Geceyi Konursu’ daki misafirhanede geçirdim.
Rahat bir uykunun ardından Şafak vakti uyandım. Misafirhane içinde bulunan yemekhanede sabah kahvaltımı yaptım. Çok erken vakitte yola çıkmaya hazırım ama sabah ayazı biraz üşüttüğünden oyalanıp öyle yola çıkmayı tercih ettim.
Bugünkü hedefimde Soğanlı Dağı tırmanışı ve sonrası var!!!!!…..
Sonrası var diyorum çünkü Soğanlı Dağı zirvesinde bir sürpriz beni bekliyordu.Sürprizlere ve maceraya her zaman hazırlıklıyım. Tabii bu olaydan şimdi bahsedecek değilim, yazımın devamında her şey var. Sabah 07:00 gibi güneş biraz ısıtmaya başlayınca bende yola çıkma vakti gelmiştir deyip, misafirhane anahtarını kahvehane de bana tarif edilen yere bırakıp,yola çıkma vaziyeti aldım.
4 ncü Gün 23 Temmuz 2018 Konursu-Kılıçkaya-Çençül Yaylası-Soğanlı Dağı-Derebaşı Virajları-Karaçam-Çaykara:
Konursu’dan Ayrılış.
Daha önce belediyelik olup, daha sonra belediyeler yasası ile mahalle statüsüne geçen Konursu’dan ayrılma vakti.Ayrılmadan önce köy meydanında bulunan saat kulesinin önünde poz verip, yönümü hedefim olan Soğanlı Dağına çevirdim.
Konursu-Kılıçkaya Yolu.
Çok hafif yükselti ile yol alırken doğanın ve sabahın tüm güzellikleri de benim ile beraber.Bu güzelliklerin tadını çıkarmayan ahmak olsa gerek.
Kılıçkaya.
15 Kilometrelik Konursu-Kılıçkaya yolunu nasıl aldım anlamadım.
Hafif eğimle geldiğim bu yolda tüm güzellikler gözümün önünde.
Kılıçkaya köyüne girer girmez sert rampaya kendimi vurmadan önce sularımı tamamlayıp öyle yola devam ettim.
Geride Kalanlar.
Bazen geriye dönüp bakacaksın!!!!!! neler bırakmışın geride bir göreceksin.İşte böyle derken bende geri de,Kılıçkaya Deresinin geçtiği vadiyi bırakmış, hemen altımda da Kılıçkaya Köyünü geride bırakmışım.Kılıçkaya Köyünden itibaren de
Soğanlı Dağı tırmanışı başlamış oluyor.
Çençül Yaylası Ve Soğanlı Dağı.
Zik zaklar çizerek Soğanlı Dağına tırmanırken bazen küçük düzlüklerde oluyor.O anların birinde görüş alanımda Çençül (Kılıçkaya) Yaylası belirmeye başladı.Hemen ardında da Soğanlı Dağı Geçidi var. Yolum Çençül Yaylasından geçip, Soğanlı Dağı Geçidine doğru olacak.Çençül Yaylası (Kılıçkaya): Biraz evvel geride bıraktığım Kılıçkaya Köyünün yaylası.
Soğanlı Dağı.
Ben Soğanlı Dağına tırmanmaya çalıştıkça rüzgarın yön vermesi ile beraber bulutlarda yolumu kapatmak için sabırsızlanıyor.Bu bulutlar Soğanlı Dağının hangi aşamasında beni yakalayacak çok merak ediyorum.Tırmandığım bu muhteşem dağdan biraz bahsetmeli.
Soğanlı Dağları; Doğu Karadeniz Dağları üzerinde yer alan Soğanlı Dağı Geçidi 2330 metredir.Yağmurun,bulutların,dumanın (sis) tepeyi aşıp ovaya varamadığı,üstündeki güneşin süzülüp Derebaşı’ na inemediği yerdir Soğanlı Dağı.
