Madra Dağı için arkadaşları da ikna edip şöyle iki günlük gezi düzenledim.Gününü de kararlaştırdıktan sonra ben,Metin ve Baatttin Şimşek bisikletlerimize aldık kamp malzemelerini, çıktık yola.
Madra Dağı; Bergama,Dikili,Havran,İvrindi,Soma ilçeleri arasında kalan 1350 metre yükseklikte dağlar grubudur, Madra dağları diye geçer,en yüksek tepesinin adı Maya tepedir.Bol su kaynakları,fıstık çamları ve altın madenciliğinle ünlüdür.Dağda bir çok yayla mevcuttur,en ünlüsü Kozak yaylasıdır,Kozak yaylası 600-750 rakıma sahip görülmeye değer ender yaylalardandır ve bir çok köye ev sahipliği yapar.
Bizde bu güzelliklerin tadına bakmak içim çıktık yola.
1 nci gün 22 temmuz 2013 Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası-Madra Dağı-Hacıhüseyinler Yaylası:
Çandarlı’ dan sabah çıktık yola,Bergama’da kısa ihtiyaç molasından sonra Kozak yaylasına çıkmaya başladık.Bergama-Kozak Yaylası arasında orman mesire yerinde ikinci molamızı verdik.Burada sincaplarla mola yapabilirsiniz.
Bu sincaplarla artık arkadaş olduk, Bergama’dan Kozak Yaylasına çıkarken,mesire yerinde bunlardan çok var.
Suyumuz odun ateşinden,gelsin kekik çayı dedik ve ballı kekik çayımızı da burada keyifle içtik.
Yolunuz Kozak Yaylası tarafına düştüğünde muhakkak kekik çayı ve kestane balının tadına bakın derim, zaten Bergama yönünden Kozak istikametine çıkarken levhaları göreceksiniz, mesire yerine varış kilometreleri yazılı.
Bergama orman mesire ve kamp yeri Bergama ‘ya 10 km mesafede.
Kekik çayı ve Kestane balından sonra enerjimizi aldık yüzümüz gülüyor.
Ben Kozak Yayla zirvesine vardım geriden gelenleri bekliyorum.
Baattin’ in yüklü ilk turu olduğundan geriden geliyor. Burasının rakımı 750 metre civarı burada da bir mola yeri var,köylü teyzelerimiz işletiyor,börekleri ve çayları çok güzel,şayet kamp malzemeleriniz yanınızdaysa bahçesinde rahatlıkla kamp atabilirsiniz,gece bekçisi de var.Ben kaldım,gayet iyiydi.
Hızlı bir inişle tekrar 600 metreye indik ve yol ayrımından içeriye gireceğiz, Yukarıbey-Çamavlu-Güneşli köylerini geçerek Madra Dağına tırmanacağız.
Yukarıbey köyünde kahvedeyiz,mola verip biraz takviye alacağız,ramazan ayı olduğundan köylerde çay pek bulunmuyor ama bu kahve de bize gizliden verdiler.
Kozak yaylasının kalbindeyiz,su takviyesi yapıyoruz. Baattin Şimşek fotoğraf karesinde ilk defa yerini alıyor.
Kozak Yaylasının kalbinde, tam yaylanın ortasındayız ve fıstık çamları temmuz ayının sıcaklığını örtüyor.Akşam üzeri olsaydı kesin çadırı buraya kurardık,gerçi Kozak Yaylasında kamp atılacak çok yerler var.
Çamavlu köyünde taş ustası; Yılmaz Usta derler bana diyor,ben kendimi bildim bileli taş yontarım diyor.O çevredeki tüm taşlara hayat veriyor,her çeşmede onun emeği var.
Yılmaz usta her yere bir şeyler yapmış.
Yaylaya gelindiğinde muhakkak uğranmalı,her şey mektepte öğrenilmiyor.
Güneşli Köyüne doğru çıkışa başladık,çıkış dediysek öyle az buz değil 4 km kadar iyi bir tırmanış.
