Karpuzlu küçük bir ilçe,benim kamp yaptığım yer ilçe merkezinde olmasına rağmen ilçenin küçük ve sakinliği nedeniyle rahat bir gece geçirdim.Üstelik bulunduğum yerin hemen karşısında hastahanenin acil servisi olmasına rağmen.
Gece hava ılık olması nedeniyle uyku tulumunu kullanmadan uyudum ama sabaha karşı öyle bir ayaz çıktı ki hemen tulumun içine sığındım.Gece erken yatıp,rahat bir uykuda uyuyunca sabah erken kalkmak farz oldu.Zaten ezan sesi muhakkak hafifleyen uykuyu tamamen ortadan kaldırıyor. Erken denebilecek saatte kalktım, çadırdan dışarı çıktığımda göz gözü görmüyordu,Karpuzlu’nun üzerine muazzam bir pus çökmüştü. Demek ki sabaha karşı oluşan ayazın nedeni buydu. Çadır sırılsıklam kurutacak ortam yok,torbaya ıslak olarak teptim. Kahvaltı işine koyuldum,kahvaltıyı edinceye kadar üstüm başım nemlendiği gibi,parmak uçlarım bile dondu. Dağ başında olsam,normal derim ama ovada şaşırtıcı.
Bu gün 10 Kasım, normal şartlarda benim kafamda ki plan sabah erken kalkıp Alinda Antik Kentini gezmek,saat 09:00 gibi ilçe merkezinde ATATÜRK’ü anma töreninde hazır bulunmaktı. Ama olmadı, pus ortamı göz gözü görmez hale getirince akşam ki plan suya düştü. Ben yeni planı uygulamak zorundayım.Yani Alinda Antik Kentini gezmeyi iptal edip yola çıkmak, Atamızı ise yolda vakit gelince anmak.
4 ncü Gün 10 Kasım 2017 Karpuzlu-Çukurköy-Beşparmak Dağları-Latmos-Bafa Gölü-Herakleia-Kapıkırı:
Gül ESİN.
Heykel akşam dikkatimi çekmişti,yanına gidememiştim,sabah ilk işim yanına gidip kim olduğuna öğrenmek oldu.Günün anlam ve önemine uygun bir ortam kendiliğinden gelişti.
10 Kasım sabahı Karpuzlu’ dayım ve sabah ilk gördüğüm,
Türkiye’ nin ilk kadın muhtarının heykeli.
Gül Esin (1901-1990);Kadınlarımız, 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, 1933 yılında muhtar seçme ve seçilme ve son olarak 1934 yılında da milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir.1933 yılında kadınlarımıza muhtar seçme ve seçilme hakkı verilmesi üzerine Karpuzlu’da 500 oy alarak ve dört erkek rakibine fark atarak, 32 yaşında Türkiye’nin ilk kadın muhtarı seçilmiştir.Medeni cesareti ve yürekliliği ile gelecek nesillere örnek olan Türkiye Cumhuriyetinin ilk kadın muhtarı olarak 1933 yılında seçilen Gül ESİN tarihe geçerek ATATÜRK tarafından ödüllendirimiştir.10 Kasım sabahı Atamızın ölüm yıl dönümünde onun ülkemize kazandırdıklarına şahit olmak,hüzün ve sevinç bir arada.
Atamıza ve onun ülkemize kazandırdıklarına hep beraber sahip çıkalım.
Doğa Olayı.
Parmak uçları donmuş vaziyette Karpuzlu Ovasından ayrılıp bütün gün yol alacağım Beşparmak Dağlarına tırmanmaya başladım.
Tam bu noktaya geldiğimde ovada tüm yerleşim yerleri ve ilçe merkezinde sirenler çalmaya başladı.Demek ki saat 09:05 olmuş,hemen bu noktada saygı duruşuna geçtim.
Siren sesleri bitince de ovayı ve pusu seyretmeye daldım.
Aşağısı puslu, bulunduğum yer güneşli ve hafif rüzgarlı olunca ıslak ıslak torbaya doldurduğum çadırımı da kurutmaya koyuldum.
Karpuzlu Barajı Ve Ovası.
