Bugün İstiklal Yolu’nda 4 ncü gün Seydiler sabahındayız.Dün yağmur şiddetli yağdı, gece de çevrede yağışlar devam etti,rüzgar da olmayınca sabah çadırlarımız sırılsıklam uyandık.Erkenden kalktık,hiç oyalanmadan hemen çadırları poşetlere tepip dün akşam vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz İlçe Emniyetin oradaki parka geçiş yapıp ıslak çadırları ipe serdik.Çadırlarımız kururken de biz de kahvaltı hazırlama ve yeme telaşına girdik.Bazı işler rutundir ya, işte bizde de öyle,yumurta kaynatmak Ferdi’nin, çayı demlemek ise benim görevim.Bu devrede hep Ferdi’ye takılmışımdır, ”kahvaltıdan sonra yumurtaları yeriz” diye.Haliyle yumurtanın kaynaması hep uzun sürer.Her neyse kahvaltı sonrası toplanma telaşı derken İstiklal Yolu için hazırız.İlk 3 günde İnebolu ziyaret ve gezileri,İnebolu-İstiklal Yolu-Ersizlerdere-Küre hattı ile Seydilere geldik.Şu an Seydiler’deyiz ve bu bölümde Kastamonu-Ilgaz Dağı-Çankırı hattını geçerek Eldivan’a ulaşmayı planlıyoruz.Bakalım plan dahilinde yol alabilecek,İstiklal Yolu’nu kat edebilecekmiyiz.
NOT.Fotoğrafların bir bölümünde Ferdi Kızıl’ın desteği vardır.
4 ncü Gün 16 Haziran 2022 Seydiler-İstiklal Yolu-Kastamonu-Kayı-Ilgaz Dağı:
Seydiler’e Veda.
Bu sefer kamp yaptığımız yer değil de, akşamı ve sabahı geçirdiğimiz parktan aldık veda fotoğrafını.
İstiklal Yolu.
Seydiler-Kastamonu arası 30 km, biz bu 30 Km’yi hiç ana yola çıkmadan eski Kastamonu yolu olarak bilinen ve aynı zamanda İstiklal Yolu olan yolu kullanarak aldık.Bu yol boyu çok güzelliklere tanıklık ettik ve öğleye doğru Kastamonu’ya vardık.Bu açıklama ile birlikte İstiklal Yolu’nu bir daha hatırlatmak isterim.
İstiklal Yolu:Devletin merkezi olan İstanbul işgal edilmiş, ordu dağıtılmış, silah ve cephanelere işgal kuvvetlerince el konulmuştu.Mustafa Kemal Atatürk, 1919 yılı baharında Türk milletinin kaderini değiştirecek bir mücadeleye girişti. Hayatta kalmanın mutlak bir “İSTİKLAL MÜCADELESİ” ile mümkün olacağını düşündü, bu fikre inandı, arkadaşları ile birlikte dünyanın beklemediği bir kurtuluş mücadelesini başlattı.Türk milleti savaş için en elzem ihtiyacı olan silahtan, cephaneden yoksundu. Açlık bir şekilde giderilir ama silahsız, cephanesiz savaşılamazdı.Anadolu’da işgale uğramamış tek bölge Karadeniz, Anadolu’ nun dışarı açılabileceği tek güvenli yer ise Kastamonu İnebolu Limanı idi.Türk toplumunun yaşayabilmesi, mücadelenin başarıya ulaşabilmesi, İnebolu Limanından gelecek mühimmata bağlı idi. Bu sebeple İnebolu- Ankara arasındaki bu yol Milli Mücadele için hayati bir önem taşıyordu.O dönemde güvenliği açısından tercih edilen bu yol aslında ham, yağışlı havalarda çamurla kaplanan eski bir kervan yolu idi. İnebolu açıklarına gemilerle gelen silah ve cephane, açıktan ve her türlü hava şartlarında kahraman denizciler tarafından kayıklarla İnebolu kıyılarına çıkarılıyordu. Bu malzemeler Kastamonu’ nun kahraman kadınları, yaşlıları ve çocukları tarafından çok zor şartlarda Ankara’ya taşınıyordu.O dönemde Anadolu’ nun eli silah tutan erkekleri cephelerde düşmana karşı çarpışıyorlardı.Bu güzergahta yol alan nakliye kollarının ortak nitelikleri cephe gerisinde kalan çocuk , kadın ve yaşlılardan oluşması idi.İşte bu sebeplerden; İnebolu’dan Ankara’ya uzanan bu zorlu yola “İSTİKLAL YOLU” denilmektedir.Kaynak:İnebolu Belediyesi
Öğleye doğru vardığımız Kastamonu’da merkeze doğru yol alırken tam merkez konumda Nasrullah Köprüsü’nü önemine binaen fotoğraflayıp Kastamonu Valilik meydanına geldik.
