Bir nedeni olmalı,bir şeyler yaşamalı,bana hitap etmeli,zevk almalı……
Yaptığım turun kapak fotoğrafı aslında bu turun her şeyini ifade ediyor.Kasım ayı içerisinde Karaburun turu esnasında burada kamp atmış ve muazzam zevk almıştım. Şimdi Şubat ayındayız, yağmur ile fırtına arasında üç gün yakalamışken yarım bıraktığım zevki tamamlamak için yine yola revan oldum.Hem yarım bıraktığım zevki yaşayıp,hem de başka güzelliklerde görme zamanı deyip yaşadıklarıma geçme zamanı…….
1 nci Gün 09 Şubat 2017 İzmir-Urla-Gülbahçe-Balıklıova
Yola Çıkma Zamanı.
Dün akşama kadar hafif hafif yağan yağmur yerini hafif rüzgarlı ve ılık havaya bırakmış.
Yani tam tur havası.Sabah hazırlığı da tamam yola çıkalım artık.
Güzelbahçe Sahili……..Evimin bulunduğu Hatay bölgesinden Güzelbahçe’ye kadar normal tempoda pedallayarak ilk mola yerine varıyorum.Sabah çayımın devamını Güzelbahçe’de içeceğim.Hava biraz rüzgara çevirdi bile,bu da yelkenli ile denize açılan arkadaşa yarar.
İskenderin Köprüsü
Yol altımdan su gibi akıp gitti,farkında olmadan İçmeler’de bulunan İskenderin Köprüsüne gelmişim bile.Buradan her geçtiğimde fotoğrafını albüme koymayı ihmal etmem, bu gün de öyle oldu.Fotoğrafımızı çektik, selamımızı verdik İskenderin Köprüsüne ve tekrar yola çıkma zamanı.
Gülbahçe Molası.
Gülbahçe’ ye kadar Çeşme yolunu kullanmıştım, şimdi yönüm Karaburun istikameti yani kuzey yönü, hal böyle olunca rüzgar karşıdan gelecek anlamında.Gülbahçe’ ye gelince fırından taze tam buğday köy ekmeğini alınca karnımın acıktığını hissettim.Bedenimin ne dediğine kulak veren biri olarak hemen kuytu, rüzgar almayan,çiçekli,böcekli ve deniz görür bir yerde öğlen yemeğimi yemeğe başladım.
Balıklıova Yolunda Bir Koy,koy aynı zaman da yazın kamp alanı olarak kullanılıyor.Burayı sahiplenen zat,istenmeyen kişileri önlemek için köpek var levhasını koymayı ihmal etmemiş.Korkacak bir şey yok, benim saydığım kadarı ile beş tane vardı,zararsızlar,biraz havlayıp,hemen gevşiyorlar.
Balıklıova Göründü.
Gülbahçe’ den yaklaşık 8,evden çıkalı 55 kilometre sonra küçük bir tepeye ulaştığımda artık Balıklıova görüş alanımdaydı.Fazla bir yolum kalmadı,gün daha erken,
Balıklıova’ da bol vaktim olacak.
Balıklıova Kamp Yerim.
Erken vardığım Balıklıova’ dan akşam ve ertesi sabah için gerekli kumanyalarımı alıp,birazda oyalandıktan sonra 2 kilometre ileride bulunan kamp atacağım alana geliyorum.Kasım ayında da burada kamp yaptığımdan buranın güzelliğini biliyorum, erken gelip buranın keyfini tam çıkarmak arzusundaydım..
Geceye Hazırlık Dönemi!!!!!
Benim zamanım çoktan başladı bile,çadırımı kurdum, üstümü tazeledim,Balıklıova’ dan aldığım ev yapımı ateş suyu ile muhabbete başladık bile.Gün batımı bambaşka güzelliğe büründüğü bu dakikalarda keyfini sürme vakti.Şimdi gün batımı zamanı, manzaranın zevkini çıkarma zamanı, huzur zamanı,ortamın havasını koklama zamanı….
