Her turumun bir hikayesi, beni çeken bir özelliği vardır.
Detaycıyımdır,gitmek istediğim yeri inceler,okur,araştırır,
tüm özelliklerini öğrenirim. Laf olsun diye tura çıkanlardan değilimdir.
Bir yerlere gitmek için amacım,isteğim,hedefim,gideceğim yerlerin beni cezbeden bir şeyleri olmalı…. Araştırır,bilgi sahibi olur,kendimi hazır hale getiririm. Bazen beni çeken bir tek şey için bile yollara düşerim.Ama yolumun üzerinde görülecek yerleri de not ederim.. Rota çizerim kendime,çizerken süsler, püslerim rotamı. Hani ilkokul çocuklarının defter kenar süsleri olur ya aynı onun gibi…. Benim kendimce bir yerlere gitmek,yollara çıkış sebeplerim var. Bafa Gölü’de onlardan biri…
Ben Bafa Gölü tarafına tura çıktım ama, asıl görmek istediğim Kapıkırı’ nda gün batımıydı….. Kapıkırı’ nda gün batımını seyretmek en büyük isteğimdi. Ama diğer özellikler de yabana atılacak türden değildi.
Heraklia Antik Kentinin bulunduğu Kapıkırı’ nda gün batımını doya doya da seyrettim. Giderken ve dönerken de ayrı güzellikleri gördüm,yaşadım. Bu güzellikleri paylaşma zamanı geldi,Kapıkırı’ nda gün batımını seyretmek için turumuza başlayalım.
1 nci Gün 30 Ağustos 2016 Çandarlı-Aliağa-Cumaovası- Ahmetbeyli:
Çandarlı’ da Sabah.
Tura başlangıç yerim Çandarlı,başlangıç fotoğrafını Çandarlı’ nın doğu sahilinden alıp yola çıkayorum.Birinci etabım Çandarlı-Aliağa arası olacak.
Aliağa Sahil Yolu…
37 kilometrelik Çandarlı-Aliağa arası yolu molasız geçip kendimi Aliağa’da sahil yoluna attım.Aliağa’da ana yolu kullanarak riske girmektense bu sahil yolunu kullanarak zevkli bir şekilde Aliağa’ yı bir baştan bir başa kat edebilirsiniz.
Tahtalı Baraj Göleti
Aliağa-Cumaovası arasındaki 80 km lik yolu İzban bağlantılı kat ettim.
Bu arada İzmir’de bir kısa mola verip Selim Zıraman Ustama uğrayıp, bisikletimin vites ayarlarını yaptırmayı ihmal etmedim.
Sonra yine İzban’ a binerek Cumaovası’ na varış ve tekrar yollarda pedal basmaya devam…Şimdi de Tahtalı Baraj göleti kenarındayım.
Değirmendere Yolu…
Ana yoldan ayrılıp,Değirmendere-Çamönü yoluna sapıyorum,burası sakin ve huzurlu.
Ana yol tam tersi çok yoğun trafiğe sahip.
Ahmetbeyli Sahili…..
Akşam üzeri kamp yapmayı düşündüğüm Ahmetbeyli sahile varıyorum ama durum facia!!!!!Her taraf dolu, sahil günübirlik gelen vatandaşların istilası altında!!!!.Bende sahilde tur atıp kendime uygun bir yer tayin etmeye çalışıyorum..
Dimitri……
Burada beni kamp atmaya Dimitri ikna etti!!!! Yoksa basıp gidecektim!!!
Günü birlikçilerin istila etmediği yazlıkçılara yakın gölgelik bir yerde izin isteyip molaya geçtim.Tabii yazlıkçı ablamın getirdiği hünnap vitamin niyetindeydi….Hünnap – Dimitri, iyi gitti yorgunluğumu aldı.Küheylan bu dostluğu kıskanmış olacak ki,tekerini Dimitri’ ye yaslayıp,bize eşlik etti!!!Birinci günde 74 km pedal basıp,80 km izban kullanarak
Ahmetbeyli’ de şimdi keyif zamanı…Turumun birinci günü böyle geçti, sabaha ve yarına nasıl uyanacağım, bakalım.
