Dün İzmir’den otobüs yolculuğu yapıp Köyceğiz’e gelmiş, Sultaniye Kaplıcaları yakınında geceyi geçirmiştim. Bugün Güney Ege turumun ikinci günü, artık son hız tura başlama zamanı.Bahar ayındayız, kış aylarında olduğu gibi hava geç aydınlanmıyor,06:00 oldu mu tan yeri yavaş yavaş ağarmaya başlıyor.İşte tam da bu saatler benim uykumu almış, uyanma vaktim.Bu gün,İztuzu’nu şöyle bir seyredip, Kaunos Antik Kentine uğrayalım diyorum. Sonrasında Dalyan kanalını geçip kafama göre bir yerde kamp yaparım. Hadi o zaman ikinci güne başlayalım.
2.Gün 22 Nisan 2024 Sultaniye Kaplıcaları-Kaunos Antik Kenti-Dalyan-Gökbel:
Gece Sultaniye kaplıcaları yakınında kaldım,06:00 gibi uyandım,kahvaltı,toparlanma derken 08:00 sıraları da gitmeye hazır durumdayım. Şimdi kamp yeri ayrılış pozu alma zamanı.
(Kaldığım yerin 5 metre arka planında bulunan makilik bölgenin mezarlık olduğunu sabah doğal ihtiyacım için o tarafa yöneldiğimde öğrendim)
Kamp yerinden ayrılıp Sultaniye Kaplıcalarına geldim.Sabah sabah pek giresim gelmedi,belki kafamda rota değişikliği yapar akşam üzeri gelir,girer, belki de burada kalırım düşüncesi ile kontrol yaptım ve akabinde buradan ayrıldım.Siz biliyorsunuz ama kaplıcayı da anlatmadan geçmeyeceğim.
Sultaniye Kaplıcası: Köyceğiz Gölü’nün güney batısında Ölemez Dağı’nın eteklerinde yer alan Sultaniye Kaplıcaları’nın tarihi günümüzden binlerce yıl öncesine dayanır. M.Ö. 100 yıllarında Kaunoslular tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Bizans döneminde ise genişletilerek konaklama tesisleri yapılmıştır. Günümüzde Bizans döneminde yapılan tesisler Köyceğiz Gölü’nün suları altında kalmıştır. Roma döneminde kapsamlı bir hastane haline getirilmiştir. Kaynaklara göre, hastanenin girişine “Tanrılar adına buraya ölüm giremez” diye yazılmıştır. Ölemez Dağı da adını buradan almıştır.Sultaniye kaplıcaları, romatizma, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları, metabolizma bozuklukları, ruhsal yorgunluk, cilt ve kadın hastalıkları gibi birçok hastalığa direk tedavi olarak şifa gösterilir. Sultaniye Kaplıcaları’nın suyu kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür, bromür, radon ve radyoaktif maddeler içermektedir.Kaynak:T.C. Muğla Valiliği
Çandır Yolu.
Kamp yaptığım yerden feribot kalkış bölgesine kadar 7 kilometrelik düz bir yolu aldım.Sapaktan itibaren ise 2,5 kilometrelik bir Çandır köyüne doğru çamlar içinde tırmanış başladı.Bu saatlerde nemli bir hava olması bol su tüketimli tırmanış yapmama sebep oldu.
Öyle afili uzun ve çok yüksek bir tırmanış değil,180 rakımdayım.Şimdi Çandır köyüne kadar 2,5 kilometrelik bir iniş beni bekliyor.
Tamam Demeyi Bileceksin!!
Çandır köyünde rotadan o kadar çok eminim ki!, hiç GPS cihazına bakmadan bodoslamadan ilerlediğim yolun yanlış olduğunu çabuk anladım.Geri dönüp doğru olan yola girip Çandır’dan İztuzu seyir yerine doğru ilerledim.Buraların haliyle tırmanış ağırlıklı olduğunu söylemeye gerek yok.Seyir yerinin yerini biliyorum ama yine de tepe noktasından bir bakayım dedim, özel arazi kapıları geçişimi engelleyince,asıl seyir yerine doğru yöneldim ve inişe başladım. Ama bölge içinde 3 defa teker kayması, kaza olayı atlatınca, hevesim kaçtı, daha turun başında sakatlanmak istemem doğrusu.Benden pes deyip, İztuzu seyir yerine gitmekten vazgeçip geri tornistan yaptım.Geçerli nedenim ise, yüklü bisiklet ile risklerin daha da artması.
