Dün aşırı yağmur ile birlikte Çifteler’e gelmiş,orada yağmurun dinmesini bekleyip Sakaryabaşı’na geçiş yapmıştım.Evet geceyi Sakaryabaşı’nda geçirdim, güzel bir gece oldu diyebilirim.Akşam ve gece esen rüzgar yerini rutubetli ve sıcak bir havaya bıraksa da önemli değil,su kenarındayım olağan şeyler bunlar.Saat 05:00 sıraları uyandım, zaten fazla uyumanında anlamı yok, sabah rutinlerinden sonra güzel bir olaya şahitlik edeceksiniz,bekleyin.Bugün neler mi yapacağım?,Sakaryabaşı’nın tadını çıkaracak,Sakarya Nehri boyunca yol alıp diğer gözelerle de tanışacak, Sivrihisar ilerisine kadar yol alacağım.Tabii Sakarya Nehri’nden yine kopmayacak bir araya geleceğiz.Bugün,Sakarya Meydan Muharebesi öncesi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutanlık dehası olan ve düşmanı Anadolu’nun bozkırlarında,çorak arazinde yok etmeyi hedefleyen planına sadık kalarak Sakarya’nın doğusuna çekilmeyi mizansen olarak işleyeceğim.
4 ncü Gün 08 Haziran 2024 Sakaryabaşı-Çifteler-Dikmen-Sivrihisar-Beylikköprü:
Geceyi Sakaryabaşı’nda bu salkım söğüdün altına çadır kurarak geçirdim,söğüt ağacının hışırtıları altında deliksiz bir uyku uyudum diyebilirim.
Çadırımın hemen yanındaki kameriyede kahvaltı soframı hazırlayıp çayın demlenmesini beklerken bu üç Sakaryabaşı fotoğrafı ile size Sakarya Nehri ve Sakaryabaşı’nı anlatmamı istermisiniz?.
Sakarya Nehri: Kızılırmak ve Fırat nehirlerinden sonra Türkiye’nin üçüncü en uzun, Kuzeybatı Anadolu’nun ise en büyük akarsuyudur. Nehir, ismini Yunan Mitolojisi’ndeki nehir tanrısı Sangarius’dan almaktadır. Eskişehir’in çifteler ilçesi yakınlarından doğan Sakarya Nehri kolları ile birlikte toplam uzunluğu 824 km.’dir
Sakaryabaşı; Sakarya Nehri’nin çıkış noktasıdır. Çifteler’de “Sakarıbaşı” olarak adlandırılan bölgede beş ayrı kaynak bulunur. Ana kaynak olarak Sakarıbaşı kaynağı; Gökgöz kaynağı, Kırkkız kaynağı, Ilıksu kaynağı, Göztaşı kaynağı birleşerek Türkiye’nin üçüncü büyük akarsuyunu oluşturur. 824 kilometrelik uzunluğu ile Sakarya Nehri, ilin kuzey ve doğu sınırlarını da çizer. Suları dört mevsim 19-20 °C sıcaklığa sahiptir. Sakarya Başı, balık yetiştirme istasyonları ve piknik alanları ile büyük ilgi görür.Kaynak:Çifteler Gönüllüler Derneği.