1 nci Gün 30 Ağustos 2016 Çandarlı-Aliağa-Cumaovası- Ahmetbeyli: 37 km
2 nci gün 31 Ağustos 2016 Ahmetbeyli-Kuşadası-Söke-Atburgazı-Miletos-Taşburun:
Ahmetbeyli- Pamucak Yolu
Ahmetbeyli’ de sabah erken uyandım,dinlenmiş sayılırım.
Çadırımı toplayıp, erken açılan kahvehanenin yolunu tuttum.
Orada kahvaltımı yapıp, hazır hale gelince yola revan oldum.
Tabii hemen rampaya sararak. Rampa başında da bu güzel manzara beni karşıladı.
Karşı dağların altında Kuşadası ve ilk hedefim de orası.
Pamucak sahiline varmadan bir kaç kilometre önce yine bir seyir alanında kısa mola veriyorum. Bu mola anında da bir hatıra fotoğrafı çekiyorum.
Priene Antik Kenti…..
Pamucak sahilinden Kuşadası, oradan Söke derken Güllübahçeyi’ de geçmişim.Kuşadası-Söke yolunda dış lastik sıkıntım oldu,onu da Söke’de halledip yola çıktım. Güllübahçe beldesini de geçince Priene Antik Kenti yol ayrımına geldim.Söke’de vakit kaybetmeseydim girerdim.Ben en iyisi Didim tarafına devam edeyim,daha yolum uzun.
Priene….
Antik kentte giremedim ama yol kenarında bazı kalıntıları fotoğraflamadan geçmiyorum. Onlardan birini burada paylaşmak istedim.
Atburgazı Yolu…..
Yoldan da anlaşılacağı üzere ovada pedallıyorum. Ova bazılarına iyi gelebilir ama bu rüzgara bağlı… rüzgar bugün benden yana, arkadan rüzgar yardım ediyor ama sıcakta aynı zamanda yakıyor.Atburgazı köyüne az bir yolum kaldı.
Büyük Menderes Nehri…
Söke ovasından Ege denizine dökülen Büyük Menderes nehrinin üzerindeyim. Bu nehrimiz doğduğu yerlerde tertemiz iken buralara geldikçe insan eliyle kirlenmeye yüz tutuyor. Su hayattır ama bunun kıymetini bilmeyen insanoğlu eliyle kirletiliyor.
Söke Ovası ve Dilek Yarımadası…
Dilek yarımadasına arkamı yaslayarak Didim yönüne, güneye pedallamaya devam ediyorum.Su sorunum olmamasına rağmen bir balıkçı arkadaşımın soğuk su davetine hayır diyemedim. Buz gibi su ile serinledim.Aynı zamanda bir hafta önce olan bir hikayeyi anlattı bana, iki bisikletli geldi buralara kız ve oğlan, sevgililermiş, burada kavgaya tutuştular,oğlan kızı bıraktı gerisi geriye gitti dedi.Kız aç-susuz buralarda tek başına kaldı,perişandı,su verdim, birazda yiyecek, sonra yolu tarif ettim yoluna devam etti dedi.Ardından ilave etti,ne adamlar var ortalarda dolaşıyorlar!!!!!
Miletos Antik Kenti….
Didim’e fazla yolum kalmadı,yolumun üzerindeki Miletos Antik Kentini doya doya gezdim.Her karesini hafızama yerleştirdim.Burada bir saate yakın bir zaman geçirdim, yine de yeterli gelmedi.Çoğu yerini fotoğrafladım,iki kare de burada paylaşmak istedim.
Miletos Antik Tiyatro…
Akköy Sahili.
Kuşadası’ndan beri denizden uzaktım.Akköy molasından bir süre sonra yine deniz ile buluşuyorum.Güneş deniz üzerine çökmek üzere, o da şu anlama geliyor.Vakit ikindi vaktidir,sen Şafak, bundan sonra kendine güzel bir kamp yeri bakarak ilerle,gözünü dört aç,ayrıntıları atlama…. Zaten biyolojik saatimde alarm vermeye başladı,yoruldum artık.
Taşburun Sahilinde Kamp.
Yazlık sitelerin olduğu Taşburun sahili benim kamp yapmam için ideal.
Bakkal var,geç vakte kadar açıkmış.Deniz var,su da var,yerde güzel daha
ne isteyim ki…..Keyfini süreyim ben bu işin.
Taşburun’ da Gün Batımı.
Hava kararmadan önce deniz ve duş keyfini yapıp işin daha keyifli bölümüne geçiyorum. Yemeği atlamamak gerek.
