Güney Ege Turumda birinci ve ikinci günlerim güzel geçti.Tırmandım,üşüdüm,nostalji yaptım, terledim…Hepsi turun en güzel anlarıydı hiç şikayetçi değilim.Planlamayı kendin yaptığın ve tek olduğun sürece sevabı da günahı da senin oluyor kardeşim.İki gün boyunca İzmir-Vişneli-Bağyurdu-Ovacık Yaylası ekseninde yol alıp geceyi Alankıyı Yaylasının üstünde 850 rakımda Bayındır Piknik Alanında geçirdim. Piknik alanı dedimse öyle bildiğiniz piknik alanı değil, Orman Genel Müdürlüğünün terk edilmiş piknik alanı.Bu bölümde Güney Ege Turumdaki 3 ve 4 ncü günleri kaleme alacağım.Bozdağlar’dan ovaya,ovadan Aydın Dağlarına oradan yine ovaya akacak bir rotada yol almanın tüm detaylarını bu yazı dizimde paylaşacağım.Ama önce güne bir merhaba diyelim.
3 ncü Gün 18 Ekim 2022 Bayındır Piknik Alanı-Bayındır-Tire-Gökçen-Balabanlı-Beydağ-Beyköy:
Sabah erken sayılabilecek bir zaman diliminde kalktım ama çadır dışına hemen çıkmak pek mümkün olmadı.Fırtına bayağı üşüttürüyor,yine de kalkıp önce kahvaltı hazırlığı yapmak gerek.Çay demlenirken bisikleti bağladığım yerden çözüp ortaya alayım dedim ama nafile, şifreli kilit açılmıyor,halatta kalın,sabah sabah aldık başa bela.Hemen durum kritiği yaptım ve benim ince testereyi devreye soktum,halatın kurşun kısmına birkaç kez sürttüm, olacak gibi.Bu arada çay oldu,kilit işini kahvaltıdan sonraya bırakalım.
Kahvaltı bitti, kilitli kalan bisikleti kurtarma operasyonuna başlayabilirim. Kullanacağım malzemeler;küçük bir testere,küçük pensem ve bisikletin allen takımı.Kahvaltı öncesi 5 dk,sonrası ise 10 dakika gibi bir kısa zaman diliminde kurşunu keserek bisikleti kilitten kurtardım,şimdi bisikletim hür.Kilitli kalan bisikleti kurtarma operasyonu başarı ile sonuçlanmıştır.
Veda Zamanı.
Bisikleti kurtardım,kahvaltımı yaptım,toparlandım da,hadi o zaman Bayındır Piknik Alanı kampı ayrılış fotoğrafı alıp Bayındır’a doğru inişe geçelim.
Güneşin ortamı ısıtmaya başladığı vakitte bende yola çıktım.Bayındır’a doğru iniş yaparken yüksek bölümdeki ormanlık alanın insanın ruhuna huzur veren atmosferini de koklamadan etmedim.Sabah sabah içim açıldı, hele kilit olayından sonra bu atmosfere söyleyecek sözüm yok.
Bir süre sonra orman manzarası bitti, hemen altımda Bayındır ve Küçük Menderes Nehrinin bereketlendirdiği ova göründü.Kamp yerinden Bayındır’a kadar 10 kilometrelik sert bir iniş ile yol aldım.İniş anında ellerimi dinlendirmek için iki defa mola vermek zorunda kaldım.
Bayındır.
Saat 09:30 gibi Bayındır’dayım,günlerden salı yani hafta içi, ilçe merkezine şöyle küçük bir giriş yaparak Hükümet Konağının önündeki Atatürk Heykelini de kareye alarak bir Bayındır hatıra fotoğrafı aldım.
