Ata Yolu projemde 10 ncu gündeyim, Samsun’dan başlayıp Amasya,Tokat,Sivas,Giresun il sınırlarında yol alıp dün akşam itibari ile ve bugün Gümüşhane il sınırlarında yol almaktayım.Geceyi Yeşilbük Kasabası’nda geçirdim,güzel bir geceydi çünkü çok iyi uyudum.Anlamlı bir proje gerçekleştiriyorum,Ata Yolu’nda Atamızın izinde yol alırken aynı zamanda bir kaç günde olsa son savunma hattı Alucra’dan bu yana Birinci Dünya Savaşı ve Rus İşgali’ni de işleyerek bölge,coğrafya ve yakın tarihimiz hakkında bilgi vermeye çalışıyorum.Neler yaşamış, neler görmüş,nelere tanıklık etmişim bunları hem video çekimi yaparak hem de yazıya dökerek aktarmaya çalışıyorum.Bu günkü programımda Şiran,Kelkit ve Köse var, rota dahilinde neler olmuş hep beraber bir bakalım.
10 ncu Gün 21 Temmuz 2023 Yeşilbük-Şiran-Kelkit-Köse:
Yeşilbük Sabahı.
Güzel,serin bir gece bana kaliteli, güzel bir uyku olarak geri döndü.Yeşilbük’te geceyi Jandarmanın hemen bitişiği olan ortaokul bahçesinde geçirdim.Kasaba merkezinde olduğumdan sabah ezanını net olarak duymamdan o saatte uyandım,kahvaltımı yaptım,hızlıca toparlandım ve gitmeye hazırım çünkü öğleye kadar Kelkit’e varıp telefonun ekranını yaptırmak istiyorum.
Geceyi geçirdiğim yeşillikler içindeki Yeşilbük’ü hatırlayarak yola çıkalım.
Yeşilbük:Belde, Şiran ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Şiran-Alucra karayolu üzerinde yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda köy olarak görülen Yeşilbük, 1976 yılında belediye statüsü almıştır. Yeni belediyeler yasası gereği nüfusu 2000’den az olan belediyelerin kapanacağından ötürü kapanma ihtimali bulunan Yeşilbük’e 2013 yılında yapılan halkoylamalarıyla Konaklı, Beydere ve Akyayla köyleri mahalle olarak bağlanmıştır.
Yeşilbük-Şiran arası 18 kilometre kadar,bu yolun 9 kilometresi iniş ağırlıklı olduğunda sıkı giyinip yol almama rağmen yaz günü sabah ayazı üşütür nitelikteydi, bunda çok erken yola çıkmamda etkendi.
Saat 08:15 sıraları Şiran’a vardığımda Şiran daha yeni yeni hareketleniyordu.Büyük marketler açılmadığından bakkaldan sıvı takviyesi yapıp Şiran içinde küçük bir kültür gezisi yapmayı da ihmal etmedim.Şiran merkezden ayrılmadan Şiran’ı bir tanıyalım ve Birinci Dünya Savaşında Şiran’da neler olmuş bir bakalım.
Şiran:Gümüşhane’nin en eski ilçelerinden biridir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nden öğrendiğimize göre ilçe merkezi Erenkaya Köyü’nde iken, 1800’lü yıllarda bugünkü ilçe merkezine taşınmıştır. Şiran, Farsça bir kelime olup, ‘aslanlar’ anlamına gelmektedir.1921 yılında bağımsız sancaklar il olunca, Gümüşhane Bağımsız Sancağı da il oldu. 1925’te Şiran ilçe statüsü aldı. İlçe deniz seviyesinden 1.311 m yükseklikte olup, 992 km2 alanı kapsar. İlçenin kuzeyinde bulunan Tersun Dağları, doğudan Batıya doğru uzanır. Güneyinde Çimen Dağları, Doğusunda Çilhoroz Dağı ile üç tarafı kapalı açık hilal gibi görünmektedir. İlçenin en önemli akarsuyu Kelkit Çayı’dır. Kaynak:T.C.Gümüşhane Valiliği.
Rus işgali ve Birinci Dünya Savaşında Şiran:1829 yılında Rus güçlerinin Bayburt’u ele geçirmesi akabinde halkın çoğunluğu yerleşimi terk etmiş ve kısa süre sonra da Ruslar şehri ele geçirmiştir. Ancak Osmanlı karşı saldırısı ve taktiksel nedenlerle Ruslar önce yerleşimden çekilmiş ve Edirne Antlaşması (1829) uyarınca da bölgeden tamamen çekilmiştir. Şiran, I. Dünya Savaşı esnasında Ruslar tarafından ele geçirilmese de Kelkit’in Ruslar tarafından ele geçirilmesinden endişelenen halk, Ruslar çekilene kadar yerleşimi terk etmiştir. Yerleşim işgale uğramasa da küçük bir kasaba niteliğinde olması nedeniyle sahipsizlikten dolayı yağmalanmış ve büyük oranda tahrip olmuştur.