Ovadan itibaren Beşparmak Dağlarına tırmanmaya başladığımdan beri güzel manzaralara tanıklık ettim.Şu anda Cumalar Köyü mıntıkasındayım,köyden baraj ve ova tüm güzelliğini gözler önüne seriyor.
Umcular Köyü.
Cumalar Köyünden hafif iniş yapıp tekrar aynı hizada tırmanarak Umcular köyü girişine geldim.Umcular Köyü tam bir dağ köyü,köyün merkezide bir tepenin yamacından yukarı doğru uzanıyor.Bende köyün içindeki yoldan tırmanarak köyün öteki tarafına geçiş yapacağım.
Beşparmak Dağları (Latmos).
Meriçler bölgesindeyim, artık Beşparmak Dağlarının bağrına girmek üzereyim.Zaten karşımda da Beşparmak Dağları net olarak belirmeye başladığı gibi, dağın öteki tarafına geçiş yapacağım geçit tam karşımda duruyor.
565 rakıma sahip Kullar Köyüne gelince kahvehanede biraz mola verdim.
iyi de oldu,bu bölge de çoğu yerde kahvehane yok.Seyyar bakkaldan da bisküvi alıp,duble çayla yorgunluk atarak vatandaşlarla da biraz sohbet ettim.İyi de oldu, yolum hakkında bilgi verdiler, kısa ve düz yolun bana 2 kilometre kazandıracağını söylediler.Öyle de oldu, onların dediği yerden geçip Çukurköy istikametine tırmanmaya başladım.
Çukurköy.
Bu güne kadar bildiğim ve gittiğim 3 tane Çukurköy oldu.
Üçüne de ulaşabilmek için bol miktarda tırmanış yapıp sonra köyün içine iniş yapıyorsun,sonrada köyden çıkıp tekrar tırmanış yaparak köy bölgesinden ayrılıyorsun.Çukurköy’ lerin kaderi bu olsa gerek,hep çanak içinde yerlerini almış.Arka planda ise Beşparmak Dağlarının (Latmos) zirvesi ve benim geçiş yapacağım geçit gözüküyor.
Geçide Az Kaldı.
Çukurköy çıkışında öğle molası verdim,Latmos’ un bağrında keyifle yemeğimi yedim.Yemekten sonra beni kısa ama sıkı bir tırmanış bekliyor.
Çukurköy’ e Veda.
Beşparmak Dağlarındaki (Latmos) geçide 100 metre kala geriye, geldiğim yollara ve coğrafyaya bakma ihtiyacı duydum.Hemen altımda Çukurköy ve ileride gelip geçtiğim köyler ve yollar yer almakta.
Beşparmak-Latmos Geçidi.
Nihayet 872 rakımdaki geçide vardım.
Burası bugün tırmanacağım en son nokta buradan itibaren beni iniş bekliyor.Bu geçit benim için niye önemli?Bu gün Karpuzlu’dan buraya kadar 32 Kilometre tırmandım,bu kolay değil.Şimdi ise 12 Kilometrelik iniş ile Selimiye’ ye ulaşacak ve sonrasında da yoluma devam edeceğim.
Beşparmak Dağları (Latmos).
Benim bu gün Latmos’ daki geçtiğim 872 rakımdaki geçidi geçtim.
Şimdi Herakleia’ nın derinliklerine iniş zamanı ama Beşparmak Dağları yani Latmos’ dan bahsetme zamanı geldi sanırım.
Beşparmak Dağları-Latmos:Batı Menteşe Dağları’ nın uzantısı olan Beşparmak Dağları diğer adıyla Latmos, bir zamanlar Küçük Asya’ nın Kutsal Dağları’ ndan bir tanesiydi. Latmos’ un en yüksek tepesi 1400 mt. yüksekliğinde bulunan Tekerlek Tepe’ dir.
Beşparmak Dağları’nda, binlerce yıllık Anadolu kültürünün günümüze kadar bozulmadan gelmiş, otantik, doğayla barışık mimarisi ve yaşantısının olduğu bir çok köy bulunmaktadır.