Yemek sonrası gün batımında,sahilde ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyorum.Tatlı tatlı esen imbat rüzgarı yüzümü yaladıkça,keyfim daha da yerine geliyor.Kamp yaptığım alanda bakkal ablamızın ve site sakinlerinin yakın ilgisi,burayı daha da sevmeme neden oldu.
Geç vakte kadar sahilde günün yorgunluğunu attıktan sonra dinlenme vaktidir deyip uykuya dalıyorum.Yarın hedef Kapıkırı……
2 nci gün 31 Ağustos 2016 Ahmetbeyli-Kuşadası-Söke-Atburgazı-Miletos-Taşburun:98 km
3 ncü gün 01 Eylül 2016 Taşburnu-Didim-Bafa Gölü-Kapıkırı:
Taşburun Sahili.
Bakkaldan peynir ve ekmeğimi alıp kamp yaptığım yerin farklı bir alanına geçiyorum.
Bu son geldiğim yer güneşten uzak,sabah güneşini almayacağım.Güzel bir sabah kahvaltısı yapıyorum.Gerçi bu gün yolum kısa olacak ama,yine de kahvaltıyı sağlam yapmalı.
Her şey hazır olunca yola çıkma zamanı.Burası Didim yolu,şimdilik sakin görünüyor,
inşallah hep böyle olur da zevkini çıkarırım.
Kapıkırı’ ya Doğru….
Taşburun- Didim yolunu çabuk aldım. Didim çok kalabalık,her yer araba, durum böyle olunca hiç oyalanmadan yoluma devam ettim.Ama artık rüzgara karşı….Söke-Milas yol ayrımına kadar şiddetli rüzgar beni sersem etti.Milas yönüne güneye dönüp, Bafa’ ya kadar rüzgar yardımı ile süratli geldim.Hemen Kapıkırı yönüne döndüm.İşte şimdi güzellikler başlıyor.
Beş Parmak Dağları.
Bafa Gölünün ve Kapıkırı’ nın sırtını yasladığı Beşparmak Dağları dibindeyim.En yüksek yeri 1375 Metre ile Tekerlek Dağıdır.Mitolojik dönemdeki ismi Latmos Dağlarıdır.
Kale ve Kaya Mezarları.
Kapıkırı’ na girmek üzereyim ama Heraklia’ ya çoktan girdim. Her alanda Antik Kent kalıntıları.Onlardan bir tanesi de kale ve kaya mezarlarının bulunduğu bu yarımada.
Manastır Adası.
Kapıkırı’ na erken geldim.Hemen Manastır adasının karşısında yerimi alıyorum.
Çevreyi gezmem ve tanımam lazım,biraz dolaşıyorum.
Kapıkırı’ nda Gün Batımı
İşte turumunda hikayesi bu.Buraya gelmek için araştırma yaptığımda bir çok özelliğin yanında buna benzer bir fotoğraf dikkatimi çekmişti.Benim için göz alıcı bir özelliğe sahipti.Buralara gelmek için plan ve araştırma yapıyordum, Kapıkırı’ ndaki gün batımı bu isteğimi daha da arttırdı.Bazen yola çıkmak için bir kıvılcım yeter deriz ya…
İşte o kıvılcım da burada ki gün batımıydı…
An Her Şeye Değer.
Kapıkırı’ nda kamp.
Gökyüzü ve Bafa gölü Kapıkırı’ nda bütünleşirken bende gölün kenarında, Manastır adasının karşısında çadırımı kuruyorum.Öğleden sonra gelmiş,buranın keşfi ve keyfini yapmıştım. Şimdi bu saatten sonra yalnız keyfini sürüyorum.Bu güzel gece geç vakte kadar devam ediyor.Artık uyku göz kapaklarıma çökmeye başladığında da çadırıma çekilip,uyku haline geçiyorum.Bu güzellikleri görmek için üç gün boyunca pedalladım,yarın ise farklı bir rotadan dönüşe geçeceğim.
Yoruldum,uyumam gerek,sabah yeni bir gün olacak.
3 ncü gün 01 Eylül 2016 Taşburnu-Didim-Bafa Gölü-Kapıkırı:57 km
4 ncü gün 02 Eylül 2016 Kapıkırı-Bafa Gölü-Sarıkemer-Bağarası-Ortaklar-
Çamlık:
Manastır Adası Ve Sabah.
