Ata Yolu projemde 13 ncü günümdeyim, her kilometresinde, her yerleşim yerinde,her gezdiğim yerde,her kamp yerinde güzel anılar biriktiriyorum.Huzurlu ve mutluyum,özel bir proje yapıyorum onun omuzlarıma yüklediği sorumluluğu biliyorum.Ben bu projeleri yapıyorum belki fazla bir kitleye duyaramıyorum ama zamanla okundukça,seyredildikçe,niye yaptığımın farkına varıldıkça ilgi uyandıracağını umuyorum.Aslında ben ortaya bir tohum atıyorum,bu tohum zamanla yeşerecek olgunlaşacak.Aşkale’den Erzurum’a yola çıkmadan önce bu projeleri niye yapıyorum bir kere daha hatırlatayım istedim.
ATA YOLU;İlkini 2019 yılında Mustafa Kemal Atatürk ‘ün Samsun’a çıkışının 100 ncü yılında Ferdi Kızıl kardeşim ile beraber yaptık,25 gün sürdü,muhteşemdi. Aradan 4 yıl geçti,2023 yılındayız ve ben küçük oynama, düzenlemeler ile Cumhuriyetimizin ilanının 100 ncü yılında Ata Yolu projesini tekrar gerçekleştireceğim, ne mutlu bana.
Bu Projemdeki Amacım;Atamızın Milli Mücadele ateşini yaktığı Samsun’dan başlayıp,onun izinde yol alarak Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı yerleri,Atatürk Müze Evlerini,Kongre Binalarını,Milli Mücadele Müzelerini,Şehitlikleri,Birinci Dünya Savaşında Rus işgaline uğrayan yerleri,kültürel alanları,vatanımın eşsiz güzelliklerini ziyaret ederek,Anıtkabir’de Atamızın huzurunda bitirebileceğim bir proje Ata Yolu.
Bu projem uzun soluklu olacak,2000 kilometre gibi bir rota söz konusu,25-26 gün gibi bir zaman diliminde tamamlamayı planlıyorum.Rotayı 4 yıl önce yaptığımdan bir çok yer hakkında daha tecrübeli hareket edecek,yol alacak,kamp yeri sorunu yaşamayacağımı umuyorum.Bu vatanın kurtulmasında kanlarını döken,şanlı bayrağımızı göklerden indirmeyen,vatan toprağının bir karışını dahi kanları pahasına savunan başta MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere tüm ‘’ŞEHİTLERİMİZi ve GAZİLERİMİZİ’’ minnetle anıyor,dualarımı esirgemiyor ve Ata Yolu projeme devam ediyorum.
Evet yola çıktığım ilk gün bu açıklamayı yapmıştım,projemin 13 ncü gününde tekrarlama gereği duydum.Dün 23 Temmuz 2023’tü, bu tarih Erzurum Kongresi’nin yıldönümüydü, bu anlamlı günden bir gün sonra ben Erzurum’da olacağım.Evet,Ata Yolu projemde bugün Erzurum var.
13 ncü Gün 24 Temmuz 2023 Aşkale-Erzurum:
Aşkale Kampı.
Ben turlarımda genellikle çok erken uyanırım bu sabahta saat 05:30 gibi uyandım,çadır içi toparlanma yaptıktan sonra çadırımı toparlarken Stefan’da uyandı.Beraber kahvaltı faslına girdik, kahvaltı sonrası son toparlanmaları yaptıktan sonra 07:30 gibi yola çıkmaya hazırız.Aşkale kamp yerimizden kamp yeri ayrılış fotoğrafı alarak Aşkale’den ayrıldık.
Kamp yerinden ayrılıp yönümüzü Erzurum tarafına çevirdik.Sabah olmasına rağmen yoğun trafik var.Bugün düz sayılabilecek bir rotada yol alacağız,1650 rakımdaki Aşkale’den 1900 rakımdaki Erzurum’a varacağız.Erzurum istikametine yol alırken önümüzdeki günlerde de beraber yol alacağımız Karasu Nehri üzerinden geçtik.Burada kısaca bahsettikten sonra önümüzdeki günlerde uzunca Karasu’dan bahsederim.
