BÜYÜK TAARRUZ BİSİKLET TURU 26 AĞUSTOS – 09 EYLÜL 2015)
Sardes Kamp Alanı.
Gün ışırken kalkıyoruz.Daha doğrusu daha kalkamayanlar var!!
Geceden kalan malzemeler her tarafta ama emin olun ki! onların hiç biri kalmayacak,her zaman olduğu gibi kamp alanını pırıl pırıl yapacağız.
Günlerden 08 Eylül 2015, Büyük Taarruz Bisiklet Turunun 14 ncü günü.
Bu 24 kişi inanmasaydı çıkmazdı yola.Zaman zaman sayımız arttı ama asla azalmadı.
Asla da azalmayacak, hep artacak,seneye daha da artacak…..Şehitlerimiz de inanmıştı,
değil mi?Onlar asla geriye dönmeyi düşünmemişlerdi…….Turgutlu sabahı.
Yine sabah erken kalktık,çadırlarımız toplandı ve yüklerimizi aldık.Şimdi sırada kahvaltı
var ve akabinde İzmir’e yolculuk devam edecek.
Kahvaltının Mutlulukla bir İlgisi olmalı…..Akşam yemeğini aş evinde yemiştik.
Sabah ta aynısını yapıp sebze halinin içerindeki aş evine gidip,sabah kahvaltısını iştahla
yapıyoruz.Burası herkese açık bir yer.
Karnımız doyunca da az ilerideki çay ocağında sabah keyfi yapıyoruz.
Bayrağımız.
Kamp yerindeki bayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyor.
Son bir defa ona selamımızı çakıp yola çıkıyoruz. Hedef mi? çok güzel bir yer olacak eminim buna…….
Yine Yollardayız…..
Turgutlu ilçesinden ayrılıp,eski İzmir yoluna sapıyoruz.
Burası bizler için ulaşım olarak çok çok iyi.
Bir ekip ruhu ile hareket eden tüm arkadaşlar,kurallara ve kaidelere
uymakta azami itina gösteriyor.Zaten 26 Ağustostan bu yana
yollarda olan bizler, çok şükür hiç bir kaza olayı yaşamadık.
Yolda Olmak Böyle Bir şey.
Lastiğin ne zaman nerede patlayacağı belli olmaz.
Baattin Şimşek biraz şanslı galiba tam mola anında lastiği patlıyor.
Ama iki lastik beraber,biz mola hakkımızı kullanırken,o lastik
yapma hakkını kullanıyor.
Ören’de Mola.
Eski İzmir yolunda Sarılar,Bağyurdu,Yiğitler’i geçtikten sonra Ören’de
mola veriyoruz.Burasının diğer adı da Cumhuriyet.
Ören meydanda bulunan günümüz Şehitlerinden Yzb Hakan
Bizrenli’ nin adının verildiği parkta günün ilk molasını veriyoruz.
Burada taze meyvelerin de tadına bakmayı ihmal etmiyoruz.
Yollar Bizim.
Bu bölgeye gelince dikkatimizi çekiyor.
Yollar bizim için kapatılmış,yollarda pek araç görünmüyor.
Galiba İzmir Mülki Amirliği bize çok önem veriyor ya da bizi çok
seven memur arkadaşlar yolları bize tahsis ediyor.Ama biz
yine de kurallara sadık, yolun sağ şeridinden yol alıyoruz.
Atatürk Evi Müzesi.
Eski adı Nif, Kurtuluş Savaşı sonrası Kemalpaşa olan ilçeye ayak
basıyoruz.Bir kaç yıl öncesine kadar Askerlik Şubesi olarak
kullanılan Mustafa Kemal Atatürk’ün konakladığı ev nihayet
adına yakışır şekilde ATATÜRK Evi MÜZESİ olmuş.
Mustafa Kemal Atatürk’ün konakladığı oda.Olması gereken şekilde
yapılmış.Atamızın konakladığı evi bizde saygı duyarak geziyoruz.
Kemalpaşa Şehitliği.
Kemalpaşa ilçesinin mezarlık içerisinde bulunan Şehitliğe girmeyi
ihmal etmiyoruz.
Şehidimize Saygı.
Yol boyunca tüm şehitliklere girdik,hepsini ziyaret ettik.