Günün Anısıbu gün 09 Şubat 2017…..
Ben,gözüm, küheylanım Balıklıova’ da gün batımının keyfini çıkarırken
bu günü bu fotoğraf ile ölümsüzleştiriyoruz.
Gün Batımı.
Bir kaç kare fotoğraf anlatmaya yetmez bu güzelliği, orada olmak yaşamak gerek.Zaten ben Şafak, bunun için buralarda değilmiyim.
Bu güzellikleri görmek için yollarda değilmiyim.
Güneş dağların arkasında kaybolsa dahi geceye verdiği güzelliği geç vakitlere kadar tattım.Belli bir saatten sonra beden artık yeter şimdi uyku vakti geldi deyince, çadır sefası ile günü tamamladım.
Yarın rotam farklı yerlerde olacak.
1 nci Gün İzmir-Urla-Gülbahçe-Balıklıova Rotası:65 KM
Powered by Wikiloc
2 nci Gün 10 Şubat 2017 Balıklıova-Ildırı-Germiyan-Tatar Köprüsü-Torasan:
Balıklıova’ da Sabah.
Yazın hava erken aydınlanır sabah 06:00 da kalkarken, kış günü bu süre uzuyor. Saat 08:00 ve ben ancak uyku tulumunun içinden çıkabildim.
Çadırdan tam çıkışım ise her halde 09:00 ‘u buldu.Balıkçı arkadaş bile benden önce kalkmış sefere çıkmış bile.Bereketli olsun arkadaş.
Kahvaltı Zamanı.
Aheste aheste kalktım, aheste aheste kahvaltı yapmakta yakışır yani.
Çay içmeden güne başlamam, buda benim zevkim.Hele kahvaltıdan sonraki keyif çayının tadı bambaşka bir şey…..
Balıklıova’ dan Çıkış.
Zaman geldi yola çıkma zamanı.Bu günkü rotam Ildırı yönü olacak,oradan da
bir yerlere doğru…….Ama güzel olacak eminim.
Eski Balıklıova.
Balıklıova’ dan Ildır yönüne daha yeni çıkmışken,eski Balıklıova evleri karşıma çıktı. Evler terk edilmiş durumda,bayağı da eskiler.Oraya kadar gidip köy içerisinde gezmek istedim ama köpekler müsaade etmedi.Sürüyü korumak onların görevi.Başka zaman burasını gezmeyi kafama koyarak yola devam ettim.Eski Balıklıova Köyü başka zamana kaldı.
Balıklıova-Ildırı Yolu.
Balıklıova-Ildırı yolu Karaburun Yarımadasının en dar yerinde bulunuyor. Bir vadi içerindeki yol güzel bir manzaraya sahip,bir de trafiğin az olması yolu daha da zevkli kılıyor.
Akdağ Ve Ege Denizi
Bir saat önce Ege Denizinin İzmir körfezi yönündeyken, şimdi Ege Denizinin sonsuzluğunu görüyorum.Doğudan Batıya yolculuk bu olsa gerek.Şimdi görüş alanımda Ege denizi,Adalar ve tüm heybeti ile Akdağ var.
Ildırı Sahili.
Küçükbahçe-Ildırı sapağından sonra çoğunluğu iniş olan yolun sonunda
Ildırı sahilinde deniz ile buluşuyorum.Artık Ildırı’ dayım.
Erythrai Antik Kenti Cennettepe Roma Mahallesi
Ildırı köyünde bulunan antik şehir gezilecek bir yer olunca,buraya kadar gelmişken girmeden olmaz.Köyün üst kısmında bulunan yeri defalarca gezmeme rağmen Cennettepe daha kolay olduğu halde hiç girmemiştim.Bu sefer onuda yaptım.
Ildırı,Ertyhrai Antik Kent Roma Mahallesi.
Zeki Müren Adası .
Cennettepe’ deki gezim uzun sürdü,Roma Villalarının bölgesini de gezdim. Cennettepe’ den Koy ve Zeki Müren adası güneş ışığı altında daha da güzel gözüküyordu.
