30 Temmuz 2023 Ata Yolu projemin 19 ncu günü, Atamın İzinde, onun yolunda adım adım ilerliyorum. Bugün Cumhuriyetin Temellerinin atıldığı Sivas’tayım. Güne,yazıma 04 Eylül 1919 Sivas Kongresinde alınan kararları aktararak başlıyorum.
Sivas Kongresinde Alınan Kararlar:
1. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekûn kendisini savunacak ve direnecektir.
3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
4. Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır.
5. Manda ve himaye kabul edilemez.
6. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan’ın derhal toplanması mecburidir.
7. Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
8. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
Sivas Kongresi Temsil Heyeti’ni, Erzurum Kongresi’nde seçilmiş olanlar, Heyet-i Temsiliye tarafından seçilmiş olanlar ve Sivas Kongresi’nde seçilenler oluşturuyordu. Temsil Heyeti 16 kişiden oluşmaktaydı. Oluşturulan yeni Temsil Heyeti’nin başına Mustafa Kemal getirildi.
19 ncu Gün 30 Temmuz 2023 Hafik Gölü-Hafik-Sivas-Hanlı :
Hafik Gölü Kampı.
Geceyi Hafik Gölü kenarında belediyenin kullanılmayan tesisinin balkonunda kamp yaparak geçirdim.Gece rüzgar vardı ve soğuktu,05:30’da uyandığımda rüzgar gitmiş ama sabah ayazı insanı adeta ısırır vaziyetteydi.Göl kenarında olduğumdan çadır nemlenmişti, onu kurutmaya çıkarıp bende kahvaltı sofrasına oturdum.
Göl manzarasına karşı üşüyerek kahvaltı yaparken güneşin daha yeni yeni göle vurmaya başladığı anlarda Hafik Gölü’nden biraz bahsedeyim.
Hafik Gölü :Hafik ilçesinin 3 km kuzeybatısında bulunan Hafik gölü büyük çoğunlukla Büyük Göl olarak bilinmektedir. Eriyebilen kayaçların bulunduğu göllere verilen bir ad olan karstik göl özelliğindedir.1 km2 yüz ölçümüne sahip olan Hafik Gölü (Büyük Göl) su derinliğinin fazla olmadığı, balıkçılık ve su sporlarının yapılabildiği bir tabiata sahiptir. Gölün ortalama 6 m derinliği vardır. Gölün su seviyesi ilkbahar döneminde maksimum seviyeye ulaşır. Yaz mevsimi sonlarında bölgedeki yağış durumuna göre gölün seviyesi bazı yıllarda oldukça düşük olarak gözlemlenmiştir. Sivas ilinin ön gözde mesire (piknik) alanlarından olan Hafik Gölü kıyısında piknik ve eğlence tesisleri bulunmaktadır.Arkeolojik araştırmalar sonucu Antik çağlarda dünyada nadir görülen su üzerinde yerleşmenin kurulduğu tespit edilmiştir. Gölün içerisinde bulunan Pılır Höyüğü bu yerleşimin açık ispatıdır. Bu höyükte göl tabanına çakılmış ahşap direkler üzerinde göl evlerinin varlığı tespit edilmiştir.Kaynak:T.C.Sivas Valiliği
Güneş artık iyice ortaya çıktı ve bende toparlandım, yola çıkmaya hazırım.Geceyi geçirdiğim Hafik Gölünden kamp yeri ayrılış fotoğrafı alarak güne başlayalım.
Hafik Gölü’nden ayrılıp 3 kilometre sonra Hafik merkezdeydim, sabahın ilk saatlerinde boş olan sokaklarına girmeden Hafik’ten bahsedip hemen Sivas istikametine yola çıkalım.