Nasrullah Köprüsü ( Kambur Köprü): Kastamonu’da bulunan bir 16. Yüzyıl köprüsüdür. Köprü Kastamonu merkezde kenti ikiye ayıran Karaçomak çayı üzerinde ve 1501 yılında Kastamonu’da kadılık yapan Nasrullah tarafından yaptırılmıştır.Yontma taştan yapılmış olan beş kemerli köprünün orijinal hali 40 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeydi. Ana kemer 12 metre, diğer kemerler ise 8.5 metre genişliğindedir. Köprü üzerinde iki adet sadaka taşı yer alır. Köprü 1709, 1946 ve 2002 yıllarında üç büyük restorasyondan geçmiştir. Son restorasyon sırasında, bazı kemerlerden vazgeçilerek, bunların yerine merdiven yapılmıştır. Halen köprü asimetrik bir görünümdedir ve bu yüzden halk arasındaki adı Kambur Köprüdür.Kaynak:T.C.Kastamonu Valiliği
Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı.
Kastamonu’nun merkezine geldik, burada görülecek Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı önündeyiz.
Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı:Şehit Şerife Bacı Kurutuluş Savaşı’nda İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşıyan kahraman Türk kadınını temsil etmektedir. Şerife Bacı 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü aralık ayında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile kışla önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında gönüllü kadın erkek birçok kişi İnebolu-Ankara lojistik hattında cephane ve mühimmat taşıyarak milli mücadeleye destek vermiştir. Verdikleri destekler sayesinde savaşın kaderi önemli ölçüde değişmiştir. Şerife Bacı da bu gönüllü kahramanlardan biridir. Onun ve diğer gönüllü kahramanların adını yaşatmak üzere Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından 1990 yılında Cumhuriyet Meydanı’na Kastamonu Türk Kadınları Anıtı olarak da bilinen Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı‘nı yapılmıştır.Kaynak: Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Kastamonu.
Öğle vakti vardığımız Kastamonu’da küçük bir kültür gezisinden sonra Ilgaz tarafına çıkış yapmadan önce uygun bir parkta durup öğle yemeklerimizi yedik.Ve Ilgaz Dağı istikametine doğru yol alırken Kastamonu’ya girişte eski yoldan geldiğimizden tabelasını görememiştik,hazır burada görmüşken Kastamonu hatırası vererek Kastamonu’yu tanıtalım dedik.
Kastamonu:Türkiye Cumhuriyeti’nin Karadeniz Bölgesinde yer alan Kastamonu ilinin merkez şehridir. Gökırmak’ın bir kolu olan Karaçomak Deresi vadisinde kurulu bulunan şehrin denizden yüksekliği 774 metredir.Evliyalar şehri olarak da bilinen Kastamonu Anadolu’daki en eski şehirlerden biridir, antik çağ ve Türk-İslam dönemine ait birçok tarihi eser vardır. Kastamonu Kalesi, Atabey Camii, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Yanık Sultan Türbesi, Nasrullah Camii, saat kulesi ve buna benzer birçok tarihi eser mevcuttur.Kastamonu Ulusal (Millî) Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olması nedeniyle büyük yarar sağlamıştır. Özellikle İstiklal Yolu adı verilen yol ile İnebolu’dan başlayarak Kastamonu üzerinden Ankara’ya yiyecek, giyecek, para, cephane ve silah gönderimi yapılmıştır. Ve Kurtuluş Savaşında cepheye en çok asker gönderen ildir.Türk egemenliğine geçtikten sonra hiç düşman istilasına uğramamış olan Kastamonu, Çanakkale ve İstiklâl savaşında en fazla şehit veren illerimizden biridir.İl, Çanakkale Savaşında 2.527 şehit verdi. Meşhur “‘Çanakkale Türküsü'”, Kastamonulu aşık Yorgansız Hakkı’ya aittirCumhuriyet’in ilanından sonra Atatürk 23 -31 Ağustos 1925 tarihleri arasında 9 günlük bir Kastamonu gezisi yapmıştır. Bu gezi sırasında İnebolu’da Şapka Devrimi olarak anılan kılık ve kıyafet devrimini açıklamıştır.
