Cumartesi akşam üzeri geldiğimiz Eskişehir Bisiklet Derneğinin bisiklet evinde 2 gün kamp yaptık.Yani korona covid-19 kısıtlamaları nedeniyle bol dinlenme fırsatı yakalamış olduk.
İyi bir dinlenmenin elbet bir yerlerden acısı çıkacak,vücut tembelliğe çabuk alışıyor.
Bugün bol indisi çıktısı olan bir rota bizi bekliyor.
Zafere Giden Yol projemizde Eskişehir molasından sonra yol alacağımız 10 ncu günde çok özel yerlere yolculuk yapacağız.Bu gün ve yarın Birinci ve İkinci İnönü Muharebelerinin olduğu bölgelerde Şehitlikleri,anıtları,müzeleri ziyaret edeceğiz,zulüm ve işkence görmüş,harap edilmiş yerlerden geçeceğiz.
Bu gün 29 Haziran 2020 ve Zafere Giden Yol projemizde 10 ncu gün,bugünkü programda Metristepe,Söğüt,Bozüyük ve İnönü Şehitliği var. Ve biz yola çıkmaya hazırız.
Not:Projede olduğu gibi yazılarımda da Ferdi kardeşimin fotoğraf desteği sonsuz.
10 ncu Gün 29 Haziran 2020 Karagözler-Metristepe Zafer Anıtı-Söğüt-Bozüyük-İnönü Şehitliği-Akpınar:
Kamp Yerine Veda Zamanı.
Her zamanki gibi erken uyanıp,kahvaltımızı yaptık,kahvaltıdan sonra fırsatı değerlendirip duşumuzu aldık ve bisiklet evinden ayrılmadan önce kamp yeri ayrılık pozumuzu yaparak,Eskişehir Bisiklet Derneği’nin Karagözler mevkindeki bisiklet evinden ayrıldık.
Eskişehir’deki arkadaşlara ilgilerinden dolayı bir kez daha teşekkür ederiz.
Küçük Mola Zamanı.
Ana yola çıkmadan bir süre ara yollarda yol aldık,Çukurhisar civarında ana yol ile tanışmadan yeşillikler arasında bir çeşme ve piknik yeri görünce kahve molamızı burada vermek en uygunu deyip, kahve molamızı verdik.
Söğüt Yolu.
Ana yolda kısa bir süre yol aldıktan sonra Söğüt sapağından içeri girerek,Söğüt istikametinde hafif tırmanarak Zemzemiye’ yi geride bırakıp Oluklu köyüne vardık.
Oluklu’dan Metristepe’ ye.
Oluklu köyündeyiz ve benim ilk planlamama göre önce Söğüt sonrasında Metristepe idi. Ferdi’nin GPS cihazları ile arası çok iyi ,Oluklu’ya gelince ağabey buradan Metristepe’ ye normal yol görünüyor,istersen ilk önce Metristepe’ ye çıkalım,öğlen sıcağını yememiş oluruz deyince,bana da çok uygun geldi ve yönümüzü Metristepe istikametine çevirdik.Bol çeşmeli dağ yollarında yol almaya başladık.
Metristepe Yolu.
İlk başlardan gayet net olan yol,sonrasında gittikçe bozuk ve belli olmaz hal almaya başladı.Bazı yerlerde tarla içlerinde yol alırken GPS cihazındaki çizgileri takip ederek doğru yolu bulmaya çalıştık.Ferdi bir ara beni bu yola soktuğuna sıkıldı ama benim rahat tavrım ve yolun kesinlikle bana sıkıntı vermemesi,hatta zevk almam Ferdi’ yi rahatlattı.
Bu arada haritalara bu yolu kim yüklediyse küfür etmeyi ihmal etmedik,çünkü belli ki buraya hiç gelmeden görmeden yükleme yapmış.Bizim için sıkıntı olmayan,bilmeyene eziyet olur.
Metristepe Zafer Anıtı Göründü.
