Akşam Sultaniye Kaplıcaları Koronavirüsü tedbirleri amacıyla İçişleri Bakanlığı talimatı ile boşaltıldı.Ben de 100 metre ileride uygun yere çadırımı kurarak istirahata çekildim,yanımda da iki tane karavan var.Gece fırtına şiddetini arttırdı, çadırımı ağaçlardan uzağa kurduğumdan ağaçlardan kırılan dallar ve kozalaklardan fazla etkilenmedim ama karavan sahipleri ağaçların altında olduğundan yandım anam dediler.
Gece fırtınayı az hasarla atlattım,rüzgarın sesi ve ağaçların uğultusuna rağmen uykumu alacak kadar uyudum.
Bu bölümde 3 ve 4 ncü günlerde neler görmüş,,neler yaşamışım onları kaleme alacağım.Hedef rotam;Köyceğiz Gölü,Akyaka, Marmaris ve Hisarönü, 3 ve 4 ncü günlerde bu rotada yol almayı hedefliyorum.Fazla oyalanmadan güne başlamak istiyorum.
3 ncü Gün 17 Mart 2020 Sultaniye Kaplıcaları-Köyceğiz Gölü-Döğüşbelen-Gökova-Akyaka:
Sultaniye Kampı Sabahı.
Akşam erken yattığımdan erken uyandım,bunda fırtınanın da etkisi oldu. Uyandığımda daha saat 06:00′ yı gösteriyordu.Dışarısı çok rüzgarlı ve karanlık olduğundan kahvaltımı çadır içinde yaptım.Çadır içi toparlanmam kolay oldu.Ama çadırı sök, toparla zahmetliydi, hele çadır altlığının son anda elimden kurtularak havalarda bir süre dolaştıktan sonra ağaca takılı kalması tam bir maceraydı.Ağaç tepesinden çadır altlığını almak ayrı bir olaydı.
Her neyse bunlar işin tuzu biberi,olacak tabii.08:30 gibi ancak toparlanıp yola çıkmaya hazır hale geldim.Ve ayrılmadan önce kamp yerinde veda fotoğrafı çekip yola çıktım.
Sultaniye.
Kamp yaptığım alandan ayrıldıktan 500 metre sonra Sultaniye köyüne vardım, köyün içinden geçerek yoluma devam ettim.Sultaniye, Köyceğiz Gölü’ nde, kaplıcası olan ve turistler arasında popüler olan küçük bir köy.Köyü bir kaç kilometre geçtikten sonra arkaya döndüğümde bu güzel manzara ile karşılaştım.
Köyceğiz Gölü Ve Fırtına.
Sultaniye Köyünü geçtikten sonra Köyceğiz Gölü kenarında bir kaç tane küçük rampa ve viraj var, buralarda sıklıkla fırtınanın şiddetine maruz kaldım.Ama yine de Köyceğiz Gölü’nün güzel manzarasını da seyretmeden yoluma devam etmedim.
Köyceğiz Gölü;Menteşe yöresinde, Muğla ilinin güneydoğusunda yer alan Köyceğiz Göl’ ü tektonik bir çukurluğun sularla dolması ve Dalaman Çayı’ nın getirdiği alüvyonların körfezin önünü tıkaması sonucu oluşmuş alüvyal set gölüdür.
Son Viraj!!!!
Köyceğiz Gölü kenarındaki son rampa ve son virajı aldıktan sonra Zaferler Köyüne inişe geçtim ama geçemedim!!!!.Karşıdan öyle şiddetli rüzgar geliyordu ki,bisikletin üzerinde durmak imkansız hale geldi.Bisikletten inip yokuş aşağıya bisikletimi güçlükle ittirerek yol aldım.Bu ittirme 3 kilometre kadar sürdü.
İlk önce Namnam Çayı üzerinden geçip,Zaferler köyüne, oradan da mandalina bahçeleri arasından yol alarak Döğüşbelen’ e vardım.
Döğüşbelen Ve Ana Yola çıkış.
Kamp yaptığım yer ile Döğüşbelen arası 21 kilometre, ben bu 21 kilometreyi rüzgara karşı yol aldığımdan bayağı yoruldum.Günün ilk molasını Döğüşbelen’ de verdim.Kahvehaneler kapalı olduğundan bakkaldan bir şeyler alıp cami önündeki banklarda hem bir şeyler atıştırdım, hemde dinlendim.
Şiddetli rüzgara karşı yol almanın acısını ne kadar krem sürsem de yüzümde hissetmeye başladım.Döğüşbelen’ den sonra artık ana yoldayım.