Şiran kültür gezisi yapıp,Şiran’ı tanıdıktan sonra merkezden ayrılıp Kelkit tarafına yol almaya başladım.Bu yol alma aynı zamanda tırmanma niteliğinde.
Orta seviyedeki bir eğimle 15 kilometre tırmandıktan sonra Çilhoroz’u Dağında bulunan Çilhoroz Geçidi’ndeyim.Çilhoruz Geçidi benim bugün tırmanacağım en yüksek nokta,geçitte yine afili bir fotoğraf alıp Kelkit tarafına inişe geçtim.
20 kilometrelik bir iniş sonunda öğlen vakti Kelkit’e vardım.Bugün günlerden Cuma ve Kelkit çok kalabalık,Kelkit içine girer girmez hemen telefonumu yaptıracağım teknik servise gittim.Telefonun ekranı komple değişecek,teşhis bu yönde ve 900 TL, kabul ettim akşam 18:00-19:00 gibi alırsınız dediler.Ama ekran Erzincan’dan gelecek ve gelecek parça sağlam olursa!!!.Bu Kelkit’te gecelemek demek, telefonun olması da şansa kalmış durumda!!, olmadı bu iş.Erzurum tarafına gideceğimi söyleyince ”ağabey 4 gündür kullanmışsın düşürmezsen 4 gün daha seni götürür” dediler ve ben de telefonu Erzurum’da yaptırmaya karar verdim,şimdi telefona Erzurum’a kadar gözüm gibi bakacağım.Öğle vakti olduğundan yemeğimi Kelkit merkezde yedim.
Kelkit Merkezinden geçen Kelkit Çayı ile bu son karşılaşmamız ve son defa Kelkit Çayını bir hatırlayalım.
Kelkit Çayı; Yeşilırmak’ ın kollarından biridir ve uzunluğu 320 km’dir. Gümüşhane’nin Çimen Dağları’ ndan kaynaklanıp Yeşilırmak’ a katılıp Karadeniz’e dökülmektedir. Gümüşhane topraklarından doğan Kelkit Çayı Suşehri yakınlarında Sivas il sınırlarına girer. Kelkit Çayı’ nın Sivas il sınırlarındaki kesimi 50 km dir.
Yemek sonrası Kelkit merkezden ayrılacağım, sıvı bir şeyler almak istedim cuma saati olduğundan her yer kapalı,kendime yoluna devam et Şafak dedim.Aşırı sıcak ile beraber Kelkit merkezden ayrıldım.Kelkit çıkışında bir okul bahçesi ve bankları görünce oraya çöktüm,yakındaki bakkaldan soğuk bir şeyler alıp aşırı sıcağın geçmesini beklerken Kelkit ve Rus işgalini hatırlayalım.
Kelkit:1412 rakımda bulunan Kelkit, doğusunda Köse, Batısında Şiran, Kuzeyinde Gümüşhane’nin merkez ilçesi, Güneyinde Erzincan ile çevrilidir.Genellikle düz bir arazi yapısına sahiptir. Tarıma elverişli; Özlüce Vadisi ve Koşmaşat Vadisi bulunmaktadır. Kelkit Çayı, Çimen Dağları’ndan çıkan ve Yeşilırmak’ı besleyen en büyük koldur.Kelkit, iklim olarak Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında bir iklim geçişi teşkil eder. Kaynak:T.C Gümüşhane Valiliği.
1.Dünya Savaşında Rus İşgalinde Kelkit:Kelkit batıdan Şebinkarahisar’a güneyden Erzincan’a gitmekte olan mühim bir yol kavşağında olduğu için sıtratejik önemi olan bir yerleşim alanıydı. Doğu Anadolu Rus harekatını idare eden Rus kuvvetleri bu önemi bildiklerinden 12 temmuzda Sibirya kazaklarını 14 Temmuzda da diğer kuvvetlerini Bayburt un etrafına yerleştirdi. 22 temmuz 1916 Rusların 4.Avcı alayı sabahın erken saatlerinde saldırıya geçer. O gün akşama kadar çok kanlı çarpışmalar olur. Vehip Paşa komutasındaki Türk askeri akşam üzeri çekilmek zorunda kalır. Böylece Ruslar Kelkit’i işgal ederek İç Anadolu’ya bir kapı açmış olurlar. Ekim 1917 ihtilalinden sonra 18 aralık 1917 tarihinde Erzincan Mütarekesi yapıldı. Ruslar çekilmeye başlar fakat Ermeniler zulümlerine devam ederler. Nihayet 17 şubat 1918 tarihinde Halit Paşa komutasındaki askerlerimiz güzel ilçemizi kurtarırlar. Kaynak:Kelkit Belediyesi.
