Sonbaharın güzellikleri yurdumun her noktasında farklı güzelliklerdedir.
Benim için bazı bölgeler vardır ki, yazın kesinlikle ayağımı atmam ama sonbahar,kış ve ilkbaharda oralara çekinmeden giderim.Bunun sebebi de insan,dolayısıyla araba çokluğu!!!!
Şimdi mevsim Sonbahar ve Ekim ayındayız.Hiç çekinmeden ayağımı atacağım bölgeye gitme zamanı, güzelliklerin öne çıktığı bu mevsimde Güneybatı Kıyılarında ne var,ne yok bakma zamanı. Rotasını ve programını kıştan yaptığım turumun adı Güneybatı Kıyıları.
Güz mevsiminin tüm güzelliklerinin ön plana çıktığı bu turumda, kıyılarda gönlüme,kafama göre gezerken,içimden geldiğince davranmak ve anlatırken de bunu böyle kaleme almak istedim. Nerelerde dolaştığım turumun adından da ortaya çıkmıştır her halde ama ben yine de bir kopya vereyim. Turumda Kemer’den başlayıp,İzmir’ e kadar yol alacağım.Niye Antalya değil de Kemer sorusuna verilecek tek cevabım, Antalya-Kemer arasını gözünüz de bir canlandırın derim, bana hiç uyar mı?
O yüzden önce Kemer’ e kadar bir otobüs yolculuğu yapmam gerek.
(NOT;Bu turum aynı zamanda ilk defa gireceğim ve pedallayacağım Akdeniz Kıyılarını da içermekte.)
1 nci Gün 20 Ekim 2019 Kemer-Tekirova-Ulupınar-Olympos Antik Kenti-Adrasan Koyu:
Kemer.
Kemer,Antalya’ya 40 km uzaklıkta bir ilçe ve 1980′ lerin başında küçük bir köy iken turizm sayesinde şimdi kocaman bir ilçe oldu.
Gece 24:00 de İzmir’den otobüse bindim ve 07:00 gibi Kemer’deydim.
Çantaları bisiklete bağladıktan sonra ilk işim merkeze geçip kahvaltı yapmak oldu.Saat 08:00 gibi de Kemer’den ilk hareketimi yapıp yola koyuldum.
Beydağları Gölgesinde Yoldayım.
Kemer’den ayrılırken suyumu yedekledim, iyi ki de yedeklemişim!!! yola çıkmam ile beraber hava birden bire sıcak olmaya başladı.İlk hedefim Tekirova olacak, yol alırken aynı zaman da Beydağlarının görüntüsü altında yol almaya devam ediyorum.
Beydağları;Toros Dağlarının batı uzantısı olan Beydağları, Antalya Körfezi’ nin batısında kuzey – güney doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanır. Teke Doruğu, Bakırdağı, Tahtalı Dağ ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde en yüksek olanı 3069 m.
ile Kızlar Sivrisi’ dir.
Tekirova Molası.
Kemer ilçesine bağlı bir mahalle olan ve ilçeye 17 km uzaklıkta bulunan Tekirova benim ikmal noktam.2500 kişinin daimi yaşadığı Tekirova’ da günün ilk molasını verip, alışverişimi yaptım ve çantalarımı doldurdum.Bu bölge de ilk defa yol alacağım ve turistik yerler olduğunu bildiğimden her şeyin pahalı olduğunu da biliyorum.
O yüzden merkezlerden alışveriş benim için en uygunu.
Kahve Molası.
Tekirova’ dan ayrıldım,Ulupınar istikametine tırmanırken bir çeşme…. arkadaş durulmaz mı? Hemen elimi yüzümü yıkadım, serinledim ve sonra.Tabii ki kahve,suyun başında,serinlikte cezveyi ateşe sürdüm ve sabah kahvemi suyun kenarında yudumladım.
Ulupınar.
Bir süre daha tırmandıktan sonra Ulupınar yazan tabeladan içeri girdim.Ana yoldan gitmektense köy yolu her zaman tercihimdir. Ulupınar,Kemer ilçesine bağlı küçük bir köy,Çıralı ve Olympos Antik Kentine yakın olması nedeni ile bir çok irili ufaklı işletme ile dolu.Hiç biri de bana hitap etmedi, ben köy içindeki çeşme başını tercih edip, serinledim ve suyumu tamamladım.
Çıralı.
Ulupınar Köyünden tekrar ana yola çıktım.Çıralı levhasına gelince Çıralı bölgesini fotoğraflayıp yola devam ettim.Bu güzel Çıralı’ya niye girmedin Şafak?, soran olursa,cevabım,çünkü programıma almadım, benim tercihim Olympos Antik Kenti.
