Gölcük Gölü kenarında akşam yemeği sonrası az bir keyif yapıp çadır kuracağımız alana geçtik. Akşamın belli saatine kadar Bozdağ üzerinde şimşekler çaktı,gök gürledi rüzgarda bir ara hızlandı ama belli saatten sonra her şey süt liman oldu.
Baattin Usta kamp yeri seçiminde uzmanlaştı, bize futbol sahasının en sote yerinde yer ayarladı ve kampımızı oraya attık.
Gece sessizlik,huzur ve tertemiz havanın bize getirdiği rahatlama ile geçti.
Ağaçların hışırtısı da ninni yerine idi.
Sabah 1050 metrede ki Gölcük Gölünde güne uyanmak kadarı güzeli olamaz her halde,çelik gibi uyandık.Çadırlarımızı toplayıp kahvaltı için gölün kenarına yollandık.En keyifli kahvaltı gölün muhteşem görüntüsü altında yapılır herhalde…. Gün ne mi? getirecek bir bakalım.
4 ncü gün 03 Temmuz 2015 Gölcük Gölü-Bozdağ-Ödemiş-Kuşlar (Dağmarmara Yaylası)
Kamp alanımız.
Bundan iyisi olamaz herhalde.Kimsecikler yok,sessizlik ve sukünet.
Sabah böyle bir ortamda uyanmak.Para versen böyle güzel yer bulamazsın.Niye keyfimiz yerinde anlaşılıyor herhalde….
Uyandık,sabah temizliğini yaptık,her şeyimizi topladık.Küheylanda hazır,
sıra kahvaltıya geldi.Hadi gidelim göl kenarına.
Gölcük Gölü
Bozdağlar’ da bulunan bu şirin yayla, aynı zamanda gölü ile de ünlüdür. Göl, çevresi çam ormanları ile kaplı yaylanın tam ortasındadır. Nefis havası, konaklama tesisleri ile spor kulüplerinin de kamp yeri olarak kullandığı Gölcük tam anlamıyla bir doğa cennetidir. Denizden yüksekliği yaklaşık 1050 metre olan göl tektonik hareketlerle oluşmuştur. Gölün derinliği ortalama 5 metredir. Gölcük’ün İzmir’e uzaklığı 130, Ödemiş’e ise 18 kilometredir. Göl kenarında 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 1934 yılında kalmış olduğu tarihi bina, bugün halen otel olarak kullanılmaktadır.
Gölcük Gölü
Göl kenarına gelince kahvaltı hazırlığına başlıyoruz ama bu işimiz kısa sürüyor,yolda kanalizasyon yapımı olduğundan üstümüze yolun tozu geliyor, bizde hemen mevkii değiştiriyoruz.İyi ki değiştirmişiz, şimdi bulunduğumuz yerde gölün manzarası daha güzel.Bu güzelliği görünce bir süreliğine kahvaltıyı unutup fotoğraf çekimine başlıyoruz.
Baattin Şimşek ve Ben.
Bozdağlar turunda meşakat ile bana eşlik etti.Kendisi zorlukların adamıdır.Zor yollardan geçtik,dağlar,tepeler,yaylalar aştık,ıslandık,yorulduk ama hala dimdik ayaktayız.Bundan sonra turun ikinci ayağı başlıyor,çünkü hedefe vardık.O yüzdendir ki bu kareyi biz hak ediyoruz.
Gölcük Gölü.
Hedefe vardık,bundan sonraki pozisyonumuz dönüş yolu olacak ama öyle kolay bir dönüş yolu değil.Yine işin tadını çıkaracağız.O yüzden keyifliyiz.Hadi Baattin usta bu kadar poz yeter kahvaltımızı yapıp tekrar yola çıkalım.
Bozdağ Yolundan.
Göl kenarında keyifle kahvaltımızı yapıyoruz.Üç günün kritiğini ve bundan sonra ne yapacağımızı da konuşuyoruz.Güneş iyice ısıtmaya başlayınca da çıkıyoruz yola.Göle geldiğimiz yoldan devam edip bir süre sonra sola, Bozdağ istikametine dönüyoruz. Bozdağ zirve göründü bile yönümüz o taraf olacak.
Göle Son Bir Bakış.
Bozdağ yönüne hareket ettikten bir süre sonra Gölcük gölünün yoldan gözüken tek yerinde durup,göle son bir defa selam verip yolumuza devam ediyoruz.Bu yerde akmayan bir çeşme olduğunu söylemem de fayda var,belki buradan bakmak isteyen arkadaşlar olabilir.
