Tarihçi değiliz,tarihi de yeniden yazacak değiliz, zaten yazamayız ki!!!!Amacımız yakın tarihimize ışık tutan olayları,yerleri,savaşları,anıtları,yolları,müzeleri, Şehitlikleri ziyaret ederek tarihimizi canlı tutmak,hatırlatmak,anmak ve bizden sonra geleceklere azda olsa yol göstermek. Bu bağlamda bu yılki projemiz İstikal Yolu ve İstiklal Yolu projesini gerçekleştirmek için İnebolu’dayız.Milli Mücadele döneminde işgal altında bulunan İstanbul’daki silah,mühümmat ve cephanenin İnebolu’ya deniz yoluyla kaçırılmasını mizansen olarak uygulayarak Ereğli’den İnebolu’ya 6 günün sonunda öğle vakti vardık.Sevkiyat adını verdiğim bu 6 günlük süreç sona erdi ve 13 Haziran 2022 tarihi öğle vakti İstiklal Yolu’na İnebolu’dan başlıyoruz.İstiklal Yolu nedir,bize ne ifade ediyor resmi olarak bahsedeyim sonra İnebolu ziyaretine başlayabiliriz.
Not:Fotoğrafların bir bölümünde Ferdi Kızıl’ın desteği de vardır.
İstiklal Yolu:Devletin merkezi olan İstanbul işgal edilmiş, ordu dağıtılmış, silah ve cephanelere işgal kuvvetlerince el konulmuştu.Mustafa Kemal Atatürk, 1919 yılı baharında Türk milletinin kaderini değiştirecek bir mücadeleye girişti. Hayatta kalmanın mutlak bir “İSTİKLAL MÜCADELESİ” ile mümkün olacağını düşündü, bu fikre inandı, arkadaşları ile birlikte dünyanın beklemediği bir kurtuluş mücadelesini başlattı.Türk milleti savaş için en elzem ihtiyacı olan silahtan, cephaneden yoksundu. Açlık bir şekilde giderilir ama silahsız, cephanesiz savaşılamazdı.
Anadolu’da işgale uğramamış tek bölge Karadeniz, Anadolu’ nun dışarı açılabileceği tek güvenli yer ise Kastamonu İnebolu Limanı idi.Türk toplumunun yaşayabilmesi, mücadelenin başarıya ulaşabilmesi, İnebolu Limanından gelecek mühimmata bağlı idi. Bu sebeple İnebolu- Ankara arasındaki bu yol Milli Mücadele için hayati bir önem taşıyordu.O dönemde güvenliği açısından tercih edilen bu yol aslında ham, yağışlı havalarda çamurla kaplanan eski bir kervan yolu idi. İnebolu açıklarına gemilerle gelen silah ve cephane, açıktan ve her türlü hava şartlarında kahraman denizciler tarafından kayıklarla İnebolu kıyılarına çıkarılıyordu. Bu malzemeler Kastamonu’ nun kahraman kadınları, yaşlıları ve çocukları tarafından çok zor şartlarda Ankara’ya taşınıyordu.O dönemde Anadolu’ nun eli silah tutan erkekleri cephelerde düşmana karşı çarpışıyorlardı.Bu güzergahta yol alan nakliye kollarının ortak nitelikleri cephe gerisinde kalan çocuk , kadın ve yaşlılardan oluşması idi.İşte bu sebeplerden; İnebolu’dan Ankara’ya uzanan bu zorlu yola “İSTİKLAL YOLU” denilmektedir.Kaynak:İnebolu Belediyesi
1 nci Gün 13 Haziran 2022 İnebolu:
Sevkiyat adını verdiğim Ereğli-İnebolu arasında ki rotayı kat ederek Ereğli’den 6 günün sonunda ulaştığımız ve İstiklal Yolu projemizi gerçekleştireceğimiz yerin başlangıç noktası olan İnebolu’yu da tanıyalım.