Hafik:1873 yılında Koçhisar adıyla ilçe olan Hafik, 1926’da yeniden eski adı olan Hafik adını almıştır. Türklerin Anadolu’ya gelişinden önce de önemli bir yerleşim yeri olan Hafik, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde de önemini devam ettirmiştir.Hafik İç Anadolu Bölgesinin Yukarı Kızılırmak Bölümünde, Sivas iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyinde Tokat’ın Reşadiye ve Almus ilçeleri, Sivas’ın Koyulhisar ilçesi, güneyinde Kangal ilçesi, doğusunda Zara ilçesi, batısında Sivas ve kuzey batısında Yıldızeli ilçeleri ile çevrilidir. Kuzeyden güneye doğru Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında uzanan bir haritası vardır. Yüzölçümü 2967 km2’dir. Rakımı 1276 m.’dir.İlçemizin tarihindeki en önemli olay ve aslında Türk tarihindeki en önemli olaylardan biri, Osmanlıların Söğüt’e yerleştirilmelerine vesile olan tarihi olay, ilçemizde yaşanmıştır. 1230’lu yıllarda Hafik ovasında Selçuklularla Moğollar arasında meydana gelen savaşta Selçuklular yenilmek üzere iken, obasıyla buradan geçmekte olan Ertuğrul Gazi 700 atlısıyla yardım ederek, Selçukluların galip gelmelerini sağlamıştır. Sultan Alaaddin Keykubat bu katkısından dolayı Ertuğrul Gazi’ye ileride büyük bir İmparatorluğun temellerini atacakları Söğüt bölgesini vermiştir. Atatürk 28 Eylül 1924 te Hafik’e gelmiştir Kaynak:Hafik Kaymakamlığı.
Hafik Gölü-Sivas arası 40 kilometre,ilk 20 kilometresini küçük indi çıktılar ile yol alarak ilerledim ve Sivas’a şu anda 20 kilometre uzaklıktayım.
6 kilometrelik bir tırmanış sonunda Seyfebeli Geçidi’ndeyim.Seyfebeli Geçidi’nde de şöyle afili bir poz vermek isterdim ama yol yapımı var,benim şeridimdeki tabela sökülmüş.O yüzden karşı şeritteki tabelayı uzaktan fotoğraflayıp buraya teselli ikramiyesi olarak koydum.
Kamp yerinden Sivas’a kadar 40 kilometrelik bölümü hızlı almaya çalıştım.Saat 11:30 gibi artık ben Cumhuriyetin Temellerinin Atıldığı Sivas’tayım.Sivas’ta gideceğim yer belli ve ben hiç duraksamadan Atatürk ve Kongre Müzesi önünde soluğu aldım.Kongre Müzesi’ni gezmeden önce Sivas hakkında bilgi vermek isterim.
Sivas:Tarihin her döneminde önemli bir yönetim merkezi olan Sivas; Hititlerin stratejik kalesi, Kadı Burhâneddin, Danişment, Eretna Beyliği’nin başkenti, Selçuklu Devleti’nin Darü’l A’la’sı, Osmanlı İmparatorluğu’nun eyalet merkezi, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Anadolu’nun birlik ve dirlik yurdu olmuştur.Ülkemizi düşman işgalinden kurtarmak amacıyla Sivas Kongresi’ni tertipleyenler için “en emin belde” olan Sivas, 108 gün boyunca Millî Mücadelemizin başkentliğini üstlenmiş, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. Halkın bütününü kapsayan ilk örgütsel faaliyet ilimizde gerçekleştirilmiş. Sivas Kongresi, şekli ve içeriği itibarıyla adeta milli bir meclis işlevi de görmüştür.Sivas’ın Milli Mücadele’nin kazanılmasında önemli bir yeri vardır. Bu mücadelenin hazırlık döneminde Mustafa Kemal Paşa önce, 27 Haziran 1919’da Samsun’dan Erzurum Kongresi’ni takiben burada 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’ni topladı ve 18 Aralık 1919’da Ankara’ya gitmek üzere şehirden ayrıldı.Kaynak:T.C.Sivas Valiliği 

Yazımın başında Sivas Kongresi’nde alınan kararları hatırladık,Sivas’ı öğrendik,Sivas Kongresi’nin önemini de burada hatırlayalım,sonra Kongre Müzesi gezimize başlayabiliriz.
