Kozak Yaylası, yıl içerisinde bir kaç defa gitmesem içim rahat etmez,müptelası oldum ben Kozak Yaylasının…… Yıl içerisine bir kaç defa günü birlik gezmeye gittim.
Bir de kamplı gitmeyi düşünürken, bu yıl iyi giden havalar Ramazan Bayramının bitmesi ile birden bunaltıcı sıcağa büründü.
Ben de fırsat bu fırsat deyip, Kozak Yaylasında iki gece kamp atmaya karar verdim. Yaylaya çok çıktığımdan ve her noktasını bildiğimden kış döneminde bir kaç arkadaş da gidersen bize de haber ver demişti. Gitmeye karar verdiğimde sosyal hesabımdan genel yayın yaptım ama kimseden ses çıkmadı. Demek ki, başka planları vardı.
Ben de karar verdiğim günde Kozak Yaylası yoluna düştüm.
Hem yaylanın havasını solumak, orada kamp yapmak, hem de köylerinde gezmek için.
1 nci Gün 29 Haziran 2017 Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası:
Hacı Hekim Hamamı.
Çandarlı’ dan sabah erken çıktım yola.
Bergama’ ya vardığımda her zaman mola verdiğim Çınarlı Kahveye öğlene doğru ulaştım.Çınarlı Kahvenin tam karşısında tarihi Hacı Hekim Hamamı var.Bergama her yönü ile tarihi içerisinde barındırıyor.Hepsini tek tek anlatmak sayfalara sığmaz. Ama kapısında durduğum Hacı Hekim Hamamından kısaca bahsetmeden geçmeyeyim.
Hacı Hekim Hamamı;Bergama ilçesinde bulunan Hacı Hekim (Çarşı) Hamamı, çifte hamam olarak 1513 tarihinde yapılmıştır. Hamamın her iki bölümünde de kare planlı soğukluk ve ılıklık merkezi mekanlı sıcaklıkları ile Türk hamamlarının genel şemalarına uygun planlanmıştır.Erkek kısmı girişi ana yol üzerinden, kadınlar kısmı girişi ise yan cepheden açılmış olup üzerinde inşa kitabesi yer almaktadır.
Kozak Yolu Ve Su.
Bergama’da yarım saat kadar mola verdim.Çok fazla sıcaklara kalmadan yola çıktım. Gerçi sıcaktan kaçış yok,Kozak Yaylasına uzun bir yolum var ve hep tırmanış.Ama işin güzel yanı da var.Muazzam bir orman manzarası ve adım başı var olan çeşmeler, yolu zevkli hale getirmeye yetiyor.Çeşmelerde durup başımdan aşağıya boca ettiğim sular gücüme güç kattı.
Kozak Yaylası.
Çeşmelerde serinleyerek çıkışımın 15 nci kilometresinde artık çıkabileceğim en yüksek yerdeyim.Burada seyir tepe denilen bir yer var,orada biraz soluklanıp Kozak Yaylasını yukarıdan seyrediyorum. Kozak Yaylasının merkez köyü Yukarıbey hemen aşağıda.
Buradan inişe geçip Yukarıbey’ de alışveriş yapmam gerecek.
Kozak Yaylası.
Yukarıbey’ de eksiklerimi tamamladıktan sonra bir kaç kilometre ileride olan ve daha önce de kamp yaptığım Göbeller bölgesine doğru Kozak Yaylasında yol almaya devam ediyorum. Yolun sağında ve solunda yükselen fıstık çamları Kozak köylülerinin en büyük kazanç yolu.
Havası ise bedava!!!!!
Kamp Yerim.
Burası Göbeller ile Aşağıcuma köyleri arasında, aynı zamanda Bergama-Ayvalık yolunun hemen yakınında bir yer.Tam soluklanacak, dinlenecek ve kamp yapılacak bir yer.
Kozak Yaylasının havası da suyu da güzel.Kamp yaptığım bu alanda da çeşme var ve buz gibi suyu ile hayat veriyor.İlk işim çadırımı kurup, malzemelerimi hazırlamak oldu.