Kastamonu’dan Çankırı yönüne hareket halindeyiz,Ümitköy yakınlarına geldiğimiz vakit Halime Çavuş Anıtı’na ulaştık.Burası polis atış poligonu içinde kaldığından tel örgü ile çevirmişler,anıta kadar gidemedik,uzaktan fotoğraflamakla yetindik.Sabah,Seydiler’den Kastamonu’ya gelirken Karasu mevkiinde Halime Çavuşun Anıt mezarı vardı,benim hatamdan dolayı (yerini işaretlememişim) görmeden yanından geçtik,şimdi anıtını ziyaret ediyoruz.
Halime Çavuş Anıtı;Kastamonu ve Türk kadınının Milli Mücadele’de anıtsallaşmasının, cephe gerisinde ve cephede omuz omuza hizmet verişinin en önemli örneklerinden biri de Halime Çavuş’tur.Savaş dönemimde ailesinin tüm ısrarlarına karşı cepheye giden Halime Çavuş, o dönemde yadırganmamak için saçlarını kazıtmış erkek gibi tıraş olmuş ve erkek gibi giyinmiştir. İnebolu’dan aldığı birçok cephaneyi cephelere ulaştıran Halime Çavuş, düşman kurşunuyla yaralanmış, buna karşın cephe ve cephe ardı görevlerini sürdürmüştür.
Milli Mücadele sonrasında Anadolu’nun diğer kahraman kadınları gibi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çankaya’da ağırlanan Halime Çavuş burada gazi unvanı ve maaşı ile taltif edilmiştir. Atatürk’ün “Seni yollamıyorum, bizim kızımız ol” önerisine “Annem babam beni bekler” şeklinde cevap veren Halime Çavuş, “Ben anaya babaya itaatli evlada saygı duyarım” diyen Mustafa Kemal Atatürk tarafından çeşitli hediyeler verilerek tekrar evine yollamıştır.Halime Çavuş, Milli Mücadele sonrasında da hiç evlenmemiş, her gün tıraş olmuştur. Saçlarını kazıtmış, bir erkek gibi davranmaya devam etmiştir. Halime Çavuş 1975 yılında hayata gözlerini yummuştur.Kaynak:Kastamonu il Kültür Ve Turizm müdürlüğü.
Kayı ve yağmur, Kayı beldesine iniş yaparken yine yağmura yakalandık,bu sefer şansımız yaver gitti, belde girişindeki ilkokulun kamelyasına sığınarak ıslanmaktan kurtulduk.Yağmur geldi geçti bizde yola devam ettik.
Ilgaz Dağı Kampı.
Tam hızımızı aldık Ilgaz Dağı’na tırmanıyoruz yağmur tekrar başladı.Tırmanış vadi içinden olduğundan sığınacak yer ve kamp yapacak yer sıkıntısı hat safhada.Bu şekilde yol alırken Karayolları Çeşmesi ve arkasındaki küçük alan imdadımıza yetişti.Yağmurun şiddetine aldırmadan çadırlarımızı hızlıca kurduk,içine kendimizi attık.Bu gece buradayız.Yağmurun ara verdiği bir zaman diliminde çadırlarımızdan çıkıp hemen yanımızdaki köylü satış yerinin sundurması altında yemeklerimizi yedik.Üstüne Ferdi bir de kahve yaptı.Böyle ortamlarda hele yağmur yağarken oyalanmanın anlamı yok, bizde öyle yaptık erkenden çadırlarımızın sıcak atmosferine girdik.Yarın Ilgaz Dağı tırmanışı var, orada 5 Şehidimizi anacağız,Ilgaz-Çankırı-Eldivan’a kadar yol almayı planlıyoruz.
4 ncü Gün 16 Haziran 2022 Seydiler-İstiklal Yolu-Kastamonu-Kayı-
Ilgaz Dağı:57 km
5 nci Gün 17 Haziran 2022 Ilgaz Dağı-Ilgaz Dağı Geçidi-Ilgaz-Korgun-Çankırı-Eldivan:
Ilgaz Dağı eteklerindeki kampımız iyiye yakın geçti, kamp yerimiz yola yakın olmasına rağmen gece az sayıda araba geçtiğinden pek sıkıntı yaşamadık.Zaten kaçacak bir yerimizde yoktu, sese razı olacaktık.Sabah erken kalkıp ıslak çadırların nemini alıp poşede bastık,kahvaltımızı yaptık ve 07:30 gibi yola çıkmaya hazırız.