Bayındır:Merkez dahil, 38 yerleşim biriminden meydana gelmektedir. İlçedeki yerleşimlerin bir bölümü dağların güneye bakan yamaçlarında, diğer bir bölümü ise ovadadır. İlçe merkezi 22 mahalleden oluşmaktadır.Dağ köylerinde sınırlı geçim kaynakları nüfusun hızla azalmasına, ova köylerinde verimli ovaların bulunması da kısmi nüfus artışına neden olmaktadır. Tarımın sanayi ve hizmet sektörü ile yeterince desteklenmemiş olması nüfusun ve buna bağlı olarak idari birimlerin gelişimini sınırlandırmaktadır.Bayındır’da süs bitkileri üretimi yapan 230 adet küçük ve orta ölçekli işletme bulunmaktadır. Üretim kapalı (sera) ve açık alanda yapılmaktadır.İlçe; son yıllarda üretimdeki artışla dış mekân süs bitkileri üretiminde ilk sıraya yerleşmiştir. Üretilen dış mekân süs bitkileri özellikle belediyeler tarafından satın alınarak şehrin güzelleşmesine katkıda bulunmaktadır.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sabahın ayazı ile kamp yaptığım 850 metreden 100 metreye iniş yaptım.Haliyle üstüm iyice giyinikti,Bayındır’a varınca ter bastı,kendimi tren istasyonuna attım.Üstümdekileri incelttim, ayağıma da sandaletleri geçirdim,şimdi ovada yol alabilirim.
Küçük Menderes Nehri.
Bayındır-Tire arası ovada görsel olarak fazla bir şey yok, zaten bende rüzgarı sol önden alarak ilerliyorum derken Küçük Menderes Nehri üzerinden geçtim.
Küçük Menderes: Bozdağ’dan doğar, Ödemiş’in güneyinden Tire’nin kuzeyinden ve Menderes Ovasından geçerek batı yönde akar ve Pamucak mevkiinde Ege Denizine dökülür. Bu denize dökülen nehirlerin en küçüğüdür. Uzunluğu 140 km, beslendiği yağış alanı 3000 km2dir. Bölgedeki diğer nehirler gibi bu da tektonik bir çöküntü havzasında akar. Yağmurların çok olduğu Özellikle kış ve ilkbaharda, aşırı derecede kabarır. Bu kabarma uzun müddet devam etmeyip, kısa zamanda nehir çekilerek normal akışına devam eder. Kurak geçen yaz mevsiminde suyu bazen yatağı kuruyacak kadar azalır.
Tire.
Saat 11:00 sıraları Tire’ye vardım,bugün Tire’nin dualarla açılan salı pazarı var ama pazara uğramayacağım,çok gezdim,sizin de gezmenizi tavsiye ederim. Transit geçerek 48 km mesafedeki Beydağ tarafına yol alacağım ama bu Tire’den bahsetmek için mani değil.
Tire:İzmir’in güneydoğusunda yer alan Tire, il merkezine 80 km uzaklıktadır. İlçenin doğusunda Ödemiş, kuzeyinde Bayındır, batısında Torbalı ve Selçuk ilçeleri, güneyinde Aydın ilinin Germencik, İncirliova ve Efeler ilçeleri bulunmaktadır. Yüzölçümü 716 km²’dir. Kuzeyinde Küçük Menderes Ovası yer alır.
Duş Zamanı.
Tire’den ayrıldıktan sonra yol boyundaki Işıklı köyünde küçük bir mola verip yoğurt ekmek ile açlığımı giderdim. Karnım tok,sırtım pek havasında yol alırken duş yapma hayallerimde oluşmaya başladı.Yol boyu 2-3 çeşme başı biliyorum ama, ya mevsim itibari ile suları akmazsa diye de içimden geçirirken Çiniyeri girişindeki bu çeşme imdadıma yetişti.Hemen yanaştım,sosis çantasındaki hortumu musluğa dayadım ve duş almanın dayanılmaz hazzını yaşadım.Çok iştahlı yazdım/söyledim, doğru değil mi? ama,turlarda duş almanın sıkıntısını herkes bilir,çok şükür benim öyle bir derdim yok,hortumu bile yanımda taşıyorum.