İztuzu plajını seyir yerinden detaylı seyredemedim ama böyle kaçamak bir yerden bir nebze olsun yakaladım. Bu fotoğraf bana mini ikramiye olsun.
Günün birinci planı fiyasko ile sonuçlandı, ikinci plana geçebiliriz.Çandır köyüne dönüp köy bakkalından bir şeyler alıp çeşme başında kısa bir mola verdim.Günün ikinci ziyaret yerim olan Kaunos Antik Kentine artık gidebilirim.
Kaunos Antik Kenti.
Çandır köyüne çok yakın olan Kaunos Antik Kentine geldim,müze kartımı okuttuktan sonra ören yerinin gezisine başladım. Ben buraya ilk defa giriş yapıyorum, o yüzden detaylı bir anlatımı ilk görüntü altına koyup,ören yerini gezmeye başlayabiliriz.
Kaunos Antik Kenti: Antik Çağ’da ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos, zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir.Tarihin babası Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı. Coğrafyacı Strabon da Kaunos’un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanının bulunduğunu yazıyor. Kenti ikiz kızkardeşi ile uygunsuz ilişki kurduğu için sürülen Miletos’un oğlu Kaunos kurmuş. Kentin limanı akropolün aşağısındaki Sülüklü Göl’dü.O zaman deniz Kaunos’un akropolüne kadar gelmekteydi. Perslerin Anadolu’yu bütünüyle ele geçirmesi üzerine kent Mausolos’un yönetimine girdi. MÖ 334’de İskender’in Persleri yenmesi üzerine Prenses Ada’nın, sonra Antigonos’un, daha sonra Ptolemaios’un yönetimine girdi. Rodos Krallığı, Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğu egemenlikleri altında kaldı. Limanın dolmasıyla önemini yitirmeye başladı. Akropol 152 metre yükseklikteki tepeye kurulmuştur. Surların kuzey yönünde olanı Orta Çağ’dan kalmadır. Uzun sur limanın kuzey yönünden başlayıp Dalyan Köyü’nün ilerlerindeki sarp kayalığa kadar uzanıyor. Surun kuzey kısmı Mausolos döneminde yapılmıştı. Kuzeybatı yönündekiler Helenistik Dönem’dendir. Limana doğru olanlar ise Arkaik Devir’den kalmadır. Tiyatro akropolün eteğindedir. 33 Oturma sırası bulunmaktadır. Tiyatronun batı yönündeki yapı kalıntılarından biri bazilika tipi kiliseye aittir. Diğerleri Roma Hamamı ve Tapınağı’na aittir.
Aşağıda tamamlanmayan bir daire biçiminde örülmüş ve yivsiz sütunları bulunan yapının arkasında üç basamakla yükseltilmiş podyum bulunuyor. Burada tapınağın kalıntıları görülüyor. Daire biçimindeki yapının ne olduğu ise bilinemiyor. Eski liman olan Sülüklü Göl’ün kuzeyinde yapılan kazılarda stoa ortaya çıkarıldı. Çevresinde bir çok heykel kaidesi bulundu, ama heykeller bulunamadı. Stoanın yakınındaki çeşme restore edilmiştir. Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Benim açımdan güzel bir kültürel tur oldu.Her alanını detaylı gezdim,gezim uzun sürdü, güzel inceledim ve memnun kalmış bir şekilde Kaunos Antik Kentinden çıkıp Dalyan kanalına doğru ilerledim.
Kanala gelmeden önce sola devam ederek kayalara muhteşem bir şekilde oyulmuş kaya mezarlarını seyrettim.
Kaya Mezarları:Dalyan’dan da görülebilen kaya mezarları MÖ 4. yy’da yapılmış, daha sonraları Roma Dönemi’nde de kullanılmış. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır. Cephede iki İon sütunu, sütunların üzerinde friz ve alınlık görülmektedir. Alınlıkların birinde arslan kabartmaları vardır. Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kaya mezarlarından sonra feribot iskelesine geçtim,ömrümün en kısa feribot gezisinin ikincisini yine burada Dalyan’da yaptım. 10 TL karşılığında 5 dakikalık bir yolculuktan sonra karşı kıyıya Dalyan’a geçiş yaptım.Şimdi Dalyan’dayım ve gün sonu hazırlıkları yapmalıyım.
Dalyan Kanalı:Muğla ilinde bulunan, Köyceğiz Gölü’nün sularını denize ulaştıran, gölün gideğeni olan akarsu. Uzunluğu 10 km, Gölden çıkan sular menderesler çizerek denize ulaşır. Dalyanın yaklaşık son 5 km’si dalyan deltası içinde akar. Dalyan kanalının doğusunda Ortaca ilçesi Dalyan kasabası kuruludur.
