Dün İliç-Kemaliye yolunda son kilometreleri çok güzel geçen bir günden sonra yer ayırttığım öğretmenevinden hayal kırıklığı ile ayrılmış,başka bir otelde konaklamıştım.Konaklama yeri otel olunca tüm elektronik aletlerimi şarj ettim, akşam ve sabah duş aldım,yıkanması gereken ne varsa yıkadım ve iyi bir uyku çektim.Sabah 05:10 gibi uyandım, sabah kahvaltımı odada yaptım, eşyalarım fazla dağınık olmadığından toplarlanıp hazır olduğumda saat 06:00 idi.Evet, dün İliç’ten çıkmış bir süre çorak arazide yol aldıktan sonra Karasu Nehri’nin oluşturduğu Karanlık Kanyona ve Kemaliyeliler Taş Yoluna girip çok güzel bir atmosferde yol aldıktan sonra Kemaliye’de konaklamıştım.Bugün Kemaliye çıkışlı yolculuğum bir süre Karasu Nehri ile devam edecek,Malatya sınırlarına girip Arapgir’i görecek, bozkırlarda yol alıp Malatya-Elazığ sınırlarında bozkırda kamp yapacağım.İzlemeye,takip etmeye devam edin bakalım neler olmuş.
4 ncü Gün 08 Ağustos 2024 Kemaliye-Arapgir-Saraycık:
Kemaliye sabahına bu üç fotoğrafla başlamak istiyorum. Kemaliye küçük bir yer, merkezi de küçük,otelden ayrılıp merkezden tırmanışlı olarak ayrılarak Kemaliye dışına yol aldım.Karasu Vadisi içinde olan Kemaliye’de yavaş yavaş aşağıda kalmaya başladı.Munzur Dağları gölgesinde kalan Kemaliye daha güne yeni uyanırken ben Kemaliye’yi terk etmiştim bile.
Yaklaşık 6 kilometre yol almıştım ki en sevdiğim anlara denk geldim.Ben böyle anları çok severim,çeşme gürül gürül akıyor,yanında bank ve sabahın ilk saatlerinde etrafta kimseler yok.İşte aradığım atmosfer benim bu, hemen çeşmeye yanaştım ve sabah kahvemi burada yudumlayıp yoluma devam ettim.
Kemaliye,Karanlık Kanyon ve Taş Yolu.
Evet 8 kilometrelik tırmanışın sonunda tepe noktasına ulaşmak üzereyim,tepe noktasının öteki tarafına geçmem ile beraber Kemaliye,Karanlık Kanyon ve Taş Yolu görüş alanımdan kaybolacak, isterseniz üçünü de bir defa daha hatırlayıp yolumuza öyle devam edelim.
Kemaliye (Eğin):Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeybatı sınırında ve Erzincan ilinin güneybatısında bulunan Kemaliye, Munzur dağlarının batısında kalan Karasu vadisinde kurulu bir yerleşimdir. İlçenin yüzölçümü 1.168 km²’dir.İlçe kuzeyde İliç (Erzincan), güneyde Arapkir (Malatya) ve Ağın (Elâzığ), batıda Divriği (Sivas), doğuda Çemişgezek ve Ovacık (Tunceli) ilçeleri ile sınırlanmış olup, Kemaliye bu konumuyla doğal ve beşerî çevre özellikleri bakımından Erzincan, Elâzığ ve Malatya[3] illeri arasında bir geçiş sahası durumundadır. Yerleşim merkezi göl kıyısında 845 metreden başlamakta ve yamaç boyunca 1000-1100 metrelere kadar yükselmektedir. Kemaliye ulaşım yolları açısından Erzincan iline 152 km, Elazığ’a 144 km, Malatya’ya 185 km uzaklıkta yer almaktadır. Kemaliye’nin 1922 yılından önceki adı Eğin’dir. Eğin Göktürkçe ”Cennet kadar güzel bahçe” anlamındadır.