Çünkü çıplak gözle daha iyi görünümü var.
1250 Metreden Ödemiş Ovasına Bir Bakış.
Gölcük Gölü-Bozdağ arasında 1250 metre rakıma sahip tepeye ulaştığımız da aşağıdaki Ödemiş ovası muhteşem gözüküyor.Ova hemen altımızda.Bir süre burada durup ovayı ve Ödemiş’i seyrediyoruz.Sağ köşede ise Ödemiş’den Gölcük gölüne gelen yol kıvrımı gözüküyor.
Fotoğraf derdindeyiz.Manzara güzel olunca Baattin ne yapsın.
Bozdağ Yolu.
Ceviz ağaçlarının serinlettiği Bozdağ yolunda yolumuza devam ediyoruz.
Ovacık Köy Girişi.
Buraya kadar gelmişiz,Ovacık köyüne girmeden olmaz.
Zaten direk Bozdağ’ a gidip te ne yapacağız.Biz buraya görülmeyenleri görmeye
gelmedik mi?
Ovacık Köy Kahvesi.
Kahveci, güzel köy kızımız,iki tane müşteri var, bir de biz gidiyoruz,toplam beş kişi oluyoruz.Kahve de Elmabağı yolunu sordum,bir anlattılar kafam karıştı,en sonun da siz gidemezsiniz dediler.Meğerse yol bozukmuş,onu anlatmaya çalışmışlar.
Siz hele boş verin,eşek geçer mi? oralardan dedim,he geçer dediler.O zaman sorun yok dedim.ikişer çay içmiştik ücrette almadılar.Vedalaştık,Ovacık Köyünden Elmabağı istikametine yolumuza devam ettik.
Ovacık-Elmabağı Yolu.
Böyle yola can kurban.Yeşillikler arasında enfes bir yol.Sağımızda solumuzda bir çok tarla var.Tarlaların bir çoğu patates tarlası.
Bozdağ.
Bozdağ zirveye bir de bu açıdan bakalım dedim.Elmabağı’ ndan Bozdağ
zirve böyle görünüyor.
Çaldağ Girişi.
Elmabağı’ nı geçer geçmez solda Çaldağ levhasını görüyoruz. Demek ki Çaldağ zirveye buradan çıkılıyormuş.Başka zaman geldiğimizde bir zirve zevki yaparız artık.
Nasılsa yolunu öğrendik.
Bozdağ Zirve.
Elmabağı’ ndan Kırkoluk istikametine doğru yolumuza devam ediyoruz.Bu esnada Bozdağ merkez ve Bozdağ zirve buradan çok net görünüyor. Bozdağ zirve 2159 metre ile Ege bölgesinin ikinci büyük dağıdır.Alt planda ise patates tarlaları ve tarla süren bir traktör görüş alanımızda.
Ana yoldayız.
Elmabağı’ ndan Kırkoluk yönüne kuzeye giderken,şimdi tam terse,yönümüzü güneye Bozdağ merkeze çeviriyoruz. Kırkoluk tarafına gitmeyi başka zamana bırakıyoruz.Buralara tekrar gelmek için bahanemiz olsun.
Patates Tarlası ve Bozdağ.
Ödemiş patatesi çok lezzetli ve meşhurdur.Demek ki bu bereketli topraklarda yetişiyormuş.Bu pozdan sonra Bozdağ merkeze giriyoruz.O gün pazarı imiş,bir karpuz alıp parkta,çeşmenin başında karpuzu bir güzel mideye indiriyoruz.Bu tertemiz havada karpuz bize çok iyi geldi ve enerji kattı.
Üçler Geçidi.
Karpuzun verdiği enerji ile Bozdağ merkezden ayrılıp Ödemiş istikametine yol almaya başlıyoruz. Bozdağ merkezden çıkar çıkmaz burada görülen Üçler geçidini geçmek gerekiyor.Bundan sonra bu rakıma çıkmayacağımız için bir fotoğraf karesi ile ölümsüzleştirelim dedik.Daha doğrusu Baattin usta öyle dedi.
Bozdağ’ dan inmeden soğuk sularından bir kez daha içip öyle geçelim dedik.
Ödemiş’e İniş Başladı…..