Peş peşe küçük tepe tırmanarak,güneş enerji santrallerinin yoğun olduğu bölgede tepe noktasına geldiğimizde ise karşımızda Metristepe ve Metristepe Zafer Anıtı belirdi.Şimdi kısa bir iniş bizi Metristepe köyüne taşıyacak,sonrasında da Metristepe’ ye çıkış yapacağız.
Metristepe Doruk Şehitliği.
Tepeden Metristepe köyüne iniş yapıp köye 500 metre kala Metristepe Doruk Şehitliği’ne vardık.Şehitlerimizi ziyaret etmek,duamızı okumak,saygımızı sunmak boynumuzun borcu.Bizde durduk,saygımızı sunduk,duamızı yaptık.
Metristepe Doruk Şehitliği.
Küçük olan Doruk Şehitliğini ziyaret ettik,ayrılmadan önce Metristepe Doruk Şehitliğinden bahsetmek isterim.
Metristepe Doruk Şehitliği:1921 yılında Bozüyük,Metris Köyü’nde yapılan şehitlikte 6 şehidimiz bulunmaktadır.Şehitlik,İkinci İnönü Muharebeleri’ nin devam ettiği Mart 1921’de Şehit düşen 174.Alay’dan Subay ve Mehmetçiklerin istirahatgahıdır. 2009 yılında yenilenmiştir.
Metristepe Şehitliği.
Metristepe köyünden 1 km’lik bir tırmanış ile Metristepe Şehitliğine vardık.Kapının önüne gelip te kilitli olduğunu görünce şok yaşadık ama küçük kapının üzerinde ”kapı açık” yazısını görünce büyük bir rahatlama hissettik.Şimdi Metristepe Şehitliği ve Zafer Anıtını ziyaret etme zamanı.
Metristepe Zafer Anıtı.
Nizamiye kapısından girdik ve kısa bir yürüyüş yolundan sonra Metristepe Zafer Anıtı’ nın önündeyiz.Bilerek,araştırarak,okuyarak,inanarak ve bir amaç için geldiğimiz Metristepe bizi 100 yıl önceye götürmeye yetti.Duygulanıyor,gururlanıyor,hüzünleniyoruz ama başımız hep dik.Başımızın dik olmasını sağlayan Şehitlerimize ve Atalarımıza her zaman minnettarız.
Metristepe Zafer Anıtı.
Metristepe’ yi anlamaya,İnönü Muharebelerinin özünü öğrenmeye Şehitlerimizi anmaya geldik. Metristepe’ ye vardık, Metristepe ne anlam ifade ediyor,Metristepe’ de neler olmuş İnönü Muharebelerinde detaylıca var,öğrendik ve yola öyle çıktık,tarihçi olmadığımdan tarihe yoğunlaşmadan Metristepe Zafer Anıtı hakkında bilgi vermek isterim.
Metristepe Zafer Anıtı:Yakın tarihimizde çok önemli yeri olan ve Türk İstiklal Savaşımızın en çetin mücadelelerinin geçtiği, dönüm noktalarından biri olan İnönü Savaşları’ nın kazanıldığı ve Büyük Önder Atatürk’ün ifadesiyle “milletin makûs talihinin yenildiği yer” olan Bozüyük Metristepe’ de şehitlerimizin yüce anılarını yaşatmak amacıyla yapılan Metristepe Anıtı, o muhteşem görünüşüyle Türk’ün yenilmezliğini simgelemektedir.Temsili 10 adet şehit mezarı bulunmaktadır.1973 yılında yapımına başlanan Şehitlik 1975 yılında tamamlanmıştır.
Betonarme olarak 24 metre yüksekliğinde yapılan anıt üzerinde rölyefler, savaşa katılan birlikler ve komutanlarıyla ilgili bilgiler bulunur. Metristepe’ nin tarihsel önemi dikkate alınarak Valilikçe 2001 yılında anıt ve çevresinde yeniden restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Anıtın dört bir tarafına ve anıttan ayrı İnönü Savaşları ve tarihi telgrafları içeren dört adet rölyef ile anıtın ön tarafına iki ayrı kaide üzerinde heykeller yapılmış, çevresinde siperler kazılmıştır. Kaynak:Bilecik Valiliği.