Karasu Nehri:Erzurum Dumlu Dağı’ndan doğan, Keban yakınlarında Murat nehriyle birleşerek, Fırat nehrini oluşturan akarsu. Keban barajına kadar uzunluğu 460 km’dir. Gürcü boğazından geçen Karasu Erzurum ovasına ulaşır. Erzurum ovasını terk ederken Ovacık yaylasından gelen Serçeme çayını kapar, Aşkale boğazına ulaşır.
Aşkale-Erzurum arası 52 km,biz bunun 12 kilometresini hızlıca aldık, seri vaziyette Erzurum’a gidip bir an önce yapmak istediklerimizi yapmak,görmek istediklerimizi görmek istiyoruz.
Yolu dediğim gibi süratli aldık,öğle olmak üzere ve biz Erzurum tabelası altındayız.Burada Erzurum’a girmiş olmanın anısına fotoğraf aldık.Bu fotoğraf ile birlikte ben Erzurum’u anlatmaya başlayabilirim.
Erzurum; Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık yirmi dokuzuncu şehridir. Nüfus bakımından Doğu Anadolu Bölgesi’ nin en büyük üçüncü ilidir. Denizden yüksekliği yaklaşık 1900 m olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Bugünkü Erzurum şehri, içinden Karasu (Fırat) Nehri’nin geçtiği ovanın güneydoğusunda, Palandöken Dağları’ nın kuzey eteklerinde kurulmuştur. Türklerin Erzurum’da temelli olarak yerleşmesi, 1071 Malazgirt Zaferi sonrasında gerçekleşmiştir.
Rus İşgali:Erzurum ilk kez, 1828-29 Osmanlı-Rus Savaşı’ nda Rusların eline düştü. Rusların bu ilk işgali uzun sürmedi; 14 Eylül 1829’da imzalanan Edirne Antlaşması’na göre Erzurum Kalesi tekrar Osmanlılara bırakıldı. 93 Harbi de denen 1877-1878’deki savaşlarda, Gazi Ahmet Muhtar Paşa’ nın Rusları doğuda birkaç defa bozguna uğratmasına rağmen, takviye alabilmeleri nedeniyle netice Rusların lehine gelişmiştir.Erzurum tekrar işgal edilmiştir. Kaynak:Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Aziziye Parkı.
Saat 12:30 sıraları yoğun trafikle beraber Erzurum şehir merkezine girmeye başladık.Merkeze az bir yolumuz kalmışken 93 Harbi de denen 1877-1878’deki Osmanlı Rus Savaşını sembolize eden heykellerin bulunduğu Aziziye Parkı önünden geçerken ben fotoğraf çekimi için bir süre durdum.Bu fotoğraf eşliğinde Rus işgalini,I.Dünya Savaşını ve Milli Mücadele’de Erzurum’u anlatabilirim.
I. Dünya Savaşı’ nda Erzurum:Erzurum etrafındaki tabyaların yapımı ve silahlandırılması I. Dünya Savaşı’na kadar devam etmiş ve Erzurum, bu büyük savaşa mümkün mertebe hazırlanmıştı. Bununla birlikte, savaşın hemen başında yaşanan Sarıkamış mağlubiyetinden sonra, Ruslar için Erzurum yolu açılmış oldu. Şehir, 16 Şubat 1916’da üçüncü kez Rusların eline geçti.