Ama Çıralı’dan yine de bahsetmeliyim.
Çıralı; Olympos Beydağları Milli Parkı sınırları içinde yer alan Çıralı, üç kilometre kumsalın oluşturduğu sahil şeridinde koruma altındaki deniz kaplumbağalarının üreme alanıdır. Kumsal denizden itibaren yumuşak bir eğimle yükselmektedir.
Olympos Antik Kentine Yolculuk.
Program ve rota hazırlarken benim için her günün bir yada iki özel yeri vardır.Benim açımdam günün ilk önemli yerine Olympos Antik Kenti’ne 11 kilometrelik bir iniş beni bekliyor.
Olympos Antik Kenti’ne Varış.
11 Kilometrelik sağlam sayılacak bir inişin sonunda Olympos Antik Kentine vardım.Müze kartım olmadığından 24 TL ‘lik bir ücret ödeyerek bisikletim ile beraber ören yerine girdim.Şimdi rahat rahat gezebilirim.
Önce Olympos Antik Kentini biraz tanıyalım sonra gezmesi daha kolay olur.
Olympos Antik Kenti.
Antalya’nın güney sahillerinde Phaselis’ ten sonra ikinci önemli liman şehridir.Şehir adını 16 km kuzeyindeki Toroslar’ ın batı uzantılarından biri olan 2375 metre yüksekliğe sahip Tahtalı Dağı’ ndan alır.Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içindedir.Kesin kuruluş tarihi bilinmemekle beraber İ.Ö.167-168 yıllarında basılan Likya Birlik sikkelerinde adı geçen Olympos,Likya Birliği’ nde üç oy hakkına sahip altı şehirden biridir. Olympos’ un günümüze ulaşmış kalıntıları genellikle doğudan batıya doğru,hızla denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alır.Antik dönemde kenti ikiye bölen nehir yatağı bir kanal içine alınarak her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprü ile birbirine bağlanmıştır.Şehrin görülebilir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 15 metre batısında yer alan tapınak kapısıdır.
Kaynak:Türkiye Kültür Portalı.
Olympos Antik Kenti’nden Ayrılış.
Olympos Antik Kent gezim bitti,göreceğimi gördüm.Burada bir kaç fotoğraf ile gördüklerimi ve bilgimi pekiştirdim.Olympos Antik Kenti bugünkü programımın özel yerlerinden biriydi, gezdim,şimdi sıra da benim için bugünün ikinci özel yerini görmek ve kamp yapmak var.Zaten yön levhası da istikameti gösteriyor.
Adrasan Yolu.
Yönümü Adrasan tarafına çevirip yol alırken karşıma burası çıktı.İlginç bulup girdim içeri.
Bu alan 26 Haziran 2016 tarihinde Seylemit mevkiinde başlayıp Olympos’a doğru ilerleyen yangını ve yangın sonrası yapılan çalışmalar ilgili orman yangınlarına karşı farkındalık yaratmak için yapılmış bir tesis.
YORUMSUZ.
Adrasan Koyu’na Vardım.
Akşam üzeri Adrasan’ a (Çavuşköy) vardım.Marketlerden alışverişlerimi tamamladım,eksiğim kalmadı ve Adrasan Koyuna geçiş yaptım.Koya girer girmez önce keşif çalışması yaptım.Koyun geri tarafı işletmeler tarafından zapt edilmiş (bu kötü),sahil çok güzel ve Kumluca Belediyesi duşu,şezlogu ücretsiz yapmış,üstelik cankurtaranda var.
Koy çok hoşuma gitti,burasının sahili bir şekilde koruma altına alınmış,bu iyiye delalet.Sahilde kamp yapamayacağımı zabıta ve jandarma mahareti ile anladım,önemli değil yeter ki buraları temiz kalsın.Ama bana kalabileceğim yeri de tarif etmeyi ihmal etmediler.
Adrasan Koyu.
Antalya ili Kumluca İlçesinin bir köyü olan Adrasan Köyünün plajıdır. Bu tabiat harikası koy yaklaşık 2 km kumsala ve pırıl pırıl bir denize sahiptir. Koyu çevreleyen dağlar ormanlarla kaplıdır. Koyda pansiyonlar ücretli ve ücretsiz plajlar, yeme içme mekanları mevcuttur. Adrasan dünyaca ünlü Likya Yürüyüş Yolu üzerinde yer alan önemli ve güzel duraklarından biridir. Yine Likya Yürüyüş Yolunun önemli noktaları ile de komşudur. Gelidonya Feneri batısında, Olympos,Çıralı doğusunda yer alır. Eski adı Çavuşköy olan Adrasan halkı turizmle uğraşmakta ve misafirlerini çok sıcak karşılamaktadır. Bölge olta balıkçılarının da yoğun ilgi gösterdiği bir yerdir.Kaynak:Antalya Gezi Rehberi.