Karanlık Kanyon:Erzincan ili Kemaliye ilçesinde Munzur Dağları üzerinde Karasu Nehri’nin oluşturduğu kanyondur.Yaklaşık olarak doğu-batı yönünde uzanan Munzur Dağları, Karasu Nehri tarafından kuzey-güney yönünde boğaz vadiler ile parçalanmıştır. Bu alana Kemaliye Boğazı adı verilir. Boğazın, İliç’in Bağıştaş köyü ile Kemaliye’nin Dutluca köyü arasında kalan kısmı Karanlık Kanyon olarak isimlendirilir.
Karanlık Kanyon, 25 km uzunluk, 1.000 m derinlik, %90 yamaç eğimi ve zaman zaman 10-15 m vadi tabanına sahiptir.Karanlık Kanyon’da kaya tırmanışı, kanyoning, tekne gezintileri yapılmaktadır. Türkiye Dağcılık Federasyonu yılda 300 sporcuya arama kurtarma ve dağcılık eğitimi vermektedir.Kanyon, Kemaliye kent merkeziyle birlikte 2021 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edildi.
Taş Yolu:Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde, yöre sakinlerinin zorlu mücadelesi ve devlet desteğiyle 132 yılda yapılan, “dünyanın en zorlu yolları” arasında gösterilen Taş Yolu, çok sayıda tünel, viraj, keskin uçurumları ve doğal barındırıyor.Kemaliye ilçesini Sivas’ın Divriği ilçesi üzerinden İç Anadolu’ya bağlamak amacıyla 1870’te inşasına başlanan 9 km’lik Taş Yolu, Karanlık Kanyon’un geçit vermeyen kayalıklarını ilkel aletlerle oyan ve adeta iğneyle kuyu kazan yöre halkı tarafından 132 yıllık çalışma sonucu devletin de verdiği destekle 2002’de tamamlandı.9 km yol,132 yıl önce kazma, kürekle yapılmış. Uzun yıllar her anlamda mücadele verilmiş, sonunda Kemaliye’liler zafere ulaşmıştır.
Tepe noktasından itibaren 2 kilometrelik iniş anında Karasu Nehri tam anlamıyla güneşin yansıması ile altımda akıyor görüntüsünü aldıktan sonra tekrar tırmanmaya başladım.2 kilometrelik inişi 2.5 kilometre olarak tırmanıp Ergü köyü girişindeki bu çeşmede sularımı tamamlama ve dinlenme molası verdim.
Ergü’den sonra 10 kilometrelik bir iniş beni bekliyor.Bu inişin bir bölümünde Karasu Nehri,bir bölümünde ise Kozlupınar köyü manzarası hep gözümün önündeydi.
Karasu Nehri.
Zevkli, uzun bir iniş sonunda Karasu nehri ile yine kavuştuk,aynı hizadayız.Karasu Nehri ile bu bölgede 6 kilometre kadar beraber yolculuk yaptık.Çemişgezek’i Kemaliye’ye bağlayan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü yanından geçerken rahmetli valimizi minnetle andım.Evet Karasu Nehri ile beraberim ve 4 ncü günün ortalarında Karasu Nehri ile olan muhabbetim bitmeden Karasu Nehri’ni bir daha hatırlayalım.
Karasu Nehri:Erzurum Dumlu Dağı’ndan doğan, Keban yakınlarında Murat nehriyle birleşerek, Fırat nehrini oluşturan akarsu. Keban barajına kadar uzunluğu 460 km’dir.Gürcü boğazından geçen Karasu Erzurum ovasına ulaşır. Erzurum ovasını terkederken Ovacık yaylasından gelen Serçeme çayını kapar, Aşkale boğazına ulaşır. Erzincana yönelen nehir, Palandöken Dağından gelen Tuzla deresini de alır. Sansa boğazını geçtikten sonra Erzincan ovasını aşar. Kemah boğazına girer, burada Çaltısuyu’nu alır. Derin ve dar boğazlardan sonra Keban barajında Murat nehri ile birleşir. Karasu Erzincan topraklarından geçerken Keşiş dağarından doğan Çayırlık deresi ile güneydoğudan gelen Tuzla suyunu alır. Ovadan ayrıca Kom, Cimin, Mercan, Pahnik, Sürperen suyu ile Çardaklı dere’yi alır. Kemaliye sınırlarında ise Miran suyu ve Kadıgölü suyunu alır.Murat nehri gibi Karasu nehrinin de uzanışı dağların uzanışına paralel şekilde doğu-batı doğrultusundadır. Güneye doğru yöneldiklerinde derin boğazlar oluşturur. Keban yakınlarında birleşerek Fırat Nehri adını alırlar.