Ilgaz Dağı Tırmanışı.
Kamp yaptığımız, geceyi geçirdiğimiz yer ile Ilgaz Dağı geçidi arası 16 kilometre,bu 16 km tırmanış demek.Günün ilk saatleri ile beraber geçikmeden tırmanmaya başladık.Kamp yaptığımız yerden ayrıldıktan 6 km sonra tünel ağzına vardık,tünelden geçmek kolay iş, biz geçide tırmanmayı tercih ettik.Orada bizi 5 vatan evladının anıtı bekliyor.Yönümüz Ilgaz Dağı Milli Parkının olduğu dağ zirvesi.
Ilgazdağı Geçidi.
Trafiği sıfır olan bir yolda 16 km’lik bir tırmanış sonunda 1850 rakımlı Ilgazdağı geçidindeyiz.Bunun bir anlamı olsun dedik ve geçitler fotoğrafına bir fotoğraf daha ekledik.Gerçi Ilgazdağı Geçidi’nden benim 2 nci geçişim ama olsun her defasında aynı duygu yaşanıyor.Bu arada geçit ile beraber artık Çankırı il sınırlarına girmiş bulunmaktayız.Günün en üst noktası geçitle birlikte Ilgaz Dağı’ndan da bahsedebilirim.
Ilgaz Dağı: Batı Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek dağ kütlesidir. Kastamonu-Çankırı yolunun 1850 m’lik bir geçitle aştığı Ilgaz Dağı, doğu-kuzeydoğu, batı-kuzey batı doğrultusunda 50 km uzunluğunda oval bir kütle oluşturur. En yüksek zirvesi Büyükhacet tepesi 2587 m, ikinci zirvesi Küçükhacet tepesi ise 2546 m yüksekliktedir. Ilgaz Dağı, zengin bitki örtüsünün meydana getirdiği eşsiz doğal güzelliklere sahiptir. Ankara-Çankırı-Kastamonu Devlet Karayolu ile Ankara’ya 200 km, Ilgaz ilçe merkezine ise 25 km uzaklıktadır. Yılın altı ayında karla kaplı olan Ilgaz Dağları, kış sporları imkânlarına da sahiptir. Ilgaz Dağı, kış sporları ve turizmi bakımından son dönemlerde önemini artırmıştır. Yapılan tesisler ve oteller konaklama imkânlarıyla birlikte kayakçılar için mekanik tesisler ve pistler mevcuttur. Yurtiçi ve yurt dışından gelen konuklar kış turizminden faydalanmaktadırlar.Kaynak:Çankırı Valiliği
Geçitten küçük bir iniş yaptıktan, bir kaç yüz metre sonra 5 askerimizin katledildiği yere Derbent Şehitler Anıtı’na geldik.Tüm Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Derbent Şehitler Anıtı:Ilgaz – Kastamonu karayolunun 21. Km’sinde olan şehitlik, 1957 yılında Milli Mücadele döneminde Pontusçu Rumlar tarafından şehit edilen beş askerimiz için yapılmıştır. Anıtın bulunduğu yerde Kurtuluş Savaşı döneminde bir karakol mevcut idi. Pontusçu Rumlar bu karakolda bulunan silahları ele geçirmek için orada görev yapan beş askerimizi şehit etmişlerdir. Şehitlerimizin cenazeleri daha sonra ilçe merkezindeki mezarlığa defnedilmiştir. İlçedeki mezarların olduğu kısım da Ilgaz Kaymakamlığınca 2009 yılında şehitlik alanı olarak düzenlenmiştir. Şehit olan askerlerimizin künyeleri şöyledir:
1-Kırışlar Köyünden Mustafa oğlu Aziz, 1310 doğumlu,
2-Ilgaz Yeni Mahalleden Kethüda oğullarından Mustafa oğlu Hakkı,
3-Çankırı Yoğurtçu Mahallesinden Tiftikçi oğullarından eski düğün memuru M. Fahri oğlu sıra çavuşu Hamit,
4-Çerkeş’in Kıralar Mahallesinden Çavuşoğullarından Mehmet oğlu 1216 doğumlu er Osman,
5-Kastamonu Akkaya Köyünden Şevket.