Beşparmak Dağları’nda, dünle bugünü birleştiren farklı mimari üslup taşıyan, her biri bir sanat eseri niteliği taşıyan birçok köy evleri bulunmakta, otantik kıyafetler giyen, kendilerine has konuşma şiveleri olan yöre insanları bu köylerde gelenekleriyle yaşamaya devam etmektedirler.Beşparmak Dağlarında Bulunan Tarihi Buluntular;
Latmos Antik Kenti,Pantokrator Manastırı,Pantokrator Mağarası,Helenistik Kent Latmos Herakleıası,Labranda,Sobran Kalesi,Zeus Akraios Tapınağı,Yediler Manastır,Stylos Manastırı ve daha niceleri bulunmaktadır.
Niye Beşparmak Dağlarını – Latmos’ u görmemin,gezmenin benim açımdan bu kadar önemli olduğu bu kısa açıklamalarla yeterli sanırım.
Doğudan Batıya yolculuk devam ediyor.Beşparmak Dağları-Latmos’ un batı yönüne geçince kaya oluşumu ve coğrafya da değişim göstermeye başladı.
Beş Parmakdağları-Latmos Kaya Oluşumları.
Beşparmakdağları (Latmos):Doğal ve kültürel zenginliklerin yanında jeolojik ve jeomorfolojik açıdan Türkiye’nin en önemli alanlarından biridir.Tarih öncesi dönemden günümüze kadar bölgenin ilginç jeolojik oluşumlarının burada yaşayan insanlar tarafından kullanıldığı görülmektedir.Rüzgar ve yağmur erozyonuyla değişik şekillerde oluşan kaya oluşumları,bu coğrafyada kaya kullanım kültürünüde yaratmıştır.
Kayabükü-Kandak Civarı.
Tırmanışlar ne kadar uzun zaman alıyorsa inişlerde o kadar kısa zaman alıyor.Geçidi geçeli kısa zaman olmasına rağmen kaya oluşumlarını seyrederek indiğim Kandak-Kayabükü civarındayım.Biraz sonra Selimiye’ ye varacağım ve sonrasında ana yola çıkış tabii ki.
Bafa Girişi Ve Karacabel Tüneli.
Selimiye’ ye varınca yönümü Bafa tarafına çevirip ana yoldaki 10 kilometrelik
mesafeyi rahat aldım.Şimdi Bafa girişinde bulunan Karacabel tünel girişindeyim.
Kapıkırı(Herakleia) Yolu.
Bafa’da kısa bir alışverişten sonra kamp yapacağım Kapıkırı’ na dümen kırıyorum. Kapıkırı yolunda Beşparmak Dağları gölgesinde bir hatıra fotoğrafı alıp yola devam ediyorum.
Bizans Kalesi ve Kaya Mezarları.
Bafa-Kapıkırı arası 9 kilometre,kısa zamanda alıyorum bu yolu.
Köyün hemen girişinde sol tarafta eski Bizans Kalesi beni ilk karşılayan oluyor.Bizans Kalesinin olduğu bölgede de granit kayalara oyulmuş bol miktarda kaya mezarları bulunmakta. Burayı defalarca gezdiğimden bu sefer oyalanmadan kamp yapacağım yere geçiş yapıyorum.
Kapıkırı-Herakleia.
Kısa süre sonra kamp yapacağım Kapıkırı Köyünün hemen altına, Bafa Gölü kenarına ulaşıyorum.Geceyi bu muhteşem Herakleia kalıntısının karşısında kamp yaparak geçireceğim.Ama önce gün batımının tadını çıkarmalı.
Herakliea’ da Gün Batımı.
Herakleia.
Latmos Herakleiası, Bafa gölünün kuzey-doğu kıyısında Milas’ a 39 km. uzaklıktaki Latmos dağlarının eteklerindeki Kapıkırı Köyü’nün bulunduğu yerdedir.Eski Çağda Latmos Dağları olarak bilinen Beşparmak dağları sarp ve ormanlarla kaplı olup Latmos Körfezini çevirmektedir.Doğal güzelliği ile tanınan bu antik kente aynı zamanda Latmos veya Latmia ismi de yakıştırılmıştır.
Herakleia Gecesi.
Şimdi kutlama zamanı.Yaptığım program ve tur amacına ulaştı, doyum noktasındayım. Elbette bunu en güzel şekilde değerlendirmeli.