Dutluca Rampası.
Beraberliğinde bir sonu var,Karasu Nehri kenarındaki yolculuğum bitti,artık tırmanış başlıyor.Nehir kenarından kafanızı yukarı kaldırdığınızda size korku veren, cesaretinizi kıran, bir sağa bir sola zik zaklar çizen,9 boğum Dutluca rampalarını tırmanmaya başladım.Kafanızı yukarı kaldırıp ”ya arkadaş ben burayı nasıl tırmanacağım” korkusu tırmanışa başladıktan sonra zevkli hale dönüşüyor.Varyatın eğimi çok yerinde, sıkıntıya girmeden tırmanmaya başladım,öyle korkulacak bir şey yokmuş!!.Dutluca rampası hakkında bilgi de geçeyim,burası 5 kilometrelik bir tırmanış 870 rakımdan 1230 rakıma çıkılıyor.Yol dar,binek araçlar yan yana geçebiliyor ama kamyonun geri geri gittiğini görünce şaşırmayın.Çünkü iki kamyon yan yana geçemiyor,biri muhakkak (genelde boş olan) geri geri gidip uygun alanda diğerine yol veriyor.Ben yaşadım gördüm, giderseniz sizde görürsünüz.
Dutluca Geçidi.
Tırmanışın mükafatı Dutluca Geçidi,5 kilometrelik bir tırmanışın sonunda Dutluca Geçidi’ne vardım.Geçitler defterine bir yenisini daha eklerken anı fotoğrafı almayı da ihmal etmem arkadaş.Tabii yer yüksekte rüzgar var,serinletiyor, ağaç gölgesi de var.Önümün ne olacağı belli değil vakitte öğle olunca ağaç gölgesine çöküp öğle yemeğimi geçitte yedim.
Dutluca Geçidi molasından sonra 6 kilometrelik uzun bir iniş sonunda tekrar hafif bir tırmanış yaptıktan sonra Ağın sapağına vardım.Ağın sapağı ile birlikte de Malatya il sınırlarına giriş yaptım. Bir süre Malatya il sınırlarında yol alacağım ama arada bir Elazığ il sınırlarına doğal olarak girdi çıktılar da yapacağım,bakalım bu iş nerelerde olacak.
Arapgir.
Ağın sapağından sonra 7 kilometre iniş ağırlıklı yol insana ninni gibi gelirken sonrasındaki Arapgir’e 7 kilometrelik tırmanış insanı o ninniden uyandırmaya yetiyor.Son tahlilde 7 kilometrelik tırmanış sonunda Arapgir’e ikindi vakti vardım.Arapgir sonrası nerede kalacağım kafamda tam netleşmediği ve ertesi gün uzun bir bozkır yolculuğu beni beklediği için tedarikimi Arapgir’de ona göre ayarladım.Arapgir’den hareket ettim,Arapgir’i anlatacağımı unutmadınız değil mi?.
Arapgir:İlçe, engebeli ve dağlık bir bölgeye sahiptir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin batı kesiminde, Yukarı Fırat Bölümü’nde, Fırat Vadisi’nin batı yakasında, Malatya iline 114 km mesafede yer almaktadır. Arapgir’in toprakları doğuda Elazığ’ın Ağın, batıda Malatya’nın Arguvan, kuzeyde Erzincan’ın Kemaliye ve Sivas’ın Divriği, güneyde Elazığ’ın Keban ilçeleri ile çevrilidir. İlçe merkezinde rakım 1250 metredir. Yüzölçümü 964 km²dir. 2000 genel nüfus sayımına göre ilçe merkezi 10.180, köylerin nüfusu 6.445 olup toplam nüfus 17.070’tir. İlçenin Taşdelen olmak üzere 1 bucağı, merkez olmak üzere 1 belediyesiyle 42 köyü ve 49 mezrası vardır.Kaynak:Wikipedia
Arapgir merkez 1100 rakıma sahip,merkezden itibaren tırmanışlı olarak yol almaya devam ettim.1400 rakımlara ulaştım ve uzun bir zaman bu seviyelerde yol alacağımı bilerek yola devam ettim.