Gökçen ve Gökçen Efe.
Rüzgara karşı yol alıyorum ama bu beni artık hiç etkilemiyor,çünkü keyfim tamamen yerine geldi derken Tire’nin beldesi olan 13 km uzaklıktaki Gökçen beldesine ulaştım.Burası farklı bir yer,bir Yiğide/Efeye evsahipliği yapıyor,Gökçen Efe.
Gökçen Efe:Asıl adı Hüseyin’ dir. 1891 yılında Ödemiş’de doğdu. Kurtuluş Savaşı’ a katkılarıyla tanınan efe. Ünlü efelerden Çakırcalı Mehmed Efe’nin akrabası ve sağ koluydu. Tire’de Gümce Dağı’ nda birkaç yıl eşkiyalık yaptıktan sonra Mahmud Celal Bey’in (Bayar) aracılığıyla 1914′ te bağışlandı. İzmir ve yöresinin Yunanlılarca işgali üzerine gönüllü olarak Kurtuluş Savaşı’na katıldı. 57. Tümen Komutanı Miralay Şefik (Aker) Bey’in gözetiminde oluşturulan Kuvay-yı Milliye örgütlenmesi içinde yer aldı.Haziran 1919′ da, Yunan ileri harekatını durduran Köşk Cephesi’ nde savaştı. Fata ve Kemerdere’ de baskınlar düzenledi ve Yunanlılara ağır kayıplar verdirdi. Ekim 1919’da Fata yöresinde Yunan toplu saldırısının geciktirilmesini sağladı. 13 Kasım 1919’da Fata yöresinde Yunan birlikleriyle şiddetli bir çatışmaya girdi. Üç gün süren çatışmalardan sonra, siperine girmeyi başaran bir Yunan askerince 16 Kasım 1919’da süngülenerek öldürüldü. Ankara hükümeti daha sonra, savunurken öldüğü Fata bucağına onun anısına Gökçen adını verdi. Kurtuluş Savaşı’ nın adı ilk duyulan direnişçilerinden olan Gökçen Efe, Halide Edip Adıvar’ ın “Efe’nin Yemini” adlı öyküsünün de kahramanıdır. Ödemiş yöresinde adına Türküler yakılmıştır.
Gökçen’den sonra ovanın tüm güzelliklerini görüp yaşayarak Beydağ istikametine yol almaya devam ettim.Ovakent-Ödemiş sapağına kadar hareketli olan trafik buradan sonra tamamen sakine dönüyor.İşte o sakin zamanlarda sakin sakin hayatını sürdürmeye yada son demlerini yaşamaya çalışan iki bağ evini resmederek yoluma devam ettim.
Beydağ.
Saat 17:00 sıraları Beydağ’a vardım,ilk düşüncem Beyköy’de kamp yapmaktı ama 3 km’lik yokuşu belimi bükeceğini bildiğimden baraj tarafına kısa bir keşif yaptım,olumsuz olarak geri döndüm.Eh o zaman öğle yemeğini hafif geçiştiren ben okkalı bir kuşbaşılı pideyi hak ettim herhalde.
Beydağ:İzmir ilinin bir ilçesidir. İlçenin batısında ve kuzeybatısında Ödemiş, kuzeydoğusunda ve doğusunda Kiraz ilçeleri, güneyinde Aydın ili bulunmaktadır,rakımı 235 metredir.
Beyköy Kampı.