Sakaryabaşı: Sarıkayaların (Sakarya nehrinin) doğu yakasında iki büyük mağara girişi vardır. Giriş yolları heyelan ve toprak dolup tıkanmıştır. Hamamkaya denilen yerde Frigler zamanında bir kapalı havuzlu hamam önünde de açık havuzlu hamam bulunmaktaydı, kalıntılarının temelleri günümüze kadar gelmiştir. Kırkkız kaynağı çevresi eski yerleşme yeri olup, yerleşim kalıntıları ve mezarlar vardır. Hamamkaya’nın 100 Metre doğusunda bir höyük bulunmaktadır. Sakaryabaşı su kaynakları Eskişehir Afyonkarahisar Devlet Karayolunun doğu ayağında başlar, sağlı sollu yaklaşık 250.000 M2 lik bir alanı kaplayan Sakaryabaşı, güzel bir mesire yeridir. 1992 yılında 3 yıldızlı turistik otel ve müştemilatı olarak yaptırılan 1 adet olimpik yüzme havuzu, 2012 yılında İlçemiz Belediyesince yapılan 1 adet kadınlara yönelik 25×12 M ebadında 1.40 M derinliğinde çevresi kapalı yüzme havuzu, 1 adet çocuk yüzme havuzu ve spor kompleksleri Mini futbol, Basketbol, Tenis kort, Voleybol ve çocuk oyun sahaları bu güzel mesire yerine ayrı bir görünüm ve güzellik kazandırmıştır. Buradaki lokantalarda, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinin yetiştirdiği su ürünlerinden Alabalık ile Aynalı sazan, Yayın ve benzeri su ürünlerini tatmak mümkündür.Kaynak:T.C.Çifteler Belediyesi
Kahvaltım bitti,toparlandım, gitmeye hazırım işte bu anlarda Ferdi Kızıl kardeşimin bana da bulaştırdığı kamp yeri alma seansını yaparak kamp yerimden ayrıldım.
Sakaryabaşı.
Saat 06:50 ve ben Sakaryabaşı gözesi başındayım,bütün gece bu anı bekledim,malumunuz dün etrafı kalabalıktı girmek istememiştim.İşte şimdi Sakaryabaşı’na girme zamanı.Sabahın ilk saatleri ile Sakaryabaşı’na girmenin tadına varmış biri olarak bu saati özellikle seçtim,muhteşem bir duygu. Dört yıl önce Sakaryabaşı’na giriş senaryosunu Ferdi yazmış ben oynamıştım,bugün senaryoyu da oyunculuğu da ben üstlendim.
Bugünün sabah planlamasında hiç ana yola çıkmadan köy yollarında ve Sakarya Nehri havzasında yol alarak Sivrihisar’a kadar yol almak var.
O yüzden Sakaryabaşı’ndan ayrılıp Çifteler içine girmeden köy yollarına saptım.Güneşin ilk ışıklarının yollara yansıması ile yol alırken Eminekin yakınlarında bol miktarda Sakaryabaşı gözelerini görerek yol aldım.
Körhasan Köy Okulu.
Körhasan’a vardığımdan güneş iyice yükselmiş vaziyetteydi.Köy girişindeki çeşme hem sularımı tazelemek hem de serinlemek için idealdi ama köy okulunun hali beni çok üzdü.Ne zaman taşımalı sisteme geçildi minicik bebeler sabahın kör karanlığında merkez okullara taşınarak yollarda perişan olmaya başladı, köy okulları da çoğu köyde harabeye döndü.Körhasan köy okulu da o harabelerden nasibini alanlardan olmuş.
Sakarya Nehri.
Sakaryabaşı’ndan Dikmen köyünü gelinceye kadar 28 kilometre kadar yemyeşil bir arazide Sakarya Nehri Vadisinde yol aldım.Dikmen köyünü geçtikten sonra Sakarya Nehri üzerinden geçerek Sakarya Nehri’ne bir süreliğine veda ettim.
Sakarya Nehri vadisinde yeşillikler içinde yol aldıktan sonra Aktaş ile beraber daha kıraç topraklarda yol almaya başladım.O kıraç topraklarla beraber de Sivrihisar bölgesine giriş yapmış oldum.Uzun bir süre Sivrihisar topraklarında yol alacağım.
Kınık ve Kahve Molası.
Bir süre kıraç topraklarda yola aldıktan sonra sanki bir vahaya ulaştım,Kınık köyü.Kınık köyüne ulaştığımda yeşillikler içinde 2-3 çeşme dikkatimi çekti hangisinde kahve molası vereyim diye bakınırken muhtarlığın bahçesi ve önündeki çeşme tamda bana hitap eder vaziyetteydi.Muhtarlık kocaman bahçeye sahip,önünde de çeşme,belki yolu bozkırlara düşen olur,gelir konaklar.Ben kahve molası verip Sivrihisar tarafına yöneldim.