Kemalpaşa ilçesinde de Şehitliği ziyaret ederek her yer de
yaptığımız gibi saygı duruşunda bulunup,İstiklal Marşımızı söylüyoruz.
Şehitlerimizin Ruhları Şaad olsun.
Şimdi Mola Zamanı.
Kemalpaşa Şehitliğinde saygımızı sunduktan sonra tekrar yollardayız.
Yollardayız ama bu sefer bize eskortluk yapan polis arkadaşlar yolları
tamamen bizim için kapatıyorlar.
Ankara asfaltını bile kapatan ekipler bizim rahat yolcuk yapmamızı
sağlayarak mola yerine ulaşmamızı sağlıyor.
Mola yerimiz ana sponsorlarımızdan LİONS KULÜP’ ün İzmir
temsilcilerinden bir beyefendinin fabrikası.
Burada kendileri bizlere ev sahipliği yaparak bol bol ikramlarda
bulunuyor.Hal böyle olunca mola da uzun oluyor.
Aramızda Uyuyanlar Var.
Günlerdir yollarda olmanın,yorgunluğun ve ova havasının bize
getirdiği rehavetle uzun molanın bir kısmını uyuyarak geçiriyoruz.
İzmir Göründü.
Kemalpaşa fabrikalar bölgesinden Belkahve 10 km.
Bu 10 km bizim için kapatıldığından,bu yolu güven ile alarak Belkahve’
ye ulaşıyoruz.Burada ekipler işi abartmış olabilir ama hoşumuza gitmediği de
söylenemez.Belkahve’ den güzel İzmir böyle görünüyor.
Belkahve Atatürk Anıtı.
Hep yanından geçer,bazen de uğrardık ama bu sefer konaklamak
için buradayız.
Belkahve’ de Kamp….
Kırk yıl düşünsem Belkahve’ de kamp yapacağım aklıma gelmezdi.
Belkahve evime yirmi km mesafede, ama ben burada kamp atıyorum.
Bu ruh hali bambaşka bir şey.
Bunu yaşamadan kimse anlayamaz.Bunu ancak Büyük Taarruz
Bisiklet Turuna katılan ve atalarımızın savaşarak geçtiği topraklardan
geçenler bilir.
Hep beraberiz.
Atamızın gölgesi altında bize destek verenlerle beraber toplu
halde poz veriyoruz.
Belkahve’ de kahve saati……
Mustafa Kemal’in 8 Eylül akşam üzeri Belkahve’ de kahve içtiği saatte
bizde hep beraber kahvelerimiz yudumluyoruz.Bu güzel duyguyu
bizimle paylaşan Bornova Belediye başkanı ve Lions Kulüp üyeleriyle
Osman hocamız beraberler.
Belkahve’ de Akşam.
Gün batmak üzere İzmir üzerinde.Kızıla büründü gökyüzü…
Kahvesini yudumlayan Atam, siper etmiş elini seyrediyor İzmir’i…
İzmir Gecesi.
Biz Belkahve’ ye geldiğimizde Büyük Taarruz Bisiklet Turunu duyan
İzmir’ li bir çok bisikletli arkadaşta bizi karşılamaya buralara kadar
geldiler.Gelenler bize güç kattı.
Baattin’ in torunu Baha ise akşama daha da renk kattı.
Gelenleri sabah görüşmek üzere uğurladıktan sonra güzel İzmir’ in
ışıklarına bakarak yine hoş sohbetlere daldık.
Gecenin bir vaktine kadar vakit geçirdik.Ne de olsa son gecemiz……
Sabah İzmir’ e gireceğiz.
Gün İçinde Olanlar: Turgutlu’ dan çıktık yola, Bağyurdu, Ören,Armutlu
derken gelmişik Kemalpaşa’ya….
Belkahve bizim son durağımız.
Atam hangi saatte içtiyse kahvesini aynı saatte Belkahve’de içtik
kahvemizi.
Gece Olanlar:Kahveler içilir,sohbetler koyulaşır,tatlı bir tebessüm
yayılır yüzlere.Yarın son gün,bu dostlar bir daha bir araya gelebilecek mi?
Yarın İzmir’deyiz başka söze gerek yok.
Discussion about this post