Germiyan Yolu.
Ildırı’ dan çıkalı 30 Kilometre kadar olmuş.Hiç mola vermediğim aklıma geldi,Germiyan’ da mola verip yemeğimi yerim diye düşünürken,yol kenarında yeşillikler arasında gördüğüm atmosfer bana, boş ver köyü gel burada yemeğini ye, deyince girdim oraya….Yemeği tabiatın bağrında yedim,iyice de dinlendim.
Yolda Kendime Arkadaş Buldum.
Germiyan köyünden sonra Çeşme-İzmir yoluna çıkış yaptım.Çıkış ile birlikte rüzgarı kafadan yemeğe başladım. Bir kaç kilometre sonra yol kenarında rüzgardan bitap düşen iki tura çıkmış arkadaş gördüm.Çeşme’ den İzmir yönüne giden iki Alman tur bisikletçileriymiş.
Tanıştık kendileri ile ve Uzunkuyu’ ya kadar rüzgara karşı beraber pedalladık.
Tatar Köprüsü
Uzunkuyu’ ya varınca ben Tatar Köprüsü tarafından gideceğim dedim.Sizin yolunuz düz devam ediyor ama macera yaşamak istiyorsanız bana takılın dedim.İki yolun bir süre sonra birleştiğini de kendilerine aktardım. Bir bana bir rüzgarlı yola baktılar ve benim ile geleceklerini söylediler.Ve onları Tatar Köprüsüne götürdüm.
(Almancam yok, biraz İngilizce biliyorum ama anlaşıyoruz galiba!!!)
Marlies ve Flo’nun Tatar Köprü Pozu.
Memnun oldular galiba!!!Onlara bir süreliğine rehberlik yaptım.
Karaburun-İzmir-Çeşme kavşağına kadar ara yollardan gittik ve ayrılık zamanı.Ben kendime kamp yeri bakacağım, onlar İzmir’ e devam edeceklermiş.Bana kartlarını verdiler, ”İki tekerlek üzerinde” dünya turuymuş. Almanya’dan yola çıkmışlar şimdi Türkiye’deler.
İzmir’de kamp yeri için yardım istediler,Mustafa Karakuş ile görüşüp telefonunu verdim. Selçuk içinde Adnan Barım’ ın telefonunu verdim.
Gider, ararlarsa her ikisi de yardımcı olur.Gitmezlerse, yolcu yoluna gerek.
Torasan.
Gülbahçe köyüne girip eksiklerimi tamamladım.
Sonra rüzgarı az yada hiç hissetmeyeceğim Torasan’ a geçtim.
Torasan’ da daha önce gördüğüm ve hoşuma giden yerde kampımı atarken bu aylarda bir kaç kişinin kaldığı komşu yazlıkçı amca sıcak çayı burnuma dayadı. Sen yoldan geldin,iç de için ısınsın dedi.
Sağ olsun ağabeyciğim……. çok makbule geçti.
Torasan Kamp Yerim.
Deniz kenarı rüzgarlı, kuytu olan park tercihim oldu. Hem güvenli,hem de korunaklı.Çevrede üç aile vardı,üçünü de bilgilendirince keyifli ve huzurlu bir gece geçirmek benim hakkım olsa gerek.Bilgilendirme yapmasam,bir kaç saat içinde ya da gece yarısından sonra polis ya da jandarma kapıma dayanırdı.Ne gerek var değil mi?
Bu Geceki Arkadaşlarım……..
Arkadaşlar komşunun,ben yemek yerken etrafta yoktular, ne zaman ki işin keyif kısmına geçtim yanı başımda bittiler.
Çok sevimliler, yediğim kuru üzüm,sarı leblebi karışımını verdim çok sevindiler,peynirin dibini buldular.Bir ara kaş ile göz arası bardağı devirdiler (daha yeni doldurmuştum) ateş suyum yere dökülünce anında tükettiler.Yani bu arkadaşlar daha üç aylıklar ama ağızlarının tadını biliyorlar!!!!!Uzun süre yanımda kaldılar,sonra sahipleri geldi götürdü ama sabah uyandığımda yine çadırın yanındaydılar.