Sonra da buz gibi suda serinlemenin keyfine vardım.
Kozak Yaylasının Gerçek Sahipleri.
Serinlemek,yemek,dinlenmek derken hava yavaş yavaş kararmaya başladı.Yaylada başı boş dolaşıp hava kararınca evinin yolunu tutan inekler buranın gerçek sahipleri.Çadırımı onun geçiş yoluna yakın kurmuş olmalıyım ki, çadırı kokladı, etrafında dolaştı, sonrada yoluna devam etti.Dedim ya, onlar buraların gerçek sahibi,özgürce dolaşıyorlar.
Hava karardı artık, ortalık sessizliğe büründü, yeni ay çıkmış durumda ama geceyi aydınlatamıyor.Kamp yaptığım yer zifiri karanlığa kavuştu.Böyle durumlarda kesinlikle ışık kullanmam.Zaman ile gözler karanlığa alışıyor.Kozak Yaylasında ilk gecenin keyfini çıkarıp, güzel bir uyku uyuma zamanı.Yarın yayla köylerinin bir kısmını ziyaret edeceğim.
1 nci Gün 29 Haziran 2017 Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası: 63 km
2 nci Gün 30 Haziran 2017 Kozak Yaylası Ve Kozak Yayla Köyleri:
Kozak Yaylasından Günaydın.
Bir kaç saatlik uyku bile insanı dinç yapmaya yetiyor.Ama ben öyle yapmıyorum,bu temiz havanın keyfini çıkarıp,uzun bir uyku zamanıgeçirip daha da dinç olarak güne uyanıyorum. Dinlendim, kahvaltımı da yaptım şimdi Kozak Yaylasının köylerini gezme zamanı.
Yayla Yolllarındayım.
Hazırladığım rota dahilinde yaylada yol almaya başlıyorum. Sağımda fıstık çamları içerisinde Aşağıcuma köyü birazda sabah pusunun içinde gözükmeye çalışıyor.En arka planda ise Madra Dağları tüm heybeti ile görüntüye giriyor.
Perpene Antik Kenti.
Ayvatlar-Hisarköy yol kavşağına geldiğimde iki yıl önce Baattin ŞİMŞEK ile yine Kozak Yaylasına yaptığımız tur aklıma geldi.O zaman Ayvatlar köyü içerisinden geçip Perpene Antik Kentini aramıştık.Hiç bir yardım almadan, birazda tesadüfen Perpene Antik Kentinin yerini bulmuştuk.Bu turumda oraya girmeyeceğim,belki başka zaman.Şayet girersem, havuzlu çeşmede kamp yapmak niyetiyle girerim. Perpene Antik Kenti demiştim biraz da ondan bahsedeyim.
Perpene Antik Kenti;Kozak Yaylasında Çakıl Kayası mevkiinde bulunan antik kent içinde bir tapınak, bir hamam, bir amfi tiyatro ile iki sur kalıntısını barındırıyor. Bizans Döneminde bir piskoposluk merkezi olduğu düşülen kent, görülmesi gereken yerlerden biri.Henüz kazı yapılmayan tiyatro ağaçlarla kaplıdır.Tahminen 2000 kişilik olduğu varsayılmaktadır.
Okçular Köyü.
Okçular Köyü merkezinde tüm köyün kullanımına açık fırın….
Kamp yerinden Ayvalık yönüne doğru Demircidere köyüne kadar hep inişti.Demircidere köyünü geçer geçmez sağa Okçular köyü yönüne yine yayla içlerine döndüm ve yukarı çıkış yine başladı..Okçular köyünü uzun yıllardır bilirim,ana yoldan uzaklığı 5 kilometre kadar ama yolu hep yapım aşamasında ve bozuktu.Ne zaman yapılacak diye düşünürdüm. Bu sefer umutluyum, çünkü nihayet Büyük Şehir Belediyesi duruma el atmış,yolu yapıyorlardı.
Yıllardır önünden geçer ve her defasında defalarca okurum.