Metristepe.
Metristepe’ de uzun bir zaman dilimi geçirdik.Savaşa katılan komutanların isimleri,rölyefleri,kitabeleri,Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü,temsili siperleri,Mehmetçik ve İnönü heykellerini her şeyi inceledik,gezdik gördük. Metristepe Zafer Anıtı bölgesinde buluna temsili Şehitliği gezdik.Bu gün görmemiz ve ziyaret etmemiz geren çok önemli bir yerdeyiz ve Metristepe ziyaretimizin sonuna geldik.
Metristepe’den Ayrılış.
Metristepe’ den ayrılmadan önce ziyaretimizin anısına Metristepe Zafer Anıtı’ nın önünde ayrılış pozumuzu alıp,Metristepe’ den ayrılıyoruz.
Metristepe Köyü.
Metristepe Zafer Anıtı’ ndan 1 km iniş yaparak Metristepe köyüne vardık.Vakit öğle olduğundan hem biraz dinlenmek,hem de dinlenirken öğle yemeğimizi de Metristepe köyünde yeme ihtiyacı duyduk.
Söğüt.
Metristepe Zafer Anıtı 1300 rakımda,Söğüt ise 650 rakıma sahip. Metristepe’ den Hayriye,Savcıbey köyleri üzerinden tamamı iniş olarak Söğüt’e kadar geldik.Söğüt girişine gelmişken biraz Söğüt ve öneminden bahsetmek isterim.
Söğüt:Marmara Bölgesinin doğusunda Bilecik ilinin şirin bir ilçesidir.Osmanlı beyliğinin ilk başkenti olarak bilinir.1231 yılında Thebasion adını taşırken Anadolu Selçuklu komutanı Ertuğrul Gazi tarafından İznik imparatorluğundan alınmıştır ve kendisine Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Alaeddin Keykubad tarafından Domaniç ile birlikte verilmiştir.
Kurtuluş Savaşı Döneminde Söğüt:Milli Mücadele yıllarında Ertuğrul Sancağı’na (Bilecik) bağlı bir kaza merkezi olan Söğüt ve çevresi halkı, Anadolu’da Yunan işgalinin başladığı ilk günden itibaren maddi ve manevi bütün gücünü vatanın kurtarılması için seferber etmiştir.İnönü cephesi adıyla bilinen Gündüzbey, Tekke ve Kanlıtepe İstihkamları 1921’de şubat ve mart ayları boyunca Söğüt ve çevresi halkı tarafından kazılmıştır.
Yöre toprakları 8-11 Ocak 1921 tarihleri arası üç gün, 24 Mart – 21 Nisan 1921 tarihleri arasında sekiz gün, 12 Temmuz 1921- 06 Eylül 1922 tarihleri arasında 13 ay, 25 gün olmak üzere Yunan işgalinde kalmıştır. Bu işgaller sırasında Söğüt yakılmış, Ertuğrul Gazi’ nin türbesi kurşunlanarak tahrip edilmiştir. Bugün türbenin kepenklerindeki delikler bu mezalimin kalıntılarıdır.
Milli Mücadele ile başlayan milli uyanış bugün ülkemizde olduğu gibi Söğüt’ te de artarak devam etmektedir. Her geçen gün Söğüt daha da güzelleşmekte ve gelişmektedir. Söğüt hem kuruluşta hem kurtuluşta gerçekten Ertuğrul Ocağı olarak vazifesini eksiksiz yapmıştır.Kaynak:Bilecik Valiliği
Ertuğrul Gazi Müzesi.
Söğüt’e girer girmez ilk durağımız Ertuğrul Gazi Müzesi oldu ama maalesef gezemedik.Günlerden pazartesi olması ve temizlik günü olması gezmemize mani oldu.Bu gün kısmet değilmiş başka zaman gezeriz,ben biraz Ertuğrul Gazi Müzesinden bahsetmek isterim.