İnebolu Tarihi:İnebolu’nun hangi tarihte kurulduğu kesin olarak bilinmemekle beraber 2400 yıl önce Milet’liler döneminde bir kıyı İonya kolonisi olarak Boyranaltı mevkiinde kurulduğu ve Sinop’a bağlı bir şehir olduğu tahmin edilmektedir. O zaman ki adı Abunoteichos idi. Bu isim “her yere hakim bir kale” manasına gelmekteydi. Bu isim M.S 2. Yüzyılda Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde”Ionopolis” (İyonya Kenti) olarak değiştirmiştir. Daha sonra şehrimiz Selçuklular döneminde “İNEBOLU” ismini almıştır. İlçemiz 1753 yılında İlçe olmuştur.
İlçemiz İstiklal Harbi sırasında silah, cephane ve mühimmatın Anadolu’ya geçirilmesi ve aktarılmasında merkez rol oynamıştır. İlçe Merkezi düşman işgaline uğramamasına rağmen İnebolulular çok kayıp vermişlerdir. İnebolu’nun vatansever halkı ve kayıkçısı Yunanlılara karşı yiğitlik destanları yazmıştır. Öyle ki; Mustafa Kemal Paşa “Gözüm Sakarya’da Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’da” diyerek İnebolu’nun Kurtuluş Mücadelesi’ndeki önemini vecih sözüyle ifade etmiştir. İnebolu’nun bu destansı mücadelesi Gazi Meclisimizin 11 Şubat 1924 tarihinde çıkardığı 66 numaralı Kanunla ilçemize Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası vermesiyle tescillenmiştir. İlçemizin şeref ve kahramanlık günü olan 9 Haziran her yıl büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır.
Yine Ulu Önder M. Kemal Atatürk’ün İnebolu’yu onurlandırdığı, ŞAPKA VE KIYAFET DEVRİMİ’nin ilk nutkunu söylediği ve “BU SERPUŞUN İSMİNE ŞAPKA DENİR.” dediği 25-28 Ağustos tarihleri arasındaki ilçe ziyareti; her yıl törenlerle kutlanmaktadır. Kaynak:T.C.İnebolu Kaymakamlığı
İstiklal Yolu’na başlangıç noktamız Yarbaşı mevkii,buraya gelmemizin ve İstiklal Yolu projemizi başlatmamızın başlıca sebebi İstiklal Yolu’nun buradan başlaması. İstanbul’dan deniz yolu ile kaçırılan Silah,Mühümmat,Cephane,Asker açıkta bekleyen gemilerden Denk Kayıkları ile Yarbaşı sahiline taşınmakta ve İstiklal Yolu takip edilerek Ankara’ya ulaştırılmaktaydı.Bunu daha iyi anlayabilmek için Denk Kayığı ve Yarbaşı’ndan bahsetmek gerek.