Atatürk Anıtı.
Türkiye deki Atatürk anıtlarının en farklısı KOZAK YAYLASI Aşağıcuma Köyündeki anıttır. Bu anıtta Atatürk, golf pantolonlu spor takım giysisi, başındaki kasketiyle bir kayanın üzerine oturmuş, elini üst üste dizilmiş beş kitaba dayanmış olarak dinlenirken görülüyor.
Kitapların adları : Milli Mücadele, Cumhuriyet, Devrimler, Bilim ve Sanat, ve Nutuk olan bu kitapların adları uzaktan okunabilecek büyüklükte harflerle kitap sırtlarında yer alıyor.
Terzihaliller Yolu.
Köyleri tek tek dolaşmaya devam ediyorum.
Kozak yaylasındaki yolculuğum ,fıstık çamlarının serinlettiği yolum daha bitmedi.
Kozak Yaylası.
Burası Yukarıcuma yolu, uzakta orta tepenin üzerinde Güneşli köyü, en arka planda ise Madra Dağları görüntü alanımda…. Ege Denizi ve çevresindeki yeryüzü oluşumlarının başkalaşım geçirmesiyle oluşan bölge, Bergama’ nın kuzey batısında yer alıyor.Doğal bitki örtüsünün fıstık çamı olduğu ve 5 milyon civarında fıstık çamı ağacının bulunduğu Kozak Yaylası’ nın, Bergama Krallığı’ ndan beri fıstık çamı ormanları ile kaplı olduğu biliniyor. 700 metreye kadar çam ormanları ile kaplı yayladan yılda 800 tondan fazla çam fıstığı elde ediliyor.Aynı zamanda Bergama çevresinde bol miktarda granit toprak bulunmasından nasibini alan Kozak Yaylası’ nda çok sayıda taş ocağı da bulunuyor. Çevre düzenlemeleri, kaldırım yapımı, dekorasyon gibi çok çeşitli alanlarda kullanılan granit, bölgede bulunan köylerde halkın en önemli kaynaklarından biri.
Kozak Yayla Köyleri.
Kozak Yaylasında bir birinden güzel tam 16 tane köy var.
Yukarıbey,Göbeller,Hisarköy,Ayvatlar,Aşağıcuma,Aşağıbey,Kaplan,Demircidere,Okçular,Hacıhamzalar, Terzihaliller,Yukarıcuma,Güneşli (Tekke),Çamavlu, Kıranlı, Karaveliler.Bu köyleri gezmenin,köy kahvelerinde demli bir çay ile sohbetin keyfine kim hayır der ki!!!!!!!
Bir Taş Ustası.
Nerede, hangi köyde olduğum anlaşılmıştır her halde.
Kozak Yaylasına her geldiğimde uğradığım, her defasında yapılan heykel ve yazıların fotoğraflarını çektiğim Kozak Yaylasının Çamavlu Köyündeyim.Mustafa amcanın köyü burası ve bu taş ürünlerinin hepsi Mustafa amcanın elinden çıkıyor.Bu gelişimde kısa bir muhabbet imkanı da bulduk kendisi ile.Cuma namazına yetişmesi gerektiğinden az ve öz konuşarak, bir birimize hayırlı cumalar diledik.
Fıstık Çamları.
Tek tek köyleri dolaşırken farkında olmadan öğleden sonrayı yapmışım.
Çamavlu köyünden sonra Kıranlı ve Karaveliler’i de ziyaret ettikten sonra görülen bu muhteşem yere vardım.Köyden aldığım Kozak Yaylasının kafasına göre takılan ineklerinin sütünden yapılan 1 kilogram yoğurdu afiyetle bu güzelim fıstık çamlarının altın da yedim.Sonra mı? tabii ki biraz öğlen şekerlemesi.Fıstık çamlarının altında çok iyi geldi.
Gün Sonu……
Çamların yok birbirinden farkı ama kamp yerinin bir farkı var.