Bozdağ-Ödemiş arası 18 km bu tamamı iniş demek.İniş her zaman çabuk olur,çıkışı ise saatler alır.Hızlı bir şekilde Ödemiş’e doğru yol alırken bir poz almak istedim.
Paşa Çeşmesi.
Bozdağ-Ödemiş yolundaki Paşa çeşmesi 1927 yılında İzmir Valisi Kazım Dirik tarafından yaptırılmış.Ovacık yaylasında gördüğümüz Paşa çeşmesi ile aynı özelliklere sahip.
Birgi’ye Yukarıdan Bakış.
Arada dinlenmezsek olmaz.Bu dinlenme anlarında manzarası güzel yerler tercih sebebi.Bunlardan biri de Birgi’nin buradan görünüşü.Birgi ve arka plandaki Kiraz ovası buradan çok net görünüyor.İniş anında dikkatli olunmalı ve yavaş gidilmeli.Ara da dinlenilmeli.İniş anın da, hem ellerimiz fren yapmaktan acıyor,hem de jantlar ateş gibi oluyor.Fren balatalarına da yazık.
Sırtlanbayırı’ na bir de böyle bakmak…
En üst nokta Sırtlanbayırı’ nın zirvesi.Altında görünen düz yol bizim dün Gölcük Gölüne geldiğimiz yol.Dün akşam oradan Gölcük gölüne geçiş yaptık.O tepelerin ardından geldik biz buralara…Yılan gibi kıvrılan yol ise Ödemiş’ten Gölcük gölüne giden yol.2 yıl önce oradan bir arkadaşımla beraber çıkış yapmıştık.
Keldağ.
Dün Keldağ’ ın kuzeyinde yukarılardaydık,şimdi Ödemiş ovasında
Keldağ’ ın güneyindeyiz.
Bereketli Ödemiş ovasındayız. Birgi’ yi yukarıdan seyredip içine girmedik.Direk Ödemiş’e geldik,buraya kadar gelmişken Ödemiş köfte yemeden gidilmez deyip,bir köfteciye çektik atlarımızı ve öğlen yemeğinde Ödemiş köfte yedik.Sonra ne mi yaptık.Yönümüzü Bülbüller köyüne çevirdik.Bülbüller yolunda mısır tarlaları.
Bülbüller Köyündeyiz.
Ödemiş-Bülbüller köyü arası 14 km ve ova yolu.
Bu manzara da ne peki değil mi?Ovanın bittiği,bundan sonra tekrar yukarılara vadi içerisinden devam edeceğimiz anlamında.Bülbüller köyünden Kerpiçlik istikametine bir bakış.
Köyde su başında mola verdiğimizde pazara mal götürecek köylü bize bol miktarda şeftali ikramında bulundu.Onları afiyetle mideye indirdik.
Ödemiş Ovası Ve Bülbüller Köyüne Son Bir Bakış.
Tırmanışımız devam ediyor,aslında daha yükselmedik,tahminen 350 metrelerdeyiz ve Veliler köyü altlarında bir yerden Ödemiş ovasına ve Bülbüller’ e son bir defa bakıyoruz.
Kerpiçlik Barajı.
Aslında baraj inşaatı demeliyiz.İnşaat devam ediyor, haliyle yol yapımı da devam ediyor.Suya dem vurulacak,inşallah bölge için hayırlı olur.Bu baraj Kelebek Deresi üzerine inşa edilmekte.
Keldağ yine görünüyor,bu sefer Keldağ’ ın batısındayız.
Dere Çıkışı.
Dere üzerinde köprüden geçip,Kerpiçlik köyüne doğru yol alıyoruz.
Baraj inşaat alanından beri,yol yapım sahasının içindeyiz.Rüzgar olmasa sorun değil ama,rüzgar yolun tüm tozunu yüzümüze vuruyor.
Kerpiçlik Köyü,köy nihayet görüldü,belki köye varınca yol düzelir.
Çok toz yuttuk çünkü.
Geriye bir bakış.
Yol buraya kadar bildiğiniz gibi, uzun süre tozlu yolda devam ettik.
Kerpiçlik köyünü de gerilerde bıraktık.Dere geçişi ile birlikte bir süre tırmanıp 550 metreye çıktık ve artık asfalttayız. İlk defa asfalt görünce seviniyorum.
Baattin Geliyor.
En arka planda Keldağ,hemen önü orman ve aşağısı dere yatağı ve Baattin’ in dereden çıkışı.Manzara güzele benziyor.