Beydağ’da yemeğimi yedim,akşam ve sabah için bir şeyler alıp Beyköy’e tırmanmaya başladım.Hiç bisiklet tepesine binmeyi düşünmedim, 3 Km’yi ittirerek aldım,çünkü yokuşu çok dik ve gün sonu yorgunluğu var.13. Yüzyılda yapılmış ve 2017’den beri restorasyonu yapılan ve yapılmaya devam eden Beydağ Kalesinin yanından geçerek Beyköy’e hava karardıktan sonra vardım.Nerede kamp yapacağını bildikten sonra sorun yok,Beyköy’de benim yabancım değil 2016’dan beri tanışığız.Koca asırlık çınarın yanında çadır yeri keşfim kısa sürdü ve hemen çadırımı kurdum,terli kıyafetlerimi rüzgarın insafına bıraktım,sonra da sımsıkı giyindim,haliyle soğuk buralar.Akşamın bu saatinde ne yapılırsa bende onu yaptım,banklara tezgahımı serdim,radyomun eşliğinde çınar ağaçlarının hışırtısı içinde gecenin içine aktım.80 km’lik bir yolun bunun 70 km’si ovada rüzgara karşı olduğunu düşünürseniz ki,gerçek,yorgunum kardeşim anlayın, saat 21:00 hadi ben yatar.Yarın yorucu bir gün var, yine tırmanacağım,bu sefer Aydın Dağlarına.
3 ncü Gün 18 Ekim 2022 Bayındır Piknik Alanı-Bayındır-Tire-Gökçen-Balabanlı-Beydağ-Beyköy:81 KM
4 ncü Gün 19 Ekim 2022 Beyköy-Beydağ-Aksu-Işıklı-Nazilli-Bozdoğan:
Beyköy Sabahı.
Beyköy’de geceyi 600 yıllık asırlık çınar ağacının altında geçirdim.Çok iyi uyumuşum,uykumu almış vaziyette sabah 06:00 gibi uyandım,daha gün doğmamış,sabah namazı bile okunmamıştı.Sabah şahsi temizlik sonrası hemen arka plandaki bankta kahvaltı hazırlığına giriştim.Hiç acele etmeden keyifle kahvaltımı yaptım.Sonra da bölgede bazı çekimler gerçekleştirdim,çekimler sonrası ise tabii ki toparlanma aşamasına geçiş.Ben toparlanırken sizde Beyköy bu kadar niye özel bir zahmet aşağıdaki yazıyı okuyuverin.
Beyköy: 600 Yıllık Asırlık Çınar Ve Kızlar Genceri.
Kızlar Genceri: İzmir’in Beydağ İlçesi’ne bağlı Beyköy’ ünde bulunan 600 yıllık çınar ağacı, köy halkının yanı sıra çevre köylerdeki bekar erkek ve kızları da bir araya getiriyor, mutlu birliktelikler başlatıyor.
Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’ nın üçüncü günleri, Beyköy’ de farklı kutlanıyor. “Beyköy Bayramı Kızlar Genceri” adlı kutlamada Beyköy ve çevre köylerde yaşayan erkekler ile kızlar tanışmak için 600 yıllık çınar ağacının yolunu tutuyor. Birbirlerini beğenen çiftler ilişkilerine başlamak için konuşmaya başlıyor ve Çınar Ağacı’ nın altından birlikte ayrılıyor.
Seviyeli yakınlaşma;
Nişanlı çiftlerin de büyük rağbet gösterdiği çınar altının meşhur salıncağı, damat adaylarını terletiyor. Yeni nişanlı kızın bindiği salıncak; hızlı bir biçimde, yükseğe çıkacak şekilde sallanıyor. Gelin adayı korkup, ayaklarını salladığında, nişanlısı salıncağı sallayanlara lokum, helva ısmarlayarak ve para vererek, yavaşlamasını sağlıyor. Kızlar Genceri’ nde gençler arasında seviyeli yakınlaşmalara, şakalara göz yumuluyor. Artık bir gelenek haline gelen Beyköy Bayramı Kızlar Genceri, ziyaretçilerin de büyük ilgisini çekiyor.
Beyköy Kamp Yerine Veda Zamanı.
Her şey tamam olup hazırlık aşaması da bittikten sonra geceyi geçirdiğim 600 yıllık Çınar Ağacı ve kamp yerine veda vakti de gelmiş oluyor.Bir ayrılık fotoğrafı alarak kamp yerine veda ettim.