Öğleden sonra iki saatlik uykudan sonra yine Yukarıbey köyünden alışveriş yapıp Göbeller bölgesinde akşam kamp attığım yere gelip yine aynı yere ve aynı ağaç altına kamp atmak istedim ama maalesef piknikçiler orasını parsellemişti.Moralim bozulmadı değil, kendileri yerleştiği gibi diplerine kadar da arabalarını sokmuşlardı.
Onların dumanlarının ve kokularının arasına kamp atacak değilim ya!!!!!!
Hemen yolun karşısında bulunan bu yere geçip, koskoca yerde nereye kampı atarım diye düşünmeye başladım!!!!!!Düşünecek ne var Şafak, sana her yer kamp alanı……..
Sessizlik Ve Huzur.
Kamp yerim yine Göbeller bölgesi.Bu sefer çeşmenin karşısındaki ormanlık alandayım.Dün akşam ne yaptım sa onu yaptım.Yine çadırı kurup,malzemeleri hazırlayıp çeşmenin başında soluğu aldım.Dün akşam ağzını kesip çeşmenin oraya sakladığım pet şişeyi ararken, piknikçilerden en fazla gürültü çıkaran ekip, birader ne arıyorsun,onu mu? bunu mu? derken, hiç bir şey aramıyorum arkadaşlar elimdeki pet şişeyi gösterip, sessizlik ve huzur arıyorum dedim.Evet sessizlik ve huzur sözü vatandaşlara ağır kaçtı galiba!!!!!!(Yaşları ben ayarı ve biraz fazlasıydı,sayıları da altı idi) bir kaç dakika sonra arabadan gelen müzik sesini kapatıp,
kendi seslerini de kıstılar,iyi de yaptılar.Ben de çeşme başında huzur içinde pet şişe ile kafamdan aşağıya bol bol su döküp, günün tüm yorgunluğunu atmaya çalıştım.Kozak Yaylasında ikinci gece kampı da böylelikle başlamış oldu.Darısı nice güzel kamp gecelerine……
2 nci Gün 30 Haziran 2017 Kozak Yaylası Ve Kozak Yayla Köyleri: 58 km
3 ncü Gün 01 Temmuz 2017 Kozak Yaylası- Nebiler Şelalesi-Dikili-Çandarlı:
Çınarın Gölgesi.
Yaylanın serin gecesi içerisinde çok rahat ve huzurlu bir uykunun sabahında Kozak Yaylasında sabaha uyanmak ve yola çıkmak.Dönüş başladı,kamp yerinden ayrılıp Aşağıbey üzeri Kaplanköy’ e vardım.Benim için burası ayrı bir öneme sahip.Burada çınarın gölgesinde biraz soluklanmadan beni kimse yola çıkaramaz.Ulu çınarın altında sabah kahvemi keyifle yudumlayarak,bu turun Kozak Yaylasının son köyünden ayrılma hazırlığına giriştim.Kimin yolu düşerse Kaplanköy’ de Çınar Ağacın altında muhakkak soluklanmalarını tavsiye ederim.
Su Başı…..
Kaplanköy molasından sonra vadi tabanına doğru inişte dört tane kadar olan çeşmelerden birinde durup tüm sularımı tazeliyorum. Biliyorum ki, vadi tabanından sonra 6 kilometrelik bir tırmanış beni bekliyor. Bu tırmanış anında da maalesef çeşmeler kısıtlı.Bildiğim kadarıyla iki çeşme var, onlarında akmasının garantisi yok.O yüzden suyu bol tutmalı.
Vadi Tabanı.
Tabandayım şimdi yukarı çıkış başlıyor.
Ege Denizi.
Altı kilometrelik bir tırmanış sonunda Çukuralan köyüne varıyorum. Az biraz daha yukarı çıktığımda ise artık tırmanışın sonu oluyor.Aşağısı Ege denizi ve Dikili sahili.Yani hedef orası,şimdi iniş zamanı ama burada bir hatırlatma yapmakta fayda var.(Benim burada kullandığım yol aynı zaman da Çukuralan altın işletmesinin kullandığı yol, o yüzden asfalt erimesi had safhada, asfalt erimesine dikkat etmeli)
Nebiler Şelalesi.
