Temmuz ayı ortalarında Küre Dağlarından Sakarya Vadisine turumu bitirdikten sonra Eylül ayının sonuna kadar bir yere kımıldamadım.Bunda özel işlerimin olması ve aileye yeni bir birey beklememizin büyük etkeni oldu.Eylül ayı ortalarında sevinçli haberi aldık,torun sahibi, yani dede oldum.Bundan sonra turlarıma dede olarak devam edeceğim.Bazı konuşma,sohbet,tartışma ortamlarında bana gereksizce söylenen,arkadaş geziyon,tozuyon,görüyon bir de döndükten sonra onları yazmaya uğraşıyorsun,uğraşılır mı? yaaa,ben olsam uğraşmam valla…. Bu kadar şeyi kim okuyacak (büyük bir okuyucu,takipçi kitlem olduğunu ben iyi biliyor ve yol gösterici olduğumun farkındayım,bu bana yeter) serzenişi ile karşılaşıyorum.Tabii bu düşüncedeki kişilerle fazla muhatap olmadan ”kimse okumaz ise ileride torunlarım okur” deyip durumu geçiştiriyorum.Ha işte şimdi torunum da oldu,yazılarımı turlarımı, gördüklerimi okuyacak biri var artık.
Şimdi gelelim asıl meseleye yani turuma,Temmuz ayındaki turumu Eskişehir’de sonlandırmıştım,Eskişehir sevdiğim illerden biri ve Eskişehir’den İzmir’e uzanan bir büyük plan, rotam elimin altında hazırda vardı.O plan yaz dönemine göre yapıldığından üzerinde oynamalar,değişiklikler yaparak mevsimin şartlarına uyarlı hale getirdim ve ortaya Eskişehir İzmir Turumu çıkardım.Bana göre her turumun ayrı güzelliği,ayrı bir özelliği var,hepsinden daha tura çıkmadan büyük haz alacağımı tahmin ederek yola çıkıyorum.Bakalım bu turumda öyle olacak mı? olacağını biliyorum ama yine de soruyorum ve Eskişehir İzmir Turum artık başlasın diyorum.
1 nci Gün 01 Ekim 2021 Eskişehir-Musaözü Tabiat Parkı-Porsuk Vadisi-Gökçekısık-Frig Mağaraları-Sabuncupınar:
Başlangıç Yerine Yolculuk.
Ben İzmir’de, tüm ekipmanlarımda Çandarlı’da olduğundan sabah erkenden Çandarlı’ya geldim ve ekipmanlarımı hazırladım.Otobüsüm bu sefer Uludağ Seyahat olacak ve 22:00’de Dikili’den hareket edecek.Ben vakitlice Dikili otogarda yerimi aldım,bagaj işlemleri, hareket ve ilk defa Uludağ Seyahati kullanacağım Eskişehir yolculuğum başlıyor.
Eskişehir’e Varış.
Artık yazılarımda seyahat ettiğim firmaların isimlerini yazmaktan imtina etmiyorum, reklam unsuru aklınıza bile gelmesin.Çoğu kişi firmalar ile sorun yaşadığını belirtip,yayın yaparken nedense ben hiç bir sorun yaşamıyorum,demek ki bir sorun yok!!! Bol uyuma modunda olduğumdan Uludağ Seyahat ile gayet iyi bir yolculuk yaparak Eskişehir otogara 06:15 gibi vardık.Hava hiç Ege sahillerine benzemiyor, sabah ayazı içime işleyerek bisikletimin montajını yaptım.Sonra da yola çıkmadan önce kendimin hazırladığı soğuk sandeviç ile sabah kahvaltımı yaptım.Şimdi otogardan ayrılıp Eskişehir içine akma zamanı.
Eskişehir ve Porsuk Çayı.
Türkiye’nin 788 rakıma ve 783 bin nüfusa sahip kalabalık illerinden biri olan Eskişehir içerisinde ilerlerken Porsuk Çayı üzerinden de geçtim.Gerçi gün içerisinde Porsuk çayı ile bir kaç defa karşılaşacağım ama ilk fotoğraf ile beraber Porsuk Çayı’ndan bahsedeyim.
Porsuk Çayı:İç Anadolu Bölgesi’nde bir ırmaktır.Aksu Dağı’nın kuzey yamaçlarından inen Bayatçık Deresi ile Murat Dağı’nın Kuzey yamacından inen Kızıltaş Suyu’nun birleşmesi ile doğan Porsuk Çayı,Sakarya Nehri’nin en uzun koludur ve 488 km’dir.
Eskişehir İçi Oyalanması.
Sabah Eskişehir’e erken varmam sabah ayazı ile birleşince güzel bir parkta içimi ısıtacak kahveme müracaat ettim.Eskişehir içinde biraz yavaş hareket ederek hem sabah güneşinin içimi ısıtmasını sağladım hem de 08:30 gibi açılan büyük marketin birinden günün ikmalini yaparak Eskişehir dışına çıktım.
