Dün akşam hava karardıktan sonra vardığım Küçükbahçe sahilde sabah çok erken uyandım.Bunun nedeni de rüzgarın yön değiştirip çadırımı dövmesiydi.Sert esen poyraz resmen çadırı yerinden uçuracaktı.Böyle olmaz deyip sabah 06:00 gibi kalktım ve rüzgar almayan bölgeye geçip kahvaltımı yaptım.Sonra da hızlıca çadırımı ve eşyalarımı topladım.Saat 07:30 gibi yola çıkmaya hazırdım ama poyraz da fena değildi hani, bayağı üşütüyordu.İlk kilometreleri rüzgara karşı tırmanış olarak yapacağımdan biraz oyalanıp 08:00 gibi yola çıkmaya karar verdim.Bu gün ıssız,sessiz ve huzurlu bir yolda yol alarak Ildır, sonrasında da Alaçatı bölgesine gideceğim.
3 ncü Gün 13 Şubat 2022 Küçükbahçe-Ildır-Alaçatı-Ovacık:
Kamp yaptığım Küçükbahçe Plajında bir ayrılık yeri fotoğrafı alıp yola çıktım.
Küçükbahçe.
Küçükbahçe sahilden hiçte iyi olmayacak şekilde rüzgara karşı 3 kilometrelik bir tırmanış ile Eski Küçükbahçe üstüne kadar geldim. Tırmanış anında sahildeki yeni ile yamaçtaki eskiyi fotoğraflamayı da ihmal etmedim.
Küçükbahçe: Yarımadanın Ege Deniz’ine dönük yüzünde bulunan bir köydür. Henüz sayfiyecilerin tam anlamıyla keşfetmediği bölge beton yapılaşmalardan uzak doğa ile içi içe bir Anadolu köyü görünümündedir.Güneye giden sahil yolunda Ildır’ı ve Çeşme’ye, kuzey giden yol ile Karaburun’a bağlanır.Yakınlarında bulunan 1212 metre rakımlı Akdağ, dağcılık ve kampçılık için idealdir.Bölge ayrıca av üretim sahasıdır. Beldenin başlıca geçim kaynağı mandalin, zeytin, enginar üretimi ve balıkçılıktır.Küçükbahçe Osmanlı döneminde Rum korsanların tehditleri nedeniyle iç kesimlerde, bir tepenin yamacında kurulmuştur. 1970’li yıllarda meydana gelen depremin ardından evlerin çoğu yıkılmış ve daha sonra yapılan evler sahile yakın yerlere inşa edilmiştir. Burada Denizgiren adı verilen yerleşim yeri oluşmuştur.Küçükbahçe’de yaklaşık 750 kişi yaşamaktadır. 2 kilometrelik sahil şeridinin güzelliği nedeniyle bölgede yaz nüfusu artmaktadır.Kaynak:Karaburun Belediyesi.
Eğri Liman.
Küçükbahçe’den tırmandıktan sonra daha sert bir şekilde Eğri Liman’a iniş yaptım.Artık rüzgar hissedilmiyor,çukur bölgede kaldım ve Bozdağ uzantısı rüzgarı kesiyor.Eğri Liman düzlüğüne geldiğimde ise şen şakrak otlayan vatandaşlara rastladım.
Karaburun Yarımadası’nın bu bölümünde çok sayıda balık çiftliği var,özellikle Küçükbahçe-Ildır arasında.Çoğuda kıyıya çok yakın,burada tüm koylar balık çiftlikleri tarafından parsellenmiş durumda. Ayrıca belirtmek isterim ki,bu aynı zamanda uyarıdır.Bu rotada yol alacaklar için su büyük problem 40 Km’lik Küçükbahçe-Ildır arasında hiç bir yerleşim ve su kaynağı yok.Ben kışın yol aldığımdan sıkıntı hiç yaşamadım.Ama bir tiyo vermeden geçmeyeceğim, Karareis’te siteler arasında market var.