Gökova Yolu.
Muğla-Fethiye yolu üzerinde bulunan Kızılyaka Köyüne vardığımda 35 kilometreyi geride bırakmış durumdaydım.Vardığımda öğle vakti olduğundan burada mola verip, yemek işini hallettim ve Gökova istikametine yoluma devam ettim.
Saat 14.30 civarı ise Gökova girişindeki Gökova tabelası yanındaydım.Bu gün gün erken bitecek, yönümü Akyaka’ya çevireceğim.
Akyaka Ve Azmak.
Saat 15:00 gibi Akyaka’da idim.Akyaka merkeze girmeden yönümü Azmak kenarına çevirdim.Biraz Azmak kenarında vakit geçirip,dinlenmek istedim.Gerçekten de iyi bir dinlenme oldu.Rüzgarın da azalması keyfimi daha da katladı.Gezi tekneleri müşterisi az olsa bile turlarına devam ediyordu.
Kadın Azmağı;Akyaka Kadın Azmağı, doğal kaynak suyu olup tatlı sudur. Fakat P.H. değerleri yüksek olduğu için sodalı su gibidir.
Suyun akıntısının çok kuvvetli olması, debisinden kaynaklı azgın olması itibariyle azmak adını almıştır. Kadın Azmağı denmesinde Akyaka’ nın o yıllarda şebeke suyu olmaması nedeniyle kadınlar çamaşırlarını azmakta yıkarmış.O nedenle azmağa Kadın Azmağı denmiş.
Kahve Molası.
Keyfin yerinde olacak ve kahvenin yerini, zamanını iyi bileceksin ki, kahvenin tadı iyi olsun.Kısa molayı ve dinlememi kahve ile taçlandırdım.Burada dinlenmek ve kahvemi içmem beni yeniden diriltti.
Bu fotoğraf Her Şeyi Anlatıyor.
Kadınlar Azmağı kenarında kahvemi içtikten sonra Akyaka merkeze geçip eksiklerimi tamamladım ve sonrasında kamp yapmayı düşündüğüm orman kampına geçtim.
Burada bulunan çeşme ve daha etkisini kaybetmeyen güneş benim kurtarıcım,acı soğuğa ve rüzgara aldırmadan 1 pet şişeyi keserek çeşmeden dökünüp hızlıca duşumu aldım.
Arka plan çamaşırlık bir turcunun en zevk aldığı anların delili olsa gerek.
Çadır üstü cihazlar ise güneşin son kırıntılarından faydalanma anlarını göstermekte.Her şey ortada,kamp halleri…..
Dost Her Yerde Dosttur.
Çadırımı kurup yerleştikten sonra etrafımda bir kaç tanesi dolaşmaya başladı ama bir tanesi benim ile tam bir diyaloga geçti.Bu akşam bu arkadaş benim hem bekçim,hem de muhabbet edeceğim arkadaşım!!!!
Tulum peynir ve fındık çok hoşuna gitti,beraber tükettik stokları, o kadar peynirden sonra sabaha kadar her halde çadırın dibinden ayrılmaz.
Akyaka Geceleri.
Vakitlice vardığım Akyaka’da tüm ihtiyaçlarımı giderdim,dinlendim,temizlendim yani 3 gününün tüm yorgunluğunu burada attım.Arada bir çıkan rüzgar burada beni hiç rahatsız etmedi,güzel bir alan ve benden başka sessiz 2 karavancı olması daha da keyifli kamp yapmamı sağladı.Bu gün fırtınaya karşı iyi bir sınav verdim,sonra rüzgarı yana alıp Akyaka’ya kadar geldim.Bu gün 54 km yol almışım, pek yorulduğum söylenemez, daha günler uzamadığından hava erken kararıyor ve serinlik çabuk çöküyor bu da erkenden çadırın yolunu tutmama neden oluyor.Bu zamanlarda benim en büyük kurtarıcım radyom oluyor, onu dinleyerek uyku alemlerine dalıyorum.
3 ncü Gün 17 Mart 2020 Sultaniye Kaplıcaları-Köyceğiz Gölü-Döğüşbelen-Gökova-Akyaka:54 KM
Powered by Wikiloc
4 ncü Gün 18 Mart 2020 Akyaka-Çetibeli-Marmaris-İçmeler-Hisarönü:
Akyaka Kampı.