Örtülü Geçidi.
Uzun süre 1400 rakımlarda pedal basmaktayım,gölgeler uzamakta akşam yaklaşmakta.Bu arada Elazığ il sınırlarına da girmiş bulunmaktayım ama tabelası yok,belki girdi çıktı olacak diye tabela masrafından kaçındılar.Ben uzun gölgeler eşliğinde acaba nerede kamp yapabilirim arayışı ile yol alırken günün 76’ncı kilometresinde bugünün ikinci geçidi olan Örtülü Geçidi’ne ulaştım.Günün ikinci anlam ve önemine binaen bir anı fotoğrafı Örtülü Geçidi’nde de alarak yoluma devam ettim.
Evet artık güneş dağların ardına saklanmaya başladı.Akşam olmak üzere ve ben aşağı yukarı kafamda nerede kamp yapacağımı şekillendirmeye başladım.Bu şekillendirme olurken 2 mescit geçtim, ikisinin de etrafı göçebe çadırları ile dolu olduğundan onları es geçtim.Ağın-Arapgir-Keban sapağına yakın çeşme düşüncemde yer alıyordu ama başına varınca vazgeçtim,beni burada uyutmazlar,şahsi temizliğimi yapıp,sularımı tamamladıktan sonra 5 kilometre ilerideki yere hareket ettim.
Bozkırda Bir Yer.
84 kilometrelik yorucu bir gün sonunda bozkırda kendime bir yer buldum.Burası Ağın-Arapgir-Keban sapağında ufak tefek hareketin olduğu benzin istasyonun yanında bir ekin tarlası.Elazığ ili Keban ilçesine bağlı Saraycık köyü bölgesindeyim.Benzin istasyonu sahibi genç delikanlıya söyledim ”tamam ağabey istasyon senin, istediğin yerde kalabilirsin” dedi.Ve tam gün batarken çadırı hızlıca kurdum,istasyondaki marketten de bisküvi,gazoz ile akşam yemeği işimi hallettim.
Bozkırda, Elazığ-Keban-Saraycık’ta Kamp.
Ekin tarlasına çadırı kurdum, akşam atıştırmalığıda yaptım,biraz ayaklarımı dinlendirmeli değil mi?,kolay değil zorlu bir rotada 84 kilometre yol aldım.Çadır ekin tarlasında dursun, ben istasyona geçtim,zaten fazla gelen giden yok,sıcak, soğuk çay eşliğinde istasyon sahibi genç delikanlı ile sohbeti koyulaştırdık.Sabah erken kalkıp yola çıkacağımı öğrenince bahçesinden bir torbaya domates,biber,salatalık doldurp getirdi,”ağabey bunları yolluk yaparsın,dikkat et biberlerin bazıları acı haberin olsun” demeyi de ihmal etmedi.Evet, bozkırda geceleme böyle işte.Bugün, Kemaliye çıkışlı Karasu Nehri arkadaşlığı bozkıra akarken Dutluca ve Örtülü Geçitleri geçildi, Arapgir ikmal noktası olarak seçildi ve Elazığ il sınırlarında Keban’a bağlı Saraycık’ta bozkır ortasında kamp yapıldı.Yarın bozkır yolculuğum devam edecek bakalım nerelere gidilecek,izlemede, takipte kalın sizde öğrenin.
4 ncü Gün 08 Ağustos 2024 Kemaliye-Arapgir-Saraycık:84 km
ANADOLU 2024 05-18 AĞUSTOS 2024 (4.Gün Kemaliye-Arapgir-Saraycık)
Discussion about this post