Daha önceki yıllarda nasip olmayan Knidos Antik Kentini gezmek bu sefer nasip oldu.Dün gezimi bitirdikten sonra tekrar Datça’ya dönüp cuma akşamı kamp yaptığım Burgaz Ören Yerinde yine kamp yaptım,geceyi geçirdim.Akşam buraya intikal ettiğimde bayağı rüzgar vardı, gece de devam etti, sabah rüzgar hafiflemiş ama acı bir soğuğu vardı.2 gün boyunca Datça Yarımadasının batı bölümünde idim bugün itibari ile doğu bölümüne doğru hareket edeceğim.Meşhur Balıkaşıran Geçidini geçeceğim, gerçi yarımadanın batı bölümünde Balıkaşıran’dan daha yüksek yerlerden geçtim ama olsun,Balıkaşıran’ın adı var nasıl olsa.Eh çıkalım yola o zaman.
3 ncü Gün 10 Mart 2024 Datça-Balıkaşıran-Çubucak:
Burgaz Ören Yeri Kampı.
Turumun 1nci ve 2 nci günü Eski Knidos olan Burgaz Ören Yerini anlatmıştım, tekrar anlatmaya gerek yok sanırım.06:30 gibi uyanıp kahvaltımı yaptıktan sonra kamp yerinden ayrılma zamanı 08:30’u buldu.
Kamp yerimden ayrılıp Reşadiye bölümüne doğru geçtim, burada iki benzin istasyonu var, birinde durup sabah pet şişe ile yıkadığım elimi yüzümü daha iyi yıkadım.İstasyon içindeki dolapta görünce onu ”ya arkadaş buraya kadar geleceksin de bu gazozdan içmeden ayrılacakmısın” dedim ve aldım bir tane.Gerçekten badem aroması
gazoza başka bir tat katmış. 
Üç gündür Datça bölgesindeyim, Datça’ya da otobüs ile gelmiştim,tabelasına ancak ilçe merkezini terk ederken denk geldim. Fırsatı değerlendirip ilçe merkezini terk ederken bir tabela fotoğrafı aldım.
Datça’dan beri düz bir yolda keyifle yol alırken Karaincir yakınlarında sağımda bir tabela solumda ise Apollon Kutsal Alanı belirdi.Haliyle gezmek için durdum, yanına gittim ama etrafı tel örgülerle koruma altına alınmış bu yüzden gezmek nasip olmadı.Daha önce edindiğim bilgileri burada sizlerle de paylaşmak isterim
Apollon Kutsal Alanı:Emecik Köyünün çok yakın bir bölgesinde yer alan ve ayrıca Sarıliman Kutsal Alanı ismiyle de bilinmekte olan Apollon Kutsal Alanı içerisinde 1998 senesi ila 2006 senesinin arasında çok önemli bir kurtarma kazısı gerçekleştirilmiş oldu. Yukarı Teras ile birlikte Aşağı Teras ve Hellenistik Dor Tapınağı’nın olduğu bölgede yoğunlaşmış olan kutsal alan kazıları esnasında Erken Bizans zamanlarına ait olduğu değerlendirilen büyük bir tane bazilika’nın yanı sıra geleneksel bir özelliğe sahip olan Dor tapınağının yapısı ile birlikte daha bir çok detay net bir şekilde ortaya çıkartılmış oldu.Datça bölgesinin arkeolojik bir şekildeki değerlerinin yönünden fazlasıyla büyük bir öneme sahip yer olarak öne çıkan Apollon Kutsal Alanı, İ. Ö. 8. yüzyıl dönemine tarihlenmekte.
Emecik.
Emecik’e kadar Reşadiye ovasında yol aldım.Emecik ile birlikte artık
hafif hafif tırmanışlar ve sonrasında inişler başladı.Gerçi bu gün fazla bir tırmanışım yok,bir tek Balıkaşıran’ı geçeceğim,oda 350 rakıma sahip bir geçit.
Yarımadanın Çeşmeleri.