Ertuğrul Gazi Müzesi:Eski Türk evi mimarisiyle restore edilerek 2001 yılında hizmete açılan Müze’de Söğüt ve civarı ile yakın çevrede yaşayan Yörüklere ait etnografik eserler ve eşyalar sergilenmektedir. Müzede ayrıca sancak, eski giyim ve kuşamlar, el dokuması kilim ve halılar, silahlar, ölçü ve tartı aletleri, peşkir ve para keseleri, arkeolojik eserler (Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerine ait sikkeler, Roma dönemine ait toprak kaplar) de mevcuttur.Kaynak:Kültür Portalı
Ertuğrul Gazi Türbesi.
Ertuğrul Gazi Müzesi’ ni gezemedik,oradan ayrılıp Söğüt içerisinde küçük bir serinleme molası verdikten sonra Ertuğrul Gazi Türbesi’ne vardık. Söğüt’te ziyaret edeceğimiz en önemli yerdeyiz.
Ertuğrul Gazi Türbesi.
Bisikletlerimizi Türbenin dışarısında bırakarak sırası ile ziyarete gittik. Söğüt’e bir kaç defa görev icabı gelmiş,gezmek,görmek,ziyaret etmek nasip olmamıştı.Bu gün çok önemli projemiz Zafere Giden Yol’da Ertuğrul Gazi Türbesi’ ni ziyaret ediyoruz.
Ertuğrul Gazi Türbesi:Söğüt merkezde bulunan türbenin Çelebi Mehmet tarafından yaptırıldığına dair bilgiler vardır.Türbe 1737’de III.Mustafa tarafından restore edilmiştir.Daha sonra II.Abdulhamit zamanında da onarım görmüştür.Bu onarımlar esnasında mezarlığın giriş kısmına iki adet çeşme yaptırılmıştır.Yunan işgalinde tahrip edilmiş,mezarı parçalanmış ve kurşunlanmıştır.Türbenin duvar ve pencerelerindeki kurşun izlerini bugün dahi görebilmeniz mümkündür.Kaynak:Söğüt Kaymakamlığı.
Söğüt’ten Ayrılış Zamanı.
Söğüt ziyaretimizi ve gezimizi bitirdik,ayrılma zamanı geldi.Bu arada sıcak kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.Söğüt bölgesi ormanlık ve dağlık bir alan ama yine de sıcak kendini daha Söğüt’ten ayrılmadan göstermeye başladı.
Söğüt-Bozüyük Yolu.
Söğüt’ten yönümüzü önemli bir yere Bozüyük ilçesine çevirdik.650 rakımdan başlayan hafif tırmanışlı yolda 1000 rakımlara kadar kademeli olarak çıktık. Normal şartlarda zorlayıcı eğim olmamasına rağmen, yolun dar oluşu, trafik yoğunluğu ve sıcağın baydığı bir ortamda hiç zevk verici yanı yoktu.O kadar yeşilliklerin arasından geçmemize rağmen gözümüz hiç bir şey görmedi.Çeşmeler de olmasa perişan olacaktık.
Bozüyük.
İlçeyi Alibeydüzü’ nü geçtikten sonra aşağıda görünce o kadar sevindik anlatamam.Bozüyük nedense gözümüze çok hoş göründü.Hemen ilçe merkezine iniş yaptık.İlçeye vardığımızda akşam üzeri idi hemen seri şekilde ihtiyaçlarımız aldık ve Bozüyük dışına çıktık.Amacımız İnönü Şehitliği’ne hava kararmadan varmak.Ben bu arada Bozüyük’ten biraz bahsedip İnönü Şehitliğine geçmek istiyorum.