Tuzla Koyu.
Karareis’e gelmeden hemen önce her zaman igimi çekmiş ve hoşuma gitmiştir.Adını bilmediğimden yada öyle istediğimden hep adsız koy diye adlandırmıştım. Ama buranın adını artık biliyorum, Tuzla Koyu (Plajı).Hafta sonu olması nedeniyle müdavimleri gelmeye başlamış bile.
İris Gölü.
Karareis bölgesindeyim,Karaburun Yarımadasının tek sulak alanı olan İris Gölü’ne vardım.Yanına ancak bu kadar yaklaşabildim,sazlıklarla dolu İris Gölü’nü albüme koyarak kendisinden bahsetmek isterim.
İris Gölü:Yarımada’nın tek sulak alanıdır.Karaburun’a bağlı Küçükbahçe Köyü sınırlarındaki İris Gölü, kuşların göç sırasında konakladıkları alanlardandır. Küçük ak balıkçıl (Egretta garzetta), gri balıkçıl (Ardea cinerea), sarı kuyruksallayan (Motacilla flava) ve şahin (Buteo buteo) alanda görülür. Göl çevresinde bulunan kamış (Phragmites spp.), kofa (Juncus spp.) ve birçok bitki türü diğer canlılara ev sahipliği yapar. Ayrıca çevresinde ufak tepelik alanların bulunması da tür çeşitliliğini arttıran etkenlerdendir. İris Gölü özel mülkiyet arazisidir. Gölde sulama kanalları yapılması nedeniyle göl kurumanın eşiğine gelmiş ancak sonrasında bu çalışmalar durdurularak gölün tekrar doğal haline kavuşması sağlanmıştır.Kaynak:Visit İzmir
İris Gölü’nün bulunduğu alandan Bozdağ (Mimas) en net görülebilen bir konumda, tabii bu anı değerlendirmeden olmaz güzel bir fotoğraf koyarak Bozdağ (Mimas)’tan bahsetme zamanı geldi.
Mimas-Bozdağ: Karaburun’un (eski adıyla Mimas), Yunan mitolojisinde de sıkça yer aldığını görmekteyiz. Homeros’un ünlü eseri “Oddysea”da Rüzgârlı Mimas (Windy Mimas) olarak geçen “Mimas Dağı”, bugün Bozdağ diye adlandırdığımız dağdır,Akdağ,Bozdağ’ın 1212 metre ile zirve noktasıdır. Bu dağın eskiden Mimas olarak adlandırılması, mitolojik tanrılarla savaşan devlerin başında yer alan ve tanrı Zeus’u çok zorlayan Mimas isimli devin, üzerine erimiş demir, çelik ve bakır dökülerek öldürüldüğü ve bir daha uyanmamak üzere söz konusu dağların altına gömüldüğü hikâyesine dayanmaktadır. Karaburun yarımadasının ne denli rüzgâr aldığı ve tarih boyunca bu rüzgârı kullanarak, sayısız değirmenler yapıldığı düşünülürse aradaki ilişki kolayca kurulabilir. Yakın bir gelecekte bu özelliğin, rüzgâr enerjisinden yararlanılarak elektrik üretilecek projelerin hayata geçirilmiş olması da bu ilişkinin günümüzdeki devamı niteliğindedir.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Bu kareye de kendimi sığdırarak bir selfie yaptım,güzel oldumu?, oldu galiba.Kamp yaptığım Küçükbahçe’den Balıklıova-Ildır sapağına kadar bol indili çıktılı 30 kilometre yol aldım.Haliyle karnım acıktı,Ildır yönüne bir kaç yüz metre gittikten sonra rüzgar almayan uygun bir yerde hem dinlenip hem yemeğimi yedim.Hadi bu sefer menümü de söyleyeyim, sıcak bir mercimek çorbası ve makarna.İkisi de hoşuma giden yemek,pratik ve doyurucu.Yemekten sonra bir kaç indi çıktı ve sonrasında uzun bir iniş sonrası Ildır’a ulaştım.Günlerden pazar olması dolayısıyla biraz yoğunluk vardı ama bu beni pek ilgilendirmedi,beni ilgilendiren yer Cami,hemen Cami’ye geçtim.Akşam belki kamp yeri yada durum müsait olmaz düşüncesi ile başımı yıkadım ve kısmı duş aldım.Gündüz Cami avlusunda ancak bu kadarı olabiliyor.Geri kalanını da kamp yerinde hallederim. Haaaa bu arada Ildır’dan da Zeki Müren adası görseli ile bahsetmek isterim.