Bolşevik İhtilali üzerine Ruslar, 17 Aralık 1917’de Osmanlı Devleti ile Brest-Litovsk Antlaşmasını imzalayarak, Doğu Anadolu’ yu boşaltmak zorunda kaldı. Ruslar çekildikten sonra, şehirde kalan Ermenilerin Müslümanlara yönelik katliamları imha derecesine ulaştı. Nihayet Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa kumandasındaki Türk askeri 12 Mart 1918’de Erzurum’a gelerek, şehri Ermenilerden kurtardı.Kaynak:Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Milli Mücadele’de Erzurum; Mustafa Kemal Paşa, 3. Ordu Müfettişi olarak Erzurum’a geldi,3 Temmuz 1919. Bölgedeki vatanseverleri bir araya getiren Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919’da açıldı ve başkanlığına Mustafa Kemal Paşa seçildi. Adeta bir millet meclisi gibi hareket eden kongre, aldığı kararları uygulaması için “Temsil Heyeti” oluşturdu ve bu icracı heyetin başına yine Mustafa Kemal Paşa getirildi. Böylece, ilk olarak Erzurum’da halkın seçtiği bir lider olarak ortaya çıkan Mustafa Kemal Paşa, yine bu dönemde açılan Son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne Erzurum milletvekili olarak seçildi.Erzurum’da kurulan Temsil Heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin 23 Nisan 1920’deki açılışına kadar, Milli Mücadele hareketini idare etmiş ve ardından görevini TBMM’ye ve onun hükümetine bırakmıştır. Böylece Erzurum, vatanın düşman işgal ve tehdidinden kurtuluşu ve Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluşundaki şerefli vazifesini layıkıyla yerine getirmiştir.Kaynak:Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Siyah Kocaman Jeep Yolumuzu Kesti!!!
Aziziye Parkı’ndan çıkıp Stefan’ı bırakacağım otele doğru tam hareket etmiştik ki,siyah kocaman bir jeep yolumuzu kesti.Hop ne oluyor dememe kalmadan arkamızda da bir tane aynısından durdu.Öndeki arabadan kulağında telsiz kulaklık,sivil ama resmi koruma olduğu belli iri kıyım biri indi.Elbet durduk,ben neler olduğunu anlamaya çalışırken inen arkadaş,”Vali’nin koruması olduğunu,Vali Beyin bizi gördüğünü,bu tür sportif faaliyetleri çok sevdiğini ve yapanları takdir ettiğini,bizi bir süreliğine ağırlamak istediğini” söyleyince bir ohhh çektim.Bunu Stefan’a tercüme edince Stefan, ”sen ne diyorsan o Şafak deyince”,önde ve arkada iki koruma aracı ile Erzurum Valiliğinin yolunu tuttuk.Erzurum Valiliğinde Ağırlandık.
Valiliğe vardık, öğle arası olduğundan sayın Vali kameriyede istirahatteydi,misafirleri ile çok mütevazi bir şekilde bizi ayakta karşıladı.Bizim ile ilgilendi,bol bol sohbet ettik,genelde Valimiz sordu biz cevap verdik.Ayrılırken Erzurum Valisi Sayın Okay Memiş bize birer Oltu taşından tespih hediye etti.Ziyaret sonrası Valinin emri ile bizi korumalar yemek için Valiliğe yakın çok tanınmış bir yere götürdü,öğle yemeğimizi orada yedik.
Atatürk Evi Müzesi.
Valilik ziyaretinden sonra bugün gezmeyi planladığım Atatürk Evi Müzesi önüne geldik.Pazartesi günleri kapalı olduğunu ama içeride güvenlik görevlisi olduğunu bildiğimden şansımı bir denedim.Güvenlik görevlisi ilk girişimde yasak diye bizi sokmadı ama yanımdakinin Alman bisikletçi olduğunu öğrenince ikinci girişimde kerhen kabul etti ve biz Stefan ile birlikte Atatürk Evi Müzesi’ni gezdik.Önce Atatürk Evi Müzesi tanıtımını yapayım sonra diğer görsellere geçeriz.