Kamp yerinin hemen altında bulunan ve manzarası bol olan çay bahçeleri bölgesine gelerek Beydağ ve Beydağ Baraj Göleti seyri yapıp bir de fotoğraf alıp Beydağ’a inişe geçtim.
3 kilometrelik Beyköy-Beydağ inişi sabahın ilk saatlerinde bayağı üşüttü,giyinik indiğim Beydağ’ı,üzerimdekileri boşaltarak terk ettim.Beydağ tabelası ile birlikte benim için günün tırmanışı başlıyor.
Beydağ-Nazilli arası 40 kilometre, bunun dörtte biri tırmanış,bugün ben Aydın Dağlarında 12 kilometrelik tırmanış yapıp Aydın bölgesine giriş yapacağım.
Üç gündür hüküm süren rüzgar yerini daha sakin ama puslu bir havaya bırakmış vaziyette. Puslu ve basık hava tırmanış anında ter olarak geri dönüş yaparken Çamlık köyünü geçtim.Palamutçuk girişindeki çeşme imdadıma yetişti,serinledim, sularımı tamamladım ve yoluma kaldığım yerden devam ettim.
Cevizdibi Kahve Molası.
Cevizdibi’ne vardığımda sağımda bir çeşme ve hemen yanında bank, kafadan daldım oraya ama çeşme akmıyor, olsun,Palamutçuk’tan doldurduğum sular bana yeter.Hemen banktaki yerimi alıp Beydağ’a kadar uzanan vadinin üstünde manzarayı seyrederken kahvemi de yudumladım,dinlendim.
Cevizdibi Kahve molasından sonra dinlenmiş olarak 3 kilometre daha tırmanışlı yol alarak tepe noktasına ulaştım.865 rakımda bu zirve noktasında İzmir il sınırlarını terk ederek Aydın il sınırlarına giriş yaptım.Bundan sonrası iniş ağırlıklı olduğundan kaskımı taktım,rüzgarlığı giydim ve inişe geçtim.
Çeşmeler,Ah O Çeşmeler.
Bu dağa hep Nazilli yönünden tırmanmıştım ve her köyün,çeşmenin yerini net biliyorum.İlk defa ters yönde yol alıp Nazilli’ye ineceğim.İnerken de dikkatli inip çeşmeleri kaçırmamaya dikkat ederek yol alırken Aksu köyünü bir kaç yüz metre geçtikten sonra 720 rakımdaki bu çeşme başında durdum, baktım akıyor,kim tutar Şafak seni deyip günün en güzel duşunu burada aldım.Kıyafetler ve peştemal rüzgar ve güneşin etkisi ile kururken de ben öğle yemeğimi yedim.
Altımda Işıklar,Rahmanlar,Kızıldere,Gedikaltı’na kadar uzanan bir vadi var,hatta Sailer’e kadar.Bu uzun vadiyi komple ineceğim,inmeden önce yukarıdan şöyle bir seyredeyim dedim,seyrettim ve aşağıya süzüldüm.
Nazilli.
Yukarıdan Işıklı köyüne kadar sert olan iniş Işıklı bölgesinde hafif eğime geçerek 60 rakımdaki Nazilli’ye kadar uzanıyor.Öğleden sonra 14:30 sıraları Nazilli girişine vardım.Bugün Nazilli içine girmeyip ana yoldan gidip,Bozdoğan istikametine döneceğim.
Nazilli:Ege Bölgesi’nde Aydın ilinin en büyük nüfusa sahip olan 2. ilçesidir. Aydın-Denizli Karayolu, İzmir-Denizli demiryolu üzerinde, Efeler ilçesine 45 km, Denizli’ye 81 km uzaklıkta bulunmaktadır.
Nazilli dışına çıktım Bozdoğan tarafına yol alıyorum ve önümde uzun bir ova yolculuğu var.İnanın dağa tırmanmak, inmek ne kadar zevkli ise ovada ilerlemek bir o kadar sıkıcı.Ama yapacak bir şey yok Menderes Ovasını geçeceğim.