Dalyan:Köyceğiz Gölü’nü denize bağlayan ve Antik Dönemde Calbis adı verilen fiyort tipi doğal kanalın kıyısında, kimisi şehir merkezinde, kimisi şehir girişinde çok sayıda otel, pansiyon ve lokantalarıyla şirin bir tatil beldesidir.Turizmin hızla gelişmeye başladığı yıllarda artan yapılaşma tehdidi 1998 yılında bölgenin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesiyle kontrol altına alınmıştır.Uzun yıllar boyunca doğallığı bozulmamış bir köy olarak kalan mahalle bugün aşırı yapılaşmadan uzak olsa da eski yapılardan neredeyse hiçbir şey kalmamıştır. Dalyan, adını buradaki doğal kanallar ve bu kanallar üzerinde yüzyıllardır yapılan dalyan balıkçılığından almıştır.Kaynak: Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Bugün turumun ikinci günü ve gün sonuna yaklaşırken kuvvetli lodos kendini göstermeye başladı.Dalyan merkezde akşam ve sabah nevalelerimi düzdükten sonra camide temizlik yapayım istedim ama köy camileri gibi değil,o yüzden yoluma devam ettim.Gökbel yolunda yoldan 200 metre içeride bir çeşme GPS cihazımda belirince gözlerim ışıl ışıl oldu.Hemen o tarafa yöneldim,bu gürül gürül akan çeşme adam akıllı duş almama imkan verdi.Çok rahatladım,şimdi Gökbel istikametine keyifle gidebilirim.
Duş muhabbetinden sonra rüzgara karşı Sülüngür Gölü tarafına yol aldım,Sülüngür Gölü çevresinde yol alırken biraz da bu gölden bahsedebilirim.
Sülüngür Gölü: Sülüngür Gölü, ilçe merkezine 16 kilometre uzaklıkta Gökbel Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Sülüngür Gölü’ne ulaşımlar ilçe merkezinden özel araçla İztuzu caddesini takip ederek, taksiyle veya Gökbel dolmuşlarıyla gerçekleştirilebilmektedir. Göl, aynı zamanda Dalyan’a 5 kilometre uzaklıktadır.Ortaca’nın öne çıkan doğal güzelliklerinden olan Sülüngür Gölü, Dalyan Gölü olarak da bilinmektedir. 2 kilometrelik uzunluğa ve 1,5 kilometrelik genişliğe sahip olan gölün derinliği ise 10 metredir. Etrafını çevreleyen sazlıklarla birlikte sayısız kuş türüne ev sahipliği yapan göl, etkileyici manzarasıyla öne çıkmaktadır.Ortaca tatilinde kartpostalı andıracak güzellikle fotoğraflar çekebileceğiniz bölgelerden olan Sülüngür Gölü, gün doğumu ve gün batımı manzaraları ile ünlüdür. Göl içerisinde levrek, çipura gibi balık türlerinin bolca bulunurken, göl sahili boyunca sıralanan restoranlarda taze balık ve deniz mahsullerini keyifle yiyebilirsiniz.
Gökbel Kampı.
Sülüngür Gölünden ayrılıp Gökbel bölgesine geldiğimde buradan öte gitmenin manasının olmayacağını burayı görünce anladım ve kampı buraya kurmaya karar verdim.Okulun halı saha kenarına çadır kuracaktım ama bakkal arkadaş ile bayağı muhabbeti ilerletmiş olacağım ki, onun bahçe sınırlarında, gösterdiği yere çadırımı kurdum.Sizin anlayacağınız bu gece Gökbel’deyim. Gün iyi başladı,sonra sabah saatlerinde ziyaret edeceğim İztuzu seyir yerine istediğim tarzda yaklaşamadım.Kaunos Antik Kenti büyüleyici güzellikteydi,kanal geçişi süper hızlıydı derken Gökbel akşamına hazırım.Yarın 23 Nisan 2024,bakalım hangi bölgede bayram törenine tanık olacak ve sonrasında dağlara doğru nasıl yöneleceğim.
2.Gün 22 Nisan 2024 Sultaniye Kaplıcaları-Kaunos Antik Kenti-Dalyan-Gökbel:42 KM
GÜNEY EGE 2024 21-29 NİSAN 2024 (2. Gün Sultaniye Kaplıcaları-Kaunos Antik Kenti-Dalyan-Gökbel)
Discussion about this post