Çok sıcak bir hava ile birlikte Kınık köyü sonrası bir kaç kilometre daha köy yollarında yol aldıktan sonra ana yola çıkıp Sivrihisar tarafına yöneldim.Ana yol kavşağından 2 kilometrelik bir tırmanış sonrası Sivrihisar merkezdeyim.55 kilometrelik bir yolculuk ve öğle vakti olduğundan önceliği öğle yemeğine verip gözüme kestirdiğim pidecide öğle molası verdim.Yemek sonrası Sivrihisar’da ne yapabilirim, planlarım hayata geçer mi?,bilinmez.
Sivrihisar:Sivrihisar Eskişehir’in en büyük ilçesidir. İlçe merkezi, Ankara, Eskişehir ve İzmir karayollarının kesişme noktası üzerindedir. Çal Dağı’nın uzantısı olan volkanik bir kaya kütlesinin eteğinde, gökyüzüne doğru yükselen sivri kayalıklarıyla dikkat çeker. İlçeye ismini bu kayalıklar vermiştir. Kayalıkların Hisarönü-Balkayası mevkiinde Eskişehir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nce boyalı kaya resmi tespit edilmiştir. Kaya yüzeyine kırmızı boya ile at, insan ve köpek figürlerinden oluşan bir sahne resmedilmiştir.Turizmde marka kent olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Sivrihisar, Eskişehir’in en büyük ilçesidir. Çal dağının uzantısı olan volkanik bir kaya kütlesinin eteğinde, gökyüzüne doğru yükselen sivri kayalıklarıyla dikkat çeker. Ankara, İzmir ve Eskişehir yollarının kesişme noktasındadır. Eskişehir’e 100, Ankara’ya 135, Afyonkarahisar’a 120, İzmir’e 448, İstanbul’a 427, Çanakkale’ye ise 520 kilometre uzaklıktadır.Sivrihisar.Kaynak:Sivrihisar Belediyesi
Kurtuluş Savaşında Sivrihisar:Sakarya Savaşı sonuna kadar Yunan işgalinde kalan Sivrihisar’a, savaşı müteakip, 13 Eylül 1921 günü Türk atlıları bir baskın yaptılar ve 400 esir Türk erini kurtardılar. İki Yunan doktor, Yunan hastaları ve erleri esir alındı. 15 Eylül 1921 günü Yunan kuvvetlerinin saldırısı üzerine Türk kuvvetleri Sivrihisar’ı terk ettiler. Ancak 20 Eylül 1921’de bir Süvari bölüğü tarafından Sivrihisar yeniden Türk kuvvetlerinin eline geçti. 6 Ekim 1921 tarihinde de Batı Cephesi Karargahı, Polatlı’dan Sivrihisar’a nakledildi. Bu tarihten itibaren Sivrihisar, bölgedeki işgal kuvvetlerine karşı girişilecek harekatta, merkezi konumunu muhafaza etti.
O bunaltıcı havanın yağmur getireceği besbelli idi,ben yemeğimi yerken her taraftan gök gürleme sesleri gelmeye başladı.Sivrihisar için planlarım vardı ama maalesef hava durumu şiddetli yağış uyarısı yapıyor.Sivrihisar için notlarımda gezilecek yerler çok idi hava bozunca o kültür gezi programını rafa kaldırdım.Burada yağmura yakalanırsam hem gezemem, hem de kalacak yer sorunu ile boğuşurum.O yüzden kültür gezisini bir başka zamana bırakıp dünyanın merkezi Sivrihisar’ı terk etmeye karar verdim.
Yağmur Fena Geldi.
