Geceyi Koyulhisar ilçesinde ilçe emniyet müdürlüğünün karşısında Şehitler Parkında geçirdim.Park çok büyük ve tek müşterisi,tek hareket edeni ve tek varlığı benim, bir iki köpeği saymazsak.Kamp yerim emniyet müdürlüğünün karşısı olunca polis arkadaşlar kesin kontrole gelirler dedim ama nafile,gelenim gidenim olmadı,bu durumu vallahi içerledim!!!!
Güzel ve soluksuz bir uyku uyudum,sabah her zamanki gibi erkenden uyandım,havada sabah serinliği var.Kahvaltımı akşam yemeği yediğim kameriyede yaptım.Kahvaltıdan sonra oyalanmadan hemen toparlandım.Dün Şebinkarahisar’dan Koyulhisar’a kadar zevkli ve iniş ağırlıklı bir yoldan gelmiştim.Bu gün ise zorlu ve uzun bir yolum olacak. Hedefim Mesudiye ve sonrası Gölköy,bakalım nasıl bir yol hali olacak.
10 ncu Gün 19 Ağustos 2020 Koyulhisar-Mesudiye-Melet Irmağı-Gölköy:
Kamp Yerime Veda.
Geceyi geçirdiğim ve çok rahat ettiğim Koyulhisar’daki kamp yerimden ayrılmadan önce
bir ayrılık fotoğrafı alıp,yola koyuldum.
Kamp yaptığım yerden Koyulhisar içine de tırmanarak geldim,dün kalabalık olan
ilçe merkezi sabahın ilk ışıklarında çok sakindi.Merkezde bulunan soğuk suyu ile dün bana hayat veren çeşmeden mataralarımı tamamlayıp yola çıktım.
Koyulhisar: Koyulhisar, Sivas’ın Karadeniz iklim ve coğrafi bölgesine düşen
ve ilin en kuzeyinde bulunan ilçesidir. 1923 yılından1933 yılına kadar il olan
Şebinkarahisar’a bağlı bir ilçeydi.
Ne tarafa gideceğimi giriş bölümünde yazmıştım,şimdi de bunu tabela ile destekliyorum.
Bu gün günün ilk bölümündeki hedefim Mesudiye.
Tırmanış Başlıyor.
Sabah sabah beni uzun bir tırmanış bekliyor.Üsteki fotoğrafta gözüken boğaza kadar tırmanışım var.Tırmandıkça Koyulhisar ve alt bölümde kalan Kelkit Vadisi iyice küçülmeye ve uzaklarda kalmaya başladı.
Sabahın erken saatlerinde başladığım tırmanışın sonunda zirve noktasına ulaştım.Kamp yaptığım yer 800 rakıma sahipti,ben 16 kilometre tırmanışla 1753 rakıma ulaştım.Bir mükafaat olarak bir geçit tabelası beklerdim, maalesef yok.Ben de geçit tabelası bulamayınca GPS cihazımın göstergesini paylaşarak kendimi ödüllendirdim.
Koyulhisar-Mesudiye Yolu.
Tepe noktasını gördükten sonra bir süre sağlam bir iniş yaptım, akabinde kısa bir tırmanış ve sonrasında Mesudiye’ye kadar iniş ağırlıklı yol aldım.Burası Koyulhisar-Mesudiye arasındaki yol,çok güzel, geniş ve eğimi mükemmele yakın.Bu yol hafızalarda kalsın!!!! Mesudiye sonrası için lazım olacak.
Koyulhisar-Mesudiye arası 37 kilometre, Mesudiye ilçesine öğle vakti vardım.
Öğle molasını burada verme planım var.
Mesudiye: Mesudiye, Ordu ilinin Sivas sınırındaki bir ilçesi.Yerli halkın önemli
bir bölümü Türkmen/Çepnilerden oluşur.Ordu ilinin yüzölçümü en büyük İlçesidir.
Rakım 1100 metre.
Mesudiye.
Mesudiye ilçesi çukurda ve hava almayan bir konumda yada bana öyle geldi.İlçe merkezine girdim,marketten alışveriş yapıp parkta yerim diye düşündüm ama ilçe merkezine girdiğimde çok kalabalık, üst üste insanların,arabaların ve evlerin olduğu bir ilçe karşıma çıktı.Ortam nefes alacak gibi değildi.Ben de market işini öteleyip hemen bir lokantaya girip karnımı doyurdum.Ve tek girişi-çıkışı olan ilçeye geldiğim yerden tekrar çıkış yaparak merkezden ayrıldım.Mesudiye bugüne kadar gördüğüm en sıkışık ilçelerden biri olarak hatıralarıma girdi.
Ölüm Tünelleri.