Kelkit çıkışında uzun süre mola verdim,tahminen 3 saate yakın.Kelkit-Köse arası 24 kilometre olduğundan ve geceyi Köse’de geçirmeyi planladığımdan kendime sıkıntı yapmadan Kelkit çıkışındaki okulda oyalandım.Sonra da yola çıktım, bir kaç kilometre sonra yol kenarında çeşmeyi görünce bu fırsat kaçmaz, yol hali ne getirir ne götürür hemen günlük duşumu aldım.
Duşumu almış,serinlemiş olarak Köse’ye doğru yol almaya devam ettim.Köse’ye yaklaştığım da şiddetli fırtına başladı kafamı eğmiş fırtınaya karşı yol alırken arkamdan hello seslenmesi, bir baktım bir bisiklet turcusu,adı Stefan,Alman vatandaşı.Bu Suşehri’nden beri önümde olan kişi olsa gerek, sonra anlarız mevzuyu şimdi hazır Köse tabelasına Stefan ile beraber ulaştık,beraber fotoğraf alıp Köse hakkında bilgi verip Köse ‘de kamp yapacağım alana doğru yol alırız.
Köse:Köse yöresi Hititlerinden sonra Asur, Makedonya, Roma ve Bizans hakimiyetine girmiştir. Bizanslılar devrinde VII.y.y.’da bu yöreye gelen Peçenek Türklerinden birinin reisi olan Kilki Beyi adına izafeten Kelkit İlçesine bağlı olan Köse, nahiye olarak kurulmuştur. Daha sonra Selçuklu, İlhanlı ve Akkoyunluların hakimiyetinde bulunmuştur. 1473 Otlukbeli savaşı neticesinde Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir. 1916 yılında Ermeni ve Rusların istilasına uğramış ve daha önce bağlı olduğu Kelkit İlçesi ve köyleri 17 Şubat 1918 günü düşman işgalinden kurtarılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon İline önceki ilçemiz Kelkit ile bağlı iken 1925 yılında aynı ilçe ile Gümüşhane İline bağlanmıştır. 3392 sayılı kanunla 19.06.1987 tarihinde Köse nahiyesi ilçe olmuştur.2015 tarihinde yapılan genel nüfus sayımı sonuçlarına göre ilçenin; merkez nüfusu 5.435, köy nüfusu 1.663 olmak üzere toplam nüfusu 7.097’dir.Kaynak:T.C.Köse Kaymakamlığı.
Köse Kampı.
Stefan ile dil problemi nedeniyle onun telefonundaki uygulama üzerinden konuşuyoruz.Stefan’a ”ben Köse’de spor salonunda kamp yapacağım” dedim, ”ben de kalabilirmiyim” dedi ”olur” dedim.Güvenlik görevlisine söyleyip spor salonu bahçesinde çadırlarımızı kurduk,herkes şahsi temizliğini yaptı, şiddetli fırtına üşüttüğünden sımsıkı giyinip kameriye bölümüne geçip hem tanışma, hem de yemek bölümüne geçtik.Stefan Alman vatandaşı, 4900 kilometredir yoldaymış,hakikaten Suşehri’nden beri gördüğüm kişi o imiş.Akşam Konaklı’da kalmış,Bayburt-Erzurum rotasını kullanıp Gürcistan’a geçecekmiş.İş anlaşıldı rotamız aynı,kendisine söyledim ”ben tek gezerim,belli kurallarım,ilkelerim var ve sonradan yanıma adam almam,işime karışılmasını hiç sevmem ama sana bir istisna yapayım bana katılabilirsin” dedim.Stefan,”Ben uyarım sana,hiç bir sıkıntı çıkarmam kurallarına saygı duyarım,tecrübelerinden ve bölgeyi bilmenden yararlanmak isterim” dedi.Yapacak bir şey yok,Stefan Erzurum’a kadar benimle beraber ama şunu da söylemeyi unutmadım ”kim sıkılırsa ayrılabilir”, ”okey” dedi.
Evet, Stefan hikayesi de böyle,anlaşılan 4 gün boyunca benimle beraber yol alacak.Bu gece Köse’de spor salonun bahçesindeyiz,bir ara bahçedeki yüzme havuzunda yüzeyim dedim ama şiddetli fırtınada üşürüm düşüncesi ile vazgeçtim.Bugün,sıcak ve fırtına ile boğuştum, Stefan ile tanıştım. Ata Yolu projemde yarınki programda Bayburt var,bakalım Bayburt beni, ben Bayburt’u özlemişmiyiz.
10 ncu Gün 21 Temmuz 2023 Yeşilbük-Şiran-Kelkit-Köse:79 KM
Powered by Wikiloc
Discussion about this post