Soğanlı Dağın kuzeye bakan yamacı, coşkun akan sularla,engin kayalıklarla,gür ormanlarla denize iner.Güneye bakan yamacı ise şırıldayarak akan sularla,bozkırlarla,kadife görünümlü topraklarla ovaya uzanır.
Her Şey Burada Oldu!!!!!!
Soğanlı Dağı geçidine 200 metre kadar var.
Kuzey rüzgarının beni geri ittirmesine aldırmadan buraya kadar geldim. Dağın öteki tarafına geçeceğimden,kuytu bir alanda geldiğim Bayburt yönüne dönüp, bir hatıra fotoğrafı aldım.
Buraya kadar çok güzel!!!!
Ya sonra !!!!! bisikletime bindim pedala ayağımı koyar koymaz,pedal boşa çıktı.Yaptık işi şimdi……ruble yada arka göbek, ikisinden biri fire verdi.İlk incelemeyi yaptım,bana arka göbek dağılmış gibi geldi.O arada baktım, hiç bir yerde çekmeyen AVEA burada çekiyor.Aklıma İzmir ‘den Selim ZIRAMAN ustam geldi, hemen aradım, durumu izah ettim, oda beni teyit etti.(Selim Ustam bir tanedir,telefonda bile sesi dinletsen anlar).Ağabey orada yapamazsın,sendeki ekipman ile olmaz aşağıya bir yerlere in (bende malzeme olduğunu biliyor),deyince,durum anlaşıldı.
Sağ olasın Selim Ustam…..
Karar Anı……
Son 200 metreyi bisikleti ittirerek çıkardım.Bu arada yoğun bulut gurubu da beni yakalamış oldu.Burada karar vermem gerekiyordu.
Ya asıl programa uyup Uzungöl tarafından inip Uzungöl yada Çaykara’da bisikleti yaptırdıktan sonra Derebaşı Virajlarından çıkıp yine buraya gelecek( göbeği yaptıramamak ta var işin içinde) yada ömründe bir defa şansızlıkla (göbek arızası) beraber şans senden yana…….
İşte karar anı…. programı değiştirmek elimde Derebaşı Virajlarından,Dünyanın En tehlikeli Virajlarından inmeye karar veriyorum, Uzungöl her zaman görülebilir ama insana şans bir defa güler,her zaman nasip olmaz Derebaşı Virajları.
Bisikleti geçide kadar bir kaç yüz metre daha ittirmem gerek ve ittiriyorum.Keyfimi hiç bir şey bozamaz, izin vermem.
İşte O An.
Bu an benim için çok önemliydi.
Bisiklet sporu ve turculuğa başladığımdan beri ilk defa 2000 metre üzerine çıkış yaptım.
Doğu Karadeniz Turuna çıkarken egomu tatmin etmeye, sınırları zorlamaya gidiyorum demiştim,sınırlar zorlanmaya çoktan başladım…..
Derebaşı Virajları ile de devam edecek.Dahası da olacak 3000 metre sınırı da ileri ki günlerde aşılacak.Mutlumusun Şafak, evet mutluyum.Arka göbek arızasına rağmen mutluyum.Yoluma kimse taş koyamaz!!!!!
Derebaşı Virajlarından Önce.
(Dünyanın En Tehlikeli Virajları)
Yol kapalı levhasını da geçtim, artık hedefte Derebaşı Virajları var.
Bisikletim kendi halinde süzülerek iniyor,çalışmayan pedalı çevirmeye gerek yok!!!!!Hafif bir tepecikte yine ittirirken AVEA nın yine çektiğini gördüm.Bu işi burada çözmeliyim,yine İzmir’den Muhlis DİLMAÇ ağabeyim aklıma geldi.Onun her yerde tanıdığı var.Aradım kendisini, durumu izah ettim,yardım istedim,kendisinden Trabzon ve Rize bölgesinin bisiklet servisleri, tamircilerinin telefon numaralarını istedim.