Bozüyük:1289 dan itibaren Osmanlı hakimiyetine geçen Bozüyük, Selçuklular döneminde Sultanönü uç beyliğinin bir köyü idi.Bozüyük,1890 yılında Belediyelik olmuş, 1924 yılına kadar Söğüt Kazasına bağlı nahiye merkezi olarak
kalmış,1924 te ilçe haline getirilmiştir. İnönü Savaşlarında,09 Ocak 1921-14 Mart 1921.26 Mart-01 Nisan 1921 arasında kısa süreli Yunan işgaline uğrayan Bozüyük,12 Temmuz 1921’de üçüncü kez Yunan işgaline uğramıştır.04 Eylül 1922’de harap halde işgalden kurtarılmıştır.
İnönü Şehitliği.
Bozüyük’ten yönümüzü İnönü ilçesine çevirdik.Yol sapağına girdikten bir kaç km sonra İnönü Şehitliği’ nin bulunduğu tepenin yanına geldik.Hava kararmadan bugün yapmamız gereken son görevi de yaparak tepeye hızlıca tırmandık ve İnönü Şehitliği’ndeyiz.
İnönü Şehitliği; Bozüyük ile Akpınar Köyü arasında bir tepede bulunmaktadır. İstiklal Harbinin Metristepe-İnönü istikametinde gelişen ve tarihimizde İnönü Savaşları olarak bilinen savaşların geçtiği cephedir.844 mezardan oluşmaktadır 1930 yılında Milli Savunma Bakanlığınca yaptırılmıştır.1981 yılına kadar haziran ayı içinde yapılan törenler bu yıldan itibaren İnönü Savaşının kazanıldığı tarih olan 1 Nisan günü yapılmaya başlanmıştır.Şehitler anılarak; İnönü Zaferleri’ nin duyguları yaşatılır.Kaynak:Bozüyük Kaymakamlığı
İnönü Şehitliği’ nden Ayrılma Zamanı.
Gökyüzünün kızıla bulandığı,güneşin ufku terk edip,akşam karanlığının çöküşüne kadar Şehitlik ziyaretimiz devam etti. 844 Şehidimizin bulunduğu İnönü Şehitliği’ nde Şehitlerimize dua ettik,saygımızı sunduk.Şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Bu gün görevimizi yapmanın manevi huzuru içinde İnönü Şehitliğinden ayrılıp kamp yapabileceğimiz muhtemel yere doğru hareket ettik.
Akpınar Köyü Kamp Yerimiz.
İnönü Şehitliği Akpınar köyüne 700 metre mesafede,köye girerken köyün sağ tarafındaki ormanlık alan kafamızda kamp yapabileceğimiz alan olarak şekillendi.Köyün içinde çeşme de serinlerken çocuklar ile konuştuğumuzda o tarafa yol yokmuş ama köyde okul ve halı saha istihbaratını alınca tamam dedik işte şimdi oldu.Hemen yolun karşı tarafına geçip kendimizi halı sahasının içine attık.Okulun bahçesinde banklar ve çeşme de olunca çadırları kurduktan sonra çeşmenin soğuk sularında serinledik.Her iş bitince karnımızın acıktığı aklımıza geldi, oturduk güzelce yemeğimizi yedik.Bir süre oturduk ama 86 km’lik zorlu rota yormuş olacak ki erkenden uyku alemine daldık.
Bu gün çok şeyler yaptığımıza inanıyoruz,Metristepe Şehitliği ve Zafer Anıtı ziyareti,Söğüt Ziyareti ve en son İnönü Şehitliği.Bu gün İnönü Muharebelerinin olduğu bölgedeydik,çok şeylere tanıklık ettik.Yarın İnönü ilçesi gezisi,İntikamtepe Şehitliği ziyareti ve sonrası var.Yani biz İnönü cephesinde gezmeye devam edeceğiz.
10 ncu Gün 29 Haziran 2020 Karagözler-Metristepe Zafer Anıtı-Söğüt-Bozüyük-İnönü Şehitliği-Akpınar:84 km
ZAFERE GİDEN YOL 20 HAZİRAN-11 TEMMUZ 2020 (10. Gün Karagözler-Oluklu-Metristepe Zafer Anıtı-Söğüt-Bozüyük-İnönü Şehitliği-Akpınar)
Discussion about this post