İnebolu Denk Kayığı:Bu tekne, günümüz yapım tekniklerinden farklı olarak inşa edilmiş ve bu özelliği ile bir bütün olarak korunabilmiş dünyada bilinen tek örnektir. 8.80 m boyunda , 1.92 m eninde ve 0,90 m yüksekliğinde ki tekne “önce kabuk yöntemi” olarak tanımlanan yapı tekniğine göre inşa edilmiştir.Bu tekniğe göre teknenin önce dış kaplamaları eğri ve kesme çivilerle bağlanmakta , daha sonra ısıtılarak şekil verilmiş nal şeklindeki postalar ile tekne yapısı kuvvetlendirilmektedir. İstiklal Harbi’ nde İnebolu ve Kastamonu havalisinden yapılan silah, cephane ve askeri malzeme naklinde görev alan İnebolu Kayıkçılarının gösterdikleri özverili ve insan üstü gayretleri ile kahramanlıkları TBMM’ nce takdir edilmiş ve Kayıkçılara 11 Şubat 1924 tarihinde törenle Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası ve Beratı verilmiştir.Kaynak:İnebolu Belediyesi
Yarbaşı;Türk İstiklal Mücadelesi sırasında, İşgal ordularının el koyduğu Osmanlı silah ve cephanesi İstanbul’dan bin bir güçlükle tekne ve takalarla İnebolu’ya getirilmiş, Yarbaşı Mevkii olarak bilinen bu noktaya kayıklarla boşaltılmış, bu kutsal emanetler elden ele, yaşlı- genç, çocuk-kadın demeden, omuzlarda ve yakın-uzak bütün çevreden sağlanan kağnılarla, at arabaları ile, öküz ve mandalarla ard arda, İnebolu- Küre –Seydiler –Kastamonu yolu ile bağımsızlık Savaşı veren Kuvay-i Milliye güçlerine Ankara’ya ulaştırılmıştır.Kaynak:İnebolu Belediyesi
Yiğit İnebolu’ nun kahraman Kayıkçılarının; savaşta göstermiş olduğu takdire değer mücadele ve vatan için yapılan unutulmaz hizmetleri göz ardı edilmemiş,TBMM tarafından 11 Şubat 1924 tarihinde İnebolu Mavnacılar Locasına ”Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası ve Beratı” taltif edilmiştir.İnebolu’lar bu madalyayı gururla taşımaktadırlar.Madalya’nın röylefi Yarbaşı mevkiinde,Türk Ocağı girişinde bulunmakta,aslı Türk Ocağı’nda bulunmakta.
Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası ve Beratı:Türk İstiklal Mücadelesi sırasında; işgal ordularının el koyduğu Osmanlı silah ve cephanesi İstanbul’dan bin bir güçlükle tekne ve takalarla İnebolu’ya getirilmiş, kayıklarla sahile boşaltılmış, bu kutsal emanetler elden ele, yaşlı- genç, çocuk-kadın demeden, omuzlarda ve kağnılarla, İnebolu- Küre –Seydiler –Kastamonu yolu ile bağımsızlık Savaşı veren Kuvay-i Milliye güçlerine Ankara’ya ulaştırılmıştır.İnebolu halkının yapmış olduğu bu gönüllü hizmet 3 yıl müddetince durmaksızın devam etmiş, bu hizmete karşılık ne kayıkçılar para istemiş, nede taşıyanlar… Yiğit İnebolu’ nun kahraman Kayıkçılarının; savaşta göstermiş olduğu bu takdire değer mücadele ve vatan için yapılan unutulmaz hizmetleri göz ardı edilmemiş, TBMM tarafından 11 Şubat 1924 tarihinde yapılan 99. oturumunda 66 numaralı Kanunla İnebolu Mavnacılar Loncasına, “Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası ve Beratı” taltif edilmiştir. İnebolu Mavnacılar Loncasına verilen bu beyaz şeritli altın madalya ve berat, kayıkçıların şahsında tüm İnebolu halkına verilmiş bir madalyadır.Kaynak:İnebolu Belediyesi
Yarbaşı’ndayız,Denk Kayığı’da burada ve en önemlisi Atatürk Anıtı’nın önündeyiz.İstiklal Yolu’nun başlangıç noktasındayız.Hemen arka planda görünen bina ise Türk Ocağı,günlerden Pazartesi,genelde müzeler Pazartesi kapalı olur,ben yine de merdivenleri tırmanıp kapısını kontrol ettim açıkmış.Hemen bisikletleri yukarı taşıyıp Türk Ocağı ziyaretimizi yapmaya karar verdik.Önce Türk Ocağı’nı tanıyalım sonra ziyarete devam ederiz.