Bayağı iyi uyumuşum.Saat 06:30 gibi güne merhaba diyorum.
Yine çevreyi kolaçan edip,gözümden bir şeyler kaçırmak istemiyorum.
Sabah güneşi Manastır adasının üzerine vurmak üzere.Kısa sabah gezimi bitirip, kahvaltı faslına başlıyorum. Bu güzel manzara eşliğinde yalnız ve huzurlu kahvaltımı yapıp güne merhaba deme vakti….
Kapıkırı ve Manastıra Veda Zamanı.
Toparlandım,kahvaltımı da yaptım, şimdi yola çıkma vakti.
Manastır adasının bu güzel görüntüsünde kol çek yapıp yoluma devam ediyorum. Bu gün yolum uzun olacak…..
Heraklia’ nın Antik Taşları…
Taşlar ve kalıntılar her yerde.Hangi birine bakacağımı şaşırdım. Yolumun üzerinde ve güneşin ilk ışıkları altındaki Heraklia kalıntılarına son bir defa bakıp yoluma devam ediyorum.
Beşparmak Dağları Ve Gün Doğumu.
Beşparmak dağlarının arkasından güneş görünmek üzere.
Beşparmak dağlarına da selam verip, bir hatıram olsun istedim.
Bafa Gölü.
Gölün kıyıları, Ege Denizinin kıyıları gibi girintili çıkıntılı. Bu özellik göle ayrı bir güzellik verir. Doğal set gölü olan Bafa Gölünde birçok küçük ada vardır. Bazılarında tarihsel yapı kalıntıları bulunan bu adalardan başlıcaları Hayalet ada, İkiz ada ve Menet Adasıdır. Göl kıyısında ise, antik liman kentleri Herakleia ve Pyrrha’nın kalıntıları bulunur. Çevresinde manastırlara ve tarihi mağaralara rastlamak mümkündür.
Bafa Gölü’ nden Latmos’ a…
Kapıkırı,Bafa,Bafa Gölü derken Sarıkemer’ e varıyorum.Sarıkemer yine köy yollarına gireceğim anlamına geliyor.Sarıkemer içindeki bu levha Bafa Gölü serüvenin bittiğinin,Latmos macerasının başlayacağının habercisi.
Avşar Yolu.
Köy yolları ve doğa da olmayı bu yüzden seviyorum.Kendinle baş başasın.Ne trafik var,ne hır gür.Sakinlik ve huzur her yanını sarıyor.
Azap Gölü ve Latmos Dağları.
Avşar köyünden Yeşilköy istikametine giderken Azap Gölü kenarında buluyorum kendimi.Burası küçük bir göl ama manzarası çok güzel.Arka planda ise Latmos dağları yani Beşparmak dağları….
Karacahayıt’ ta Nar Bahçeleri.
Karacahayıt köyü kırsalında bir çok nar bahçesi var.Bir kısmının tadına baktım ama tam olmamışlar, ekşi ama yine de iyiydi,hiç olmazsa vitamini boldu.
Büyük Menderes Nehri.
Büyük Menderes Nehri ile son buluşmam. Artık kendisini göremeyeceğim.
Söke ovasından çıkmak üzereyim.Ortaklar yönüne yol alacağım.
Magnesia Antik Kenti.
Burada antik kent içine girmeden bir iki fotoğraf çekmek ile yetiniyorum.
Bir kaç yıl önce Gökova’ dan dönerken uğramış, içerisini detaylı bir şekilde gezmiştim.Görülmeye, gezilmeye ve bilgi sahibi olmaya değer bir yer.
Magnesia…
Çamlık’ta Gün Batımı.
Bu tur resmen gün batımı turu oldu.
Taşburnu,Kapıkırı derken şimdi de Çamlık’ta gün batımını yakalıyorum.
Magnesia’ dan sonra Ortaklar’ a varıyorum,açıktığımı hissedip,hazıra konup lokantada bir şeyler yiyiyorum.Yemekten sonra Ortaklar’dan hareket ederek,tamamını rampa çıkarak Çamlık’ a varıyorum.(Günün en yorucu anıydı)İşte kamp atacağım yer burası ve akşam olmak üzere…Kamp atmadan önce kendime mükafat olarak iki tane soğuk içecek ısmarlayıp,yeşillikler arasında onlarla günün yorgunluğunu gideriyorum.