Bu fotoğraf kimseyi yanıltmasın,gerçektir ve tünel içinde çekilmiştir.Mesudiye’den ayrılır ayrılmaz kendimi yol yapımı içinde buldum.Çok daha kötüsü peş peşe gelen 3 karanlık ölüm tüneli tam bir ölüm tuzağı idi.Burada bu işi yapanlara sorarım,kardeşim sen bu tünelleri tam olarak yapmadan niye yan yolları iptal edersin.Tüneldeki inşaat artıklarını temizlemeden,işaretleme yapmadan,yol çizgileri olmadan,ışıklandırma yapmadan, uyarı levhaları koymadan, tünel mesafesi tabelasını koymadan niye trafiğe açarsın.Her tünele girerken maske takarak içinde yol aldım,kendimi ölmeden mezara girmiş gibi hissettim,önden ve arkadan araba gelmemesi için dua ettim.
Arada güzel şeylerde olmuyor değil,mesela Melet Çayı gibi.O hengame yol yapımı
ve ölüm tünelleri arasında Melet Çayı ile de tanıştım.
Melet Çayı:160 kilometre uzunluğunda olup,Mesudiye,Kabadüz,Ulubey ve
Altınordu ilçelerini geçerek Karadeniz ile buluşur.
Mesudiye-Mahmudiye Arası.
Mesudiye-Mahmudiye arasını yol yapımı içinde toz toprak, tünel ve çamur içinde aldım.Yol iniş ağırlıklı olduğundan bu teselli ikramiyesi idi.20 kilometrelik bu yol günün ilk yarısını bana çok arattı.
Mahmudiye’den Sonrası.
Mahmudiye’den sonrası tam bir düz duvar gibi!!! Aslında normal şartlarda bu trafiği sıfıra yakın yol,manzarası harika,doğası muhteşem mevki bana büyük tat verirdi ama bir önceki yol yapımı ve tünellerden sonra bu tırmanış biraz ağır kaçtı.Yine de ben doğaya, manzaraya odaklanarak yol almaya çalıştım.
Günün Ödülü.
10 kilometrelik tırmanışımın ödülü olsun artık,keyfim şimdi yerine geldi.Sabah 16 km tırmanıp 1750 metrelere gelmiş, kendime bir geçit tabelası bulamamışken Harçbeli Geçidi imdadıma yetişti. O yüzden Harçbeli Geçidi listemdeki geçitler arasındaki yerini sağlamlaştırdı.
Harçbeli’nden sonra 800 rakıma sahip Gölköy’e kadar 14 kilometrelik manzarası,ormanı bol bir iniş yaptım.Çıkışlar nasıl zor ve emek isterse,inişler hep zahmetsiz ve kolaydır, emek istemez ama inişinde tadını çıkarmak ve görülmesi gerekenleri kaçırmamak gerekir.
Çeşme ve Serender….Karadeniz bölgesine has iki özellik.İniş anında çıkıştaki gibi dikkat kesilerek yol alırım,potoslamadan inmem.Her ayrıntıyı görerek yol almayı severim.Dikkatliyimdir,sonra kaçırdıklarım için pişman olmak istemem.Biraz da kendime övgüler düzeyim dedim, çeşme ve Serender bahanesi ile.
Gölköy Ve Gün Sonu.
84 kilometrelik bir yolculuktan sonra Gölköy’deyim,önce Gölköy’den bahseyim sonra yaptıklarımdan bahsederim.
Gölköy: Ordu ilinin bir ilçesidir, rakımı 800 metre, yüzölçümü 349 km²’dir. İlçe merkezi Ordu-Sivas karayolu üzerine kurulmuştur ve Ordu merkeze uzaklığı 63 km’dir.
İlçe sınırları içerisindeiki doğal göl vardır: Ulugöl ve Gök Gölü.Ulugöl, 30.000 m²’lik alanıyla Ordu ilininen büyük doğal gölü özelliğini taşır.
Gün sonu; Biraz zorlu, tırmanışlı,inişli,tünelli,yol yapımlı 84 kilometrenin sonunda akşam 18:00 gibi Gölköy’e vardım.Önsezilerime,tecrübelerime dayanarak önce kamp yeri
ayarlamak istedim ama boşuna, Gölköy’de aynı Mesudiye gibi
çukurda ve dere içine kurulu bir ilçe. Kamp yapmaya müsait yer yok,
olanları da fındık kurutmaya ayırmışlar.Öğretmenevini yokladım,kapalı ve yıkılacakmış.Otel baktım,birinci fiyaskoyla sonuçlandı, çok pisti.Belediye otelini önerdiler,baktım gerçekten iyi,
güzel ve temiz, fiyatı da 70 TL.Yerleştim, önce yemek işimi dışarıda hallettim,sonra yarın için alışveriş ve odama tamamen yerleştim,günün yorgunluğunu atmak için
istirahate çekildim.Bu gün Koyulhisar-Mesudiye-Gölköy rotasında yol aldım.
Yarın Aybastı üzeri Perşembe Yaylasına çıkmayı planlıyorum.
10 ncu Gün 19 Ağustos 2020 Koyulhisar-Mesudiye-Melet Irmağı-Gölköy:83 km
KARADENİZDEYİM 10-24 AĞUSTOS 2020 (10. Gün Koyulhisar-Mesudiye-Gölköy)
Discussion about this post