Atatürk Evi Müzesi :Müze Çaykara Caddesi, Çaykara Sokak’ta bulunmaktadır. XIX. yüzyılın sonlarında Erzurumlu bir zengin tarafından konak olarak yaptırılmıştır. 1915-1916 yıllarında 9 ay kadar kısa bir süre için Alman Konsolosluğu olarak kullanılan yapı, 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum’un kurtuluşundan sonra Erzurum Valiliği’ne ikametgâh olarak verilmiştir. Vali Mahir Akkaya 3 Temmuz 1919 tarihine kadar burada oturmuş, onun Erzurum’dan ayrılması ile konak boşalmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum’daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum’dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.Cumhuriyet’in ilanından sonra 13 Eylül 1924 günü Erzurum’a gelişlerinde, Belediye Başkanı Nazif Bey tarafından Erzurumlu bir kuyumcuya yaptırılan altın anahtar ve evin tapusu şehir adına Mustafa Kemal Paşa’ya armağan edilmiştir. 1930-1934 yılları arasında Erzurum kolordu kumandanlarının ikâmetine verilen konak, Atatürk’ün ölümü üzerine kızkardeşi Makbule Boysan Hanım’a intikal etmiş ve onun ölümünden sonra isteği üzerine Çocuk Esirgeme Kurumu’na devredilmiştir. Bu kurum tarafından 1980 yılına kadar kullanılan bina 1984 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir.Bodrum kat üzerine zemin ve birinci kat ile çatı katından ibaret olan bina onarılarak 3.10.1984 tarihinde Atatürk Evi Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Kareye yakın bir alana oturan yapı, bodrum üzeri iki katlıdır. Girişi, yuvarlak kemerli bir kapı ile sağlanır. Kaide ve temellerde kesme taşın, diğer kısımlarda ahşap kirişlerle moloz taşın kullanıldığı yapıda 1890’lı yılların üslup özellikleri dikkat çekmektedir.
Kaynak: Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Kazım Karabekir Paşa.
Erzurum ve doğu illeri Kazım Karabekir Paşa’yı kurtarıcı olarak görür.”Bütün Kolordumla emrinizdeyim. Bütün emirleriniz, yine eskisi gibi, harfiyen ve derhal yerine getirilecektir Paşam.”diyerek Milli Mücadelede büyük bir güç olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer alan kişidir.O yüzden Kazım Karabekir Paşa’yı burada anlatmak, anlamak,tanımak gerek.
Kazım Karabekir Paşa:İstiklal Savaşımızın önde gelen kahramanlarındandır. Babası İstanbul’da jandarma subayı iken, Kazım Karabekir 1882 yılında, burada doğdu. Fatih Askeri Rüştiyesi’nde ve Kuleli İdadisi’nde okudu. 1902’de Harbiye’den, 1905 ’te Harp Akademisinden mezun oldu.Bu tarihten itibaren, kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. 31 Mart Vakasını bastıran Hareket Ordusu’nda ve Arnavutluk isyanını bastıran kolorduda görev aldı. İmparatorluğun değişik bölgelerinde görev yaptıktan sonra Çanakkale Muharebelerine katıldı. Buradaki başarılarından dolayı albaylığa yükseldi. Irak Cephesinde görevlendirilen Kazım Karabekir, burada İngilizlerle savaştıktan sonra 1917 yılında II. Kolordu Komutanı, 1918 yılında da I. Kafkas Kolordusu Komutanı oldu.
Kolordusu ile 1918 Şubatında Erzincan ve Erzurum’u, Rus askerleriyle takviye edilmiş, Ermeni ordusundan kurtardı. Sarıkamış’taki kolordumuzla birlikle, Kars ve Gümrü’yü aldı. Bu hizmetlerine karşılık, 1918 Temmuz’unda Mirlivalığa yükseldi. Kazım Karabekir, Ermeni ordusunu dağıttıktan sonra, İran Azerbaycanı’nı aldı ve burada İngilizleri yenilgiye uğrattı. Mütareke yapılıncaya kadar, İran Azerbaycanı ve bir kısım Ermenistan topraklarını hakimiyetinde tuttu.