Adrasan Geceleri.
Jandarma ve Zabıtanın tarif ettiği doğu tarafına gittim ve kafama göre kamp yapabileceğim bir kamp yeri buldum.
Sezon sonu olması nedeniyle kafaca yer kapalı ama sahipleri öylesine takılıyor.20 TL gibi ücrete tamam dedim.Zaten adam parayı aldı, oğluna verdi, git içecek bir şeyler al dedi.
Ben de, tamamen bana ait olan kamp yerine yerleştim,ilk işim çadırı kurmak ve acıkan karnımı aperatif bir şeylerle doyurmak oldu.Sonra hemen denize girdim ve sonrası sıcak duş.
Sonra mı? adam oğlunu Adrasan’ a içecek almaya göndermişti, almışlar da.Ateşi yaktılar,ben tek takılır keyfime bakarım diye düşünürken, yanlarına beni de çağırdılar.5-6 kişilik grup olduk,hem muhabbet ettik, hem bir şeyler içtik.
Yani benim 20 TL içeceğe gitti, tekrar bana dönmüş oldu.
Yer fena sayılmazdı,ateş başı muhabbet ile bayağı oturduk.Sonra herkes bir tarafa dağıldı.Ben de çadırımın yolunu tuttum, otobüs yolculuğunun ve 65 kilometre yol almanın yorgunluğunu atma zamanı.
1 nci Gün Kemer-Tekirova-Ulupınar-Olympos Antik Kenti-
Adrasan Koyu:65 KM
2 nci Gün 21 Ekim 2019 Adrasan Koyu-Kumluca-Finike-Beymelek Gölü-Demre-Kapaklı:
Adrasan Sabahı.
Dün yorulmuşum ki,bana uyku olarak geri döndü.
Sabah gün aydınlanırken uyandım,sabah rüzgarı olduğu için çadır nemlenmemiş hemen topladım.Kamp yerinin mutfağını kullanarak kahvaltımı yaptım.Malzemeleri de yükleyince 08:00 gibi yola çıkmaya hazırım.Şimdi Adrasan Koyu’ ndan ayrılma zamanı.
Adrasan.
Koydan Adrasan (Çavuşköy) merkeze kadar 5 kilometrelik düz bir yol ve sonrasında
Adrasan’ dan itibaren 7 kilometrelik bir tırmanış.Yol sakin olunca sabah tırmanışı iyi geldi.Yukarıdan Adrasan’ ı bol bol görmek nasip oldu.
Adrasan Koyu Ve Teke Yarımadası.
Her tırmanışın bir mükafatı vardır.Aslında o kadar yükseklere çıkmadım ama yine de
çıkışım altımdaki bu güzel manzarayı yakalamama yetti.Evet sol altta
Adrasan Koyunun girişi ve ilerisi Teke Yarımadası.İşte böyle güzel manzara ile
hemen yanı başında çeşme olursa ne yapılır?
Evet Kahve….
Böyle güzel manzarayı yakalamışım,çeşme var, üstelik masa ve bankta var.Benim keyfimde yerinde,o zaman cezve ocağa sürülür.Sabah kahvesini içmek buraya nasipmiş.
Sera Kent;Kumluca.
Kahvemi içtikten sonra orman yolundan Kumluca tarafına yol almaya devam ettim.Tam iniş halindeyken bu manzara objektife takıldı.Kumluca ilçesi,seralardan görünmez durumdaydı.
Kumluca;Kumluca İlçesinin güney kısımları deniz seviyesine yakın ovalık, kuzey kısımları ise dağlıktır. İlçe merkezi ova üzerine kurulmuştur. 24 köyü bulunan Kumluca’nın nüfusu 68.610 dur.Kumluca İlçesi, turfanda sebze ihtiyacının karşılanmasında Antalya hatta Türkiye ölçeğinde önemli bir paya sahiptir.
Kumluca’dan Ayrılış.
Bu kadar büyük bir ilçe ama ben ilçeyi göremedim.Seralarla kaplı bir yoldan sahile yakın kısımdan ana yola kadar yol aldım. Bu arada liseye yakın bir yerde öğrenci menüsünden karnımı da doyurmayı ihmal etmedim.Kumluca’ya giriş fotoğrafı yok ama çıkış fotoğrafı olsun istedim ve bu yazı imdadıma yetişti.
Finike.
Kumluca-Finike arası 12 kilometre ve düz bir ova içinde yol alınıyor.
Kumluca sera kent gibi görünse de Finike daha farklı bir konumda.