Bu benim en büyük hakkım.Antik çağlara uygun bir şey olsun istedim.
Dimitri beni yalnız bırakmadı!!!!!
Geceye Uyum!!!!!
Geceler uzun ve huzurlu.
Herakleia’ nın sakinliği içinde göl kenarında ufak bir kamp ateşi de yakarak geceyi daha da dayanılmaz hale getirdim.Tüm arzularım gerçekleşti,keyfim yerinde,artık huzur içinde gecenin sessizliğine akıp rahat bir uyku uyuyabilirim.
Sakın turun bittiği anlamı gelmesin bu sözlerim, amacıma ulaştım ama bunun bir de 2 günlük dönüş yolu olacak.Şimdilik iyi geceler,yarın yola devam.
4 ncü Gün Karpuzlu-Çukurköy-Beşparmak Dağları-Latmos-Bafa Gölü-Herakleia-Kapıkırı Rotası:64 km
5 nci Gün 11 Kasım 2017 Kapıkırı-Herakleia-Söke-Güzelçamlı:
Herakleia Sabahı.
Sessiz ve huzurlu bir gecenin sabahında güneş Latmos’un (Beşparmak Dağlarının) üzerinden Herakleia ‘yı ısıtmaya başlamadan uyanıp Bafa Gölü manzarası eşliğinde sabah kahvaltımı yapmaya başlıyorum.Kahvaltı güzel ama karşımdaki manzara eşliğinde keyif çayımı yudumlamak daha da güzel.
Herakleia’ da Gün Doğumu.
Güneş Beşparmak Dağlarının ardından yeni yeni kendini göstermeye başladığında ben yola çıkmaya hazırım bile.Ama acelem yok bu enfes doğa olayını sonuna kadar seyredip öyle ayrılacağım.Bir de kamp yaptığım yerin sahipleri ile vedalaşmam gerek.
Beşparmak Dağları-Latmos-Herakleia-Bafa Gölü-Kapıkırı.
Kamp yerimden ayrılıp, Bafa,Pınarcık derken Söke-Milas yolundaki seyir yerine kadar pedal bastım.Şu anda seyir yerinde biraz soluklanma aşamasındayım.Görüş alanımda ise yukarıda saydığım her şey var yani hepsi bir arada.
Bafa Gölüne Veda.
Geldim,gördüm, gidiyorum…..Dün akşam geldim Bafa Gölü kenarına,şimdi ise ondan ayrılıyorum.Her şeyden bahsettim ama Bafa Gölünden bahsetmedim.
Tam ayrılış anında Bafa Gölünden bahsetmek isterim.
Bafa Gölü:Çam içi gölü olarak da bilinen, Eskiden Vafi denizi, Ege Bölgesi’ nin en büyük gölüdür. Tarihi değerler ve arkeolojik değerler açısından Türkiye’nin en zengin coğrafi bölgelerinden biridir.Bölge, Doğa ve tarihiyle turist ve araştırmacıların ilgi odağı halindedir.
Aydın ve Muğla il toprakları içerisinde yer almaktadır. Bafa gölü, Büyük Menderes nehri deltasının güneydoğu kesiminde, Menteşe Dağlarının içine sokulmuş sığ tatlı su gölüdür. Yaklaşık 60 km lik yüz ölçümüne sahiptir. Gölün denizden yüksekliği 2 metre, en derin yeri en son ölçümlerde 21 metre, uzunluğu 16 km ve en geniş yeri ise 6 km dir. Eski zamanlarda Ege denizini bir parçası (vafi denizi) olan göl Büyük menderesin taşıdığı Alüvyonlar ile birlikte, kıyıdan kilometrelerce içeride kalmıştır
Söke.
Turumun ikinci günü geçtiğim Söke’den, yine turumun beşinci günü dönüş
yolunda da geçiş yaptım.Söke,Aydın ilinin büyük ilçelerinden biridir.
Ağaçlı’dan Egeye.
Söke’den sonra Ağaçlı rampasını tırmanarak akşam kamp yapacağım yere adım adım yaklaşmaya başladım.Kamp nerede mi? yapacağım.İlk akşam nerede isem son akşamda orada olsun istedim.Ağaçlı Köyünden Davutlar,Güzelçamlı sahilleri ile Ege denizi biraz da puslu olmakla beraber yine de net görünüyor.