Mondros Mütarekesi imzalanınca, İstanbul’ a çağırılan Kazım Karabekir Paşa, İstanbul’da görev almanın, vatanın ve milletin yok edilmesine seyirci kalmak olduğunu anladı ve Atatürk’le anlaşarak Doğuda görev istedi. 1919’da Erzurum’daki Şark Cephesi Komutanlığına atandı. İstiklal Savaşı’nı başlatmak üzere Anadolu’ya gelen Atatürk’e en büyük destek, Kazım Karabekir Paşa’dan geldi. “Bütün kolordumla emrinizdeyim. Bütün emirleriniz, yine eskisi gibi, harfiyen ve derhal yerine getirilecektir Paşam.” diyerek eşi az bulunur bir vatanseverlik örneği sergiledi.
Kazım Karabekir, TBMM tarafından kendisine verilen bazı yerlerin kurtarılması görevini başarıyla yerine getirdi. Ermeni ordusunu bozguna uğratarak Kars, Ardahan ve Artvin’i, vatan topraklarına yeniden kattı. Gümrü ve Kars Anlaşmaları, Onun başkanlığında imzalandı. Bu başarılarından sonra “Şark Fatihi” olarak anılmaya başlandı. Kazım Karabekir, Kurtuluş Savaşımızın her kademesinde görev aldı. Her görevi üstün bir başarıyla yerine getirdi, Atatürk’le her zaman yan yana ve Onunla birlikte olmuştu. 1938 yılında İstanbul Milletvekili seçilmiş, 1946 yılında Meclis Başkanlığına getirilmiştir. 26 Ocak 1948’de Ankara’da vefat etmiştir. Kaynak:kazimkarabekir.gov.tr
Telefon ve Stefan’dan Ayrılma Zamanı.
Atatürk Evi Müzesi gezimiz bitti,Stefan’ı oteline bırakacağım ama önce Suşehri’nden beri ekranı kırık olan telefonumu yaptırmalıyım.Erzurum merkezde olduğumuzdan bu hiç sorun olmadı,Atatürk Evi Müzesi karşısında bulunan iş hanında ilk sorduğum yer tamam ağabey,elimizde var değiştiririz ve 500 TL gibi bir rakam söyleyince, saat 18:00 gibi tamam olur deyince telefonu bıraktım.
Yine merkeze çok yakın konumda bulunan benimde Haziran ayında konakladığım otele geldik,Stefan’ın girişini yaptık.Ve Stefan’dan ayrılma zamanı, biraz duygusal oldu bu ayrılış,Stefan duygusala bağladı, boynuma sarıldı.Son kez onun telefonundaki uygulamadan konuştuk birbirimize şans diledik ve ben otelden ayrıldım.
Erzurum Kongre Binası.
Benim Erzurum’daki ikinci gezi noktam Erzurum Kongre Binası,23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi’nin yapıldığı tarih.104. yıl etkinlikleri nedeniyle kongre binası bayraklarla süslenmiş, bakalım içeride Haziran ayında gezdiğimden farklı neler var ama önce Erzurum Kongre Binası hakkında bilgi vermeliyim.
