Bugün 29 Temmuz 2023 Ata Yolu projemde 18’nci gündeyim.Son iki günde Sakaltutan ve Kızıldağ geçitlerini geçip İmranlı’ya ulaştım.Son iki gün yorucuydu bunu inkar edemem ama bu yolda yol almanın gururu daha ağır basıyor.Yaz günü olmasına rağmen akşam sert olan hava gece daha da sertleşti,bakalım bugün nasıl olacak.Bu günkü planlamamda Sivas bölgesinde yol alacağım,planlamamda İmranlı’dan çıkarak Zara ve sonrasında Hafik’e ulaşmak var.Bu sefer Hafik merkezde kamp yapmayı düşünmüyorum, Hafik Gölü daha uygun,bakalım istediğim olacak mı?.Ata Yolu projemde 18 nci günüm başlıyor, takip etmeye devam edin.
18 nci Gün 29 Temmuz 2023 İmranlı-Zara-Hafik-Hafik Gölü:
İmranlı Kampı.
Anadolu’nun bağrında İmranlı’da,Kızılırmak kenarında kamp yapmak ne güzel bir duygu.Karasal iklim kendini dün gece gösterdi, gece bayağı soğuktu,uyku tulumunun içine parka ile girdim,öyle uyudum.06:00 sıraları uyandığımda sabah ayazı vardı ama dün akşamki rüzgar gitmişti.Yeşillik ve Kızılırmak kenarında kamp yaptığımdan öncelikli olarak çadırı daha yeni yeni doğan güneşin ışınlarına bırakıp kahvaltımı yaptım.Kahvaltı sonrası ise toparlanma aşamasına geçtim.
Toparlandım,yola çıkmaya hazırım ama önce bir kamp yeri ayrılık pozu almalı, değil mi?.
İmranlı’dan ayrılık vakti,ayrılmadan önce İmranlı’yı Atatürk heykeli önünde kısaca bir daha hatırlayalım.
İmranlı: 1 Ocak 1948 tarihinde çıkarılan bir kanunla Ümraniye ilçe statüsüne kavuşmuş ve ismi İmranlı olarak değiştirilmiş. İlçe olduktan sonra normal bir gelişim gösteren ilçenin nüfusu, önceleri artış gösterirken çeşitli sebeplere bağlı olarak son yıllarda azalma göstermiştir. İmranlı, deniz seviyesinden yüksekliği 1650 m olup doğusunda: Refahiye, batısında Zara, kuzeyinde Suşehri, güneyinde İliç ve Divriği ilçeleri bulunmaktadır. İlçenin doğusunda Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak, Kızıldağ’ın eteklerinden doğmaktadır. Sivas-Erzincan karayolu üzerine kurulmuş olan ilçemiz, şehir merkezine 106 km uzaklıktadır. Halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.Kaynak:T.C.İmranlı Kaymakamlığı
Kızılırmak sana veda etmiyorum, yine karşılaşacağız.İmranlı içinden geçen Kızılırmak’ı geçerken fotoğraflayıp bir daha hatırlayalım.
Kızılırmak Nehri; Sivas’ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ eteklerinden doğan ve Samsun’un Bafra ilçesinde Karadeniz’e dökülen bir nehir. 1,355 km uzunluğu ile Türkiye’nin kendi sınırları içerisinde doğan ve kendi sınırları içinde denize dökülen en uzun akarsuyu olma özelliğini taşır.
İmranlı’dan ayrıldım,İmranlı 1650 rakıma sahip, aynı rakımda yaklaşık 10 kilometre kadar yol aldım.Çeşmeyi gördüğüm de dayanamam hele böyle bankı da olursa.Yanaştım,tezgahı kurdum ve cezveyi ateşe sürdüm.Sabah kahvemi ilk mola eşliğinde içtim. 
Bu Ne Kardeşim!.
Ben bu turumda asfaltlama çalışmalarından kurtulamayacağım galiba!!.
Kahve molasından sonra keyifle yola çıkmıştım ki,artık kabusum olan asfaltlama, daha doğrusu yalancı asfaltlama çalışması ile yine burun burunayım.Yolun bir bölümü sağ şerit olarak komple yeni mıcır dökülmüş gitmek mümkün değil,sol şeridin emniyet şeridinden güç bela gittim.Daha sonra komple yapılan yalancı asfalttan, zifte bulana bulana,mıcırda kaya kaya yol alarak 10 kilometrelik rezil bir yolculuk yaptım.
