Geçen yıl bu aylarda Küre Dağları ve Batı Karadeniz’i gezmiş ve büyük zevk almıştım.
Bu yıl programıma Doğu Karadeniz’i koydum.Doğu Karadeniz’de gezip, görebileceğim, doğal güzelliği olan yerleri kendimce belirledim.Belirlediğim noktaları birleştirince çok güzel bir rota önüme serildi. Biraz sınırları zorlayan ama çok ta güzel bir rota oldu.
Nereden, nereye nasıl geçiş yapacağım, onlarda hazır olunca değme keyfime göre bir tur ortaya çıktı. Her tur bir emeğin karşılığında ortaya çıkar,bu da öyle bir şey oldu.
Mevsimi de ayarlayınca bir tek yola çıkmak ve tura başlamak kaldı.
Doğu Karadeniz Turuna çıkarken çevreme,aileme,yakın arkadaşlarıma ve sosyal ağdaki takipçi arkadaşlarıma ”Egomu Tatmin Etmeye Gidiyorum” dedim. Bu tur sınırların da zorlandığı bir tur olacak. Turum umduğum gibi giderse hakikaten de hem egomu tatmin etmiş olacağım, hem de sınırları zorlayacağım.
Şimdi gelelim Doğu Karadeniz Turumun başlangıcına……
19 Temmuz 2018 tarihli, saat 14:05 İzmir-Trabzon otobüsü ile çıktım yola. Yaklaşık 21 saat süren rahat bir otobüs yolculuğundan sonra kazasız belasız Trabzon otogarına vardım.Niyetim Trabzon’a varınca küçük bir kültür turu yapmaktı, ama kalabalığı, yoğun trafiği görünce hemen fikrimden vazgeçtim(ben zaten kalabalıklardan kaçmaya bahane arayan biriyim). Şafak sen iyisi, başla turuna dedim ve başladım turuma.
Otogarda bisikletimi kurup tura çıkma vaziyeti alır almaz,otogar çıkışından yönümü hemen Maçka istikametine çevirdim.
Böyle başladı benim Doğu Karadeniz Turum……..
1 nci Gün 20 Temmuz 2018 Trabzon-Maçka-Coşandere-Altındere Vadisi-Sümela Manastırı-Altındere Vadisi:
İlk Tünel!!!!!
Doğu Karadeniz’e gidersen bol tünel görürsün demişlerdi.
Trabzon’dan ayrılır ayrılmaz ilk tünel ile tanıştım.Tünellerde nasıl tedbir almam gerek önceden kafamda belirlediğimden,tüm tünelleri sorunsuz geçmek arzusundayım.
Trabzon-Maçka Yolu.
Trabzon-Maçka yolunda Değirmendere boyunca yol almaktayım.
Yol boyunca Değirmendere üzerinde bir kaç tane taş köprü dikkatimi çekti, doğa ile bütünleşmiş vaziyetteler.Bazen sağımda, bazende solumda yer alan Değirmendere’ nin bulanık suları hiçte iyi şeyler söylemiyor.Akşam ve gün içerisinde yukarılarda iyi bir yağmur yağmış gibi!!!!.Ve ben yağmura doğru gidiyorum galiba!!!!
Maçka Ve Yağmur.
25 kilometrelik Trabzon-Maçka yolunu sorunsuz,güzel bir havada aldım.
Daha Maçka’ya varır varmaz yağmur ile tanıştım,adeta bana hoş geldin dedi.Yağmurun dinmesi yada azalmasını beklerken, bu arada boş olan erzak çantamı marketlerden doldurmaya başladım.Sonra da yemeklerinin iyi olduğunu öğrendiğim lokantada öğlen yemeğimi yedim.Ben bunları yaparken de yağmur biraz azalmış oldu.
Meryemana-Sümela Manastırı.
Yola çıkar çıkmaz yağmur dindi,gerçi her an yağacak gibi duruyor ama olsun hazırlıklıyım yağmura. Karadeniz’de olduğumu unutmadım.Tabeladan anlaşılacağı üzere yönüm Sümela Manastırı. Bu gün Altındere Vadisi’ nde yol alıp Sümela Manastırı’ nı ziyaret edeceğim.
Coşandere (Kınalı) Köprüsü.
Altıntaş Deresini takiben Sümela Manastırı’na giderken,Maçka’ya 6 kilometre uzaklıktaki Coşandere’ ye varıyorum. Coşandere ve Altıntaş Deresi üzerindeki Coşandere (Kınalı) Köprüsü dikkatimi çekti.Bende ikisini de albüme koyup öyle yoluma devam ettim.
Coşandere(Kınalı) Köprüsü;19.Yüzyılda Osmanlı döneminde yapılmış olup,1999 yılında Trabzon Valiliği tarafından onarılarak bu günkü halini almıştır.
Altıntaş Deresi.