Kaynak:Ilgaz Kaymakamlığı.
Ilgaz.
Öğle vakti Ilgaz’a vardık,daha doğrusu iniş yaptık.Öğle alışverişi ve yemek işinden sonra Ilgaz’da fazla oyalanmadan hareket ettik ama bu Ilgaz hakkında söz etmeyeceğiz anlamına gelmiyor.
Kurtuluş Savaşında Ilgaz;İnebolu’dan Ankara’ya cephane taşınan yolun üzerinde bulunan Ilgaz 1920’ lerde bir nahiye merkezi idi. Cephane naklinde Çerkeş, Kurşunlu, Ilgaz, Kastamonu ve İnebolu birlikte çalışmışlar ve görevlerini birlikte başarmışlardır. Her yörede olduğu gibi Ilgaz’da da daha canla başla çalışanlar çıkmış ve daima minnetle anılmışlardır.
İstanbul-Samsun yolunda bir süre yol aldıktan sonra 1410 rakımdaki geçide sahip İndağı’na tırmanmaya başladık.Bu arada İstiklal Yolu’nun Çankırı bölümün tabelaları gidilecek yönler hakkında bilgi veriyordu ama aynı zamanda kapalı yollarında tabelaları orada olunca ana yoldan Çankırı yönüne devam ettik.
Korgun.
İndağı’nı tırmanırken Ferdi bana fark attı ve aramız açıldı,bu bölgede ben de sıkı bir yağmura yakalanınca Korgun girişinde mola hakkımı kullandım,Ferdi ise yağmura rağmen devam etmiş.
Korgun:Çankırı Merkez ilçeye bağlı bir belde iken 1990 yılında İlçe olan Korgun, Çankırı’ya 20 kilometre uzaklıktadır. İlçenin, kuzeyinde Ilgaz, doğusunda Çankırı merkez, güneyinde Eldivan ve Şabanözü ile batısında Kurşunlu ilçeleri yer almaktadır.
Çankırı’da ikmalimizi yapıp yönümüzü Eldivan’a çevirdik,bugün gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz.
Çankırı: Tarihi çok eskilere dayanan Çankırı, iç Anadolu’da yer almaktadır.Kendi halinde mütevazi bir il olup, Kurtuluş Savaşında her hangi bir yıkım ve işgal olmamasına rağmen Çankırı Halkı da Kurtuluş Savaşında yerini almıştır. İstiklal Yolunda cephane sevkiyatında da en önemli duraklardan biri olmuştur.
Eldivan.
Hava karardıktan sonra ancak varabildik Eldivan’a, ilçe merkezinde hiç oyalanmadan benim 2018 yılında kamp yaptığım ilçe merkezinin kenarında bulunan parka geçtik.2018 yılına nazaran daha bakımsız olan park bu gece bizim konaklama yerimiz.Çeşmeye yakın yerlere çadırlarımızı kurarak yorgun bedenlerimizi dinlendirmek için istirahata çekildik.Yarın çeşmenin misafiri olacağım ve yarın,yarından sonra Ankara’dayız.
Eldivan: Eldivan’ın tarihi çok eskilere M.Ö 300-400 lere dayanmakta.
1100 rakıma sahip ilçede kiraz,tarım ve hayvancılık en önemli gelir kaynağı.Bülbül Pınarı Mesire Alanı ziyaret edilecek yerlerden biri.Tarihi, doğası,kültürel yerleri ile Eldivan gezilecek, görülecek Çankırı’nın küçük ilçelerinden biridir.
Eldivan, adını hemen yanı başındaki dağdan almaktadır.Bu dağa halk İldivan demektedir.Bu dağ 1071 den sonra Anadolu’ya yayılan Türkler için toplanma yeri olmuş ve adına da Er Divanı denilmiş olup,sonraları kelime şekil değiştirerek Eldivan adını almıştır. İlçe Merkezi mesire yeri-Bülbül pınarı mesire yeri kamp için ideal.
5 nci Gün 17 Haziran 2022 Ilgaz Dağı-Ilgaz Dağı Geçidi-Ilgaz-Korgun-Çankırı-Eldivan:112 km
İSTİKLAL YOLU 13-19 HAZİRAN 2022 (4 ve 5. Gün Seydiler-İstiklal Yolu-Kastamonu-Ilgaz Dağı-Ilgaz-Korgun-Çankırı-Eldivan)
Discussion about this post