Sultaniye’de deliksiz uyuyamamanın acısını Akyaka’da çıkardım.Öyle rahat uyku uyumuşum ki,gözlerimi açtığımda güneş doğmaya başlamıştı.Hemen kalkıp çadırı topladım ve havalandırmaya koydum.Kahvaltımı da çadırım havalanırken yaptım.Saat 09.00 gibi ise tüm hazırlıkları yapıp yola çıkmaya hazır hale geldim.Şimdi Akyaka kamp yerime veda zamanı, bu anı da bu fotoğraf ile taçlandırdım.
Eski Marmaris Yolu.
Orman kampı,Azmak kenarı ve Gökova köyü kenarı derken Marmaris ana yoluna ulaştım. Ama bir süre ana yola çıkmayarak,okaliptus ağaçları arasından geçen eski yolda yol aldım.
Gelibolu.
Eski ağaçlı yoldan çıktıktan sonra Marmaris ana yolunda yol almaya başladım. Akçapınar,Çetibeli dolaylarında rampa çıkışları ve inişleri ile yol aldım.Çamlı köyü civarında ise Gelibolu Deresi üzerine kurulu köprüye ulaştım. Burada fotoğraf almam bir anlamda memleket duygusu taşımam nedeni ile,Gelibolu benim memleketim ve Marmaris yolunda onun ile aynı adı taşıyan dere üzerinden geçiyorum.
Mola Zamanı.
Taşhan mevkine geldiğimde kahve zamanımın geldiğini anladım ve mola dedim.Buraya kadar 20 km yol almışım, hem kahvemi içerim, hem dinlenirim ve önümdeki rampa için biraz enerji toplarım.
Marmaris.
Kahve molasından sonra önümdeki 2300 metrelik rampayı tırmandım ve bel kısmına geldiğimde hemen altımda Marmaris belirdi.Marmaris’in bir fotoğrafını çektikten sonra rüzgarlığımı giyip 4 km’lik iniş ile ilçe merkezine iniş yaptım.
Marmaris’e vardığımda öğle vakti idi haliyle yemek yenecek,yemek için Marmaris’te en ideal yer Hacının Yeri,tereddütsüz sıraya girdim ve yemek işini hallettim.
İçmeler- Hisarönü Yolu.
Yemeğimi yedikten sonra İçmeler tarafına doğru yol alıp,İçmeler’den Hisarönü yoluna saptım ve günün son tırmanışı ve inişini orman içinden yaparak Değirmenyanı’ na vardım. Değirmenyanı köyünde 3 büyük market yanı sıra diğer marketlerde var,burada akşam ve sabah ihtiyaçlarımın tamamını hallettim ve yola çıktım.
Hisarönü Kamp Yerim.
Alışveriş işinden sonra kamp yapmayı düşündüğüm Çubucak Orman Kampının yolunu tuttum.Fakat kamp günü birlik açıkmış, kamp sezonunu daha açmamışlar. Hal böyle olunca ben de geri dönüp daha önceleri belirlediğim Hisarönü sahilinde kamp yapmaya karar verdim.İsabetli karar verdiğimi ise kamp yerine varınca anladım. İşletme sahinin bilgisi dahilinde kampımı kurdum.Benden başka kimse yok,sular az dahi olsa akıyor,tuvalet var,hava ve ortam güzel,sessizlik ve huzur hakim.
Başka bir şeye zaten ihtiyacım yok.
Hisarönü Geceleri.
Hisarönü kamp yerine erken vardığımdan yavaş yavaş yerleştim.
Kıyafetlerimin bir kısmını havalandırdım,yemeğimi ağırdan alarak yaptım ve gün batımı eşliğinde tadını çıkararak yedim.
Gün kavuştuktan sonra bir süre daha kızıllık gökyüzünde kaldı,o anlarında görsel olarak tadını çıkardım.
Bu anlarda ve sonrasında benim en büyük dostum radyo MP-3 karışımı olan cihazım, sevdiğim ve yüklediğim şarkılar geceyi güzel geçirmemin en büyük yardımcısı.
Bu gece rüzgarın etkili olmaması uzun süre çadır dışında oyalanmamı sağladı.Geç vakitlere kadar oyalandıktan sonra kendimi sıcak uyku tulumumun içine atarak,uyku alemine daldım.
BAHARA MERHABA 15-19 MART 2020 (3 ve 4. Gün Sultaniye Kaplıcaları-Köyceğiz Gölü-Gökova-Akyaka-Çetibeli-Marmaris-İçmeler-Hisarönü)
Discussion about this post