Altındere Köyü yakınlarından doğan Altıntaş Deresi Altındere Vadisinden aşağılara tüm coşkusu ile akıyor.Benim de Altıntaş Deresine paralel, Altındere Vadisindeki yolculuğumda yukarılara doğru devam ediyor.
Altındere Vadisi.
Altındere Vadisinde Sümela Manastırı’na doğru yol alırken yağmur yeniden başladı. Yağmurluk kullanmıyorum, kendimi doğanın,yağmurun kucağına bıraktım.Bu güzellikler içinde yağmurluk içine sığınmak istemiyorum.
Altındere Vadisi Milli Parkı;Trabzon bölgesinin çekim noktası olan Altındere Vadisi Milli Parkında 135 bitki, 43 memeli hayvan ve 184 kuş, 181 böcek, 9 amfibi, 12 sürüngen ve 10 balık türünün yaşadığı tespit edilmiştir.Ayrıca Sümela Manastırı (Meryemana) Altındere Vadisi Milli Parkı içinde yer almaktadır.
Meryem Ana (Sümela) Manastırı.
Altındere Vadisinin derinliklerinde yol alırken bu gün gelebileceğim,planladığım son noktaya geldim, Sümela Manastırı.Tabii oraya çıkmak bisikleti aşağıda bırakmak demek, bu da mümkün değil.Herkesin yaptığı gibi Sümela Manastırını seyir yerinden seyredip, bol fotoğraflama yaptım.
Meryem Ana (Sümela) Manastırı.
Trabzon’un Maçka İlçesinin Altındere Köyü sınırları içinde, Altındere vadisine hakim Karadağ’ ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında “Meryem Ana” adı ile anılır. Manastır, Türk beylikleri ile yakın ve girift temasları bulunan Trabzon Komnenosları’ ndan III.Alexios (1349-1390) tarafından kurulmuştur. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür.
Meryem Ana adına kurulan manastırın “Sümela” adını “siyah” anlamına gelen “melas” sözcüğünden aldığı söylenmektedir. Bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlar’ dan geldiği düşünülmekte ise de, Sümela kelimesi buradaki Meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir. Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı Padişahları pek çok manastırda olduğu gibi Sümela’ nın da haklarını korumuşlar, bazı imtiyazlar vermişlerdir. Sümela Manastırı’ nın 18. yüzyılda bir çok bölümü yenilenmiş, bazı duvarlar fresklerle süslenmiştir. 19. yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazanmış, en zengin ve parlak dönemini yaşamıştır. Kaynakça: Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Sümela (Meryem Ana) Manastırından Ayrılış.
Manastırı çeşitli açılardan gördüm, fotoğraflarını da çektim.Daha da yukarılara çıkabilirdim ama bisikleti koyacak yer bulamadım.Manastırın altındaki seyir yeri muazzam kalabalık, işletmeler dolu, arabalardan adım atacak yer yok. Çok sayıda Arap turist var.İlk defa bu kadar çok Arap turisti bir arada görüyorum.Yerli de var ama o kadar değil.Burada bu kadar kalmak yeterli düşüncesi ile ıslak halimi de düşünerek dönüş yoluna geçtim.
Altındere Vadisi.
Sümela Manastırı’na çıkarken Altındere Vadisi derinliklerinde gözüme bir kaç yer kestirdim.O yerlerden birinde kamp yapmak için Sümela Manastırından aşağıya doğru süzülmeye başladım.Bir kaç yer demiştim, daha birinci yerde kampımı kurmaya karar verdim.Çünkü rica ettiğim işletme sahibi çocuk 10 TL karşılığında kamp yapmama izin verdi,seve seve 10 TL yi verdim.Fazla ıslanmaya gerek yok, tuvalet, su,Altıntaş Deresi,kapalı alan, her şey var.
Altındere Vadisi Kampı.
Kapalı alan dediysem işte burası!!!!!doğal çadır!!!
Asma Köprülü Piknik Alanı.Bu alanda benden başkası olmayınca en kuru yere çadırımı kurdum.Zaten ben buraya varınca yağmurda dindi.Şimdi kurulanma zamanı.21 saatlik yolculuğun ardından 53 kilometrelik bir yolculuk ve üstelik 1150 metreye tırmanış.Maçka,Altındere Vadisi ve Sümela Manastırı görüldü.Coşandere yakınlarında Altındere Vadisi içinde, Altıntaş Deresinin hemen yanında kamp atıldı.
Bu günlük bu kadar yeter,21 saatlik yolculuğun ve bu günkü tırmanışın vermiş olduğu yorgunluğu atma zamanı.Yarın bir başka tırmanış beni bekliyor, Zigana Dağı.
1 nci Gün 20 Temmuz 2018 Trabzon-Maçka-Coşandere-Altındere Vadisi-Sümela Manastırı-Altındere Vadisi:53 km
DOĞU KARADENİZ TURU 20-30 TEMMUZ 2018 (1. Gün Trabzon-Maçka-Çoşandere-Altındere Vadisi-Sümela Manastırı)
Discussion about this post