Erzurum Kongre Binası; Bina 1864 de okul binası olarak yapılan ve zaman içinde idari bina olarak kullanılan Kongre binasıdır. 23 Temmuz 5 Ağustos tarihlerinde Erzurum Kongresinin yapıldığı mekan olarak bilinir. Erzurum Kongresinin toplandığı ilk bina 1864’de Mıgırdiç Sanasaryan tarafından yaptırılmış ve Sanasaryan Koleji (Ermeni Kız Yatılı Okulu) olarak eğitim vermiş Cumhuriyet öncesinde bina satın alınarak devlete kazandırılmıştır. Bina 1924 sonlarında esaslı bir yangın geçirmiş ve ahşap kısım tamamen yanmıştır. Yangından sonra onarılan bina, Gazi İlkokulu olarak 1926’da hizmete açılmış, zaman içerisinde Yapı Sanat, Güzel Sanatlar Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi olarak varlığını devam ettirmiştir. Okulun bir salonu 1960’da Atatürk ve Erzurum Kongresi Müzesi olarak ziyarete açılmış, 2011-2013 yılları arasında TBMM tarafından yapılan restorasyon sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmiştir. Günümüzde Kongre Müzesi ve Resim Heykel ve Galerisi Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir.Erzurum Kongresi’ne Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Erzurum, Sivas, Bitlis, Van, Trabzon, Muş ( Bugünkü Erzurum, Trabzon, Erzincan, Sivas, Giresun, Rize, Ağrı, Bingöl, Bayburt, Artvin, Tunceli, Gümüşhane, Ordu, Tokat, Amasya, Bitlis, Siirt ve Van) illerinden Temsil Heyeti dahil 63 üye katılmıştır.Kaynak:Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919 Alınan Kararlar;
Kongre, bölgesel çalışan Vilayet-i Şarkiyye Osmaniyye Milliye Cemiyeti ile Trabzon Müdafa-i Hukuku Milliye Cemiyetinin ortak çalışmalarıyla 23 Temmuz 1919’da toplanmış ve 14 gün sürmüştür. Başkanlığını Mustafa Kemal Paşanın yaptığı kongreye 5 vilayetten 56 delege katıldı.( 2 Van, 3 Bitlis, 10 Sivas, 17 Trabzon, 24 Erzurum.)Şu kararlar alınmıştır.
1. Vatan bir bütündür bölünemez. (Bu madde ile sadece Doğu Anadolunun Ermenilerden değil tüm yurdun bütün işgalcilerden kurtarılacağı belirtiliyordu. Kongre bu madde ile Ulusal bir karekter kazanıyordu.)
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir. (Mustafa Kemal Paşa,mu hususla Yurdun esaretten halkla beraber topyekün bir mücadele ile kurtarılacağı vurgulanıyordu.)
3. Doğu illerinin ve bütün vatanın bağımsızlığı, Osmanlı Hükümet tarafından sağlanamazsa, geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli bir kongre tarafından seçilecek, kongre toplanmışsa seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.( artık Osmanlı Hükümeti teslimiyetçi olduğu, Anadolu’yu temsil gücünün kalmadığı, İstiklal mücadelesi Temsil Heyeti tarafından yürütüleceği vurgulanıyordu.)
4. Milli kuvvetleri (Kuva-yi Milliyeyi) etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.( Bu maddeyle, hem halkın direnişi artırılmaya çalışılıyor hem de ileride kurulacak Cumhuriyet idaresinin ilk söylemini oluşturuyordu.
5. Hrıstiyan unsurlara (azınlıklara) siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozucu haklar ve ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların can, mal ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır. ( Kapitülasyonlara ilk kez resmen karşı geliniyor. Azınlık hareketleri sonucunda yıkılan bir İmparatorluğun yaşadıklarını yaşamamak için alınan en büyük önlemdir.)
6. Manda ve himaye kabul olunamaz.( Her alanda Tam bağımsız, Hürriyetini elinde bulunduran bir Türkiye vurgusu yapılmıştır.)
7. Milli Meclis derhal toplanmalı, hükümetin çalışmaları meclis denetimi altına girmelidir.( Bu madde ile Egemen bir Türkiye’nin halk iradesiyle yönetilen bir Türkiye’nin vurgusu yapılmıştır.)Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
1. Vatan bir bütündür bölünemez. (Bu madde ile sadece Doğu Anadolunun Ermenilerden değil tüm yurdun bütün işgalcilerden kurtarılacağı belirtiliyordu. Kongre bu madde ile Ulusal bir karekter kazanıyordu.)
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir. (Mustafa Kemal Paşa,mu hususla Yurdun esaretten halkla beraber topyekün bir mücadele ile kurtarılacağı vurgulanıyordu.)