Sivas Kongresinin Önemi.
1.Kongreler dönemi kapandı
2.Misak-ı Milli esasları belirlendi
3.Heyet-i Temsiliye bütün vatanı temsil eder hale geldi
4.Milli birlik ve beraberlik büyük oranda sağlandı
5.Ulusal örgütlenme tüm vatanı kapsadı
6.Gücünü halktan alan yeni bir otorite ortaya çıktı
7.Mustafa Kemal lider olarak benimsendi
8.Erzurum Kongresi kararları ulusallaştı
9.Mondros Mütarekesi reddedildi
10.Sivas Kongresi milleti temsil eden tek kurul oldu
11.Tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkeleri temel prensip olarak kabul edildi
12.Mandacılık kesin olarak reddedildi
13.Kuva-yı Milliye cepheleri arasında kumanda birliği sağlandı
Atatürk ve Kongre Müzesi:Sivas Valisi Mehmet Memduh Bey tarafından 1892 yılında Sivas İdadisi olarak yaptırılan bina Osmanlı Döneminde önce idadi sonra da uzun yıllar sultani olarak hizmet vermiştir.Milli Mücadele Döneminde 4 Eylül Sivas Kongresi bu binada toplanmış, Cumhuriyetimizin temelleri burada atılmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşları 2 Eylül–18 Aralık 1919 tarihleri arasında 108 gün burada konuk olmuş ve bina milletimizin en zor günlerinde “Milli Mücadele Karargâhı” olarak hizmet vermiştir.Kongre faaliyetlerinden sonra kısa bir süre Astsubay Okulu olarak hizmet veren okul, Cumhuriyetin ilk yıllarından 1970’li yıllara kadar “Sivas Lisesi”, daha sonra 1981 yılına kadar “Kongre Lisesi” olarak kullanılmış ve 1984 yılında mülkiyeti Kültür Bakanlığına devredilmiştir. Yapılan onarımı takiben 19 Aralık 1990 tarihinde “Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi” adıyla hizmet vermeye başlamıştır. Müze olarak kullanılan bina 2009 yılında 4 Eylül Sivas Kongresi’nin ruhunu yansıtan yeni bir müzeye dönüştürülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilmiştir. 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis gerçekleşmiş, Sivas Müze Müdürlüğünün bağlı birimi olarak “Atatürk ve Kongre Müzesi” adıyla işlevlendirilmiştir.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm bakanlığı.
Atatürk ve Kongre Müzesi gezim 1 saatten fazla sürdü doya doya gezdim.Müzenin her katını, her koridorunu, her odasını değerlendirmişler,Atatürk ve Kongre Müzesi adına yakışır bir müze olmuş, yetkililere teşekkürlerimi sunarım.Atatürk ve Kongre Müzesi gezim bitti,şimdi Sivas kültür gezisi yapma zamanı.
Şifaiye Medresesi: 1217 yılında Anadolu Selçuklu Devleti sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından Sivas’ta darüşşifa olarak yaptırılan; Osmanlı devrinde medrese olarak kullanılan yapı. Dünyanın günümüze kadar gelebilen en eski hastanelerinden biridir.