Şöyle geriye doğru dönüp aşağılara Kozak yaylasına bakıyorum,Güneşli köyünde biraz takviye de yapacağız,malum geceyi Madra Dağında geçireceğiz.
Güneşli yolundan Kozak yaylasına bir bakış,karşıda ise Karaveliler köyü.
Güneşli köyünde mola veriyoruz, takviyelerimizi yapıyoruz, köyde kahvehaneye gidiyoruz,kapıları kapalı, camdan bakınca birisini görüyorum, içeride kendisine çay demlemiş içiyor,ortak oluyoruz çayına,zaten kahveciymiş kendisi.
Çayları içtikten sonra artık dağa tırmanmaya başlıyoruz,yaklaşık 1,5 km sonra şahane bir düzlük ve çeşme,oturuyoruz su başına güzel bir karpuz keyfi yapıyoruz, enerji gerekli bizlere.
Madra Dağı yolu,Güneşli köyü ile bu mevki arası yol kum gibi,kuma bata çıka ilerliyoruz.
Biraz manzara seyredelim.
Bu noktada şiddetli fırtınaya yakalanıyoruz,üstelik çıkış anımız,elde bile bisikletleri zor götürüyoruz,rüzgar bizi geri attırıyor.
Madra bizi adeta sınıyor!!!!!!
Her yerde çeşme var,su bol buralarda,serinledikten sonra pozumu da veriyorum.Bu çeşme den sonra biraz iniş ve biraz da çıkış yaparak Hacı Hüseyinler Yaylasına varacağız.
Çeşme insana hayat veriyor,temmuz ayında bile buz gibi,çevresinde de kamp yapılacak düzlük mevcut,insan buradan ayrılmak istemez.
Çeşmeyi yapandan Allah razı olsun.
Hacı Hüseyinler Yaylasında karşılama mangası,bizleri ilk çocuklar karşılıyor,güzel yüzleri ile bizleri büyülediler,hepsi çok tatlı,muhabbetleri de.Tabii bisikletleri de var.
Yayla çocuklarının bisikletleri, tabii başımıza geleceğin daha farkında değiliz!
Hacıhüseyinler Yaylası sakinleri, amca bize hoş geldin diyor ve nereye gideceğimizi sorduktan sonra sizi kesinlikle salmam diyor.Ramazan ayı olduğu için hayır varmış, akşama iftar yemeğini beraber yiyeceğiz, geceyi de burada geçireceksiniz diyor,ne yapalım büyük sözü dinlenir, gerçekten de çok misafirperverler.
Yaylanın ismi Gömeç ‘in Hacıhüseyinler köyünden geliyor, orada yaşayan köylüler ilkbaharla birlikte yaylaya göçerlermiş, kışa kadar buralardaymışlar.
Evet iş başı; bir tanesi, bisikletim arızalı dedi, getir yapalım dedim, başıma tatlı bela aldım, hepsi bisikletleri kaptı geldi, ne çok arızaları varmış, başlayalım bakalım işe.
Tatlı yayla çocuğu.
Hepsinde bir masumiyet var.
Şimdi iş zamanı dinlenmeye bile fırsat bulamadan iş başı yapıyorum bu arada Metin’ de bol bol fotoğraf alıyor. Hacı Hüseyinler yaylasına hazırlıksız geldik, bir daha ki sefere malzeme getirmek gerek.
Şayet bizden başka çıkan olursa yanlarında çocuklar için bir şeyler götürmeleri önerilir.
Gül kız güldükçe yüzünde gülücükler acıyor.
Bu velet beni bayağı zorladı, ne dediğini bir türlü anlayamadım, meğerse lastiğini yapmamı istiyormuş, plastik bisiklet ama abilerininkini yapıyorum ya illa da onunkini de yapacakmışım, bir şeyler yapıyormuşum gibi yapmama rağmen bir türlü ikna olmadı.
Çok sevimliydi kerata.
Çocukların bisikletlerinin bir kısmını yaptık, akşam oldu, iftarı köylülerle birlikte yaptık, gece çaylarımızı da içtik.
