Karaburun Yarımadası;bazen yılda bir, bazen iki defa bu bölgeye tur yaptığım olur. Mesela bu yıl Mart ayının ilk haftası yapmıştım,şimdi Aralık ayında bir daha yapıyorum.Yaz aylarında tercih etmiyorum,ben özellikle insanların elini ayağını çektiği,sakinliğin hüküm sürdüğü,dalgaların ve rüzgarın sesinin ön plana çıktığı zamanlarda Karaburun Yarımadası’ ndayım. Her yarımada turuna farklı ad verdim,bu seferki de Yarımada İzmir adını taşıyor.Bu ad İzmir Büyükşehir Belediye’sinin Eurovelo projesi kapsamındaki ad ile aynı.Ben de bu projenin oluşmasında 2015 yılında minicik bir rol almıştım. Mart ayında yaptığım turda bu projeden biraz bahsetmiştim.
Yine yola İzmir’den çıkıyorum ve Karaburun Yarımadası’ nı komple dolaşacağım.Beş günlük bir tur programı yaptım. Karaburun Yarımadası’ nı bilenler bilir, rota hemen hemen bir birine yakındır.Bir tek farklılığı 3 yada 5 güne göre rota ayarlamasıdır.Ama ne yaparsanız yapın, bu mevsimde gerçekten güzel bir coğrafya da yol almanın tadına varıyorsunuz.
Şimdi mandalina ve zeytin hasatı zamanı,bakalım tanıklık edecekmiyim.
Sözü fazla uzatmadan Yarımada İzmir Turuma başlamak niyetindeyim.
05 Aralık 2019 1 nci gün İzmir-Urla-Gülbahçe-Balıklıova-Manzara Koyu:
Mithatpaşa Sahili.
Evden 09:00 gibi ayrıldım,zaten erken ayrılmak mümkün değil,kış mevsimi nedeniyle hava ancak 08:00 gibi aydınlanmaya başlıyor. Mithatpaşa sahilde bisiklet yolunu kullanarak İnciraltı tarafına yol aldım.Turun başlangıç fotoğrafını da Mithatpaşa sahilde aldım.
İçmeler-İskenderin Köprüsü (Çarpan Derbendi).
Mithatpaşa sahilde tek fotoğraf karesinden sonra hiç durmadan Güzelbahçe’ye geldim.Kahvehane de kendime bir kahve söyledim, az dinlendikten sonra Urla’ yı geçip İçmeler’deki meşhur İskender Köprüsü’ne vardım.Şimdi burada da bir fotoğraf almak gerek.
İskenderin Köprüsü (Çarpan Derbendi):Deniz içerisinde dalgalara direnmeye çalışan iki kervan köprüsünden biridir.1519 tarihli Piri Reis haritasında Çarpan Derbendi adıyla işaretlenen bu köprüler, Çeşme-Urla canlı ticaret yolunu koruyan bir derbent teşkilatının da varlığına işaret eder.
İçmeler:Eski adı Malgaca’ dır.Burada sıcak kükürtlü su varlığı ortaya çıkar ve tesis yapılır. Malgaca zamanla o kadar tanınır ki Malgaca adı unutulur,İçmeler olarak anılmaya başlar.
Gülbahçe’ ye Varış.
Evden ayrılalı 50 kilometre oldu rüzgarında yardımıyla öğle vakti Gülbahçe’ ye vardım.Öğle olunca yemek zamanı da gelmiş oluyor.Burada her zaman yemek yediğim lokantada lezzetli,tabldot usulü 4 çeşit yemek ile karnımı doyurdum.Burası öğrenci bölgesi olması nedeniyle tercih edilen bir yer.
Gülbahçe; İzmir ilinin Urla içesinde bulunan 2500 nüfuslu eski köy, yeni mahalledir. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitü buradadır. Bu nedenle Gülbahçe hızla gelişmektedir.
Sizi Gidi Yaramazlar.
Yemekten sonra Gümüşkoy’ a hareket ettim, kahvemi orada içeceğim.Kahvemi yudumlarken bir dost geliyor,hayır üç dost.Biri hiç duraksamadan atıyor kendini denizin soğuğuna,diğerleri ise biraz nazlanıyor.Çıkmıyor denizden arkadaş,çokta iyi yüzücü,bana sanki nispet yapar gibi yüzüyor.
Gümüşkoy Molası.
Bu kahve molası çok iyi geldi,hem kahvemi yudumladım,hem de denizden bir türlü çıkmayan dostu seyrettim.
Rüzgara Karşı.
