Geç vakit vardığımız Kula’da akşam ancak seri bir alışveriş ve sonrasında kamp yerine geçmekten başka hiç bir düşüncemiz yoktu ve öyle de yaptık.Gün geçtikçe artık yorgunluk belirtileri de başladı.Kolay değil 19 gün durmadan pedal çevirdik ve bugün Zafere Giden Yol’da 20 nci gündeyiz.Akşam duş yap, yemek ye derken geç vakit uyumamıza rağmen sabah gayet dinç bir şekilde erkenden uyandık.Sanki dünya ya yeniden gelmiş gibiyiz, dinlenmişiz.Bugün 09 Temmuz 2020, günlerden perşembe ve Zafere Giden Yol’da 20’nci gündeyiz.Planlamamızda bugün Kula-Alaşehir-Gediz Ovası ve Adala var.Günün ikinci yarısı itibari ile de ovaya inmiş olacağız.
Not:Beraber çıktık yola beraber yol alıyoruz,yazılarımda da Ferdi kardeşimin fotoğraf desteği çok fazla.
20 nci Gün 09 Temmuz 2020 Kula-Alaşehir-Kavaklıdere-Durasıllı-Adala:
Kula Sabahı.
Bir gece önce yağmurdan sonra böyleydik,şimdi ise sıcak suyun keyfi ile temizlenmiş ve çamaşır yıkama sonrası halimiz bu.Güzel bir uykunun ardından,çadırlara hiç ellemeden hemen kahvaltımızı yaptık.Kuru olan çadırları sonra topladık ve toparlandık.
Kula Kamp Yeri.
Çabuk hazırlandık,toparlandık ve Kula kamp yerimiz olan Çamlık’tan ayrılmadan önce kamp yeri ayrılık pozumuzu alıp Kula Kamp yerinden Kula içine geçiş yapıyoruz.
Kula.
Dün geç vakit geldiğimiz ve direk kamp yaptığımız Kula içine önce kültür gezisi yapıp,Kula evlerini fotoğraflayıp,gezdik.Kula içinde tur attık ve sonra Kula şehitliğine giderken,biraz Kula’dan bahsedeyim.
Kula:İlin doğusunda Uşak il sınırında, İzmir-Ankara karayolu üzerinde, Kara Divlit Dağı yakınlarındaki volkanik bir arazi üzerinde yer almaktadır. İlçenin doğusunda Uşak’ın Eşme ve Gediz ilçeleri, batısında Salihli, kuzeyinde Selendi ve Demirci, güneyinde ise Alaşehir bulunmaktadır.Volkanik özelliğinden dolayı tarihte “Yanık Ülke” anlamına gelen “Katakekaumene” adıyla anılan Kula; Lidya, Pers, Roma ve Bizans yönetiminde kaldıktan sonra 1300’lerin başında Germiyanoğulları’nın 1420’lerde ise Osmanoğulları’nın egemenliğine girmiştir. 1896 yılına kadar Kütahya Sancağı’na bağlı bir kaza olan Kula, bu tarihte Saruhan Sancağı’na bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında, 28 Haziran 1920 – 4 Eylül 1922 tarihleri arasında işgal altında kalmıştır.Özellikle kırsal kesim itibariyle tarım ve hayvancılık en önemli gelir kaynağıdır. Başlıca ürünler tütün başta olmak üzere buğday, arpa, sebze ve meyvedir. Dokumacılık, dericilik, ayakkabıcılık, leblebicilik ve halıcılık da ilçede gelişmiş işkollarıdır.Kaynak:Türkiye Kültür Portalı.
Kula Şehitliği:Şehitliğin Yapıldığı Tarih 1923, Şehit Sayısı 27. Bakımından Sorumlu Makam Kula Belediye Başkanlığı.Şehitlik, İstiklal Savaşı’nda 04 Eylül 1922 tarihinde Kula’nın Kurtuluşu sırasında ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nda şehit düşen askerlerimiz adına yaptırılmıştır.
Gölcük.
Kula ziyaretimizi bitirdikten sonra bugün ilk durağımız olacak olan Alaşehir istikametine sapıyoruz.Kula’ya 3 km uzaklıktaki Gölbaşı köyünün hemen altında bulunan Kula Göleti büyüleyici güzellikte çıktı karşımıza.Yıllar önce buradan geçtiğimde tesis yoktu ve Gölet bu kadar net değildi. Şimdi ise hiç bir yerde yer bulamazsan burada kalabilirsin diyor, o kadar güzel bir yer olmuş.Yolu bu tarafa düşenler burada rahatlıkla kamp yapabilirler.
Mola Zamanı.
Uygun anı buldum mu fırsatı hiç kaçırmam.Kula-Alaşehir tırmanışı sırasında ikinci çeşme aradığımız güzellikte olunca,suyumuzu da tamamladık,kahve molası da verdik.
Alaşehir İnişi.
Kula’dan itibaren hafif hafif tırmandık,660 rakımdaki Kula’dan 10 km yol alarak 900 metreye çıktık.Şimdi sert 10 km iniş bizi bekliyor, 200 rakıma sahip Alaşehir Ovasına iniş yapacağız ve başlıyor. Bu iniş bir çok şakalaşmayı da beraberinde getirdi. Zevk duyarak indik.
Alaşehir.
Türkmen köyüne kadar 10 km indik ve önümüzdeki 10 km’ lik Alaşehir ovasını kat ederek Alaşehir ilçe merkezine vardık.Alaşehir’e vardığımızda saatler 12:00’yi gösteriyordu.Fazla oyalanmadan memur mesaisi gibi saat 12:00’de uygun,serin,temiz bir pideciye oturduk.Siparişleri verdikten sonra masanın donatılması ve pideden doğru seçim yaptığımızı anladık.1 saatten fazla oyalandığımız Alaşehir’den bahsetme zamanı geldi.
