Dün kamyon trafiği,toz duman bulutu altında kendimi Dalama okul bahçesine atmış,bir nebze olsun nefes almıştım.O kamyon trafiği gece de devam etti ama yoldan ayrı okul bahçesinde pek etkilenmeden geceyi geçirdim.Güzel ve rüzgarlı geçen gecede ben de güzel bir uyku uyudum.Sabah 06:00 sıraları gün ağarırken uyandım sonrasında ise sabah rutinleri olan kahvaltı ve toparlanma işlemlerine geçiş yaptım.Ovadayım çadırım sırıl sıklam olur diye düşünmüştüm ama rüzgar sayesinde kupkuru bir çadırı çantaya koydum.Dün Arapapıştı Kanyonu ile başlayan günüm ovada yolculuk sonrası Dalama’da son bulmuştu. Bugün kü programda yine ovada yolculuk var,iki tarihi olguya dokunacak ve güzel bir yerde günü tamamlayacağım, niyetim bu yönde.
8 nci Gün 28 Nisan 2024 Dalama-Koçarlı-Ortaklar-Çamlık:
Sabah rutinlerinden sonra artık hazırım ve bir pazar günü ova yolculuğuna başlamadan
önce Ferdi’nin bana bulaştırdığı ve iyi ki de bulaştırdığı kamp yeri ayrılış fotoğrafını alarak 07:30 gibi kamp yerimden ayrıldım.
Dalama-Gölhisar arası yine kamyon trafiği var ama dünkü gibi değil, otoban yapımı Gölhisar’da Aydın tarafına doğru döndüğünden kamyonlardan kurtuldum.Şimdi rahat rahat Baltaköy tarafına gidebilirim.
Günlerden pazar,buralarda tarlalarına giden köylüler haricinde yollarda kimse yok, kamyon trafiği de kesildi.İşte bu güzel havayı yakalamışken bu çeşme çıktı karşıma.Eh sabah kahvemi içme zamanı geldi demek ki!
Dün öğleden sonra bu yöne yol alırken kafamda Dalama olmaz ise Baltaköy’de kamp yaparım düşüncesi hakimdi.Dalama’da uygun ortamı yakalayınca geceyi orada geçirdim, şayet buraya kadar gelse idim Baltaköy’de de çok müsait yerler varmış.Burası da Dalama kadar büyük bir belde,evet Baltaköy’deyim.
Baltaköy’den birkaç kilometre sonra Aydın-Muğla yoluna çıktım,kısa bir süre sonra Koçarlı sapağından içeri girer girmez burada çok önemli bir müze var.Müze ziyareti öncesi Çine Çayı üzerinden geçerken Çine Çayı ve 2021 yılında restorasyonu yapılmış olan Roma Köprüsünü fotoğraflayıp müze girişine gittim.
Çine Çayı kenarında Çakırbeyli köyü bölgesinde Adnan Menderes Demokrasi Müzesi Mevcut.Bugün sabah programımda burasını gezmek var.Bisikletimi girişte güvenli bir yere bırakarak müze gezime başlamak için ana binaya giderken biz Çakırbeyli ve müze hakkında bilgi sahibi olalım, sonra gezimize başlayabiliriz.
Çakırbeyli:Aydın’ın Koçarlı ilçesine bağlı bir mahalledir. 22 Mayıs 1950 – 27 Mayıs 1960 yılları arasında başbakanlık yapan Adnan Menderes’in doğup büyüdüğü yerdir.
Adnan Menderes Demokrasi Müzesi :Türkiye’de gerçekleşen ilk Demokratik seçimle iktidara gelen ve 1950 ila 1960 yılları arasında Başbakan olarak görev yapan Adnan Menderes Aydın doğumludur. Türkiye’de demokrasi tarihinin önemli kırılma ve dönüşüm noktalarından biri sayılan Demokrat Parti ve Menderes dönemi, son buluş biçimi nedeniyle milletin ortak şuurunda hüzünlü bir hatıra olarak yaşaya gelmiştir. Bu hatıraların istemeyerek de olsa örttüğü Menderesin hayatına dair detaylar, onu tanımak ve onun mücadelesini anlamak için oldukça önemlidir. Menderes’in çocukluk yıllarını geçirdiği Koçarlı’daki çiftlik evine doğru kıvrılan Çine Çayı’nın kenarına kurulan Müzemiz Aydın valiliğinin uzun çalışmaları, gayretleri sonucunda hayata geçmiştir.Kaynak:T.C. Aydın Valiliği
Sabahın ilk kültürel ve tarih kokan gezisini Adnan Menderes Demokrasi Müzesi’ne yaptım.Gezim bittikten sonra müzeden ayrılıp önce Çakırbeyli sapağını geçtim sonrada 16 kilometre ilerideki Koçarlı’ya yol almaya devam ettim.