Deniz Gölü Yolundan Zara’ya….
Asfaltlama çalışması eşliğinde kestirme yolun girişine kadar vardım. Zara’ya kestirmeden gireceğim,muhtemelen eski Zara yoluna saptım.Bu benim ana yoldan, dolayısıyla asfaltlamadan kurtuluşum oldu.Bu kestirme yol, hem Zara’ya çabuk varma mı,hem de trafikten uzak doğa ile iç içe bir yolculuk yapmamı sağlayacak.Yol üzerindeki etrafı çitlerle çevrili,muhtemelen koruma altına alınmış Deniz Gölü görülmeye değer bir yerdi.

Zara.
Tali yolda 8 kilometre yolculuktan sonra Kızılırmak Vadisi içinde bulunan Zara’ya ulaştım.Zara’yı yukarıdan,Kızılırmak’ı da köprü üzerinden fotoğraflayıp Zara içine öğleye yakın girdim.Sabah kahvaltımı erken ve az yaptığımdan Zara’da uygun bir yerde öğle yemeğimi yedim,alışverişimi yaptım.Zara çıkışına yönelmeden önce Zara’yı bir tanıyalım,sonra hep beraber Şehitliği ziyaret ederiz.
Zara:İlçemizde yerleşim Kalkolitik Çağa kadar uzanmaktadır. Tödürge Gölü civarında ki Kültepe Höyüğü bu döneme ait buluntuların yer aldığı bir yerleşim alanıdır. Zara Bizans Döneminde de yerleşim yeri olma özelliğini korumuş olup, Anadolu’nun Selçuklu Egemenliğine girmesinden sonra 13. Yüzyıl ortalarında bu imparatorluğun Vilayet-i Danışmendiye yönetim bölgesi içinde yer almıştır.Sivas İline 72 km, Erzincan’ a 178 km mesafede olan İlçemiz Doğuda: Suşehri ve İmranlı, Batıda: Hafik, Kuzeyde: Koyulhisar, Kuzeybatıda: Doğanşar, Güneyde: Divriği, Güneybatıda: Kangal İlçeleriyle komşudur.
2456 km2 yüzölçümünde, arazi genellikle dağlık ve kırsal olmakla birlikte, Kızılırmak Havzasında verimli arazi mevcuttur. Az da olsa ormanlık alanı bulunan İlçemiz tipik bir kara iklimi özelliği taşımaktadır. Kızılırmak Vadisi içerisinde kalan İlçe Merkezinde yükseklik 1350 m’dir. En Önemli sulak alanı yaklaşık 5 km² büyüklüğündeki Tödürge Gölüdür.Kaynak : http://www.sivas.gov.tr/zara
Milli Mücadele ve Atatürk:Erzurum Kongresine Zara Recep Efendiyi temsilci olarak göndermiş; Atatürk 2 Eylül 1919’da Erzurum’dan Sivas’a geçerken Zara’ya uğramıştır.Atatürk, eşi Latife Hanım ve beraberinde bir heyetle birlikte Sivas’tan Erzincan’a giderken 28 Eylül 1924’te Zara’ya uğramıştır. Buradaki istirahatleri esnasında Latife Hanım yörede çocuk doğum ve bakım adetleriyle ilgili olarak çevresindekilere sorular sormuş bunun üzerine getirilen mahalli ebelerden birisi konu hakkında bilgi vermiştir. Bu seyahatin dönüşünde Atatürk ve beraberindekiler Şebinkarahisar’dan Sivas’a giderken 12 Ekim 1924 günü tekrar Zara’ya uğramıştır.Kaynak:www.sivaskulturu.com
Zara Şehitliği.
Zara içinde işim bittikten sonra Zara dışına doğru yol almaya başladım, ana yola çıkmadan önce Zara Garnizon Şehitliği’ne bir ziyaret gerçekleştirdim.
Zara Şehitliği:39. piyade alayı, talimgah birliği askerlerinden 1915 yılında başlayan salgın hastalığın önü alınamamış ve çok sayıda asker cephede bu nedenle ölmüştür. Bu nedenle aynı yılda her biri 50-60 cenaze alan büyük toplu mezarlar yapılarak Zara Şehitliği kurulmuştur. Aynı yıl bir anıt yapımına başlanmış, büyük sanat değerine sahip bu anıt 1917 yılında tamamen bitirilmiştir.1939 depreminde hasar gören ve 1974 yılında tamamen yıktırılan bu anıtın yerine sembol olarak dikdörtgen şeklinde bir anıt yapılmıştır.1987 yılında ise aslına benzer bir anıt yapılmaktadır.Kaynak:www.sivaskulturu.com
Şehitlik ziyareti sonrası Zara ilçesini terk edip Erzurum-Sivas yoluna çıkış yaptım.Yönüm Sivas tarafı,bu gün Hafik’e varmayı hedefliyorum.