Musaözü Yolu.
Eskişehir içinde batıya ilerledikten sonra Kütahya yoluna çıktım,bugün ilk görmeyi hedeflediğim Musaözü Tabiat Parkına doğru bir süre Kütahya ana yolunda yol aldıktan sonra Takmak,Musaözü tabelası yazan yerden ana yoldan ayrıldım.Takmak köyü civarında çok sevdiğim yalaklı çeşmelerden birini görünce hiç tereddüt etmeden durdum ve burada küçük bir mola verdim, sularımı tamamladım,dinlendim.
Takmak köyünü geçtikten bir süre sonra ise Musaözü Tabiat Parkı’na vardım.Methini duymuştum, görmek istyordum, 6 TL giriş ücreti ödeyerek gölet bölgesine giriş yaptım.Bana fazla çekici gelmedi,belki de daha iyi konumdakileri gördüğümden olacak ama yine de suyun olduğu her yer güzeldir,yeter ki insanoğlu kirletmesin.
Musaözü Tabiat Parkı: Eskişehir İli Tepebaşı İlçesi sınırları dahilinde kalan Musaözü ve çevresi; içerdiği rekreasyon potansiyeli, ilgi çekici güzel manzara açılımları nedenlerinden dolayı 11.07.2011 tarihinde “Musaözü Tabiat Parkı” olarak ilan edilmiştir. Alan 603 da büyüklüğündedir. Tabiat parkı içerisinde 250 da büyüklüğünde sulama göleti bulunmaktadır.
Musaözü Tabiat Parkı’nda biraz gezip,dinlendikten sonra göletten çıkış yapıp Porsuk Vadisi-Frig Vadisi derinliklerine doğru yol almak için atağa kalktım.Kızılin yolundan Gökçekısık tarafına dönen yol sapağında bol tabelalı yol sapağı gideceğim yön hakkında kısa bir bilgi sunmakta.
Gökçekısık Kalesi.
Sapaktan 6 km sonra Gökçekısık köyüne vardım.Burada ilginç bir Roma Dönemi yerleşimi bulunmakta,kısa bir inceleme ve fotoğraflama yaptım ve yoluma devam ettim.
Gökçekısık Kalesi:Köy yolunun hemen sağında ziyaret mevkiinde köyün batı ve güney bitişiğinden başlayan küf kayalık platformda,platformun güneye bakan yamaçlarında kayaya oyulmuş çok sayıda sığınaktan oluşan Roma Dönemine ait kaya yerleşimidir.
Gökçekısık’tan Yenisofça tarafına tatlı eğimle yol alırken Porsuk Çayı üzerinden geçiş yaptım, sonra Akkaya bölgesine vardım ve Kargın tarafına geçerken Porsuk Baraj bölgesine de varmış oldum,mevsim itibari ile suları biraz azalmış ama dolacağına eminim,çünkü bu bereketli toprakların bu sulara ihtiyacı var.Akkaya-Kargın arasında Porsuk Barajını en iyi konumda görebilen yerden Porsuk Barajı hakkında bilgi vermek zamanı geldi sanırım.
Porsuk Barajı:Eskişehir’de ,Porsuk Çayı üzerinde, sulama, taşkın kontrolü ve içme suyu temini amacı ile 1966 – 1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Murat Dağı’nın kuzeydoğusundan çıkan kaynakların, Altıntaş’ın kuzeyinde birleşmesi ile oluşur. Kütahya Ovası’nın kuzeydoğusundan geçerken Felent Çayı ile birleşir. Porsuk Çayı’nın il sınırı dışına çıktığı kesimde Porsuk Barajı kurulmuştur. Bu barajın kendisi Eskişehir İli, gölü ise Kütahya ili toprakları içinde yer almaktadır
Frig Vadisi.
Kargın’dan sonda İncik sapağındayım ve artık Frig Vadisinde yol alacağım.O anı değerlendirerek bir Frig Vadisi fotoğrafı alarak Fındık Köyüne doğru hareket ettim.Ha bu arada Kütahya bölgesine de geçmiş bulunmaktayım.
Frig Vadisi:Kütahya, Afyonkarahisar, Eskişehir üçgeninde, ‘‘phrygia Epiktetus’ ’(Küçük Frigya) dağlık yerleşimi olarak tanımlanan bölge, bugün ‘‘Frig Vadisi’’ adıyla anılmaktadır. İl sınırları içerisinde, merkeze 7 kilometre uzaklıktaki Yeni Bosna Köyü’nden başlayıp, Kütahya’ya 54 kilometre uzaklıktaki Ovacık Köyü’ne kadar ilin doğusu boyunca uzanan alan; Sabuncupınar, Söğüt, İnli, Sökmen, Fındık ve İncik mağaralarının bulunduğu kuzey bölüm ile daha güneydeki Ovacık köyü, İnlice Mahallesi ve çevresini kapsar.Kaynak:T.C. Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Fındık Köy.