Güzelçamlı Kampı.
Tura çıktığım ilk akşamda aynı yerde, aynı kuru ağacın altına çadırımı kurmuştum.Rahat ettim yine son akşam aynı yere çadırımı kurdum.
Bu gün 81 kilometrelik orta seviyede zor bir rotada yol aldım.
Buraya erken varıp birazda keyif yapmak istedim.İstediğim oldu hava kararmadan gelerek,kampımı kurdum,yemek işimi hallettim ve gecenin keyfini çıkarmaya başladım.
5 nci Gün Kapıkırı-Herakleia-Söke-Güzelçamlı Rotası:81 km
6 ncı Gün 12 Kasım 2017 Güzelçamlı-Kuşadası-Selçuk:
Sabaha Merhaba.
Ne yaparsan yap,nasıl ağırdan hareket edersen et,tura çıkan muhakkak erken kalkar.Ben de bu sabah erkenden uyandım,yavaş yavaş kahvaltımı yapıp,çadırımı topladım.Güneş artık günü ısıtmaya başladığında da yola çıkmaya hazırım.
Güzelçamlı’ ya veda zamanı.
Güzelçamlı sahilden Davutlar’ a geçtim.Davutlar’dan da Kuşadası’na gelip yoluma
devam ettim.Kuşadası-Selçuk yolunun ortalarındayım ve şu an itibari ile
İzmir sınırlarına girmiş bulunmaktayım.
Selçuk-Kuşadası arasındaki küçük tepeden aşağıya Pamucak’ a varınca sağa Selçuk yönüne döndüm. Selçuk’a ana yoldan varma niyetinde değilim hemen ana yola paralel eski Selçuk-Kuşadası yolunun bu güzel atmosferine kendimi atıyorum. Keyifle de bu yolu alıyorum.
Artemis Tapınağı.
Selçuk’a tam girmek üzere iken solumda Artemis Tapınağının giriş kapısını görüyorum hiç tereddüt etmeden giriyorum içeriye.Günümün ve turumun son ziyaret yeri Artemis tapınağı olacak.Bulunduğum yerde Artemis Tapınağı ile ilgili çok az kalıntı var,olsun, burada olduğunu biliyorum ya önemli olan o.Tam karşıda Selçuk Kalesi,Basilica ve İsa Bey camii yer alıyor.
Artemis Tapınağı; aynı zamanda Diana Tapınağı olarak da bilinir. Tanrıça Artemis’ e ithaf edilmiş tapınak Efes’ te Milattan önce 550 yıllarında tamamlanmıştır. Tapınak tamamen mermerden inşa edilmiştir.
Selçuk-İzban Ve Tur Sonu.
Öğlen gibi Selçuk’ a vardım,İzban kalkış saati daha olduğundan bir şeyler atıştırdım.Vakti gelince de İzban’ daki yerimi aldım.İzban bağlantısı Selçuk’a kadar gelmesi uzak yerlere trafikten uzak olarak gitmeyi kolaylaştırdı,yollar kısaldı galiba.İzban ile Tepeköy aktarma ile Şirinyer’e kadar gelip Hatay’daki evimde turu nihayete ulaştırdım.
Güzelçamlı,Akbük,Kıyıkışlacık,Iassos,Milas,Labranda,Alinda,Karpuzlu,
Latmos,Beşparmak Dağları,Bafa Gölü,Kapıkırı,Herakleia hepsi turumun içindeydi.Altı gün içerisinde doya doya gezdim, doyuma ulaştım.
Yazımı da iki bölümde yayınlayarak her yeri ve yaşadıklarımı anlatmaya çalıştım.Darısı diğer turlarıma.
6 ncı Gün 12 Kasım 2017 Güzelçamlı-Kuşadası-Selçuk: 34 km
KIYIKIŞLACIK-KARPUZLU-KAPIKIRI TURU 07-12 KASIM 2017 (4-5-6. gün Karpuzlu-Çukurköy-Latmos-Beşparmak Dağları-Bafa Gölü-Kapıkırı-Herakleia-Söke-Güzelçamlı-Kuşadası-Selçuk)
Discussion about this post