Nazilli merkezi daha bir kaç kilometre geçmişken biraz evvel bahsettiğim Menderes Ovasına adını veren Büyük Menderes Nehri üzerinden geçerek Bozdoğan tarafına akmaya devam ettim.
Büyük Menderes Nehri:Batı Anadolu’nun en büyük nehridir ve Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır. Kufi Suyu ve Banaz Çayı kollarının birleşmesiyle oluşur ve Ege Denizi’ne dökülür. Uzunluğu 548 km’dir. Büyük Menderes ovası bataklıkları kurutulduktan sonra Türkiye’nin en verimli alanlarından birisi olmuştur.
Yolumun üzerinde geçeceğim ikinci bir nehir daha var,bu nehri çok iyi biliyorum,kayaları, dağları aşındırarak Arapapıştı Kanyonu’nu oluşturan bir nehir Akçay.
Akçay:Büyük Menderes Nehrinin kollarından biri. Muğlanın kuzeydoğusundaki dağlık alanlardan doğar. Tavas yönünden gelen Yenidere’yi alır. Derin ve dar vadisinde akış hızı fazladır. Yenipazar civarında Büyük Menderes ile birleşir. Uzunluğu 116 km’dir. Karacaören, Doğançay ve Mortuma çayı Akçay’ın önemli kollarıdır.
Bozdoğan’a Varış.
Dedim ya tırmanıştan korkmam, inişten hiç korkmam, bu ovalar yok mu?,adamın canına ot tıkıyor.Ovanın vermiş olduğu bıkkınlık ve yorgunluk sonucu Bozdoğan içine adeta ittir kaktır girdim.Yorgunluk tavan yaptı,üstüne bir de kamp yeri ve yemek vay anam vayyy…..Her neyse bu Bozdoğan niye yukarılara doğru eğimli yapılmış hele bir öğrenelim.
Bozdoğan:Ege Bölgesi’nde, Aydın iline bağlı ilçedir. Konum olarak Nazilli İlçesi’nin güneybatısında Nazilli’ye 30 km. mesafededir. İlçenin 55 mahallesi mevcuttur. Halkın refah seviyesi yüksektir. İlçede Adnan Menderes Üniversitesi’ne bağlı Rasim Menteşe Kampüsü vardır.Rakımı 464’dür.
Saat 17.00 sıraları Bozdoğan merkeze doğru ilerliyorum, önceliğim alışveriş,yemek, sonrada kamp,zaten yorgunum,gücümün son raddesinde yol alırken bir baktım öğretmenevinin önünden geçiyorum.Hiç düşünmedim bile, girdim bahçesine,oda talebinde bulundum, varmış.Arkadaş ben bu mini öğretmenevinde kalmazmıyım, niye mini dedim oda sayısı 8’de ondan.Bisikletin ön tekerinin istikameti alt oda benim kısmetime boşmuş,hemen yerleştim.Ne kadar güzel bir duyguymuş bu arkadaş, hemen kendimi sıcak suya attım,temizlendim, çamaşırları yıkadım ve sonra da dışarı yemeğe çıktım.Yarın ki alışveriş işini de yaptıktan sonra yuvaya döndüm,mini öğretmen evinin mütevazi bahçesinde bir süre vakit geçirdim, sonra dinlenmek için odama çekildim.Yarın uzun,çok uzun bir tırmanış ve yükseklerde yol alacağım bir rota var, Bozdoğan-Yatağan rotası, dinlenmem gerek.
4 ncü Gün 19 Ekim 2022 Beyköy-Beydağ-Aksu-Işıklı-Nazilli-Bozdoğan:72 km
GÜNEY EGE TURU 16-23 EKİM 2022 (3 ve 4. Bayındır Piknik Alanı-Bayındır-Tire-Gökçen-Balabanlı-Beydağ-Beyköy-Aksu-Işıklar-Nazilli-Bozdoğan)
Discussion about this post