Türk Ocağı;1893 yılında özel mülkiyet olarak inşaa edilmiş.Çeşitli faaliyetler için kullanılmış. 1919 yılında kurulan İnebolu Gençler Mahfeli’ nin Türk Ocağına dönüşmesinden sonra Türk Ocağı Binası olarak kullanılmaya başlanmıştır.1931 yılında Türk Ocakları kapatıldıktan sonra 1951 yılına kadar Halk evi olarak kullanılmıştır.2005 yılına kadar çeşitli faaliyetler için kullanılan ve en sonunda metruk binaya dönüşen bina Kastamonu Vali’liğinin ve Genel Kurmay Başkanlığı’ nın katkılarıyla restore edilmiş ve 05 Ağustos 2006 tarihinde ziyarete açılmıştır.Kaynak:İnebulu Belediyesi
Mustafa Kemal Atatürk’ün İnebolu Türk Ocağı’na Gelişi:25-26-27 Ağustos 1925 tarihlerinde İnebolu’yu ziyaret eden M. Kemal ATATÜRK, 27 Ağustos 1925 günü, en önemli mesajlarından birini bütün dünyaya İnebolu Türk Ocağı Binası’nda ilan etmiştir. Halk sabahleyin ATATÜRK’ün Türk Ocağı’nı ziyaret edeceğini öğrenmiştir. Özellikle kadınlar, O’nun geçeceği yolları sabahtan itibaren doldurmuşlardır. Türk Ocağı çok güzel bir şekilde halılar ve resimlerle süslenmiştir. Yaklaşık 500 kadın ve bir o kadar da erkek bina etrafına toplanmıştır. ATATÜRK Türk Ocağı mensuplarının davetine uyarak 27 Ağustos günü saat 15.00’te mebuslar ve bazı paşalarla birlikte kaldığı Belediye Başkanının evinden çıkmış, siyah renkte güzel bir elbise giyerek serpuşunu eline almış ve caddelerde yürümeye başlamıştır. Türk Ocağı’na geldiği sırada, Ocak Üyesi ve Hukuk Fakültesi Öğrencisi Mustafa Salim Bey ile heyet üyeleri tarafından karşılanmıştır. Burada kahveler içilmiş bir süre istirahat edilmiştir. Mustafa Salim Bey bir konuşma yapmış; daha sonra, M. Kemal ATATÜRK ünlü Şapka Nutku’nu vermiştir.Kaynak:İnebolu Belediyesi
2017 ve 2018 yıllarında 2 defa ziyaret ettiğim Türk Ocağı’nı 2022 yılında tekrar ziyaret ettim,Ferdi ilk defa geliyor.Bu yıl içerisinde yenileme çalışmaları yapılmış bu haliyle de görmüş oldum.Pazartesi açık olması bizim için sürpriz oldu ama iyi bir sürpriz idi.Gezmiş görmüş olduk,bu güzel gezimizi,ziyaretimizi de sonlandırdıkran sonra İnebolu içinde başka görülecek yerlere doğru harekete geçtik.
İnebolu ilçe merkezinde Şerife Bacı Anıtı’nı da ziyaret ettik,bu ziyaret ile birlikte Şerife Bacı ve tüm Kurtuluş Savaşında hizmetleri olan bacılarımızı,kadınlarımızı,Şehit kadınlarımızı saygıyla anıyorum, ruhlar şad olsun.
Şerife Bacı Anıtı:Şehit Şerife Bacı:Kurtuluş Savaşı’ nda eli silah tutanların cephede olduğu sıralarda İnebolu’ya çıkarılan silah ve cephanelerin Kastamonu üzerinden Ankara’ya ulaştırılmasında yaşlı erkeklerle kadınların da insanüstü çalışmaları olmuş, tarihe geçmişlerdir.