Nebiler Şelalesi saklı güzelliklerden biri. Nebiler Şelalesi, İzmir’in Dikili ilçesi Nebiler Köyü sınırlarında bulunuyor.Yemyeşil bir doğa, yaşlı çınar ağaçları, irili ufaklı mağaralar, küçük şelaleler, keyifli yürüyüş yolları, etkileyici manzara ve düdeni ile Nebiler Şelalesi, doğayla buluşmak için uygun altyapıya sahip. Böyle bir yer Nebiler Şelalesi,Çukuralan Köyü inişinden sonra Nebiler Köyüne varıyorum,köyde bir ılıca var ama bu sıcakta girmeyip, az biraz bahsettiğim Nebiler Şelalesinde soluğu alıyorum. (NOT: Keşke burası doğal güzelliğinde kalsaydı,eskisi gibi bakir kalsaydı.Girişe işletme yapılmasaydı,insan elinin değdiği ve eriştiği her şey bozulmaya yüz tutuyor)
Suyun Çıkışı.
Halk arasında ve işletme sahibinin deyimiyle burası ağlayan mağara.
Aslında mağaranın ağladığı filan yok.Buranın gerçeği;yukarıdan gelen suyun geniş bir oluktan içeri girmesi ve mağara boyunca ilerlemesi ve resimde görülen mağara çıkışından çıkarak,Nebiler Şelalesine doğru yol alması.Mağara duvarlarından akan su da kayalardan sızan suların mağara tabanına kadar damlaması.
Ece Şelalesi.
Nebiler’ de iki tane şelale var. Birincisi köye yakın ve işletmenin olduğu yerdeki Nebiler Şelalesi,halk arasında aşıklar şelalesi deniyor.İkincisi ise daha yukarıda ve bir patika yardımıyla ulaşılan Ece Şelalesi.Ben her zaman tercihimi Ece Şelalesinden yana kullanıyorum.Nebiler Şelalesinin dibine kadar araba ile gelindiğinden herkes orayı tercih ediyor ve çok kalabalık.Üstelik işletme de var.İş böyle olunca betonlaşma hat safhada.
Ama Ece Şelalesi öyle değil patikadan yukarı doğru 750 metre kadar yürüyerek varılıyor ve enfes bir doğa harikası ile karşılaşıyorsunuz.Yolu patika olduğu için, zahmetli olacağı!!!! düşünüldüğünden buraya pek gelen olmuyor. İyikide olmuyor, şelalenin keyfini çıkarmak oraya varana ait oluyor.Şelalede huzurlu saatler sizi bekliyor.
Dikili Sahili.
Dikili’ye vardığımda öğle vaktiydi ve sıcak hava hat safhaya ulaşmıştı.
Sahil sıcağın etkisi ile dolup taşıyordu.Dikili-Çandarlı arası 20 kilometre, eve 1 saate varıp,ben de denize dalarım diye düşünerek yola devam ettim.Ama muazzam sıcak beni bekliyordu, Kozak Yaylasının serinliğini arar oldum. 20 kilometrelik yolu sıcağın etkisi ile 2,5 saatte zor aldım.Çandarlı’ ya varır varmaz da üzerimdekilerle denize dalarak ancak serinleyebildim.Son 2 saati sıcak ile boğuşmak ile geçse de, Kozak Yayla turuma kimse laf edemez.Çok güzel iki gece kamp yaşamı geçirdim.
Sessizlik ve huzur, aradığım işte bu.Kozak yaylasında da bunu hep buluyorum.
3 ncü Gün 01 Temmuz 2017 Kozak Yaylası- Nebiler Şelalesi-Dikili-Çandarlı:62 km
KOZAK YAYLASI 29-30 HAZİRAN 01 TEMMUZ 2017( Çandarlı-Bergama-Kozak Yaylası-Nebiler Şelalesi-Dikili)
Discussion about this post