Öğle vakti Koçarlı’ya vardım,Koçarlı’yı biraz tanıyalım sonra Koçarlı muhabbetine geçeriz.
Koçarlı:Ege Bölgesi’nde Aydın ilinin bir ilçesidir. Efeler ilçesine 22 km uzaklıkta bulunan Koçarlı; Söke, Germencik, İncirliova, Efeler, Çine, Karpuzlu ve Milas ilçeleri ile çevrilidir.İlk yerleşim yerlerinden Kaçkar ya da Kaçgarlı’dan geldiği rivayet edilmektedir. Diğer bir görüş ise bölgeye yerleşen Yörük topluluklarından dolayı göçerler kelimesinin evrilmesinden gelmektedir.Nüfusunun da 2000’in altında olması nedeniyle bucak merkezi köy olmuş ve 1946 yılına kadar köy olarak kalmıştır. 1 Nisan 1946 yılında ilçe olmuş ve belediye teşkilatı kurulmuştur.Pamuk ve zeytin ilçe ekonomisinin temelini teşkil eder. Hayvancılık, incir, kestane ve sera çiçeği yetiştiriciliği de gelişmiştir. Kaynak:wikipedia
Yemek paylaşımı bana göre değil,sevmem, tasvip de etmem ama bu ayrıcaklı bir durum olduğundan paylaşma ihtiyacı duydum.Koçarlı’ya girerken Yenipazar’da yediğim pide aklıma geldi,Koçarlı’da da pide deviririm düşüncesi ile Koçarlı’ya girerken yoldan çevrildim.Evet bugün pazar ve düğün yemeğinin ortasında kaldım. Davet ettiler, davete icap etmemek olmaz,kız babasının yemeğine teşrif ettim, ”az koyun” dedim ama az bu kadarsa çoğu nasıl bilemedim.Çiftleri Allah muradına erdirsin,mutluluklar dilerim,hayır sahibine de ”Allah kabul etsin” deyip yemekten sonra yoluma devam ettim.
Şahinciler tarafında yine düğün yemeği vardı, yine davet ettiler ama Koçarlı’da yediğimi söyleyince beni azat ettiler.Yemek sonrası sıcağın etkisi ile hararet bastığı anda bu çeşme imdadıma yetişti, serinledim, sularımı takviye ettim ve pazar yoğunluğu ile Yeniköy tarafına yoluma devam ettim.
Yeniköy’den sonra sağa döndüm ve rüzgarı karşıdan almaya başladım.Yeniköy civarı çocuklar peşime takıldı,onlar ve ben 4’lü bisiklet grubu oluşturarak Büyük Menderes Köprüsüne kadar yol aldık.Onları Büyük Menderes Nehri üzerinde geri göndererek ben yoluma devam ettim.
Büyük Menderes Nehri: Batı Anadolu’nun en büyük nehridir ve Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır. Kufi Suyu ve Banaz Çayı kollarının birleşmesiyle oluşur ve Ege Denizi’ne dökülür. Uzunluğu 548 km’dir. Büyük Menderes ovası bataklıkları kurutulduktan sonra Türkiye’nin en verimli alanlarından birisi olmuştur.
Karaağaçlı sonrası Üzümlü’yü geçtim rüzgar etkili devam ediyor.Moralı’ya gelince küçük bir mola verme ihtiyacı duydum.Sonrasında günün ikinci kültürel ve tarih kokan gezi yerine hareket ettim.
Ortaklar istikametine giderken Saat 16:00 sıraları Magnesia Antik Kenti kapısı önündeydim. Buradan ne zaman geçsem zamanı tutturamadığım için (biri hariç) hep gezemeden yoluma devam ederdim.Bu sefer vakitlice vadım.Tanıtımını yaptığım Magnesia Antik Kenti’ni şimdi doya doya gezme zamanı.
Magnesia Antik Kenti:Aydın İli, Germencik İlçesi, Ortaklar Bucağı’na bağlı Tekin Köyü sınırları içinde, Ortaklar-Söke karayolu üzerindedir. Kent efsaneye göre Thessalia’dan gelen Magnetler tarafından kurulmuştur. Apollon’un kehaneti ve yol göstermesi üzerine Anadolu’ya gelen Magnetlerin kurdukları ilk Magnesia’nın yeri bilinmemektedir. Diodor, Menderes Nehrinin sürekli yatak değiştirip taşması sonucu meydana gelen salgın hastalıklar ve Pers tehlikesine karşı Atinalı Thibron’un kenti M.Ö. 400-399 taşıdığını yazmaktadır. Büyük bir olasılıkla Thibron yeni bir kent olmaktan çok, Magnesia kenti sakinlerini bugünkü Magnesia’nın eteklerinde Thorax (Gümüş) Dağı’nın eteklerinde Leukophyr’e getirmiş ve orada korumuş olmalıdır. Bu nedenle bugünkü Magnesia’ yı da daha sonraki bir dönemde kurulmuş saymak doğru olacaktır.