Bu tarihe geçen kadınlarımızdan biri de Seydiler’ li Şehit Şerife Bacı’dır. Şerife Bacı 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk aylarında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’ dan Kastamonu’ya cephane taşırken, Kastamonu Kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur.Fırtına ve tipinin sabahında Kastamonu kışlasından çıkan devriye ekibi bir bebeğe ait olan ağlama sesini takip ettiklerinde sahibi donmuş bir kağnıyla karşılaştılar.Kağnıda üzerileri kardan etkilenmemesi için bir battaniyeyle örtülmüş cephane ile cephanelerin arasındaki kuru otlara yatırılmış bir bebek ile karşılaşmışlardır.Yapılan incelemeler sonucunda şehit olan kadının bir gece önceki tipide kaybolan Şerife Bacı olduğu tespit edilmiştir. Şehit Şerife Bacı adı Kastamonu’da Seydiler’de, İnebolu’da Kurtuluş Savaşı’ nın kadın kahramanlarını simgeliyor. Kaynak:Kastamonu İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü.
İnebolu içinde gezmeyi,kültür gezisi de yapmayı ihmal etmedik onlardan biri de Güneş Saati.
Güneş Saati:.1903’ lü yıllarda yapılan ve İnebolu Yeni Caminin bahçesinde bulunan dünyanın en iyi güneş saati işlevini hala sürdürüyor.
İnebolu’ya gelmişken İnebolu Konakları’ndan da bahsetmek isterim.
İnebolu Konakları;İnebolu evlerinin kendine özgü bir mimari tarzı bulunmaktadır. Üst katlar ahşap malzeme ile yapılmış olup, zemin katları ve yapı temeli taştan yapılmıştır. Bu rutubetin önlenmesi amacını gütmektedir. Üst katlar ise ahşap çatı arası kerpiç veya tuğla dolgu , bazen ahşap dolgudur.Özellikle çarşı içinde yer yer tamamıyla taş yapılara da rastlanır. Yapılar beşik kırma çatılı olup bölgede bolca bulunan doğal bir malzeme olan “Marla”, çatı örtüsü olarak kullanılmaktadır. Çok az örnekte Alaturka kiremit kullanılmış olup onarım geçirmiş olanlar da ise Marsilya ve Alaturka kiremit ile birlikte Marla kaplama da kullanılmıştır.Evlerin cepheleri yatayına kaplamalı, çoğu zaman Aşı boyalı ve ahşap kaplamalı ve bazen de bağdadı sıvalıdır. Üst katlarda yüzeyler profili konsollorla desteklenen cumbalar, çıkmalarla hareketlendirilmiştir.Bu çıkma veya cumbalar ise çatıda genellikle üçgen alınlıkla son bulmaktadır.Kaynak:İnebolu Belediyesi
13 Haziran 2022 öğle vakti geldiğimiz İnebolu’da Pazartesi günü olması nedeniyle görülebilecek yerlerin tamamını gördük, ziyaret ettik.İnebolu’ya benim 3 ncü gelişim, yani İnebolu’ya alışığım.Ferdi ise ilk defa geldiğinden rehberlik hizmeti de bana düştü.Bugün Karadeniz çok hırçın,fırtına boyutunda rüzgar var,dalgalar sahili tüm şiddeti ile dövüyor. İlk etapta planımız Boyran sahilinde kamp yapmaktı,hatta yerini bile belirlemiştik ama fırtına buna müsaade etmeyecek.O yüzden kendimize kapalı mekan bulup orada kalma niyeti ile Belediyenin sahildeki konaklama tesislerinde yer ayırttık.Makul bir fiyat karşılığında orada geceleyeceğiz,makul fiyat dediysem bize özel bir indirim yok,liste fiyatı üzerinden,ayrıcalıklı değiliz,olmayız da ve de kimseye minnet duygumuz yok.Evet bugünlük İnebolu gezimiz sona erdi,bugün göremediğimiz ama yarın açık olacak İnebolu içinde görülecek 2 yer daha var onları da yarın görüp İstiklal Yolu’na çıkacağız.Bugün biraz dinlenelim yarın dinç olarak İstiklal Yolu’nda yol alalım.
Discussion about this post