Karayolu Genel Müdürlüğünün illere göre tavrı başka!!!,Sivas ilinin plaka kodunu buraya da işlemişler. Sivas’a 58 kilometre yolum kaldığını da buradan öğrenmiş oluyorum.
Zara merkezden ayrılıp Hafik tarafına yol almaya devam ederken Tödürge Gölü kenarına vardım.Doğal güzelliği ile beraber bölgeye canlılık veren Tödürge Gölü kenarında kısa bir mola verip,fotoğrafladım.
Tödürge Gölü:Zara’ya 14 kilometre uzaklıktaki göl ve çevresi yöre halkı tarafından sıklıkla ziyaret edilen mesirelerdendir. Kayıkla gezilerin yapıldığı gölün çevresinde dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Gölde dalış sporu için imkanlar sağlanmıştır. Gölün yüzölçümü yaklaşık 5 kilometrekare, deniz seviyesinden yüksekliği 1295 metredir. Sivas’ın en büyük gölüdür ve içinde iki ada bulunmaktadır. Gölün çok büyük bölümünde derinlik 4-10 metre arasındadır. Hem dibindeki kaynaklardan, hem de yöredeki sulardan beslen gölün, suyu kireçli ve tuzludur. İçerisinde 17 çeşit balık yetişen nadir göllerden biridir. Tödürge Gölü çevresinde izlenebilen kuşlardan bazıları şunlardır; Tepeli Batağan, Kızılı Boyunlu Batağan, Leylek, Angut, Kılördek, Karaçaylak, Deniz Kartalı, Saz Delicesi, Turna, Uzunbacak, Kızılbacak, Sumru, Macar Ördeği, Sarı Başlı Kuyruksallayan.Kaynak: Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Bugün iniş ağırlıklı bir yolculuğum var,bu iniş ağırlıklı yol beni erkenden Hafik ilçesine ulaştıracak.Hafik girişi yine yol yapımı çalışması vardı ama az olduğundan pek etkilenmeden yol aldım.
Hafik.
Bu gün rotam iniş ağırlıklı olduğundan erken sayılabilecek bir saatte Hafik’e vardım.Hafik’e varır varmaz ilk işim ilçe merkezindeki çeşmede şahsi temizliğimi yapıp sularımı tamamlamak oldu.Bu biraz olsun yol yorgunluğumu aldı.Sonra alışveriş işini hallettim,
bugün Hafik Gölü kenarında kamp yapacağım,niyetim bu yönde bakalım nasıl olacak ama biz önce Hafik’i bir tanıyalım.
Hafik:1873 yılında Koçhisar adıyla ilçe olan Hafik, 1926’da yeniden eski adı olan Hafik adını almıştır. Türklerin Anadolu’ya gelişinden önce de önemli bir yerleşim yeri olan Hafik, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde de önemini devam ettirmiştir.Hafik İç Anadolu Bölgesinin Yukarı Kızılırmak Bölümünde, Sivas iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyinde Tokat’ın Reşadiye ve Almus ilçeleri, Sivas’ın Koyulhisar ilçesi, güneyinde Kangal ilçesi, doğusunda Zara ilçesi, batısında Sivas ve kuzey batısında Yıldızeli ilçeleri ile çevrilidir. Kuzeyden güneye doğru Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında uzanan bir haritası vardır. Yüzölçümü 2967 km2’dir. Rakımı 1276 m.’dir.İlçemizin tarihindeki en önemli olay ve aslında Türk tarihindeki en önemli olaylardan biri, OsmanlIların Söğüt’e yerleştirilmelerine vesile olan tarihi olay, ilçemizde yaşanmıştır. 1230’iu yıllarda Hafik ovasında Selçuklularla Moğollar arasında meydana gelen savaşta Selçuklular yenilmek üzere iken, obasıyla buradan geçmekte olan Ertuğrul Gazi 700 atlısıyla yardım ederek, Selçukluların galip gelmelerini sağlamıştır. Sultan Alaaddin Keykubat bu katkısından dolayı Ertuğrul Gazi’ye ileride büyük bir İmparatorluğun temellerini atacakları Söğüt bölgesini vermiştir. Atatürk 28 Eylül 1924 te Hafik’e gelmiştir Kaynak:Hafik Kaymakamlığı.