Ildır:Çeşme’nin kuzeyde bulunan Akdağlara açılan yerleşimidir. Aynı şekilde Ildır güney yoluyla Ovacık üstünden İzmir-Çeşme karayoluna, batı yoluyla Ilıca ve Çeşme’ye, kuzey yoluyla ise Balıklıova ve Küçükbahçe ile bağlantılıdır.Ildır’ın antik dönemdeki adı Erythrai’dir. Erythrai sözcüğünün Yunancada “kırmızı” anlamına gelen Erythros’tan türediği, kent toprağını kırmızı renginden dolayı Erythra’nin “Kızıl Kent” anlamında kullanıldığı sanılmaktadır. Bir başka varsayıma göre ise kent adını ilk kurucu Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythros’tan almıştır.Kentte ele geçen bulgular, bu yörede ilk Tunç Çağı’ndan bu yana yerleşimin olduğunu göstermiştir.
Ildır-Alaçatı arasını geçen ay tersten geçmiştim.Bölge hakkında kısa bir bilgi verebilirim,yazlıkların olduğu,yolu düz sayılabilecek ve manzarası da güzel olan bir yol.Bu sefer Reisdere’den giriş yaparak Alaçatı’ya ulaştım.Büyük marketlerden birine girerek akşam ve sabah için alışveriş yaptım ve Ovacık tarafına yol aldım. Amacım bu gece Ovacık yakınlarında kamp yapmak.
Ovacık Kampı.
Ovacık yakınlarında istediğim yeri buldum.Yerim otoban ile köy yolu arasında bir zeytinlik ama rüzgarın etkisi ile otobandan ses gelmiyor,köy yolundan ise tek tük araba geçiyor. Çadır alanım zeytinliğin iç bölgelerinde olduğundan gayet muhafazalı.Akşam olamak üzere,o yüzden hızlıca çadırımı kurdum,içini dizayn ettim ve hemen Ildır’da kısmı yaptığım şahsi temizliğin devamını burada yaptım (fazladan aldığım 5 LT’lik su buna kafi geldi).Sonra sıkıca giyinmek ve akşam faaliyetine başlamak.
Ovacık Geceleri.
Bugün neler oluyor bana!!!! öğle menümü açıkladım, akşam ise adetim olmamasına rağmen yemek fotoğrafını paylaşıyorum.Aslında bu fotoğrafı yoğurt çok hoşuma gitmiş, unutmamak için çekmiştim ama yazıya koymakta varmış.Bu akşam kendime ziyafet yaptım,güzelce karnımı doyurdum.Ben yemek ve sonrasında bulaşık faaliyetini bitirdiğimde de artık hava kararmış oldu.En büyük zevk anlarım böyle kamp yerinde yemekten sonra ıvırı zıvırı toplayıp içeceğim,meyve, çerez ve radyomun müziği ile başbaşa kalmak.Ben de onu yaptım zaten.Bu gün indisi çıktısı bol olan ıssız,sessiz ve huzurlu yollarda 62 km yol yapmışım,biraz yoruldum,olacak o kadar. Yarın Delikli Koy ve Tatar Köprüsü gündemim de,hadi bana iyi geceler.
3 ncü Gün 13 Şubat 2022 Küçükbahçe-Ildır-Alaçatı-Ovacık:62 km
Discussion about this post