Sivrihisar’dan ayrıldım,yönümü Ankara tarafına döndüm bir kaç kilometre yol almıştım ki şiddetli fırtına ve hafiften iri taneler ortalığı dövmeye başladı. Jandarma karşısındaki bu kontrol noktasına sığındım,bulunduğum yerde fırtına etkili, yağmur etkisiz konumda ama benim gideceğim Ankara istikametinde tufan var.O yüzden beklemeyi tercih ettim.İlerleyen saatlerde yağmur bulunduğum noktaya da geldi yağdı,yağdı ve sonra hafifledi.Hafifleyince de hadi Şafak düş yollara dediğimde saat 16:00’ya geliyordu.
Hafif yağmurla beraber uzun süre yol aldım,yağmur bazen hafif,bazen şiddetli,bazen de dinerek bana yol verdi.Ankara il sınırlarına girerken de yağmur artık tamamen dinmiş vaziyette idi.
Ana yolda yağmur ile yol almak kısa bir süre kullandığım yağmur pantalonunu, bacaklarımı,üstümü başımı çamur içinde bıraktı.Yağmurun tamamen dindiği,rüzgarında yolu kuruttuğu bir zaman diliminde bir benzinliğe girip temizlenmeyi düşünürken çıktı karşıma.Gerçekten ilaç,şifa niyetine oldu.Suyu az akıyordu ama benim temizlik yapmama yetti, arttı bile.Yapandan,bakandan Allah razı olsun.
Güne başlarken yol ve arazi durumunu düşünerek bugün gidebildiğim kadar gitmeliyim telkini içinde yol aldım.Sivrihisar-Polatlı arasında dişe kovuğa dokunacak kamp alternatifi yok,plana, programa ve gidişata en uygun konaklayabileceğim yer olarak kafamda zaten Beylikköprü vardı.Akşam 19:30 sıraları Beylikköprü girişine vardım.Bakkaldan ufak tefek bir şeyler aldım,aşağı yukarı kamp yapacağım yer de belli,oraya gidebilirim artık.
Beylikköprü Kampı.
Okul bahçeleri her zaman kurtarıcı olmuştur,Beylikköprü’de bulunan Şh.Yzb Nazmi Elmas İlkokulu ve Ortaokulu bahçesi de benim imdadıma yetişti.Okula girmeden önce duvarında bulunan çeşmeden şahsi temizliğimi yaptım,sularımı tazeledim.Buraya bayağı yağmur yağmış, belki de gece de yağar o yüzden çadırı uygun yere kurdum.İçini yerleştir, kıyafetleri tazele derken saat 20:30 oldu bile.Yan taraftaki kameriyeye yerleşip yemek hazırlama faslına geçecektim ki bir ablamız hoş geldiniz ve rutin muhabbet ile birlikte ‘hiç yemek işi ile uğraşma ben sana çorba gönderiyorum” dedi ve 5 dakika sonra sıcak sıcak tarhana çorbam masamdaydı, güzel Anadolu insanım benim.Tabii köylük yerdeyim ve etrafta ağıl, ahır var, bir anda etrafımı 8 tane iri kıyım kangal çoban köpeği sardı.3 tanesi çadırımın yanına çöreklendi,2 tanesi kameriyede ki her halimi izliyor,3 tanesi de devriyede.Hadi bakalım hayırlısı!!!!! Şimdilik iyi gidiyoruz,inşallah gece ben onların orada olduğunu unutup paldur küldür çadırdan çıkmam!!!!Bugün Sakaryabaşı’nda yüzdüm, Sakarya Nehri vadisi boyunca yol alıp Sivrihisar’da yağmura yakalandım ve şimdi yine Sakarya Nehri’nin kenarında Beylikköprü’deyim.Yarın Sakarya Meydan Muharebe alanlarında görüşmek üzere,takipte kalın.
4 ncü Gün 08 Haziran 2024 Sakaryabaşı-Çifteler-Dikmen-Sivrihisar-Beylikköprü:105 KM
Discussion about this post