Çifte Minareli Medrese:Taç kapının hemen üzerinde üç yönden akan yazıttan medresenin, İlhanlı Veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271/1272 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yapının günümüze ulaşan tek özgün yanı, Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip görkemli ön cephesidir. Taç kapı üzerinde yükselen iki minare ise adeta Sivas’ın sembolü olmuştur. Anadolu’da yapılmış en abidevi medreselerden biri olup, Dârü’l-hadis adıyla da bilinir. İki katlı, dört eyvanlı bir yapıdır. Taç kapının üzerindeki tuğla minareler çini bezemelidir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taşkapı ile yanlarındaki mukarnaslı nişler yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır. Köşelerde yivli yarım kuleler vardır. Halen sağlam durumda olup ziyarete açıktır.Kaynak: Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Gök Medrese:Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte görülebildiği en önemli yapılardandır. Yapının çeşitli bölümlerindeki yazıtlardan IV. Kılıçaraslan’ın oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.Gök Medrese’nin, mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin bir görünüme sahiptir. Yapı, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı plan özelliğine sahiptir. Yapıldığı tarihten itibaren dini ilimlerin tahsil edildiği medrese olarak hizmet verdiği bilinen bina 1926 yılında müzeye dönüştürülmüştür.Kaynak: Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Atatürk ve Kongre Müzesi gezim, kültürel tur derken saatler su gibi aktı gitti.Sivas’ta gezi programım sona erdi,şimdi alışveriş ve yemek işini halletmeliyim.A-101 alışveriş için istediklerimi sunduğundan ilk önce alışveriş işini hallettim.Merkezde olduğum için yemek nerede yerim onu araştırdım ama günlerden pazar olduğundan fazla seçeneğim yok.O yüzden sezgilerime ve müşteri sirkülasyonuna göre uygun bir yere girip öğlen yemek işini hallettim. Menü Sivas Köfte; İmranlı’da yediğimin yanında sol sıfır sayılır,üstelik 170 TL gibi bir rakam verdim,hem para,hem de lezzet yönünden sınıfta kaldı. 
Bugün Hanlı’da kamp yapma niyetindeyim, Sivas-Hanlı arası 55 kilometre o yüzden seri hareket ederek hedefe ulaşmak zorundayım ama öğleden sonra aşırı sıcak ortalığı sardı.Kovalı’ya kadar aşırı sıcak altında yol aldım.Kovalı sonrası Şarkışla-Kayseri yoluna saptıktan sonra rüzgarı sağ önden alarak yol almaya başladım.İlk etapta rüzgar serinletti ama sonrası……
Sivas-Hanlı Arası ve Koyuncu Köyü.
Kovalı sonrası Hanlı’ya kadar 34 kilometre yolum var, sağ önden aldığım rüzgar Hanlı’ya yaklaştıkça şiddetlenmeye başladı.Bir ara o kadar şiddetlendi ki her pedal basışım bacaklarıma acı olarak geri döndü. Bozkırda kafamı eğmiş Hanlı’ya doğru yol alırken sağ yanımda trenin sesi ile irkildim,hele dur Şafak bir bozkır fotoğrafı çekemedin bari şunu çek deyip treni fotoğraflamaya çalıştım.Yol üzerinde Koyuncu köyündeki mezarlık yanı çeşme benim kurtarıcım oldu.Bu çeşmeyi 2019 yılından bildiğimden hemen çeşmeye yöneldim ve kafamdan aşağı bol bol su dökünerek duşumu aldım.Bu duş o kadar iyi geldi ki anlatamam,şimdi karşıdan gelen fırtına boyutundaki rüzgar bana vız gelir.
Serinledim,daha rahat yol alarak akşam üzeri Hanlı’ya vardım.Hedefim bugün için Hanlı köyüydü, hedefimdeyim.Hanlı köyünü tanıttıktan sonra kamp serüvenine geçeriz.
Hanlı:Han önü adı verilen yerde büyük bir Han’ın olduğu, bu yüzden Hanlı adının verildiği rivayet edilmektedir. Köyün içerisinde halen yıllardır ayakta kalan bir han bulunmaktadır.Sivas ilinin merkez ilçesine bağlı olan Hanlı Köyü Kayadibi Bucağı’na bağlıdır. Köy, İl Merkezinin güneybatısında olup, yaklaşık 56 kilometre mesafededir. Denizden 1250 metre civarında yüksekliği vardır. Köyün kurulduğu yer “kayanın başı” adlı tepenin batısında bulunan düzlüktedir. Köyde cami, sağlık ocağı, telefon, içme suyu ve elektrik vardır. Sivas-Kayseri hattı olan demiryolu köyün kuzeybatısından geçer ve Hanlı İstasyonu vardır.