Yeni Magnesia çevresi surla çevrili, yaklaşık 1300×1100 m2 bir alanı kapsayan, ızgara planlı cadde ve sokak sistemine sahip bir kentti. Priene, Ephesos ve Tralleis üçgeni arasında ticari ve stratejik açıdan önemli bir konuma sahipti. Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Günün ikinci gezisi de bitti,Magnesia Antik Kenti’nden ayrılma vakti geldiğinde artık Magnesia’nın kapanış saati yaklaşıyordu.
Magnesia Antik Kenti sonrası Ortaklara kadar olan 4 kilometrelik yolu rüzgara karşı aldım.Ortaklar’da kısa bir sıvı molası verdikten sonra eski İzmir-Aydın yolunda Çamlık istikametine hafif hafif tırmanmaya başladım.Tabii haliyle bir süre sonra Aydın il sınırları bitti ve artık İzmir il sınırlarındayım.
Çamlık Kampı.
Çamlık’ta nerede kalacağım, nerede çadır kuracağım, hatta hangi ağacın altına çadır kuracağım bile belli.Bu konularda çok rutinciyim yada öyle demeyeyim, bir kere memnun kaldığım yeri kolay kolay değiştirmem.Çamlık’a varır varmaz akşam ve sabah için ufak çaplı alışveriş yapıp camiye geçtim,şahsi temizlik sonrası benim çam ağacımın altına çadır kurmaya başladım.Bu gece Çamlık’tayım,turumun son gecesi,kutlama yakışır değil mi?.Çadır faaliyeti sonrası bir şeyler atıştırdım ve ortalığı toparladıktan sonra radyom devreye girdi.Radyoma yüklediğim sevdiğim şarkılar eşliğinde hafiften demlenerek gecelere aktım.Yarın son gün Selçuk’a inecek ve eve gideceğim.
8 nci Gün 28 Nisan 2024 Dalama-Koçarlı-Ortaklar-Çamlık:83 KM
GÜNEY EGE 2024 21-29 2024 ( 8 nci Gün Dalama-Koçarlı-Ortaklar-Çamlık-)
9 ncu Gün 29 Nisan 2024 Çamlık-Selçuk:
Sabah gün ağarırken uyandım,sabahın ayazı üzerime vururken kahvaltı hazırlığına giriştim.Kahvaltı sonrası toparlandım ve aşağıya Selçuk’a inmeye hazırım.
Çamlık merkezden sonra küçük bir tırmanışla beraber Çamlık bölgesini de terk ettim.
Yaklaşık 9 kilometrelik bir iniş sonrası Selçuk’tayım.Selçuk Güney Ege Turumun son noktası, buradan İzban’a binip İzmir’e geçiş yapacağım.
Güney Ege
İzban durağına geldiğimde 10 dakika önce tren hareket etmiş, 1,5 saatlik bekleme sürem var, onu da çevrede oyalanarak geçirdim.Saati gelince İzban’a bindim ve Tepeköy aktarmalı Şirinyer’e geldim.Buradan Hatay’daki evime pedallayarak günü sonlandırdım.
Evet, 9 günlük bir Güney Ege Turu nihayete ermiş oldu.Güzel ve verimli geçen bir turu geride bıraktım.Ben memnunum,mutluyum ve çok zevk aldım.Tek dezavantajım, fazla yük almamdı!!!,onunda sebebi aynı bölgeye aynı aylarda daha önce gittiğimde kar ve soğuk vardı.Aynı düşüncelerle kışlık malzemede yanımda götürmüştüm ama çantamdan hiç çıkmadan geri geldiler.İki tişört,bir şort misali turum bitti,çoğu yerde uyku tulumumum içine bile girmeme gerek kalmadı.Acantajlar ve dezavantajlar derken bir serüveni daha geride bıraktım,Haziran ayı itibari ile uzun turlar ve projelerim başlıyor,görüşmek üzere.
9 ncu Gün 29 Nisan 2024 Çamlık-Selçuk:9 km
GÜNEY EGE 2024 21-29 2024 ( 9 ncu Gün Çamlık-Selçuk)
Discussion about this post