Sevdiler beni!!!!!Güzel bir 59 kilometre yol yapmışım bu gün,yarın dönüş var.
İyi geceler bana…..
2 nci gün Balıklıova-Ildırı-Germiyan-Tatar Köprüsü-
Torasan: 59 KM
3 ncü gün 11 Şubat 2017 Torasan-Özbek-Çeşmealtı-İzmir:
Torasan Sabahı.
Sabah yine geç kalktım.Rüzgar şiddetini arttırmış benim bulunduğum yer sakin idi ama çevrede bayağı vardı.Ben de kahvaltı yapıncaya kadar geçecek zamanda tüm gece kıyafetlerini,polar battaniyemi, uyku tulumumu,çadırı, çadır altlığını bilumum her şeyi rüzgarın kollarına serdim.Çamaşır ipi ve mandal boşuna taşımıyorum.
Her şeyim eve havalanmış gidecek,evde tekrar uğraşmaya gerek yok.
Kahvaltı bitti ben hazır, son bir defa kamp yerim ile vedalaşma zamanı.
Asırlık Zeytin Ağacı.
Torasan’ dan yönümü Özbek istikametine çeviriyorum.
Ara yollardan gidebildiğim yere kadar gideceğim.
Torasan-Özbek arasında bol miktarda zeytinlik var, fotoğraftaki asırlık zeytin ağacıyla Eğriliman kavşağında buluşuyor ve onu albümüme ekliyorum.
Özbek Ve Kahve.
Her yerde çay yada kahve içilmez.Ben içilecek yeri buluyorum.Kahvemi Özbek köyünde köy kahvehanesinde içiyorum.Kahve çok leziz ve getirilen fincan ise kahvenin lezzetini bir kat daha arttırıyor.
Çeşmealtı Yolu.
Yönüm orman yolu üzeri Çeşmealtı.Bu yol bir kaç seneye kadar topraktı şimdi asfalt yapmışlar, keşke yapmasaydılar. Şimdi arabalar girer olmuş.
Yine de diğer yollara nazaran zevkli bir yol.
Urla İskeleye Bakış.
Özbek’ten sonra yaklaşık 5 kilometre orman içinde hafif tırmanışla yolu kat ettikten sonra bu manzara ile karşılaşıyorsunuz.
Aşağısı Urla iskele,Karantina adası ve uzaklarda İzmir. Hava puslu olmasaydı daha net görünürdü.Buradan itibaren denize kavuşuncaya kadar sert bir iniş beni bekliyor.
Bahçeler Arası Çiçekleri.
Çeşmealtına iniş,oradan Urla iskeleye geçiş ve sert rüzgara yakalanış.
Ama benim kaçış alanım var. İzmir’ e kadar ana yoldan gidip sert rüzgarı karşıdan yemektense, bahçeler arasından gidip, rüzgarı hafifletebilirim.
Bende Kalabak’ tan bahçeler arasına girip,öyle yapıyorum.
Yolun ve Turun Sonu……
Kalabak’tan girdiğim bahçeler arası, Güzelbahçe-Narlıdere sınırına kadar devam ediyor.Bu güzel manzaradan sonra şehrin yoğun trafiği ve kasvetli ortamında pedal çevireceğim.Üç gün evet üç gün, bana yetti,istediğim yerde ve rotada olmak bana büyük zevk verdi.Yağmur sonrası çıktığım turumu, fırtına öncesi tamamladım.2017 yılı, kışında tur ve kamp yapmam ile farklı bir yıl oldu.Tur programlarımı böylelikle 12 aya yıkmayı başardım galiba…..Bakalım Şubat sonu ve mart ayı içerinde nerelerde olacağım.
BALIKLIOVA-ILDIRI-TATAR KÖPRÜSÜ-ÖZBEK TURU (09-11 ŞUBAT 2017)
Discussion about this post