3. Doğu illerinin ve bütün vatanın bağımsızlığı, Osmanlı Hükümet tarafından sağlanamazsa, geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli bir kongre tarafından seçilecek, kongre toplanmışsa seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.( artık Osmanlı Hükümeti teslimiyetçi olduğu, Anadolu’yu temsil gücünün kalmadığı, İstiklal mücadelesi Temsil Heyeti tarafından yürütüleceği vurgulanıyordu.)
4. Milli kuvvetleri (Kuva-yi Milliyeyi) etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.( Bu maddeyle, hem halkın direnişi artırılmaya çalışılıyor hem de ileride kurulacak Cumhuriyet idaresinin ilk söylemini oluşturuyordu.
5. Hrıstiyan unsurlara (azınlıklara) siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozucu haklar ve ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların can, mal ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır. ( Kapitülasyonlara ilk kez resmen karşı geliniyor. Azınlık hareketleri sonucunda yıkılan bir İmparatorluğun yaşadıklarını yaşamamak için alınan en büyük önlemdir.)
6. Manda ve himaye kabul olunamaz.( Her alanda Tam bağımsız, Hürriyetini elinde bulunduran bir Türkiye vurgusu yapılmıştır.)
7. Milli Meclis derhal toplanmalı, hükümetin çalışmaları meclis denetimi altına girmelidir.( Bu madde ile Egemen bir Türkiye’nin halk iradesiyle yönetilen bir Türkiye’nin vurgusu yapılmıştır.)Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Erzurum Kültür Turumdan….
Yakutiye Medresesi:Yakutiye Medresesi İlhanlı hükümdarı Sultan Olcayto döneminde Gazan Han ve Bolugan Hatun adına, Hoca Yakut Gazani tarafından 1310 yılında yaptırılmıştır. Anadolu’daki kapalı avlulu medreselerin en büyüğü olan Yakutiye Medresesi plan düzeni, dengeli mimarisi ve iri motifli süslemeleri ile Erzurum’un en gösterişli yapılarından biridir.Kaynak Kültür Portalı.
Erzurum Kalesi:Erzurum Kalesi’ nin geçmişi yaklaşık 2 bin 500 yıl öncesine, bölgeye hakim olan hâkim olan Urartular’a kadar uzanmaktadır. Bugün varlığını koruyan iç kalenin ilk halini ise 415 yılında Bizans İmparatoru Theodosius inşa ettirmiştir.Çeşitli dönemlerde onarım geçiren kale, son olarak 16’ncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman ve 19′ ncu yüzyılda II. Mahmut tarafından iki defa onarılmıştır. Kaynak:Kültür Portalı.
Erzurum.
Kongre Binası gezim sonrası tekrar telefonu bıraktığım teknik servise geldim.Telefonum daha olmamış,1-2 saat sürer dediler,saate baktım,17:30 olmuş bile,bu arada artık GPS cihazını sonlandırdım, çalışmasına gerek yok.Teknik servis Kale ve Yakutiye Medresesine yakın olduğundan bir kültür turu yaptım ve tekrar teknik servise döndüm, dönmem ile birlikte yağmur başladı.Telefonum 18:30 gibi bitti,bu saatten sonra yola çıkılamaz,üstelik yağmur şiddetlendi.Stefan’a yer buldum, bakalım kendime yer bulacakmıyım?.Otele tekrar geldim,görevli ekrana bakarken umutsuzlaştım ama ağabey 1 tane boş yerimiz var deyince rahatladım.Tesadüf bu ya 602 numaralı oda, Haziran ayında da bu oda da kalmıştım.Evet bu gece Erzurum’da oteldeyim.Erzurum’a kadar rutin geçen günümüz Erzurum’da adeta yıldırım hızında geçti ve her yönüyle mükemmel ve mutlu son. Yarın,Aşkale ve Tercan program dahilinde, sabah görüşürüz.
13 ncü Gün 24 Temmuz 2023 Aşkale-Erzurum:62 km
ATA YOLU 12 TEMMUZ 05 AĞUSTOS 2023 (13. Gün Aşkale-Erzurum)
Discussion about this post