Sağ olsun Muhlis abim, her bir kaç dakikada bir bol mesaj çekerek bana bol alternatifli, bisikleti yaptırabileceğim yerlerin telefon numaralarını gönderdi.Sağol Muhlis Ağabey…….
Soğanlı Dağından Derebaşı Virajlarına.
Soğanlı Dağından saldım kendimi aşağılara, yol alıyorum Derebaşı Virajlarına.Sözün bittiği yerdeyim, muhteşem bir doğal güzellik içinde kendi halinde yol alıyorum.
Dünyanın En Tehlikeli Virajları,Derebaşı Virajları.
Soğanlı Dağının kuzey bölümünde yol almaktayım, yerler ıslak, bazı yerler
çamur ve ben artık Derebaşı Virajlarının başlangıcındayım.
Soğanlı Dağı Geçidinden buraya kadar iniş gayet yumuşaktı, ama burada
yol daralmaya ve çamur olmaya başladı, dikkatli bir şekilde inmekte fayda var.
Solaklı Vadisi.
Yavaş yavaş inerken aşağıdaki Solaklı Vadisinin de büyüleyici güzelliklerini
albüme koymak istedim,büyüleyici değil mi?
Bayburt-Çaykara Yolu,Derebaşı Virajları.
Her santimetresi ayrı güzelliklere sahip.
Bol fotoğraf çekmişim,virajlar, yolculuğum,manzara,doğa….
yaşananalar için bazı ip uçları olması sebebiyle bir kısmını burada paylaşmak ihtiyacı duydum.Bu doğal güzellikler içinde fazla yorum yapacak değilim, ben yaşadım, ben gördüm, ben en güzelini tattım.
Derebaşı Virajları-Dünyanın En Tehlikeli Virajları.
Rusların 1916 yılında Rize’den başlayarak Of, Çaykara bölgesini ve Trabzon’ u işgali süresinde Çaykara’dan Bayburt’ a geçebilmek için Türk esirleri kullanarak kazma-kürek ile bir yol inşa etmişlerdir.Çaykara’ya bağlı, Solaklı Vadisi boyunca yer alan Çamlıbel (Harheş), Köknar ve Karaçam (Ogene) isimli köylerinden geçerek Soğanlı Dağı’ nı aşıp Bayburt’ a uluşan yol, bu gün “Derebaşı Virajları” olarak bilinir.Yerin kayalık olması Çaykara-Bayburt yolunun (Derebaşı Virajları) günümüze kadar gelmesini ve hala işler vaziyette kalmasını sağlamıştır.Solaklı Vadisinde, Solaklı Deresi boyunca Çamlıbel, Köknar ve Karaçam köylerinin nefis güzelliklerini seyrederek ilerledikten sonra yaklaşık Soğanlı Dağı’na 45⁰’lik eğime sahip virajlara çıkmaya başlanır. Dünyanın en tehlikeli yollarını araştıran “www.dangerousroads.org” tarafından 2015 yılında dünyanın en tehlikeli yolu olarak seçilen Derebaşı Virajları’na Rus askerleri “Ölüm Yolu” diyorlarmış.
Güzellikler içinde Derebaşı Virajlarının iniş bölümü nihayete ermiş oldu.
Derebaşı Tesisleri.
Tesislere gelmek, Derebaşı Virajlarının bittiği anlamına geliyor.
Derebaşı Virajları,Dünyanın En Tehlikeli Virajları günümüzde trafiğe kapalı.Eskiden yol çalışırken bu tesisler mola yeri imiş. Günümüzde de bu tesisin yanında bir tane daha tesis var, o ufak çaplı bir şeyler yapıyor,haliyle buraların ziyaretçileri çok.
Solaklı Vadisi.
Bayburt-Çaykara yolu Solaklı Vadisi ile devam ediyor.