Karaburun Yarımadası’na gelen bir şekilde rüzgarın tadına bakacak,karayel,poyraz yada lodos fark etmez hepsi yarımada da hissedilir.Gülbahçe’ ye kadar poyrazın ittirmesi ile gelmiştim şimdi ise deli poyraza karşı ilerliyorum.
Balıklıova.
Gülbahçe’ de yemek yedim,Gümüşkoy’ da kahvemi yudumladım,rüzgara karşı yol aldım ve küçük bir tepeye çıkınca da Balıklıova görüş alanıma girdi.
Baklıova;876 nüfuslu Balıklıova, İzmir’e 63,Urla’ya 30 km. uzaklıkta Karaburun Yarımadası’ nın en güneyinde yer alır. Bozdağ’ ın yakınında konumlanmış olan köyde,yaz aylarında dahi serinletici rüzgar vardır. Balıklıova köyü,denizi ve balık restoranları yanı sıra un kurabiyesiyle de meşhurdur.
Manzara Koyu.
Balıklıova’ da eksiklerimi tamamladıktan sonra geceyi geçireceğim Manzara Koyu’na adım attım.Varış anımı da bu fotoğraf ile de belgelemiş oldum.Saat daha 16:00 hava kararmasına 2 saat var.
Manzara Koyuna Yerleşme Zamanı.
Koya vardıktan sonra hiç acele etmedim, kampı kurmadan önce tesisin suyundan faydalanıp genel temizlik işini hallettim.Günün ikinci kahvesini de yudumladıktan sonra çadırımı ve teşkilatımı kurdum.Şimdi Manzara Koyu’ nun keyfini sürmenin ve geceye hazırlanma vakti.
Geceyi Isıtmalı.
Gün sona erdi,kış güneşi tepelerin ardından kayboldu,gitti.
Akşam serinliği yerini gecenin ayazına bıraktığı anda ateşin sıcaklığı ile içimi ısıtmaya başladım.Közde ise akşam için bir şeyler hazırladım.Ateşin verdiği sıcaklık,güvenli ortam ile güzel bir geceye merhaba…..
Manzara Koyu Gecesi.
Ayaklarımı şöyle ateşe doğru uzatıp,geceyi dinleyip,günün tüm yorgunluğunu atmaya başladım.Yolda olan,kamp yapan bir garibin bir kaç saatlik öyküsüdür bu, o bir kaç saat ise bir ömre bedeldir.Bunu da ancak yaşayan anlayabilir.Manzara Koyuna vardığımda Mart ayında olduğu gibi yine o karşıladı beni,çadırımı kuruyorum hemen yanımda, yemek yerken yanımda, geceyi dinlerken yanımda,arada bir muhabbete ortak oluyor,sonra ben çadırıma çekildiğimde sabaha kadar çadırın yanından ayrılmıyor.Her tehlikeden koruyor beni.
Dışarıda deli poyraz olmasına rağmen kamp yerimin uygunluğu sayesinde üşümeden güzel bir uyku uyudum.
1 nci gün İzmir-Urla-Gülbahçe-Balıklıova-Manzara Koyu:66 km
Powered by Wikiloc
06 Aralık 2019 2 nci Gün Manzara Koyu-Mordoğan-Karaburun-Sarpıncık-Küçükbahçe Plajı:
Manzara Koyu Sabahı.
Sabah 06:30 gibi uyandım, uyandığımda ortalık zifiri karanlık idi,uykumu aldığımdan oyalanmadan rutin işlerime giriştim.Önceliği kahvaltı işine verip,gün doğmadan kahvaltımı yaptım.Bu fotoğrafı çektiğimde kahvaltım bitmiş,çadırımı toplamış,çantaları bisiklete yüklemek ile meşguldüm.Daha güneş ortalığı ısıtmadığından yola çıkmadım ve sabah kahvemi hazırlayıp gün doğumunu seyrederek kahvemi yudumladım.Bunu şimdiye kadar ilk defa yapıyorum,ayrı bir zevki varmış.
Ayrılık Vakti.
Gün doğdu,kahvaltımı yaptım,kahvemi içtim ve toparlandım.Şimdi ise Manzara Koyuna ve Balıklıova’ ya veda zamanı.Ayrılık pozu alıp kamp yerine veda ediyorum.
Poyraza Meydan Okumalı!!!!
Daha kamp yerinden çıkar çıkmaz deli poyrazın etkilerini görmeye başladım.Hava durumuna göre bu gün öğlene kadar bol poyrazlı bir yolculuk beni bekliyor.Sabah ilk hedefim 14 kilometre ilerideki Mordoğan, yani fotoğraftaki tepeyi aştığımda Mordoğan’ a varacağım.