Emecik sonrası Aktur bölgesine giderken biraz iniş biraz çıkış derken gürül gürül akan çeşmeler karşıma çıkmaya başladı.İlk çeşme de kısa bir mola verip kahvemi yudumladım.İkinci çeşmede ise serinledim. Çeşmeleri wikiloc ta işaretledim,gerçi işarete de gerek yok, görmemeniz mümkün değil.
Aktur bölgesine geldiğimde bugünkü yolu hemen hemen yarılamış oldum.Biraz sonra Balıkaşıran’a çıkacağım, az biraz dinlenmem ve karnımı doyurmam gerek.Bu güzel koy manzarası eşliğinde öğle yemeğimi yiyip biraz dinlendim. 
Aktur sonrası hafif hafif tırmanış başladı, hafif diyorum çünkü Balıkaşıran’a tırmanış bu taraftan bayağı yumuşak.Marmaris tarafından ise sert bir tırmanış yaparak Balıkaşıran Geçidi’ne varıyorsunuz.
Geçide yakın bir su kaynağı daha, buradaki çeşmede gürül gürül akıyor. Burada aynı zamanda bir işletme var ama kapalı, belki sezonda açıyordur bilemiyorum.
Balıkaşıran Geçidi.
Ve artık Balıkaşıran Geçidi’ndeyim.Balıkaşıran Geçidi 350 rakıma sahip,tabii yol yapımı nedeniyle tabela yerinden söküldüğünden çekim yapamadım.Onun yerine sayfama 2020 Mart ayı geçit fotoğrafını koydum.Bir de bakalım burada neler varmış.
Balıkaşıran:Datça sınırlarının başladığı, Datça’ya 40 km mesafede aynı zamanda yarımadanın en dar kısmıdır.Akdeniz ve Ege Denizi bu noktadan görülebilmektedir.İki deniz arasında mesafenin 500 metre kadar olduğu söylenmektedir.En tepe noktasında ise 350 rakıma sahip Balıkaşıran Geçidi vardır.
Balıkaşıran’dan Marmaris yönüne iniş oldukça sert, haliyle frenlere asılarak inişe başladım.İnişin bitimine yakın iki yabancı bay-bayan bisikletli yavaş yavaş Balıkaşıran’a tırmanıyordu.İnişim hızlı, durmam zor olduğundan sesli olarak selamlaştık ve yolumuza devam ettik.Balıkaşıran inişinden sonra bu bölge hemen düzleşmiyor yine küçük indi çıktılarla beraber yol almaya devam ediyorsunuz.Bu devam etmelerin sonunda en son artık Çubucak sahili ve Hisarönü önümde göründüğünde günün sonuna da yaklaşmış bulunmaktayım.
Günlerden pazar,hava güzel, durum böyle olunca Çubucak’tan itibaren kalabalık çoğaldı.Pazar olması benim bu bölgede kamp alternatiflerimi daraltmaya başladı.Çubucak’tan itibaren ikmalimi tamamlayacağım Değirmenyanı köyü bölgesine kadar bir kaç yer baktım ama nafile….Çubucak Orman Kampı da bu gün için açılmış,akşama kapatacaklarmış.Her neyse ben günlük alışverişime bakayım,Değirmenyanı köyünde akşam ve sabah nevalemi alıp tekrar Çubucak bölgesine döndüm.
Çubucak Kampım.
Çubucak orman kampını yine yokladım ama izin yok,akşama kapatıyorlarmış,onlar da haklı son orman yangınlarından sonra onlarında sorumluluğu arttı.Bir ara yolun öteki tarafına çadır kurayım diye düşündüm ama sonra vazgeçip,Jandarma’ya gittim.Karakol Komutanı hemen çözüm üretti,gece karakol yanında çadır kurup kalacağım,işte bu kadar kolay.Bugün,Datça’dan Çubucak’a 70 kilometre kadar yol yaptım,güzel bir gün idi, sıkıntısız Çubucak’a vardım.Bu gece Çubucak’tayım.Yarın uzun bir gün olacak,İçmeler,Marmaris üzeri Akyaka’ya kadar uzanan bir yolculuk beni bekliyor.
3 ncü Gün 10 Mart 2024 Datça-Balıkaşıran-Çubucak:68 KM
Discussion about this post