Finike’ye yıllar önce araba ile bir kaç defa gelmiş idim, küçük şirin bir ilçe idi.Şimdi ise büyümüş, serpilmiş kocaman bir ilçe olmuş.Finike merkezde küçük bir mola verdim ve sonra yoluma devam ettim.
Finike; Antalya’nın batısında yer alan turistik bir ilçedir. Doğuda Kumluca, kuzeyde Elmalı, kuzeybatıda Kaş ve batıda da Demre ilçeleriyle çevrilmiştir.
Finike-Demre Yolu.
Finike-Demre arası 28 kilometre ve sahil şeridinden devam ediliyor. Beymelek lagün girişine kadar güzel deniz manzaraları eşliğinde yol aldım ve bu iki fotoğrafı albüme koydum.
Beymelek Lagünü.
Demre’ ye gelmeden önce beni Beymelek Lagünü karşıladı.
Beymelek Lagünü;Teke Yarımadası’ nın güney yamaçlarından Demre Çayı,Akdeniz sahillerinde belirgin bir delta oluşturur.Deltanın doğusunda Beymelek Lagünü oluşmuştur.
Demre.
Antalya’nın 25.893 nüfusa sahip,turistik,deniz kenarında şirin bir ilçesi olan Demre’ deyim. Demre, benim ikmal noktam.İlk işim alışveriş işini halletmek oldu,eksiklerimi tamamladım,bozulan şarj cihazımın yerine yenisi aldım ve işim bitince Demre çıkışındaki rampaya sardım.
Çayağzı,Andriake ve Kekova.
Demre’ den itibaren tırmanmaya başladım,bir süre sonra Çayağzı plajının hemen üzerine vardığımda muhteşem bir manzara yakaladım.
Altım Çayağzı Plajı,sol yanım yat limanı ve yine sol tarafımda Andriake Antik Kenti.
Karşımda ise hedefim olan Kekova Adası, tabii ki hepsini güzel kılan gün batımının yaklaşması.
Kekova Yol Ayrımı.
Demre-Kaş ana yolunun 7 nci kilometresinde Kekova yol ayrımındayım.Yönümü Kekova tarafına çevirirken de artık güneş yavaş yavaş kaybolmakta.Bundan sonra ana yoldan ayrılıp,köy yollarında bir süre yol alacak ve Kekova istikametine gideceğim.
Kekova Yolunda Gün Batımı.
Artık gün kavuşmak üzere, ben ise indili çıktılı olarak Kekova istikametine yol almaktayım.Bu gün Çevreli Köyü yada Kekova’ ya kadar uzanmak niyetindeydim ama o niyetten vazgeçtim.Şu anda tek bir düşüncem var, bir çadırlık düz bir alan bulsam hemen çadırı kuracağım ama maalesef buralarının her tarafı kayalık.
Kapaklı Köyünde Kamp.
Böyle arayışlar içinde yol alırken güneş artık piyasada yok, yerini karanlığa bırakmak üzere iken Kapaklı Köyüne vardım.Kamp yeri bakındım ama her düzlüğe sera kurduklarından bulamadım derken köyün dışında daha önce sera olan büyük bir düzlük buldum.Hiç tereddüt etmeden hemen oraya girdim ve hava tam kararırken çadırımı kurdum.Artık burası bu gece benim mekanım olacak.Bu gün 86 kilometre yol aldım ve yoruldum.Kumluca,Finike ve Demre merak ettiğim ve görmek istediğim yerler idi, gördüm.
Ve geceyi Kekova yolunda Kapaklı Köyü dışında geçirmekteyim.
Çadır,yemek işi derken vakit çabuk geçti.Bir süre çadır dışında oyalandım, ayaklarımı dinlendirdim,gece ayazı çıkmaya başlayınca da çadırımın yolunu tuttum.
Çadır içi yaşantı da güzel oluyor,ne mi yapılıyor?
Günün fotoğraflarına bakılırken, gün içinde yaşanan her şey tekrar hafızada canlanıyor.Tüm günün notları elden geçiyor,tazeleniyor,haritaya bakılıyor,yarının planlaması tekrar gözden geçiriliyor derken,gözler kapanıyor.
Hadi iyi geceler,yarın görüşürüz.
2 nci Gün 21 Ekim 2019 Adrasan Koyu-Kumluca-Finike-Beymelek Gölü-Demre-Kapaklı:85 km
GÜNEYBATI KIYILARI 20-29 EKİM 2019 (1 ve 2. Gün Kemer- Tekirova-Ulupınar-Olympos Antik Kenti-Adrasan Koyu-Kumluca-Finike-Demre-Kapaklı)
Discussion about this post