Zeytin Hasatı.
Zeytin bölgesine adım attım,bundan sonra bu manzaralarla çok karşılaşacağım.Üreticiler olgunlaşmış zeytinlerin yerde heba olmaması için ağaçların altına bir süreliğine örtü örtüyorlar.Hasadın zamanı geldiğinde de ağaçta kalanları silkeleyip zeytin hasadını tamamlıyorlar.
Manal Koyu Ve Mordoğan.
Yazlık sitelerin ve kamp yapılabilecek alanların bulunduğu Manal Koyu’ nu geçip Mordoğan’ a vardım.Bu gün yolum uzun ve Mart ayında Mordoğan’ a girdiğim için bu sefer kısa bir mola verip yoluma devam etmeyi tercih ettim ama bu güzel beldeden de bahsetmeden geçmeyeceğim.
Mordoğan;İzmir’e 80 km uzaklıkta 3 doğal plajı ile Karaburun’un önemli bölgelerinden biridir.Şehir merkezindeki Kocakum plajı,Ardıç plajı ve Ayıbalığı plajları vardır. Ayıbalığı plajı,Akdeniz foklarının üreme alanı olduğu için 2008 yılında doğal sit alanı ilan edilmiştir.
Mordoğan,hurma zeytinin yetiştirildiği tek bölgedir.Balıkçılık geçim kaynakları arasında ön sıradadır.Kaynak:www.visitizmir.org
Mordoğan-Karaburun Yolu.
Mordoğan-Karaburun arası 20 kilometre, bu 20 kilometrelik yol bir çok irili ufaklı inişe çıkışa ev sahipliği yapıyor. Mordoğan’ dan itibaren yeni yapılan yola çıkış yapıyorum ve bu yolu deli poyraza karşı alıyorum.Rüzgara karşı gitmenin dezavantajını ise yolda rahatlıkla hissediyorum.
Karaburun’ a Vardım.
Hava durumu yanıltmamış, Karaburun’a varır varmaz rüzgar etkisini yitirdi ama beni planladığımdan 1,5 saat geriye attı. Karaburun’a saat 13:00 sıralarında vardım.İlk işim aperatif olarak karnımı doyurmak oldu.Sonra da hızlıca alışveriş yaptım.Karaburun’da alışveriş çok önemli,çünkü Karaburun sonrası rotam dahilinde Küçükbahçe ve Ildır haricinde başka yerde alışveriş imkanı yok.Karaburun’a gelmişken biraz bahsedeyim.
Karaburun;Akdeniz foklarına ev sahipliği yapan Karaburun,coğrafi özellikleri,şifa dağıtan bitkileri,gelenekleri ve barışçıl yaşam felsefesiyle sayıları giderek azalan niş turizmi bölgelerindendir.Binlerce yıllık tarihin izlerini taşıyan ve tarihte Mimas olarak bilinen yarımada mitolojide pek çok efsane ile anılır. Homeros’ un ünlü eseri Odyssia’ da ”Rüzgarlı Mimas” olarak geçen Mimas dağı,bugünkü Bozdağ’ dır.Kaynak:www.visitizmir.org 
Yeniliman Yolu.
Rüzgarın etkisiz kalması ile Karaburun-Yeniliman arasındaki 9 km’lik kısmı çok seri aldım.Bu arada çok güzel manzaraları da hafızama kazımayı unutmadım. Yeniliman, adı üstünde ufak bir mendirek ve balıkçı teknelerinin bulunduğu bir yer. 
Hasseki.
Yeniliman’ dan sonra kıyı şeridinden ayrılıp biraz içeri yol alıp Yeniliman Köprüsünden sonra Hasseki Köyüne doğru vadi içinden tırmanmaya başladım.Hasseki köyü Sarpıncık yolunda yamaç üzerinde oldukça sessiz bir köy.Geleneksel mimarideki evleri burada görmek mümkün.
Sarpıncık Geride Kaldı.
Karaburun Yarımadası’ nda bir çok iniş çıkış var, engebeli bir araziye sahip.Bu tırmanış uzunluklarından bir tanesi Sarpıncık rampası.Bu rampanın uzunluğu 6 km.ve ben Hasseki’ den 2 km sonra Sarpıncık’ a varıp daima akan çeşmesinden suyumu tamamlayıp yoluma devam ettim.