Yolum hep iniş idi,bu yüzden pek sıkıntı çekmedim desem yerinde olur.
Karaçam girişinde karnımın acıktığı aklıma geldi,çeşme başında yemeği yedim.Yemek yerken bisikletimin arızası da aklıma geldi.Demek ki,Derebaşı Virajlarının büyüleyici güzelliği aklımı başımdan almış.Yemeği yedikten sonra Muhlis ağabeyin verdiği telefonlardan Trabzon ve
Rize’ yi aradım.Sorunu izah ettim,yaparız dediler.Bakalım ne olacak?
Bisikleti Çaykara’ya kadar rampa aşağı salacağım,Çaykara’da ne yöne araba bulursam o tarafa yöneleceğim.
Maceralı Bir Günün Sonu!!!!!
Çaykara’ya kadar yokuş aşağı olması iyi oldu,saldım bisikleti Çaykara ilçe merkezine kadar.Çaykara’da bisikleti yaptırmak mümkün değilmiş, çabuk öğrendim.Burada şansım yaver gitti,Trabzon’a otobüs varmış hemen attım bagaja bisikleti….. demek ki! tura başladığım yere dönüp bisikleti yaptırmak varmış.
Saat 16:30 gibi Trabzon’a vardım ve bisikletçinin yolunu tuttum(Şehir merkezinde yüklü bisikleti ittirmek çok zordu).
Bisiklet servisinde derdimi anlattım ama benim göbekten elinde yok, göbek içini değiştirelim dedim,olmaz deyince, yapacak bir şey yok.Komple değiştirmek taraftarı demek ki!!!!!! birde örecek,vay benim başıma gelen!!!!
Bir arkadaşını aradı,onda arka göbek olabileceğini söyledi, yani iş yarına kaldı.Saat 18:30 da kapatacağını söyleyince bana bisikleti ve çantaları orada bırakıp, kalabilecek yer bakmaktan başka çare kalmadı.
Sabah 09:00 da açarsın değil mi? diye sormayı da ihmal etmedim.Çünkü acelem var.
Bisikletçi merkezi yerde olunca, ortalıkta çok kalabalıktı, zaten Trabzon çok kalabalık.Merkezi yerde olduğumdan önce öğretmen evinin yolunu tuttum, yer yok.Jandarma misafirhanesini sora sora buldum,bu bana 3 km yürüyüş olarak geri döndü.
Güzel ve ufak bir misafirhane ve sıcak su, kendime getirdi beni.
Karnım doyunca da yarın bu işi nasıl çözer ve yoluma devam ederim planını kafamda oluşturdum.Benim A-B-C hatta D planlarım hazır,bisiklet yarın yapılacak, başka yolu yok, servis halledemezse ben bir şekilde halledeceğim.Oluruna bırakırsam bir kaç gün bu kalabalık şehir de kalmak zorunda kalırım.
Bugün neler oldu; Soğanlı Dağına 20 kilometre tırmandım, arka göbek arızalandı,Derebaşı Virajlarının (Dünyanın En Tehlikeli Virajları) keyfine vardım,arızalı bisikletle 45 kilometre yol aldım,bisikletimi arabaya atıp Trabzon’a tamire götürdüm.
Yarın mı? planım tutarsa ki!!! tutacak, Doğu Karadeniz Turuma kaldığım yerden ve programa göre devam edeceğim.
4 ncü Gün 23 Temmuz 2018 Konursu-Kılıçkaya-Çençül Yaylası-Soğanlı Dağı-Derebaşı Virajları-Karaçam-Çaykara:65 km
DOĞU KARADENİZ TURU 20-30 TEMMUZ 2018 (4. Gün Konursu-Kılıçkaya-Çençül Yaylası-Soğanlı Dağı-Derebaşı Virajları-Dünyanın En tehlikeli Virajları-Karaçam-Çaykara)
Discussion about this post