bulunan Ekizköy civarı yakalandım.Hafif yağmur altında durağa sığındım, durakta beklerken yağmur şiddetini arttırdı.Yağmurun dineceği yok,bende uzunca süre bekleyeceğime göre yemek yiyerek vakit geçirdim.Yemeğim bitti ama yağmur bitmedi,yemek üzeri bir de kahvemi içtim.
Hafif yağan yağmurla yola devam ettim.Çamköy taraflarında yağmurdan eser yok iken Ulaş mevkiinde aniden şiddetli yağmura yakalandım.Bir köylümüzün çağırması üzerine bağ evinin sundurması altında bir saate yakın muhabbet edip yağmurun dinmesini bekledim.
Milas’a varmadan önce yağmura yakalanma ve planıma sadık kalamama durumuna göre kafamda değişik senaryolar ile yol alırken saat 16:00 sıraları Milas’a vardım.Yağmura tekrar yakalanma olasılığını göz ardı etmediğim için olası kamp için Milas’ta kumanyalarımı tamamladım.Milas çıkışında yol yapımları nedeniyle bir süre çamur içinde yol aldıktan sonra
6 ncı kilometre de Sarıçay üzerindeyim. 16 ncı Yüzyılda inşa edilen 40 yıl öncesine kadar kullanılan Sarıçay Köprüsü’ne bizim yetkililer el atmış!!!.Nasıl bir kafa ile yola çıkıyorlar anlamış değilim,restorasyon adı altında resmen yeniden yapmışlar.
Yol güzergahında Euromos Antik Kenti var,her şey yolunda gitse yağmur ile vakit kaybı yaşamamış olsaydım gezmeyi planlıyordum ama mesai sonrası vardığımdan gezemedim. En iyisi ben size Güney Ege Turumdan bilgiler ile anlatım yapayım.
Euromos Antik Kenti:Euromos, antik çağda Mylasa’ dan sonra yörenin en önemli kentiydi. Kentin adı MÖ. 5. yüzyılda “Kyramos” ya da “Hyramos” biçiminde karşımıza çıkıyor. Yunanca’da “güçlü” anlamına gelen Euromos, Mausolos’ un Hellenleştirme politikası sonucu kullanılmaya başlanmış olmalıdır. Kent kalıntıları çok yıpranmış olmalarına karşın, Asya’ nın en iyi korunmuş yarım düzine tapınağından biri de Euromos’ taki Zeus Tapınağı’dır. Büyük ama oldukça kötü durumdaki tiyatro ovanın hemen üzerindeki yamacın girintisi içinde yer almaktadır. Görülebilen 5 oturma sırasının kuzey kesimleri iyi korunmuştur. Düz bir alan üzerindeki agorayı çevreleyen stoanın birkaç sütunu görülebilir durumdadır. Zeus Tapınağı ve çevresinde 1970′ li yıllarda Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu tarafından kazı ve restorasyon çalışmaları yapılmış ancak daha sonraki yıllarda bu çalışmalar yarım kalmıştır. Kaynak:Türkiye Kültür Portalı.
Euromos Antik Kentinden sonra günün 65 nci kilomteresinde ve akşam üzeri Selimiye’ye vardım.Selimiye’de kalabilirmiyim diye şöyle bir bakındım ama nafile kalınacak net bir yer bulamadım ve yoluma devam ettim.Yol güzergahı bu bölgede düz olduğundan pedala yüklenmeyi tercih ettim.Karacabel tünelini geçip Bafa’ya vardığımda saat 19:00 sıraları idi acaba burada olabilirmi diye düşündüm ama sonra vaz geçtim. ”Bas Şafak, Bafa Gölü kenarına” dedim ve yola devam ettim.
Bafa Gölü Kampı.
İki indi çıktıdan sonra saat 20:00 sıraları hava karardıktan sonra Bafa Gölü kenarında Çeri’nin Yerine ulaştım.Gerekli izinlerden sonra zemin yaş olmasını göz önünde bulundurarak bungalov evlerden birinin terasına çadırımı kurdum.Çadır işinden sonra zifiri aç olan karnımı doyurduğumda ise saatler 21:30’u gösteriyordu.Çok uzun zamandır bu kadar geç saate kalıp kamp yapmamış, yemek yememiştim.Yemek sonrası fazla zaman öldürmeden yorgun ve uykusuz bedenimi dinlendirmek için erkenden çadırıma girip dinlenmeye çekildim.Bugün bol yağmurlu bir gün sonunda Bafa Gölü kenarındayım.Daha çok şeyler anlatabilirdim ama çok uykum var, hadi bana iyi geceler.
6 ncı Gün 13 Mart 2024 Ören-Milas-Bafa Gölü:83 km
DATÇA'DAN İZMİR'E 08-15 MART 2024 (6. Gün Ören-Milas-Bafa Gölü)
Discussion about this post