Sarpıncık;Karaburun’a 15 km uzaklıkta yer alır.Köyün kendine has koyları vardır,Hamzabükü onlardan biridir.Yarımadanın kuzey ucunda denize girmek çok farklı bir keyif olsa gerek.
Sarpıncık Feneri;1938 yılında inşa edilen fener İzmir’in en görkemli deniz feneridir.Aktif olarak çalışan fenerde büyük çakar bulunur.
Bozdağ (Mimas Dağı).
Sarpıncık’ tan sonra bir süre daha tırmandım ve Mimas Dağı görüş alanıma tam olarak girmeye başladığı anda da iniş başladı.Artık bundan sonra geceyi geçirmeyi planladığım Küçükbahçe’ ye kadar 14 km ‘lik uzun bir iniş beni bekliyor ama yol boyunca görülecek yerlerde var.
Sazak Köyü.
İnişin ilk bölümlerinde yolu gözlerken bir taraftan da sağ tarafımı dikkatle izliyorum. Çünkü Sazak Köyünü iniş anında kaçırmak istemiyorum ve kendisini yakalıyorum.
Sazak Köyü;Sarpıncık ile Parlak köyleri arasında taş evlerden oluşan terk edilmiş köy.Şarapçılık ve zeytin üretimi yapılan köy mübadele ile 1924 yılında boşaltılmış.Köy rüzgar alan, Midilli’ye karşı bir tepede yer alır.
Günün Sonu Göründü.
Artık ikindi vaktindeyim ve inişteyim.Hemen önümde Sakız Adası ve Ege Denizi,Karaburun Yarımadası’ nın Doğusu ve kuzeyi bitti artık batı yönüne geçiş yapıyorum.
Salman Köyü.
Parlak köyünü de geçtikten sonra Küçükbahçe’ den hemen önceki Salman köyüne varıyorum.Salman Köyü;küçük ve kendine has taş evleri olan bir köy.Salman Köprüsü ve Denizgiren sahili de var.
Küçükbahçe’ ye Vardım ve Hemen Yayıldım!!!!
Akşam üzeri Küçükbahçe’ ye vardım. Küçükbahçe’ de 1 fırın ve 2 bakkal mevcut,bakkalda içimi serinlecek bir şeyler içtim.Sularımı tamamladım ve gece için gerekli şeyleri aldım.
Şimdi kamp yerindeyim, burası Karaburun Belediyesi’ nin Küçükbahçe plajındaki tesisi,kışın kapalı,Mart ayında da burada kamp yapmıştım.O zaman suları akıyordu,şimdi ise suları kapamışlar.Halbuki ne hayaller kurmuştum, Mart ayındaki gibi denize girip,duşumu alacaktım, olmadı,kısmet değilmiş.Bakkaldan aldığım sularla idare edeceğim.
Küçükbahçe Plajı Ve Küçükbahçe.
Küçükbahçe;çorak tepeler arasında yeşil bir alanda yer alan Küçükbahçe Bucağı’ nda mandalina üretimi yapılıyor.Balıkçılıkta ön planda.Köyde pansiyon mevcut. Denizgiren,Tolos Küçükbahçe Plajı’ ndan denize girilebilir.İşte ben bu gece böyle bir yerde kamp yapacağım.
Küçükbahçe Gecesi.
Bugün Balıklıova-Karaburun arası deli poyraz ile mücadelem oldu.Karaburun’dan sonra rüzgar yok,sakinlik hat safhada,biraz tırmanış ve iniş ile beraber Küçükbahçe Plajında kamp halindeyim.Güneş Sakız adası ve Ege Denizi üzerinden kaybolup giderken ben de geceye hazırlandım.Yemeğimi sakin sakin hazırlayıp yedim, sonrasında ise uzun sürecek bir gecenin keyfini yaşamaya başladım.O keyif nasıl oluyor Şafak bu kış gecesinde diye soranlarınız olur belki!!!!Arkadaş kendime göre benimde oyalanma taktiklerim var, sevdiğim müzik ve sanatçılarla dolu mini radyo-MP3 karışımı cihazımı devreye sokar,ateş suyu yada aslan sütü ile şöyle güzel atıştırmalıklar eşliğinde ve gecenin sessizliği içinde vakit geçiririm.
Bunları yaparken de rahatsız edilmek istemem….
Yarımada İzmir Turum’un ikinci gecesinde Küçükbahçe Plajındayım,yarın Çeşme yönüne Batı sahillerinde yol alacağım.
2 nci Gün Manzara Koyu-Mordoğan-Karaburun-Sarpıncık-Küçükbahçe Plajı:62 km
Powered by Wikiloc
Discussion about this post