Hafik Gölü.
Hafik merkeze 3 kilometre uzaklıktaki Hafik Gölü’ne vardım.Güzel bir atmosferi var, burada kamp yapılır arkadaş.Kamp faaliyetlerine ve diğer hususlara girmeden biraz Hafik Gölü’nden bahsedeyim isterseniz.
Hafik Gölü :Hafik ilçesinin 3 km kuzeybatısında bulunan Hafik gölü büyük çoğunlukla Büyük Göl olarak bilinmektedir. Eriyebilen kayaçların bulunduğu göllere verilen bir ad olan karstik göl özelliğindedir.1 km2 yüz ölçümüne sahip olan Hafik Gölü (Büyük Göl) su derinliğinin fazla olmadığı, balıkçılık ve su sporlarının yapılabildiği bir tabiata sahiptir. Gölün ortalama 6 m derinliği vardır. Gölün su seviyesi ilkbahar döneminde maksimum seviyeye ulaşır. Yaz mevsimi sonlarında bölgedeki yağış durumuna göre gölün seviyesi bazı yıllarda oldukça düşük olarak gözlemlenmiştir. Sivas ilinin ön gözde mesire (piknik) alanlarından olan Hafik Gölü kıyısında piknik ve eğlence tesisleri bulunmaktadır.Arkeolojik araştırmalar sonucu Antik çağlarda dünyada nadir görülen su üzerinde yerleşmenin kurulduğu tespit edilmiştir. Gölün içerisinde bulunan Pılır Höyüğü bu yerleşimin açık ispatıdır. Bu höyükte göl tabanına çakılmış ahşap direkler üzerinde göl evlerinin varlığı tespit edilmiştir.Kaynak:T.C.Sivas Valiliği
Hafik Gölü Kampı.
Hafik Gölü’nün sağında solunda iki işletme var,orada masa bile para ile, kamp yapmak ayrı bir terane,uğraşmaya deymez.Göl kenarını düşündüm,çok rüzgar var, vazgeçtim.En iyisi Belediyenin işletmesi olup kapalı olan mekanının balkonuna tezgahı kurdum.Her yere kuş bakışı bakıyor.Göl kenarında kameriyerler var,belediyenin işletmesi var ama hepsi atıl vaziyette,sebebini yerel halktan öğrendim,iki kurum; Belediye ve Kaymakamlık arasındaki yetki tartışması.Olan vatandaşa oluyor diyeceğim ama buraya gelen vatandaşlar halinden memnun,ben de memnunum,bu gece balkon sefası yapacağım.
Hafik Gölü Kampı Gecesi.
Akşam üzeri vardığımda kameriyelerin bir bölümünde aileler, diğer bölümünde kafa demleyenler vardı.Hava kararmaya yakın yavaş yavaş el ayak çekilmeye başladı, hatta kararmadan önce kimse kalmadı diyebilirim.Ben de zaten gitmelerini bekliyordum,hemen hortumumu,peştemalimi kaptığım gibi göl kenarındaki çeşmede aldım soluğu,şimdi duş vakti.Duşumu aldım, hızlıca kurulanıp giyindim,kafama da şapka geçirdim.Bunları hızlı yapmam gerek çünkü rüzgar sert ve serin esiyor.Sonrası mı?,tabii ki akşamın keyfini çıkarmaktan geçiyor.Göl manzarası ve radyomun eşliğinde istirahat bölümüne geçiş yaptım.Bugün,İmranlı’dan yola çıkıp Zara üzeri Hafik ve Hafik Gölü’ne geldim,gece buradayım.Yarın,önemli bir yere Sivas’a gideceğim,Sivas’ta görülecek çok şeyler var.Sonrasın da ise Kayseri tarafına yol almak var.Ata Yolu’ndaki yolculuğum devam ediyor.
18 nci Gün 29 Temmuz 2023 İmranlı-Zara-Hafik-Hafik Gölü:76 km
ATA YOLU 12 TEMMUZ 05 AĞUSTOS 2023 (18. Gün İmranlı-Zara-Hafik-Hafik Gölü)
Discussion about this post