Hanlı’da Bir Mescid.
2019 yılında Ferdi ile birlikte Hanlı’da köy evinin önünde kalmıştık,buraya gelirken garanti olan yere gidecektim ki!!,köy girişinin karşısında bu mescit var.Fazla uğraşmaya gelmez, hazır yer varken kal Şafak.Mescitin iki bölümü var, ayakkabı konan yere bisikletimi yerleştirdim.Sonra namaz kılınan yere gece için gerekli malzemelerimi koydum bu gece burada kalacağım.Çıkmadan önce karşılıklı camları açtım,yatmaya gelinceye kadar içerisi havalansın.Yatacak yer tamam,yemek işine dönelim.
Yemek Zamanı.
Mescit bahçesinde bank ve çeşme,aradığım her şey var bu gece buradayım arkadaş. Mescit içine malzemeleri ve bisikleti yerleştirdikten sonra akşam temizliği için soluğu bahçedeki çeşme başında aldım.Hanlı bölgesi çok rüzgarlı ve soğuk,temizlik sonrası sıkı sıkı giyinip banklardaki yerimi aldım.Şimdi yemeğimi hazırlar, yerim ve sonrasında da yemek sonrası istirahate geçerim.
Hanlı Gecesi,Belki Sizinde Başınıza Gelir!!!.
Dışarısı rüzgarlı ve soğuk,her ne kadar sıkı sıkı giyinsem de belli saatten sonra insanın üstüne üşüme hali geliyor.Sıcak olan mescit içine gidip,matıma uzandım,uyku hali moduna geçtim ve uyumuşum.Arkadaş,büyük bir gürültü ile uyandım,etrafıma bakındım mescit içinde bir şey yok,hemen sopamı ve lambamı alıp hızlıca bisikletin olduğu bölüme geçtim,orada da kimse yok.Dışarı çıktım,dışarıda da kimse yok.Tekrar yattım ama tetikteyim,bir süre sonra içim geçmiş uyumuşum.Yine büyük bir gürültü,ben aynı modda dışarı fırladım,yine kimsecikler yok.Allah, Allah, ne olabilir ki!!!,bana mescitte uyku yok her halde,birisi bir şey mi yapıyor yoksa başka bir şey mi?.Topladım pılımı pırtımı,çıktım dışarı, gecenin bir vakti (saat 24:00-01:00) gibi bankın oraya çadırımı kurmaya başladım.Tam eşyalarımı çadıra koyuyordum ki aynı ses,ama bu sefer uyanık olduğumdan sesin ne olduğu anladım.Arkadaş uyku hali ile hiç aklıma gelmemişti,çadırı kurarken işe uyandım.Mescitin çatısı saç,saç gündüz ne olur sıcaktan genleşir,gece soğuğunda da büzülür.İşte bütün mesele çatıdaki saçın çatırdamasıymış.Ama o ses dışarıya fazla yansımıyor, içeri ise felaket bir ses olarak geliyor.Sesin kaynağını anladım ya çadırda dışarıda mışıl mışıl uyudum,arada bir ses geliyordu ama sonra onu da duymaz oldum.Yorgunum be arkadaş uykuya ihtiyacım var.
Bugün,Cumhuriyetin temellerinin atıldığı şehir Sivas’taydım.Hanlı’da kamp yaptım.Yarın,yine uzun bir yol beni bekliyor,Şarkışla,Gemerek deyip Sivas il sınırlarından çıkıp Kayseri il sınırlarına gireceğim,kısmetse Sarımsaklı Mesire Alanında kamp yapmayı planlıyorum.
19 ncu Gün 30 Temmuz 2023 Hafik Gölü-Hafik-Sivas-Hanlı :100 km
ATA YOLU 12 TEMMUZ 05 AĞUSTOS 2023 (19. Gün Hafik Gölü-Hafik-Sivas-Hanlı )
Discussion about this post