Yaylanın meydanına çadırlarımızı kurup, geceyi Hacıhüseyinler yaylasında geçirdik.
2 nci gün 23 Temmuz 2013 Hacıhüseyinler Yaylası-Madra Dağı-Çürükbağ-Mahmudiye-Bergama-Kozak Yaylası:
Yaylada bu ateş 24 saat yanarmış,iyi ki yanıyor. Sabah ayazı ile uyandık,soluğu ateşin yanında aldık.
Hacıhüseyinler yaylasında sabah, çay suyumuzu koyuyoruz, birazdan kahvaltı yapacağız.
Sabah halleri,arka plandaki binanın bir tarafı cami,diğer tarafı konuk odası, gelen misafirler orada rahatlıkla kalabilirler, biz tercihimizi çadırdan yana kullandık ama sıcak bir yer düşünenler için çok uygun.Köylülerin çok misafirperver olduklarını söylemeye gerek yok, zaten anlaşılıyor.
Geldiğimiz yola bakış,dün bu yol üzerinden yaylaya giriş yaptık.
Hacıhüseyinler yaylasında sabah.
Hacı Hüseyinler yaylasının rakımı 1100.Bu rakımda doğa olayını her an görmeniz mümkün.
Hacıhüseyinler yaylasında sabah pusu, enfes bir manzara bizi bekliyor.
Kahvaltıdan sonra yola çıkmaya hazırız.
Yayladan yukarı Madra Dağının yukarılarına çıkıyoruz, Maya tepe istikametine gideceğiz.
Baattin’ in manzara keyfi.
İlk defa böyle kamplı tura çıkıyor,hazırlıksız ama çok istekli.
İleride çok iyi konuma gelecek.
Doğada keyfimize diyecek yok, enfes bir sabah ve biz dağlardayız.
Manzaranın keyfini çıkarıyorum.
Balık çiftliğine bir bakış, çiftliği bu seferlik es geçiyoruz ama bir daha ki sefere rotayı o tarafa çevireceğim, balık çiftliğinin bulunduğu tarafta orman daha da güzel ve bol su var, 2014 te orada kamp yapacağım bir aksilik olmazsa.
Az bir iniş bizi bekliyor ama tekrar Maya Tepeye doğru çıkış başlayacak.
Manzara burada da çok güzel,yukarısı gözükmüyor.
Her yerde su var,biz de fırsatı değerlendiriyoruz, çeşmeye dikkat edin, bir ağzı aşağı doğru, bu, şu anlama geliyor şayet balık çiftliğine gidecekseniz ileride yol çatallaşıyor, sola dönersen balık çiftliği, sağa dönersen Maya tepe, gideceklere bir tiyo, kim gidecek se!!!!!
Yukarılardayız, Madra Dağında,Maya Tepenin dibine kadar geldik, zirve yapmanın anlamı yok diye düşünüp buradan Kıranlı istikametine ineceğiz. Maya tepe zirve işini de 2014′ e bıraktım. Balık çiftliği ve Maya tepe 2014 hedefinde.Tabii giriş yeri farklı olacak.
Kıranlı-Çobanlar arasından vadi yoluyla ,Çürükbağ’ a inerken lastik patlağı. Burada çalılar çok sert,dikenleri de var,yola saçıldığı için lastiklere dikkat etmek gerekir.Ama sorun değil hemen halledip yola devam ediyoruz.
Geçen yıl yine bu bölgeden geçerken küçük bir anımız vardı, onu hatırlayarak tepeyi gösteriyorum.
Yemek yemeden organlar çalışmıyor,çeşme başı ve yemek molası.
Afiyet Olsun Baattin.
Tatlı bir rüya gibidir Madra Dağları,kendine çeker insanı, uzak gibi görünse de yakındır Madra Dağları. Görmek gerekir seni yine Kozak Yaylası, Hacıhüseyinler yaylası, Madra Dağı,Maya Tepe…….Güzel bir tur sonunda tatlı bir yorgunluk ama değerdi.
|
Discussion about this post