Afyon,Kütahya ve Eskişehir arasında kalan Frig Vadisinde bulunan Fındık köyü Frigyalıların yaşadığı mağaralarıyla bilinir. Fındık köyü bu özelliğiyle tarih bilimciler ve turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Bölgedeki mağara ve kayalar üzerindeki kalıntılarda. Bu bölgede daha önce Friglerle başlayan bir yaşam zincirinin olduğu ve en son tarihi kalıntı olarak da Bizanslılara ait gonca şekli mevcuttur. Bölge Friglerden itibaren bir yaşam alanı olarak kullanılmıştır.
Sabuncupınar Ve Sabuncupınar Tren İstasyonu.
Bu bölgeye 2017 yılında yaptığım Suların Doğduğu Topraklarda Turumda da gelmiş ve bende hayranlık uyandırmıştı.Yine aynı kıvamdayım ve o kıvamla artık akşam olmak üzere ve bende kamp yeri arayışıyla hem ziyaret hem de alternatif olur mu? diye Sabuncupınar Tren İstasyonuna geçiş yapıyorum.
Sabuncupınar Gar Binası: Mülkiyeti Devlet Demir Yolları’na aittir.Bina 20. Y:Y’da yapılmış olup iki katlıdır.Kütahya-Eskişehir demiryolu üzerindedir.Sabuncupınar merkezindeki Gar Binası T.C.Kültür ve Turizim Bakanlığınca korunması gerekli anıtsal kültür varlığı olarak tescil ve ilan edilmiştir. Kaynak:Kütahya Valiliği.
Garın olduğu yer tamam ama benim asıl kamp yapmayı planladığım yer Frig Mağaralarının olduğu yer,o yüzden daha vakit varken Frig Mağaralarını gezmeye gittim ve aynı zamanda kamp keşfi de yapacağım.Daha mağaralar bölgesine gelir gelmez fırtınanın etkisi kendini fazlası ile gösterdiğinden, gezimi tamamlayıp Gar’a geri dönmek daha cazip geldi,ama önce mağaraları gezeyim.
Sabuncupınar köyü yakınlarında Kocataş Tepe mevkiinde kayalara oyularak işlenmiş yerleşim yerleri yer almaktadır.Sabuncupınar’daki Kocataş tepe mevkiindeki yerleşim T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1. Derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tescil ve ilan edilmiştir.Kaynak:T.C.Kütahya Valiliği.
Sabuncupınar Kampı.
Frig Mağaraları’nı gezdim,göreceğimi gördüm,buraya hava kararmadan hemen önce geldiğimden bu geziyi seri yapıp çevrede acaba kamp yapabilecek bir yer var mı? diye baktım ama deli deli esen poyraz burada durmama,kamp yapmama müsaade etmeyeceğini anlayınca geri,Sabuncupınar’a döndüm.Sapuncupınar’ın tek bakkalına uğrayıp meyve suyu ve goflet almak istediğimde karşıma Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde beraber görev yaptığım Osman ÖZTÜRK kardeşim çıktı.Oralı olduğunu biliyordum,4 yıl önce geldiğimde de görüşmüştük ama bu sefer bakkalıda devir almış,bakkalda karşılaştık.Ben kampımı kurduktan sonra haber verecektim böylesi daha iyi oldu.Osman kardeşim ile hasret giderdikten sonra ilk uygun yerime Sabuncupınar Gar bölgesine çadırımı kurdum,artık bu gecelik buraları benim.Gar deyince korkmayın bölge trenleri gündüz çalışıyor,gece ise sadece Mavi Tren 03:30 gibi buradan geçiyor o kadar,yani bu gece beni rahatsız edecek bir durum yok.
Ben çadırımı kurarken hava yavaş yavaş kararmaya poyrazın sert esintisi de ayaza dönmeye başladı.Zaten 20:00’den sonra çadır dışında durmanın anlamı kalmadı,üşüdüm ve uyku tulumun içine sızdım.
1 nci Gün 01 Ekim 2021 Eskişehir-Musaözü Tabiat Parkı-Porsuk Vadisi-Gökçekısık-Frig Mağaraları-Sabuncupınar:78 km
ESKİŞEHİR İZMİR TURU 01-07 EKİM 2021 (1. Gün Eskişehir-Musaözü Tabiat Parkı-Porsuk Vadisi-Frig Vadisi-Gökçekısık-Frig Mağaraları-Sabuncupınar)
Discussion about this post