Kiraz Bahçesi.
Tam yorulduk,enerjiye ihtiyacımız var,biraz mola verelim dediğimiz anda,kendimizi kiraz bahçesinin içinde buluyoruz.Tarla sahibinin hemen karşımızda,yangın göletinin yanında,bizi seyrettiğinin farkında olmadan.Daha sonra ben fark ettim,sahibinin kendisi olduğunu bilmeden,sahibi kimse helal etsin derken,istediğiniz kadar yiyin sahibi benim,yoldan geçenler için bahçede bıraktım demez mi?
Kiraz ve Küheylan.
Dozacı fazla kaçırdık galiba,bir kısmını çekirdekleri ile beraber yedim.
Baattin mi? kiraz bahçesinde kayboldu,kendinden geçti.
Hakikaten enerjiye ihtiyacımız varmış.
Dağmarmara Yaylası.
Kirazı iyice mideye indirdikten sonra yola devam ediyoruz.
Artık Dağmarmara Yaylasındayız. Dağmarmara Yaylası 750 metre rakıma sahip, bütününde 6 köy barındıran bir yayla.Bu köylerin isimleri;Karaköy,Kabaçınar,Ören,Yunusdere,Hacıisalar ve Kuşlar köyleri.Biz önce Karaköy’ e varıyoruz.Köyde kısa bir alışveriş yapıp,kamp atacağımız yer soruyoruz.Bize tarif edilen yere doğru hareket ediyoruz.
Kamp Alanındayız.
Tarif edilen yere geldiğimiz de,karı-koca ve bir çocuk bizi karşılıyor,iftar hazırlığındalar.Yolcu olduğumuzu ve kamp atabileceğimiz bir yer aradığımızı söylüyoruz,hemen orada kamp atmamıza izin veriyorlar.Çok tatlı bir aile,çok yakınlık gösterdiler.Zaten Ramazan dolayısıyla işletme kapalıymış.Kamp yerimiz;Karaköy,Kuşlar,Kabaçınar ve Ovacık yayla yollarının birleştiği dört yol ağzında Kabaçınar’ lı bir ailenin,Köfteci Hasan ALP’in yeri oluyor.
Geceye Hazırlık.
Hasan ALP ve ailesinin izniyle hemen kamp hazırlığına girişiyoruz,çünkü akşama az kaldı.Yer ikimizin de çok hoşuna gidiyor.Ama bir sorun var yola çok yakın inşallah problem olmaz.
Akşam olanlar:Biz keyfini çıkara çıkara çadırlarımızı kurduk,aile de ezan ile beraber oruçlarını bozdu.Sıra bizim yemeğimizi yapmaya geldi.Yemeğimizi biraz sıkıntılı yaptık,çünkü Baattin rahat değildi.Gün içerisinde bana söylememişti,meğerse yanlış tayt seçimi yüzünden pişik olmuş.Bende gerekli ilaçlar olduğundan kendisine verdim de rahat rahat yemeğimizi yapıp afiyet ile yedik.Yemekten sonra Hasan ALP ve ailesi ile bir süre muhabbet ettik,sonra da dinlenmeye çekildik.
Yola yakınız ama gürültü olmayacak galiba,şimdilik sessiz buraları.
Gün içinde olanlar:Gölcük gölünün büyüsü ile güne başlamak,Bozdağ’da ve Ovacık Yaylasında keyif turu atmak. Ödemiş’e inmek.Ovada bol domates yemek. Kerpiçlik yolunda toza bulanmak. Dağmarmara yolunda kirazı çekirdekleri ile yemek.
Dağmarmara yaylasında kamp yapmak.
Yazar Notu: Bozdağlar üzerinde beş adet Ovacık Yaylası olduğunu ben biliyorum,belki de daha fazladır.O yüzden Ovacık yaylasını sorduğunuzda,muhakkak hangi Ovacık yaylası olduğunu da belirtmeniz gerekiyor.
4 ncü gün 03 Temmuz 2015 Gölcük Gölü-Bozdağ-Ödemiş-Kuşlar (Dağmarmara Yaylası):79 km
BOZDAĞLAR TURU 30 HAZİRAN-04 TEMMUZ 2015 (4. GÜN GÖLCÜK GÖLÜ -BOZDAĞ-ÖDEMİŞ-KUŞLAR (DAĞMARMARA YAYLASI))
Discussion about this post