Alaşehir: İç Ege Bölgesinde, Batı Anadolu’daki doğu-batı yönlü ovalardan biri olan Gediz Ovasının doğu kesiminde bulunmaktadır. Yüzölçümü 977 km²’dir. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 189 metredir.
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Mondros Mütarekesi’ne dayanılarak başlatılan Ege’deki Yunan işgaline karşı direnişi örgütlemek amacıyla, Erzurum Kongresi’ nden kısa bir süre sonra Alaşehir Kongresi (16 –25 Ağustos 1919) yapılmıştır. Bu kongrenin toplanmasına Balıkesir eski Mutasarrıfı Hacı Muhittin Bey’in önemli katkıları olmuştur. Bu kongrenin Erzurum ve Sivas Kongrelerinden farkı, sivil memurlar ve yerel eşrafın önderliğinde toplanmasıdır. Bu kongre ile Alaşehir’in Anadolu’da Kuvva-yı Milliye’nin örgütlenmesinde katkısı olmuştur.15 Mayıs 1919’da İzmir’e giren Yunan ordusu 24 Haziran 1920’de Alaşehir’e varmış, 5 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusu tarafından geri alınmıştır. Millî Mücadele’de işgalci Yunanlara karşı baş kaldıran ve bu amaçla milis teşkilatları kurarak direnen ilk şehirlerimizden birisi Alaşehir’dir.
Alaşehir Ovasından Gediz Ovasına.
Alaşehir molasından sonra aşırı sıcakla beraber Kavaklıdere istikametine yol aldık.Öğleden sonraki ilk molamızı hararet yapmış şekilde Kavaklıdere’de verdik.Sonra Mevlütlü yönüne dönüp Durasıllı’ya geçiş yaptık.Durasıllı’ya vardığımızda bizde ne hikmetse yorgunluk hat safhaya çıkmıştı.Burada kamp yeri aradık ama kafamızın bir kenarında Adala vardı.Ne olursa olsun Adala olsun dedik ve Adala’ya yöneldik.
Adala Ve Gediz Nehri.
Sıcakla beraber biraz zorlandık ama deydi,Adala’dayız ve köprü üzerinden geçerken Gediz’i seyrediyoruz.
Gediz Nehri:Kütahya’nın Gediz ilçesinde doğan ve İzmir’in Menemen ilçesinde Ege Denizi’ne kavuşan Gediz Nehri, 401 km uzunluğunda.Önce Kütahya il sınırları içinde akan Gediz, Uşak merkez ilçeye bağlı Emirfakı Köyü’nün kuzeyinde Uşak topraklarına girer. Irmak, merkez ilçenin Güre Bucağı’na kadar kuzey-güney yönünde akar. Bu bucağın yakınlarında batıya döner ve Salihli ilçesinin kuzeydoğusundan Gediz Ovası’na girer ve güneyden Kemalpaşa Ovası’ndan gelen Nif Çayı ile Turgutlu’dan gelen Irlamaz Çayı’nı da yedeğine alarak, Foça tepelerinin güneydoğusundan İzmir Körfezi’ne dökülür. Irmağın kaynağı olan Murat Dağı’ndan Ege Denizi’ne ulaştığı noktaya kadarki uzunluğu 401 km olup, su toplama havzası ise 17.500 km²’dir.
Adala:Ege Bölgesi’nin hayat ve bereket kaynağı olan Gediz Nehri’nin iki yakasına kurulmuş bir belde olan Adala, yemyeşil doğası, antik çağdan günümüze uzanan binlerce yıllık geçmişi ve volkanik coğrafi yapısı ile adeta keşfedilmeyi bekleyen bir cennet. Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Adala beldesi, Üşümen Tepesi ile Dibek Dağı’nın arasından geçen Gediz Nehri’nin Salihli Ovası’na açıldığı düzlükte kurulmuş bir yerleşim merkezi.Kaynak:Salihli Kaymakamlığı
Adala’da Vakit Nasıl Geçirilir.
Adala’ya akşam üzeri vardık.Gediz’in kenarının hemen her tarafı piknikçiler tarafından işgal altında ama yine de boş yer çok.Bizde Gediz Nehri kenarında en uygun yere yerleşerek yorgunluk attık.Yorgunluk atarken de gece çadırları nereye kurarız planlaması da yaptık ve bir kaç alternatiften sonra karar verdik.
Su kenarında olmanın cazibesi ile içeceklerimizi aldık,masayı kendimize göre donatıp güzelce akşam yemeğimizi yedik.Hava kararmaya yakın ise vatandaşlar bir bir evlerinin yolunu tutarken, bizde belirlediğimiz yere çadırlarımızı kurduk.Kurduğumuz yer o kadar uygun ki bir Allah’ın kulu yanımıza gelip,göremez.
Bu gün 20 nci gündü,Kula’dan başlayan günümüz, Alaşehir ve sonrasında Gediz kenarında Adala’da son buldu.
Yarın Salihli,Turgutlu,Yiğitler,Armutlu istikametine yol alacağız.
20 nci Gün 09 Temmuz 2020 Kula-Alaşehir-Kavaklıdere-Durasıllı-Adala:84 km
ZAFERE GİDEN YOL 20 HAZİRAN-11 TEMMUZ 2020 (20. Gün Kula-Alaşehir-Kavaklıdere-Durasıllı-Adala)
Discussion about this post