Kolay değil tamamı rüzgara karşı 118 km yol almışım bugün,yorgunluk atmak,dinlenmek benim hakkım.Zaten fazla geçe de kalmadan uyku haline geçiyorum.Yarın turun son günü ama daha yolum uzun.Uyumalıyım.
4 ncü gün 02 Eylül 2016 Kapıkırı-Bafa Gölü-Sarıkemer-Bağarası-Ortaklar-
Çamlık:118 km
5 nci Gün 03 Eylül 2016 Çamlık-Selçuk-Sağlık-Torbalı-Aliağa-Çandarlı:
Çamlık
Geceyi Çamlık’ta kamp yaparak geçiren bendeniz,sabaha uykumu tam alarak uyandım.Tura çıkan fazla uyumaz,gün ışığınca kalkar disturu ile 06:30 da uyanıp,toparlanmaya başladım.Kamp malzemelerini toplayıp Selçuk’ta kahvaltı yapmak niyetiyle yola çıkacağım vakit burnuma mis gibi çorba kokusu geldi.Kokuyu takip edince kendimi çorbacının önünde buldum,artık kim tutar beni daldım çorbacıya……
Selçuk Kalesi.
Çamlık’tan saldım kendimi yokuş aşağıya,ne çabuk gelmişim Selçuk’a anlayamadım bile.
Bu güzelim yerden geçerim de bir resim olmaz mı?
Selçuk deyip geçmeyin,ben uzun uzun anlatmayayım buraları,açın kitapları, bilgisayarı, Selçuk ve çevresi hakkında bilgi edinin,inanıyorum ki yalnız burayı görmek için bile yola çıkmaya değer şeyler bulacaksınız.
Efes-Mimas Yolu.
Bu rotaları hazırlayan ve levhaların dikilmesini sağlayan tüm ekibe sonsuz teşekkürler.
Çok güzel ve yerinde bir çalışma.
Sağlık Yolu.
Selçuk,Belevi derken kendimi yine alternatif köy yollarında buluyorum.
Sağlık,Ahmetli üzeri Torbalı’ya varacağım.
Çandarlı Körfezi.
Torbalı’ya kazasız belasız varıp İzban’ a biniyorum.İzmir’ de inip sorunlu lastiği Selim Zıraman ustaya bırakıyorum.Gerekli yere gönderip garantiden halletme yoluna gidecek.Sonra tekrar İzban’ a binip Aliağa’ya varıyorum.Çamlık – Torbalı arası 45 km idi,Torbalı-Aliağa arası İzban ile 110 km ve ben şu anda 37 km sürecek olan Aliağa-Çandarlı yolundayım ve Çandarlı körfezini fotoğraflıyorum.
Çandarlı
Bu gün turun son günü 82 km pedallayıp,110 km İzban yolculuğu derken,saat 17:30 sıralarında Çandarlı’ ya evime vardım.
Tabii bugün rüzgarı bol bol hissederek.Yazımında başında belirttiğim gibi,tura çıkmadan önce gideceğim yer ve rota hakkında ön çalışma yaparım.Bir kıvılcımda benim harekete geçmemi sağlar.
O kıvılcım Kapıkırı’ nda ki gün batımının cazipliğiydi.
Ben o anı yakaladım,içime sindi,doyuma ulaştım.
Rotam ise tamamen benim planladığım şekliyleydi çok zevk aldım.
Yoruldum ama her şeye deydi.Gidilmeye ve görülmeye değer olan tüm yerlere ve ülkemin tüm güzelliklerini görmeye ömrüm yettiği sürece gitmek dileğiyle…Benim her zaman söylediğim gibi; Allah’ın bize bahşettiği şeyleri görmek için yollardayım.
Darısı diğer yolculuklara…..
5 nci Gün 03 Eylül 2016 Çamlık-Selçuk-Sağlık-Torbalı-Aliağa-Çandarlı:45 km
BAFA GÖLÜ TURU (KAPIKIRI' NDA GÜN BATIMI) 30 Ağustos-03 Eylül 2016 Çandarlı-Kuşadası-Söke-Atburgazı-Miletos-Didim-Bafa Gölü-Kapıkırı-Sarıkemer-Bağarası-Ortaklar-Selçuk)
Discussion about this post